Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Su Verimliliği Seferberliği kapsamında, arıtma ve su verimliliği teknolojilerinin AR-GE'sinin, üretiminin ve kullanılmasının yaygınlaştırılması, su verimliliği uygulamalarının belgelendirilmesi ve sanayi başta olmak üzere su verimliliğine yönelik yatırımların teşvik edilmesi konularında çalışmalarımızı hızlandırıp derinleştireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda başlatılan "Su Verimliliği Seferberliği"nin tanıtım toplantısı, "Suda Sıfır Kayıp" temasıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Varank, buradaki konuşmasında, okuduğu bir kitaptan alıntı yaparak, ilk insandan 1800'lü yıllara kadar dünya nüfusunun 1 milyara ulaşmasının binlerce yıl aldığını, 1920'lerde nüfusun 2 milyara ulaşmasının 100 yılda gerçekleştiğini, 1970'lerde ise nüfusun 4 milyara ulaşmasının 55 yıl sürdüğünü anlattı.
Geçen yılın kasım ayında ise dünyanın 8 milyar nüfusa ulaştığına işaret eden Varank, "2030'da 8,5, 2050'de 10 milyarı göreceğiz. Dolayısıyla dünya nüfusunun hızla artması doğal kaynaklara olan talebimizi de hızla artıyor." diye konuştu.
Varank, bilim insanlarının, fütüristlerin, yazarların ve senaristlerin geleceğe dair çizdiği tabloların iç açıcı gözükmediğini dile getirerek, su talebiyle arz arasındaki farkın giderek arttığına dikkati çekti.
Bu yüzden, felaketler olmadan önce harekete geçmek zorunda olduklarının altını çizen Varank, eğer doğru adımlar atılmazsa bir damla suya muhtaç kalınacağını ifade etti.
Varank, su ihtiyacının bütün jeopolitiği şekillendirdiği, hatta su yüzünden büyük çatışmaların çıkacağı dönemlerin yakın olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Onun için önümüzde çok fazla seçenek yok. ya insanları denklem dışına çıkaracağız ki bu elbette mümkün değil. ya da doğaya saygılı bir şekilde bize bahşedilen kaynakları verimli bir şekilde kullanacağız. Aslında Birleşmiş Milletler nezdinde atılan adımlar var. Temiz su ve sanitasyon, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nin altıncısı. 2030 itibarıyla temiz içme suyuna evrensel ve eşit bir şekilde erişim sağlayabilmek BM'nin de koyduğu hedeflerden. Bu hedeflerin takipçisi yine devletler olacak. Bu manada ülkemizde böyle değerli işlere imza atıldığını görmek bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor."
"Yılda yaklaşık 220 milyon metreküp su tasarrufu sağladık"
Varank, toplantının Emine Erdoğan'ın himayelerinde, bakanların, vekillerin, valilerin, belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilmesinin, Türkiye'de bu işi ne kadar ciddiye aldıklarını göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.
İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın bu noktada kendilerine pusula olacağını belirten Varank, Bakanlık olarak suyun verimli kullanımı konusunda halihazırda ciddi çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Kalkınma ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri eliyle uyguladıkları Küçük Ölçekli Sulama İşleri programlarıyla 133 bin hektar alanı rehabilite edip modern sulama altyapısına kavuşturduklarını anlatan Varank, bu rehabilitasyonlar neticesinde yılda yaklaşık 220 milyon metreküp su tasarrufu sağladıkları bilgisini paylaştı.
Varank, TÜBİTAK aracılığıyla su verimliliği alanında geliştirilen 100 farklı araştırma projesine şimdiye kadar 200 milyon liraya yakın destek sağladıklarını söyledi.
Bunun gibi birçok başlıkta yaptıkları yüzlerce çalışma bulunduğunu belirten Varank, şunları kaydetti:
"Su Verimliliği Seferberliği kapsamında, arıtma ve su verimliliği teknolojilerinin AR-GE'sinin, üretiminin ve kullanılmasının yaygınlaştırılması, su verimliliği uygulamalarının belgelendirilmesi ve sanayi başta olmak üzere su verimliliğine yönelik yatırımların teşvik edilmesi konularında çalışmalarımızı hızlandırıp derinleştireceğiz. Çünkü biliyoruz ki verimli kullanmak kadar çığır açıcı işlere imza atarak da fark oluşturabilirsiniz. Diyelim ki bugün tekstil sektöründe su kullanımını tamamen devreden çıkartacak bir teknoloji geliştirseniz, sadece Türkiye'ye değil dünyaya da bir çözüm üretmiş olursunuz. Deniz suyunun bir baraj yapımı maliyetinden çok daha ucuz şekilde arıtılarak kullanılmasını, bir teknoloji geliştirerek sağlarsanız aslında çok çığır açıcı bir işe imza atmış ve Türkiye'yi öne çıkarmış olursunuz. Bu konularda üzerimize düşen ne varsa, onları da gerçekleştirmeye hazırız."
