nicebayan
Yeni Üye
İnsan beyninin günümüzde daha yakından tanınır ışık halkası gelmesi ve ilerleyen teknolojinin de etkisiyle hafıza gücü etkinliğini artırıyor Akıl gücünün etkisinin artmasıyla birlikte, subliminal mesajlar dediğimiz yöntemle amaç kitleye ulaştırılmak istenen mesajlar kişinin algısı dışarıya bilinçaltına iletilebiliyor Reklamlarda, sinema ve televizyonda çoğunlukla kullanılan bu usul, en çok da zihinsel anlamda yetişkinler kadar gelişmiş olmayan çocukları tesir aşağıda bırakıyor*
*
Subliminal mesajlar nasıl etkiliyor?
Şahısların bilinçaltına mesajlar göndermek konusunda dijital ses dosyalarındaki işitsel kaynaklar, TV ve sinema ’da gözün bile seçemeyeceği kadar kısa sürede bilinçaltına itilen kareler, yarı afişlere yerleştirilen göze çarpan veya kelimeler kullanıldığını ifade eden Yavuz, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Bilinçli görmede saniyede en fazla 24 kare izlenebilir Eğer saniyedeki kare sayısı 24 yok de 25 yapılırsa, son karedeki fotoğrafı bilinç algılayamaz, bu son 25 kare doğrudan doğruya bilinçaltına gider TV ’de ise saniyede geçen bakış 2 ’tir Dar ya da mesajlar, 25 kare kullanılarak, maalesef bugün bile yaygın bir şekilde gizlenebilmektedir Ahlak olmayan bu koşul, kişiler farkında olan olmadan dağıtılmış tüketim maddelerine ya da kişinin bilinçli iken reddedeceği bambaşka fikirlere yönelmesine neden olabilmektedir Böyle subliminal yöntemlerle bir ürünün reklamını, bir inancın veya görüşün propagandasını yerine getirmek mümkündür Mesajlar bir film karesinde, dizi veya reklamda görsel içerikli olabileceği gibi; işitsel anlamda sesler yoluyla şarkı veya reklamlarda da yer alabilmektedir
*
Subliminal mesajlar, çocuklar için daha büyük tehlike yaratıyor
Yetişkinleri de zahmetsizce etkisi altına alabilen subliminal mesajların, zihinsel ve psikolojik gelişimini henüz bütün olarak tamamlayamamış çocukları daha yakından etkilediğini ve bu konuda tedbirli olunması gerektiğini söyleyen Uzm Dr Mehmet Yavuz, görüşlerini paylaşmaya devam ediyor: *“TV ’de çocuk kuşaklarında gösterilen çizgi film ve davet programlarının büyük bir çoğunluğu dışarıdan ithal edilmektedir Televizyon kanalları, bu tür programları hiçbir incelemeye ve denetime emrindeki tutmadan yayına sokmamalıdır Ünlü çizgi film yapımcıları bile zaman zaman subliminal bilinçaltı mesajlar sebebiyle, çocuklarımızın ve gençlerimizin demin olgunlaşmamış ya da kişiliği oturmamış beyinlerini, kendi amaçları doğrultusunda istismar edebilmektedir Bu şart, çocuklarımızı ve insanlarımızı yozlaştırmaya sebep olabilir Çocuklarda beyin gelişiminin bütün olmadığını da düşünürsek subliminal mesajların ne denli tahrip yapacağı açıktır
*
Peki, ne yapmak gerekiyor?
Yetişkinlerin ve çocukların müzik parçalarını dinlerken ya da herhangi bir film izlerken, bilinçaltının bahşedilen mesajları hiç aksatmadan kayda alıyor olabileceğini söyleyen Yavuz, görüşleri şu sözlerle dile getirmeyi sürdürüyor: “Bilinçaltı hiçbir mesajı unutmaz Türkiye ’de ve dünyanın çoğu uygun bilinçaltı yasaklanmıştır lakin tüm bu reklamları, dizi, film ve belgeselleri bilinçaltı mesaj içerip içermediği noktasında denetleyecek ve toplumu uyaracak, yeni donanımlara ve yazılımlara gereklilik vardır Ülkemizde TV ve radyo kanallarının çokluğu sebebiyle bunların hepsini ansızın denetlemenin zorluğu red edilemez bir gerçektir böylece görsel ya da işitsel medyanın, bireysel davranarak kendi denetimlerini yine kendilerinin yapmaları ve genç dimağları her türlü subliminal saldırılardan korumaları insani bir atama olduğu dek, aynı zamanda milli de bir vazifedir
*
*
*
Subliminal mesajlar nasıl etkiliyor?
Şahısların bilinçaltına mesajlar göndermek konusunda dijital ses dosyalarındaki işitsel kaynaklar, TV ve sinema ’da gözün bile seçemeyeceği kadar kısa sürede bilinçaltına itilen kareler, yarı afişlere yerleştirilen göze çarpan veya kelimeler kullanıldığını ifade eden Yavuz, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Bilinçli görmede saniyede en fazla 24 kare izlenebilir Eğer saniyedeki kare sayısı 24 yok de 25 yapılırsa, son karedeki fotoğrafı bilinç algılayamaz, bu son 25 kare doğrudan doğruya bilinçaltına gider TV ’de ise saniyede geçen bakış 2 ’tir Dar ya da mesajlar, 25 kare kullanılarak, maalesef bugün bile yaygın bir şekilde gizlenebilmektedir Ahlak olmayan bu koşul, kişiler farkında olan olmadan dağıtılmış tüketim maddelerine ya da kişinin bilinçli iken reddedeceği bambaşka fikirlere yönelmesine neden olabilmektedir Böyle subliminal yöntemlerle bir ürünün reklamını, bir inancın veya görüşün propagandasını yerine getirmek mümkündür Mesajlar bir film karesinde, dizi veya reklamda görsel içerikli olabileceği gibi; işitsel anlamda sesler yoluyla şarkı veya reklamlarda da yer alabilmektedir
*
Subliminal mesajlar, çocuklar için daha büyük tehlike yaratıyor
Yetişkinleri de zahmetsizce etkisi altına alabilen subliminal mesajların, zihinsel ve psikolojik gelişimini henüz bütün olarak tamamlayamamış çocukları daha yakından etkilediğini ve bu konuda tedbirli olunması gerektiğini söyleyen Uzm Dr Mehmet Yavuz, görüşlerini paylaşmaya devam ediyor: *“TV ’de çocuk kuşaklarında gösterilen çizgi film ve davet programlarının büyük bir çoğunluğu dışarıdan ithal edilmektedir Televizyon kanalları, bu tür programları hiçbir incelemeye ve denetime emrindeki tutmadan yayına sokmamalıdır Ünlü çizgi film yapımcıları bile zaman zaman subliminal bilinçaltı mesajlar sebebiyle, çocuklarımızın ve gençlerimizin demin olgunlaşmamış ya da kişiliği oturmamış beyinlerini, kendi amaçları doğrultusunda istismar edebilmektedir Bu şart, çocuklarımızı ve insanlarımızı yozlaştırmaya sebep olabilir Çocuklarda beyin gelişiminin bütün olmadığını da düşünürsek subliminal mesajların ne denli tahrip yapacağı açıktır
*
Peki, ne yapmak gerekiyor?
Yetişkinlerin ve çocukların müzik parçalarını dinlerken ya da herhangi bir film izlerken, bilinçaltının bahşedilen mesajları hiç aksatmadan kayda alıyor olabileceğini söyleyen Yavuz, görüşleri şu sözlerle dile getirmeyi sürdürüyor: “Bilinçaltı hiçbir mesajı unutmaz Türkiye ’de ve dünyanın çoğu uygun bilinçaltı yasaklanmıştır lakin tüm bu reklamları, dizi, film ve belgeselleri bilinçaltı mesaj içerip içermediği noktasında denetleyecek ve toplumu uyaracak, yeni donanımlara ve yazılımlara gereklilik vardır Ülkemizde TV ve radyo kanallarının çokluğu sebebiyle bunların hepsini ansızın denetlemenin zorluğu red edilemez bir gerçektir böylece görsel ya da işitsel medyanın, bireysel davranarak kendi denetimlerini yine kendilerinin yapmaları ve genç dimağları her türlü subliminal saldırılardan korumaları insani bir atama olduğu dek, aynı zamanda milli de bir vazifedir
*
*