iltasyazilim
Yeni Üye
Süleyman Hüsnü Paşa kimdir kısaca
1938 ’de İstanbul ’da, Süleymaniye civarındaki Molla Gürani mahallesinde doğmuşturBabası, yeniçeri ağası olan Mehmed Hâlet Efendidir
Birincil öğrenimine semt mektebinde başlayan Süleyman Hüsnü, Arapça ve Farsçayı, Beyazıt Camii ’nde dersler veren Mudurnuluİsmail Efendiden öğrendiDaha sonradan Maçka Askerî İdadisi ’ne girdi Burayı bitirdikten sonradan Mektebi Harbiye ’ye (bugünkü Harb Okulu ’na) yazıldı Bu okuldan 1863 ’te mezun olarak orduya katıldı
Süleyman Hüsnü Paşanın birincil görevi, Karadağ harekâtına, Derviş Mehmed Paşa kuvvetleri içinde katılması oldu Buradan İstanbul ’a döndüğü vakit, Harb Okulu ’na önce matematik, daha sonra kitabet(kompozisyon) hocası olarak tahsis edildiBir zaman daha sonra, aynı okulun ders nâzırlığına getirildi
Askerî eğitimin geliştirilmesinde büyük hizmetleri görülmüş olan Galib Paşanın ölümü üzerine, ondan boşalan Mekâtibi Askeriye Nâzırlığına tayin edildi Tüm askerî okullardan sorumlu olan bu makam, yalnız Harb Okulu ’nu yok, daha daha alçak kademedeki askerî okulları da bünyesine alıyordu
Süleyman Paşanın asıl büyük hizmeti, bu görevi sırasında başardığı işlerde görülmektedirÖncelikle, askerî okulların ders programlarını ve müfredatlarını tekrar düzenlemiş ve bu programlara yerinde tarih ve dil kitaplarını kaleme almıştır Bu kitapları ile de Türklük şuurunun uyanmasında etkili olmuştur
Sultan Abdülaziz ’in tahttan indirilmesi ve yerine V Murad ’ın çıkarılması sırasındaki olaylara askerî okul öğrencileri de karışmıştıSultan IIAbdülhamid, bu olayı unutmamış ve hükümdar olduktan sonra Süleyman Paşa ’dan aralıksız kuşkulanmıştıBu sebeple, onu, Ahmed Muhtar Paşa ’dan boşalan BosnaHersek kumandanlığına atama ede
rekİstanbul ’dan uzaklaştırdıSüley man Paşa bu görevdeyken 18771878 TürkRus Savaşı patlak verdi Rumeli ’deki kumandanlar başarı gösteremediler Rus orduları, Bulgaristan içlerinde ilerleyerek şıpka Geçidi ’ne dek dayandı Bu geçidi aşacak olurlarsa, önlerinde Edirne ve İstanbul ’a dek bir engel kalmayacaktıBunun üstüne,SüleymanPaşa, birliklerini deniz aracılığıyla Dedeağaç ’a nakletti ve oradanşıpka Geçidi ’ne yürüdü Burada fazla şiddetli çarpışmalar olduArtık müşir(mareşal) rütbesini almış bulunan Süleyman Paşa, harekâtı galibiyet ile yönettiAncak, onun gösterdiği yiğitlik, Türk ordusunun yenik düşmesini önlemeyemedi Bu savaştan sonra, Süleyman Paşa “Şıpka Kahramanı olarak anıldı
Lakin, cephe gerisindeki entrikalar, Sultan Abdülhamid üstünde etkin oldu Yenilginin sorumlusu olarak o gösterildi Süleyman Paşa tutuklanıp İstanbul ’a getirildi ve Taşkışla ’ya hapsedildi Buradaki yargılanması bir yıl dek sürdüSonunda idama mahkûm edildiSultan Abdülhamid, idam cezasını sürgüne çevirdiBağdat ’a sürülen Süleyman Paşa, hayatının son on dört yılını burada geçirdi 8 Ağustos 1892 ’de Bağdat ’ta ölen Paşa, Ebu Yusuf Camii ’nin bahçesine gömüldü
* * *
MİLLETİMİZİN NORMAL TÜRKTÜR, DİLİ TÜRKÇEDİR
SüleymanHüsnü Paşa, eğitim ve öğretim sahasında büyük hizmetler görmüştürLakin, ona esas ününü karşılayan, Türk millî şuurunun ve dolayısıyla Türkçülüğün uyanmasını sağlayan çalışmalarıdır Süleyman Paşa, askerî okulların programlarını millî ruha uygun şekle soktuğu süre, bu okullarda okutulacak ders kitabı bulmakta zorluk çekmişti Yabancı müelliflerden yapılacak çeviriler, çok kere Türkler hakkında hoş olmayan ve yalan yanlış bilgilerle doluydu Bu kitapların ders kitabı olarak okutulması imkãnsızdıSüleyman Paşa, bunun üstüne ders kitaplarını da kendisi kâğıda dökmek zorunda kaldıDin Bilgisi, Türkçe ve Tarih kitaplarını kaleme aldı Bu kitapları fazla açık, sade bir Türkçe ile yazdıMeselâ “Sagir İlmihâl adını içeren küçük din bilgisi kitabında Allahü Teâlâ ’nın tarifini şöyle yapmaktaydı:“Birdir, kendisinin hiç ortağı ve yardımcısı ve benzeri yoktur; dünyada gördüğümüz ve bildiğimiz şeylerden hiçbirisi O ’na benzemez Anadan, babadan, oğuldan, kızdan, karıdan, uykudan, uyuklamaktan, yemeden, içmeden, gülmeden, ağlamadan, sevinmeden, yerinmeden beridir
Süleyman Paşa ’nın en önemli eseri Tarihi Kâinat adıyla kaleme aldığı Dünya tarihidir Yazar, bu kitabının önsözünde şöyle demektedir:“Askerî mekteplerde okutulmakta yer alan umumî tarihin yabancı dillerden
tıpkı aktarılması sebebiyle İslâm akideleri ve millî ahlâka aykırılığı ile beraber Eski Devir kısmının da fakat birkaç faslı çeviri olduğu için şimdiye kadar maksada ulaşılamamış idi
Paşşa, bu sebeple eserini “İnanılan hususlara ve İslâm âdâbına uygun olmak ve doğu vakalarına tanıdık bağları sebebiyle iyice içinde yer almış ve karışmış bulunmak üzere kaleme aldığını belirtmektedir
Süleyman Paşa, Tarihi Evren ’de, Türklerin İslâmiyetten önceki tarihlerine geniş yer ayırmıştırEser için yararlanılan kaynaklar arasında De Guignes ’in Hunlar Tarihi ve Raymond ’un Tatar Tarihi de bulunmaktadır Bu bakımdan, Tarihi Kâinat, batıda ortaya çıkanTürkoloji araştırmalarından istifade edilerek yazılı ilk Türkçe eserdir
Kendi tarihimizi batılılardan değil kendimizden öğrenmemiz gerektiğini savunan Süleyman Paşa, bu çığırı açan bir tarihçi ve hafıza adamı hüviyetindedir Tarihi Evren ’in ilk bölümü V Murad zamanında basılmış, ama Sultan Abdülhamid döneminde yasaklanmış kitaplardan sayılarak mevcut nüshaları toplatılmış ve Harbiye Matbaası doküman
mahzenine atılmıştı Süleyman Paşa çapında bir şahsiyetin, siyasî sebeplerle saf dışı bırakılması ve kaleme aldığı değerli eserlerin okutulmaması Türkçülük tarihimiz bakımından ciddî bir kayıp olmuştur
Süleyman Paşa, Türkçe dil bilgisi kitabı olarak kaleme aldığı eserinin adını da Sarfı Türkî koymuştur Halbuki, o zamana dek bu tür kitaplara Sarfı Osmanî, Kavâidi Osmaniye gibi adlar veriliyor, Türkçe adı yakıştırılamıyordu
Süleyman Paşa, bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir: Osmanlı edebiyatı demek içten değildir Nasıl fakat, dilimize Osmanlı dili ve milletimize Osmanlı milleti aramak de yanlıştır Çünkü Osmanlı tâbiri yalnız devletimizin adıdır Milletimizin adı ise yalnız Türk ’cins Buna göre dili de Türk dilidir, edebiyatımız da Türk edebiyatıdır
Dönemi için çok yeni, hattâ yadırgatıcı olan bu görüşleri, Süleyman Paşa ’yı Türkçülüğün büyük şahsiyetleri arasına sokmuştur *
1938 ’de İstanbul ’da, Süleymaniye civarındaki Molla Gürani mahallesinde doğmuşturBabası, yeniçeri ağası olan Mehmed Hâlet Efendidir
Birincil öğrenimine semt mektebinde başlayan Süleyman Hüsnü, Arapça ve Farsçayı, Beyazıt Camii ’nde dersler veren Mudurnuluİsmail Efendiden öğrendiDaha sonradan Maçka Askerî İdadisi ’ne girdi Burayı bitirdikten sonradan Mektebi Harbiye ’ye (bugünkü Harb Okulu ’na) yazıldı Bu okuldan 1863 ’te mezun olarak orduya katıldı
Süleyman Hüsnü Paşanın birincil görevi, Karadağ harekâtına, Derviş Mehmed Paşa kuvvetleri içinde katılması oldu Buradan İstanbul ’a döndüğü vakit, Harb Okulu ’na önce matematik, daha sonra kitabet(kompozisyon) hocası olarak tahsis edildiBir zaman daha sonra, aynı okulun ders nâzırlığına getirildi
Askerî eğitimin geliştirilmesinde büyük hizmetleri görülmüş olan Galib Paşanın ölümü üzerine, ondan boşalan Mekâtibi Askeriye Nâzırlığına tayin edildi Tüm askerî okullardan sorumlu olan bu makam, yalnız Harb Okulu ’nu yok, daha daha alçak kademedeki askerî okulları da bünyesine alıyordu
Süleyman Paşanın asıl büyük hizmeti, bu görevi sırasında başardığı işlerde görülmektedirÖncelikle, askerî okulların ders programlarını ve müfredatlarını tekrar düzenlemiş ve bu programlara yerinde tarih ve dil kitaplarını kaleme almıştır Bu kitapları ile de Türklük şuurunun uyanmasında etkili olmuştur
Sultan Abdülaziz ’in tahttan indirilmesi ve yerine V Murad ’ın çıkarılması sırasındaki olaylara askerî okul öğrencileri de karışmıştıSultan IIAbdülhamid, bu olayı unutmamış ve hükümdar olduktan sonra Süleyman Paşa ’dan aralıksız kuşkulanmıştıBu sebeple, onu, Ahmed Muhtar Paşa ’dan boşalan BosnaHersek kumandanlığına atama ede
rekİstanbul ’dan uzaklaştırdıSüley man Paşa bu görevdeyken 18771878 TürkRus Savaşı patlak verdi Rumeli ’deki kumandanlar başarı gösteremediler Rus orduları, Bulgaristan içlerinde ilerleyerek şıpka Geçidi ’ne dek dayandı Bu geçidi aşacak olurlarsa, önlerinde Edirne ve İstanbul ’a dek bir engel kalmayacaktıBunun üstüne,SüleymanPaşa, birliklerini deniz aracılığıyla Dedeağaç ’a nakletti ve oradanşıpka Geçidi ’ne yürüdü Burada fazla şiddetli çarpışmalar olduArtık müşir(mareşal) rütbesini almış bulunan Süleyman Paşa, harekâtı galibiyet ile yönettiAncak, onun gösterdiği yiğitlik, Türk ordusunun yenik düşmesini önlemeyemedi Bu savaştan sonra, Süleyman Paşa “Şıpka Kahramanı olarak anıldı
Lakin, cephe gerisindeki entrikalar, Sultan Abdülhamid üstünde etkin oldu Yenilginin sorumlusu olarak o gösterildi Süleyman Paşa tutuklanıp İstanbul ’a getirildi ve Taşkışla ’ya hapsedildi Buradaki yargılanması bir yıl dek sürdüSonunda idama mahkûm edildiSultan Abdülhamid, idam cezasını sürgüne çevirdiBağdat ’a sürülen Süleyman Paşa, hayatının son on dört yılını burada geçirdi 8 Ağustos 1892 ’de Bağdat ’ta ölen Paşa, Ebu Yusuf Camii ’nin bahçesine gömüldü
* * *
MİLLETİMİZİN NORMAL TÜRKTÜR, DİLİ TÜRKÇEDİR
SüleymanHüsnü Paşa, eğitim ve öğretim sahasında büyük hizmetler görmüştürLakin, ona esas ününü karşılayan, Türk millî şuurunun ve dolayısıyla Türkçülüğün uyanmasını sağlayan çalışmalarıdır Süleyman Paşa, askerî okulların programlarını millî ruha uygun şekle soktuğu süre, bu okullarda okutulacak ders kitabı bulmakta zorluk çekmişti Yabancı müelliflerden yapılacak çeviriler, çok kere Türkler hakkında hoş olmayan ve yalan yanlış bilgilerle doluydu Bu kitapların ders kitabı olarak okutulması imkãnsızdıSüleyman Paşa, bunun üstüne ders kitaplarını da kendisi kâğıda dökmek zorunda kaldıDin Bilgisi, Türkçe ve Tarih kitaplarını kaleme aldı Bu kitapları fazla açık, sade bir Türkçe ile yazdıMeselâ “Sagir İlmihâl adını içeren küçük din bilgisi kitabında Allahü Teâlâ ’nın tarifini şöyle yapmaktaydı:“Birdir, kendisinin hiç ortağı ve yardımcısı ve benzeri yoktur; dünyada gördüğümüz ve bildiğimiz şeylerden hiçbirisi O ’na benzemez Anadan, babadan, oğuldan, kızdan, karıdan, uykudan, uyuklamaktan, yemeden, içmeden, gülmeden, ağlamadan, sevinmeden, yerinmeden beridir
Süleyman Paşa ’nın en önemli eseri Tarihi Kâinat adıyla kaleme aldığı Dünya tarihidir Yazar, bu kitabının önsözünde şöyle demektedir:“Askerî mekteplerde okutulmakta yer alan umumî tarihin yabancı dillerden
tıpkı aktarılması sebebiyle İslâm akideleri ve millî ahlâka aykırılığı ile beraber Eski Devir kısmının da fakat birkaç faslı çeviri olduğu için şimdiye kadar maksada ulaşılamamış idi
Paşşa, bu sebeple eserini “İnanılan hususlara ve İslâm âdâbına uygun olmak ve doğu vakalarına tanıdık bağları sebebiyle iyice içinde yer almış ve karışmış bulunmak üzere kaleme aldığını belirtmektedir
Süleyman Paşa, Tarihi Evren ’de, Türklerin İslâmiyetten önceki tarihlerine geniş yer ayırmıştırEser için yararlanılan kaynaklar arasında De Guignes ’in Hunlar Tarihi ve Raymond ’un Tatar Tarihi de bulunmaktadır Bu bakımdan, Tarihi Kâinat, batıda ortaya çıkanTürkoloji araştırmalarından istifade edilerek yazılı ilk Türkçe eserdir
Kendi tarihimizi batılılardan değil kendimizden öğrenmemiz gerektiğini savunan Süleyman Paşa, bu çığırı açan bir tarihçi ve hafıza adamı hüviyetindedir Tarihi Evren ’in ilk bölümü V Murad zamanında basılmış, ama Sultan Abdülhamid döneminde yasaklanmış kitaplardan sayılarak mevcut nüshaları toplatılmış ve Harbiye Matbaası doküman
mahzenine atılmıştı Süleyman Paşa çapında bir şahsiyetin, siyasî sebeplerle saf dışı bırakılması ve kaleme aldığı değerli eserlerin okutulmaması Türkçülük tarihimiz bakımından ciddî bir kayıp olmuştur
Süleyman Paşa, Türkçe dil bilgisi kitabı olarak kaleme aldığı eserinin adını da Sarfı Türkî koymuştur Halbuki, o zamana dek bu tür kitaplara Sarfı Osmanî, Kavâidi Osmaniye gibi adlar veriliyor, Türkçe adı yakıştırılamıyordu
Süleyman Paşa, bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir: Osmanlı edebiyatı demek içten değildir Nasıl fakat, dilimize Osmanlı dili ve milletimize Osmanlı milleti aramak de yanlıştır Çünkü Osmanlı tâbiri yalnız devletimizin adıdır Milletimizin adı ise yalnız Türk ’cins Buna göre dili de Türk dilidir, edebiyatımız da Türk edebiyatıdır
Dönemi için çok yeni, hattâ yadırgatıcı olan bu görüşleri, Süleyman Paşa ’yı Türkçülüğün büyük şahsiyetleri arasına sokmuştur *