Son Konu

Su Çiçeği Nedir - Su Çiçeği Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir

Editör

Editor
Katılım
22 Ağu 2023
Mesajlar
8,854
Tepkime
5
Puanları
38
Yaş
36
Credits
5,025
Geri Bildirim : 1 / 0 / 0
su çiçeği nedir - su çiçeği aşısı hakkında - su çiçeğinin tedavisi nasıldır - su çiçeği hakkında - su çiçeğinden nasıl korunulur

Varisella adıyla da bilinen Su çiçeği hastalığı, çocukluk döneminde hemen hemen herkesin yaşadığı, son derece bulaşıcı ve yaygın olarak görülen viral bir enfeksiyondur.
• Varicella zoster adlı virüsün neden olduğu su çiçeği, temastan 14-16 gün sonra, ateş, baş ağrısı, karın ağrısı, halsizlik gibi genel belirtilerle ortaya çıkar ve hemen ardından ciltte içi sıvı dolu döküntülerle kendini gösterir.
• Döküntüler, yüz ve gövdede başlar, kol ve bacaklara yayılır.
• Su çiçeği döküntülerinin şiddeti, ateş ile doğru orantılıdır. 10-20 döküntü görülebildiği gibi, tüm vücudu sarmış 300-500 döküntü de sık görülebilmektedir.
• Virüs, vücut dışında 1-2 saat canlı kalabilir.
• İnsandan insana havadan, soluma, öksürme, hapşırma yoluyla, ayrıca döküntülere doğrudan temas ile kolaylıkla bulaşır.
• Çocukların toplu bulundukları ortamlarda, yuva, kreş, okullarda bulaşma çok hızlı ve yaygındır.
• Su çiçeği geçiren bir çocuğun ev halkına bulaştırma oranı %90'ın üzerindedir.
• Döküntülerin ortaya çıkışından 2 gün öncesi ve 4-5 gün sonrasına kadar hastalık bulaşıcı durumdadır.
• Son derece kaşıntılı olan bu döküntüler, hasta çocuğa büyük rahatsızlık, huzursuzluk vermekte ve kaşıması halinde yaşam boyu kalacak ve özellikle yüzde estetiği bozacak izlere neden olabilmektedir. Bazen döküntüler ağız ve burun içinde de ortaya çıkabilir ki gözde çıkanlar önemli sorunlar doğurabilir.

Türkiye’de Su çiçeği vakalarının %95’i 15 yaş altı grupta görülüyor

• Türkiye gibi korunmayan bir toplumda yıllık su çiçeği görülme sıklığı doğum sayısına yakındır. 20 yaşına kadar bireylerin %93’ünün su çiçeği hastalığını geçirdikleri bilinmektedir.
• Her yıl karşılaşılan vakaların ortalama %95'i 15 yaş altı (1,050,000), %5'i 15 yaş üzeri (60,000)'dir.
• Su çiçeğinin salgın halinde daha sık görüldüğü dönem, suçiçeği virüsünün ısıya hassas olması nedeniyle Ocak - Mart ayları arasıdır.

Su çiçeği'nin "zona" ile ilişkisi

Su çiçeği geçiren herkeste zona geçirme riski var


• Su çiçeği geçirirken alınan virüs, hastalık iyileştikten sonra sinir uçlarına yerleşerek sessiz kalır.
• Erişkin yaşlarda, daha çok 50 yaşın üzerinde yeniden aktive olarak ağrılı, tek taraflı döküntü şeklinde görülen zonaya (Herpes zoster) neden olur.
• Bu nedenle su çiçeği geçiren herkeste zona geçirme riski bulunmaktadır.
• Diğer yandan, bağışıklık sistemlerinin zayıf olması nedeniyle, daha önce su çiçeği geçirmiş lösemili çocuklarda zona görülme olasılığı yüksektir. Bu oran %15 olarak gösterilmektedir.
• Zonanın komplikasyonu olan postherpetik nevralji 60 yaş üzerinde zona geçirenlerin %60’ında görülebilir.
• Zona görülme riskinin su çiçeği geçirilirken ortaya çıkan döküntülerin miktarı ile orantılı arttığı bilinmektedir. Dolayısıyle su çiçeği aşısı ile korunanlarda zona riskinin azalacağı düşünülmektedir.

Su çiçeği masum bir hastalık değil

• Su çiçeği, normal olarak 5-7 gün içersinde kendiliğinden iyileşir.
• Döküntülerin genellikle yol açtığı izler, ciltte yaşam boyu kalır.
• Halk arasında iyi huylu bir hastalık olarak bilinmesine karşın su çiçeği, bazı vakalarda virüse bağlı ağır pnömoni (zatürre), ensefalit (beyin dokusu iltihabı), menenjit (beyin zarı iltihabı) ve ataksi gibi ciddi komplikasyonlar doğurabilir. • Merkezi sinir sistemi komplikasyonları özellikle 5 yaş altı çocuklarda ve 20 yaş üzerinde daha sıktır.
• Adolesan ve erişkinlerde su çiçeği çok daha ağır seyreder, komplikasyonlar daha sık karşımıza çıkar. Örneğin, bu grupta su çiçeğine bağlı zatürre, %14-20 oranında görülür.
• Lösemi gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı bulunan çocukların su çiçeğine yakalanmaları halinde ölüm oranı %7-28 arasındadır.
• Gebelikte, gebeliğin 8-19. haftalarında su çiçeği geçiren annelerin bebeklerinde ciddi anomaliler görülebilir. Doğumdan 5 gün önce ve 2 gün sonraki aralıkta gelişen su çiçeğinde ise bebek ölüm oranı çok yüksektir.
• Amerika Birleşik Devletleri’nde 1990-1994 yılları arasında suçiçeğine bağlı bildirilen çocuk ölümlerinin sayısı, aşıyla korunulabilen diğer çocukluk çağı hastalıklarına (difteri, boğmaca, Hib menenjiti, kızamık, kızamıkçık, hepatit A, hepatit B) bağlı ölümlerin toplam sayısının çok üzerinde kaydedilmiştir (240:185). Bu dönemde bir yıl içinde karşılaşılan su çiçeği vaka sayısı ortalama 4 milyon, hastaneye yatırılanların sayısı 11,000, ve ölümle sonuçlanan vaka sayısı 100 olarak bildirilmiştir.

Su Çiçeğinden Korunma
Su çiçeğinden korunmanın tek yolu: “aşılanma”


• Su çiçeği geçiren bir kişi, yaşam boyu bağışıklık kazanır ve aynı hastalığa bir daha maruz kalmaz. Ancak hastalığın bu denli kolay bulaşabilmesi ve toplumda yaygın görülmesi, komplikasyonlu vakaların hatta ölümlerin sayısının yüksek çıkmasına neden olmaktadır.
• Riske girmeden su çiçeğinden korunmanın tek yolu, aşı olmaktır. Bir yaşından büyük ve daha önce su çiçeği geçirmemiş tüm çocuklar bir doz aşı ile su çiçeğinden ve olası komplikasyonlarından korunabilirler.
• Yine daha önce su çiçeği geçirmemiş erişkin yaştaki bireyler, çocuklardan daha yüksek riskte bulunmaları nedeniyle zaman geçirmeden aşılanarak korunabilirler.
• ABD Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Merkezi CDC’nin 28.05.1999’da referans niteliğinde yayınladığı bir rapora (RR-06) göre;
• Salgınlar için uygun birer ortam olan kreş, okul vb. kurumlara kayıt olacak çocuklarda, aşılanmış ya da hastalığı geçirmiş olma şartınının aranmasını önermiştir. Bugüne dek 20 eyalette kreş ve okullara kabul kriterleri bu doğrultuda revize edilmiştir.
• Ayrıca, su çiçeği geçiren bir çocuğun döküntülerin görüldüğü andan itibaren 3 veya 5 gün içinde kardeşlerinin ya da kreş vb. yerlerde temas halinde bulunduğu arkadaşlarının aşılanması ile bu kişilerin su çiçeğinden korunabilecekleri belirtilmektedir.
• Diğer yandan su çiçeği aşısının ileride görülebilecek zona olasılığını anlamlı oranda azalttığına dikkat çekilmektedir. Öyle ki, aşı ile korunmuş olan bireyin, su çiçeğine doğal bağışıklık kazanmış bireye göre zona açısından daha güvencede olduğu kabul edilmektedir.
• Yine, su çiçeğini komplikasyonlu geçirme riski yüksek olan, ancak yeterli bağışıklık sistemi kriterlerine uygun AIDS'li, lösemili çocuklara su çiçeği aşısının mutlak surette uygulanması önerilmektedir.
• Ayrıca kronik hastalığı bulunanlar ve organ transplantasyonu geçirecek hastalar yine aşının endike olduğu grupta değerlendirilmektedirler. Bu bireylere aşı uygulaması, birçok sağlık kuruluşunda tedavi protokolüne alınmıştır.
Dünyada suçiçeği aşısı

Su çiçeği aşısı ilk kez 1974 yılında uygulandı

• Su çiçeği aşısı ilk kez, 1974 yılında Japonya Osaka Üniversitesi-BIKEN Enstitüsü’nde Prof.Dr.Michiaki Takahashi tarafından OKA adlı bir çocuktaki döküntülerden izole edilerek geliştirilmiş ve uygulanmıştır.
• 1987'de Japonya'da sağlıklı çocuklarda kullanıma giren ve bugüne dek 3 milyon dozun üzerinde uygulanan su çiçeği aşısı, ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)’nden onay alarak 1995'de rutin kullanıma girmiş, 1998'de ise Primer Bağışıklama Programına alınmıştır.

ABD'de yeni doğan çocukların tümü, 1.yaşlarını doldurduklarında su çiçeği aşısı olmaktadırlar. Nitekim aşı, bu ülkede 1995'den bu yana 30 milyon doz dolayında kullanılmıştır.
 
Üst Alt