Son Konu

Söyleyiş-diksiyon-fonetik

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Güzel ve etkin konuşmada diksiyon (telafuztelaffuzpronounciation) yani seslerin dürüst çıkarılması son derece önemlidir Fonetik bilgisi seslerinçıkarılışını inceler Diksiyon ise buna ek olarak daha geniş bir kapsamda, ses organlarının içten sesleri çıkarabilecek şekilde eğitilmeleri üzerinde odaklanır Bu yönüyle diksiyon kayda değer ölçüde fonetiğe dayanırAma biz bu bölümde konunun fonetik yönü üzerinde detaylı durmayacağız
Türkiye ’de seslerin çıkarılmasında yörelere kadar çeşitlilik vardır Ancak güzel seslendirmede daha çok İstanbul ağzı başlıca alınır Seslerin gerektiği gibi çıkarılabilmesi için ses aletlerinin gırtlaktan başlayarak dil, dudaklar, çene ve buruna değin bütün ses aletlerinin eğitilmesi gerekir Bu çerçevede aşağı dağıtılmış alıştırmalar yer alacak
Alıştırmaları yaparken ses çıkışlarını netleştireceğiz İyi boğumlanma yani heceleri netleştirerek seslendirebilmek için dudak tembelliğini ortadan kaldırmamız gerekir Sesleri ses organlarını gösterişli kullanarak çıkaralım Aşağıdaki doküman dört bölümden oluşmuştur: Birinci birim ses organlarının eğitimine ilişkin alıştırmalar; ikinci birim, sesli harflerin çıkarılışı; üçüncü birim gürültüsüz harflerin çıkarılışı ve kullanımını anlatmaktadır Dördüncü bölüm ise sesli ve sessiz harflerin cümle içinde karışık şekilde kullanımına ilişkin alıştırmalardan oluşmaktadır
Bu alıştırmalarda verilen misal cümle ya da hecelerin bıkmadan ısrarla tekrar tekrar seslendirilmesi gerekir Bu alıştırma sürdürüldükçe seslerin ağızdan akarcasına çıkmaya başladığını, başlangıçtaki zorlanma veya tutukluğunortadan kalktığını göreceksiniz
Diksiyon sesin hoş çıkmasını ve sözlerin dürüst seslendirilmesini amaçlayan sanatın adıdır Diksiyon bu yönüyle ses ve söz üstünde odaklanmıştır Sözün içeriğinin kodlanması yani etkin irtibat diksiyon sanatının dışında kalan bir konudur Fakat konu üzerinde oluşturulan eserlerde bir karmaşanın mevcut olduğunu da itiraf edelim
Bu öğeler söylenişfonetik, boğumlanma, şive, durak ve ulamadan oluşmaktadır
Fonetik seslerin dürüst çıkarılmasıyla ilgilenen bir alandır Boğumlanma , seslerin birbiri ardına bütün ve tok şekilde kaybolmadan çıkarılması alanıyla ilgilenir Aksan , söylemedeki monotonluğun kırılmasını sağlayan, her dilde kendine özgü çoğalan bir telaffuz konusudur Yazı noktalaması ve duraklarıyla söylev noktalaması veya durakları birbirinden ayrı olabilmektedir Durak bölümü, bu sorunun çözümünü amaçlamaktadır Ulama çalışmalarına gelince,bu çalışmalar kelimeler arasında ahenkli geçişler sağlamayı amaçlamakta ve dilin doğal kurallarından yararlanmaktadır
SÖYLEYİŞFONETİK
Telafuz bölümünde sesli ve sessiz harfleri ayrı olarak inceleyeceğiz Türkçe ’de 8 adet sesli ve 21 adet sessiz harf vardır Sesli harfleri “meşhur, sessiz harfleri
de “ünsüz kelimesiyle tanımlayacağız Türkçe ’mizdeki ünlüler “a, e, ,ı, i, o,
ö, u, üden oluşur
Ünsüzler ise “b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z den oluşur
Telafuz bölümünde meşhur ve ünsüz harflerin fonetiğini öğreneceğiz Altında konular hem anlatılmış hem de zorunlu alıştırmalar birlikte verilmiştir
DİKSİYON (2)
ALIŞTIRMA: FONETİK
Ünlüler
A
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (a) vardır Bunlardan biri (kalın a) diğeri de (ince a) dır Her iki (a) bazen uzun, bazen kısa okunabilir Bu iki (a) yı söylerken birbirinden farklılaştırmak için (ince a) nın üstüne şu ( ^ ) işareti koyarak gösterelim
Kalın A
Şu şekilde söylenir: Dil doğal duruşunu değiştirerek ortaya dürüst birazcık
yükselir, dudaklar hareketsiz, yanaklar gevşek ve çeneler açık aaa aaaa aaaa
Elâlem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp aladanalanamadık
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar
İnce A
(Kalın a) ya oranla daha ileriden söylenen bir ünlüdür Dilimize geçen tanıdık olmayan
kelimelerden gelmiştir Bu kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur
Misal: lâla, lâstik, hâl hâlbuki, lâf, lâkırdı, lâle, lâl, kâse, lâle, lânet,
lâzım, kâzım, kâtip gibi
Lâla lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi
Uzun A
Bunu da (â) şeklinde gösterelim :
Önek: Nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, seyahât, sâdık, sâbit, kâtil, nâzik
târih, mâvi, hâttâ, hârf, dikkât, şefkât, kabahât, sıhhât, nâmus, nâne, nâsihat,
E
Söylev dilimizde birbirinden öbür söylenen iki (e) vardır Bunlardan biri (açık
e) diğeri de (kapalı e) dir Bu iki (e) yi söylerken birbirinden ayırt etmek için (kapalı e) nin üstüne şu (´) işareti koyarak (açık e) den ayıralım eee eeee eeee
Açık E
(Açık e) şu şekilde söylenir: Çeneler (a) ünlüsünde olduğu gibi, dil ileri dürüst
yükselir Sözcük başında, ortasında ve sonunda bulunur Örnek: Benzer, sen, sene
Yazınsal edepsizden öğren: Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver: Evlinin bir evi, evsizin bin evi var
Bir elin nesi var, iki elin sesi var
Sen büyükbaba ben dede bu atı kim tımar ede
Kapalı E
(Kapalı e) şu şekilde söylenir: dudak kenarları kulaklara dürüst azıcık yaklaşıp çeneler hafifçe sıkılır
Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi
I
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın arka kısmındadır Dudakların köşesi
kulaklara dürüst açılır Dil damağın arkasına içten toplanarak gizli bir geçitten
havayı bırakır Dilimizde (ı) ünlüsü sözcük başında, ortasında ve sonunda bulunur Misal: Isı, ıslık, ılıcalı ıııı ııı ııııı
Ihlamuru ısıt: Tıkır tıkır: Mırıl mırıl: Şıkır şıkır Istif yığın, tez canlı, gıcır gıcır, ıslak nemli, pırıl pırıl, fırıl fırıl, zırıl zırıl
İ
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın ön kısmındadır Dudakların köşesi
kulaklara içten açılır, dil damağın iki yanında dayanarak bakımlı bir geçitten havayı bırakır Sözcük başında, ortasında ve sonunda bulunur Örnek: İz, dil, izci iii
iiiii iiiii
İki dinle bir söyle iki el bir baş içindir
Dilimizde süresi uzun olan (i) lere rastlanır:
Buluş, acınacak halde, bezginlik, bitaraf, veli, fenni, somut, cani, yaşamsal, nihai, fuzuli, deruni
O
Söylev dilimizde kalın ve ince olmak üzere iki bambaşka O vardır
Kalın O
Çeneler açık, dudaklar birbirine yakındır ve ağız içi yuvarlaktır Kelime başlarında sık rastlanır Misal: Ot, ova, ocak, elde etmek, ordu, oda, orman, karşılıklı, bando, banyo, biblo, senet, fiyasko, tango, solo, fono, foto, radyo, stüdyo, şato, tempo, vazo, Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz oooo oooo ooo
İnce O
Birazcık daha ileriden daha eksik yuvarlak yapılarak söylenir
Lobutları loş locasında notalıyan normâl lort losyoncusunun lokantasında
nohutları lokumlarla karıştırdı
Ö
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir dudakların daha aşağı ve üstteki köşeleri
birbirine yaklaşıp ağız küçük bir yuvarlak gibi olur (ö) ünlüsü çoğunlukla
kelime başında bulunur ööö ööö öööö
Örnek: öbek, öc, tahsis, ödünç, ödeşmek, tahsis, hiddet, öğrenmek, öğrenim, öğretim, öğünmek, tavsiye, ökçe, öksürük, örs
Ölenle ölünmez Vefat kalım bizim için Önce düşün sonradan söyle Öfkeyle kalkan zararla oturur
U
Söylev dilimizde birbirinden farklı söylenen iki (u) vardır Bunlardan biri (kalın u) diğeri de (ince u) dur
Kalın U
Çeneler açık, dudaklar birbirine adamakıllı takriben ve ağız bütün bir ufak dairesel
olur Misal: Direk, ucuz, uçak, uçurum, uykucu, yüce uuu uuu uuu
Unkapanı uğradığı uğursuzluktan upuzun uzandı
İnce U
(Kalın u) ya oranla daha ileriden söylenir Ünlüsü başlıca yazıda (ü) ünlüsü ile gösterilir Örnek: Rûya, rûzgâr, hûlya, gûya, lûzûm, lûtfen, lûgat, nûr, nûmara, Nûri, Gûya Hûlya rûyasında Lûtfi´ye nûmaralı nûtuk söyliyerek lûtfetmiş
Ü
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir Dudakların alt ve üst köşeleri
birbirine tamamen yaklaşır ve büzülür (ü) ünlüsüne dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda sık rastlanır Misal: Üç, üçgen, üçlü, üçüz, üflemek, ülker, ayla, ün, ünlem, ünlü, üreme, korkak ,ürpermek, üzüm, üstün, üşenmek, ütü
üüü üüü
Üzüm üzüme baka baka kararır Ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir *
 
Üst Alt