Anaokulunun son günü ufak öğrenciler öğretmenlerine hediye verdikleri bir parti duzenler Çiçekcinin oğlu öğretmene bir hediye paketi uzatır Öğretmen paketi yavaş yavaş sallar eliyle tartar ve
Sanırım bu bir buket çiçek?
Dürüst Nerden bildiniz öğretmenim ??
Şey, tahmin ettim
Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır O da öğretmene bir hediye verir Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:
Sanırım bu bir kutu çikolata
Aaa, nerden bildiniz öğretmenim ??
Şey, bir tahmin sadece Nasılsa tuttu işte
Bir sonraki armağan TEKEL bayisinin oğlundan kazanç Hoca paketi alır lakin alttan minik bir sızıntı vardır Paketi tutarken parmağı ıslanan hoca yavaş yavaş parmağını diline sürer:
Bu şarap olabilir mi ?
Hayır öğretmenim !! …diye bağırır çocuk heyecanla
Hoca her yerde sızan yerden bir damlayı parmağıyla alıp tadına bakar:
Şampanya öyleyse?
Daha da heyecanlanan çocuk
HAYIR öğretmenim !!
Öğretmen sızıntının bir daha tadına bakar:
Cilalı Pes ediyorum, bilemeyeceğim Nedir bu ??
Çocuk sevinçle haykırır:
Bir köpek yavrusu !?
SU ATEŞ VE AHLAK
Eski zamanlarda bir gün su, alev ve ahlak askere gitmeye karar vermişler Bir gün tatbikatta birbirlerini kaybetteklerinde nasıl bulacaklarını sormuşlar bunun üzerine;
Ateş, nerede bir duman görürseniz beni orada bulabilirsiniz oraya gelin demiş
Su ise nerede bir şırıltı duyarsanız oraya gelin beni orada bulabilirsiziniz demiş
Etik ise beni bir defa kaybederseniz bir daha bulamazsınız boşuna aramayın demiş
KAYSERİLİ VE TERZİ
Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormuş oğlum senden ne değin isterlerse istesinler yarısından fazla verme
Ali birgün terziye ekip elbise diktirmiş
Kayseri`li sormuş borcum nedir?
Terzi cevap vermiş 6 milyon
Kayseri`li olası yok 3 milyon demiş
Terzi kurtarmaz 4 milyon demiş
Kayseri`li mümkün değil 2 milyondan fazla vermem demiş
Terzi lanet olsun işlenmiş demiş
Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demiş
Terzi sinirlenmiş para falan istemiyorum al elbiseni defol demiş
Kayseri`li bazı elbise daha dikmezsen şurdan şuraya gitmem demiş
ÇIFTÇI
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, ast haliyle zenginlikleriyle övunecekler Adanalı başlamış :
Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öbür ucuna yetişemiyoz, demiş Kayserili de demiş ama :
Yav bizim de vardı pek bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık
KARNE
Karne günüydüKüçük oğlan okuldan döndü
Annesi Karnen nerede?diye sordu
Çocuk güldü :
Arkadaşıma ödünç verdim Babasını korkutacak
KAPI BAŞLATMAK
Arizona'da demiryolu yapımı esnasında mühendis, ihtiyar adamı ikna etmeye çalışıyordu:
Tom Baba, diğer çözüm bulamadık Demiryolunu sizin evden geçirmek zorundayız
Tom Baba öfkelendi:
Seslenmek benim evimden! Olur mu pek şey! Yani trenin her geçişinde gelip kapıyı açacağım, öyle mi?
NALLARI DİKMİŞ
Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş fakat:
Bu atı fazla sevdiğimi bilirsiniz Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma mükemmel bakacaksınız Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar oysa padişahın atı ahırda ölmüş Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar İncili demiş ancak
Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın İncili, padişahın huzuruna varmış
Padişahım, senin bir küheylan vardı ya
Evet
Ahırda gördüm Yanında yaklaştım Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor
Yahu sen şuna öldü desene!
Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü Bir suç oluşturan vereceksen kendine ver
FIKRANIN TANIMI
Fıkra, hayati olaylardan hareketle anlatılan, anlatılanlardan bir sonuç sonuç amacında olan, nükte, yergi, mizah unsuru barındıran kısa sözlü ürünlerdir
Mizah sanatının en esas unsurlarından fıkralar, bir zamanlar beri var olan yazınsal metinlere misal teşkil ederler Türkiye' de fıkra, birçok süre kişi, yöre, topluluk ile özdeşleştirilir, ve bu unsurlara ait güldürücü öğeleri hatırlatışı ile zorlama kazanır Nasreddin Hoca fıkraları, Karadeniz Fıkraları, Bektaşi Fıkraları bunlara örnektir
Fıkralarda siyasal ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere,kanıtlara,aşırı ayrıntıya yer verilmez iddalı ve ispatlayıcı yönü ağırlıklı değildir
Gazete ve dergilerde yayınlanan günlük,siyasal,toplumsal sorunları ele alan yazılardır Fıkralar, gülme nitelikli olmakla birlikte; yazılmış kompozisyon türü olarak fıkra,düşünsel ağırlıklı kısa yazılardır Fıkralarda siyasal ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere,kanıtlara,fazla ayrıntılara yer verilmezMakaleler gibi iddialı ve ispatlayıcı yönü ağırlıklı değildirFıkra yazarı,geniş kitlelere seslendiği için dili kolay kavranabilir bir dil olmalıdır Her konuda fıkra yazılabilir
temele arkadaşları kahfede sorarlar esas saçların neden döküldü üzüntüden peki neye üzülüyorsun temelin cevabı şaşırtıcı olur saçlarımın dökülmesine
Adam öyle sakinmiş oysa, arkadaşları ne derse desin Daha kötüsü olabilirdidiyerek yanıtlar ve ciddiye almazmış Arkadaşları bir vakit sonradan bundan çok rahatsız olmaya başlamışlar ve sahiden onu rahatsız edecek bir haber bulmak istemişler Bir gün bulduklarına ikna olarak, adamın yanında gitmişler
Merhaba, Mustafa'yı duydun mu?
Hayır, ne olmuş?
Adam'a, geçen Çarşamba gecesi Mustafa'nın iş gezisinden eve erken döndüğünü, karısını yatakta bir başka adamla yakaladığını ve adamı öldürdüğünü anlatmışlar
Adam: Daha kötüsü olabilirdidiye yanıtlamış
Arkadaşları sormuş: Bundan daha kötüsü ne olabilir fakat?
Ben onlardayken Salı gecesi geziden geri dönebilirdi
Bir kadınla bir adam ayrı olarak arabalarında giderlerken Çarpışırlarikisinin de arabası mahvolur lakin talih eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve bayan adama bakıp: Çok ilginç! Sen erkeksin ben de bayanArabalarımız mahvoldu ama ikimizde hiçbir şey olmadıBu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin ardına kadar refah içinde birlikte yaşamamız için bir işarettirder
Müthiş heyecanlanan adam: Evet, galiba haklisindiye yanıt verir
KADIN şaşkınlıkla :Bak, arabam hurdaya döndü lakin bir sise sarap sapasağlam Bu belli bir işaret Bu şarabi içip şansımızı kutlamalıyızderken, şarap şişesini adama uzatır Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına Verir Bayan hemencecik şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır
Bunun üstüne adam sorar: Sen içmeyecek misin ?
Kadın yanıt verir: Hayır, ben polisi bekleyeceğim!
*
Sanırım bu bir buket çiçek?
Dürüst Nerden bildiniz öğretmenim ??
Şey, tahmin ettim
Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır O da öğretmene bir hediye verir Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:
Sanırım bu bir kutu çikolata
Aaa, nerden bildiniz öğretmenim ??
Şey, bir tahmin sadece Nasılsa tuttu işte
Bir sonraki armağan TEKEL bayisinin oğlundan kazanç Hoca paketi alır lakin alttan minik bir sızıntı vardır Paketi tutarken parmağı ıslanan hoca yavaş yavaş parmağını diline sürer:
Bu şarap olabilir mi ?
Hayır öğretmenim !! …diye bağırır çocuk heyecanla
Hoca her yerde sızan yerden bir damlayı parmağıyla alıp tadına bakar:
Şampanya öyleyse?
Daha da heyecanlanan çocuk
HAYIR öğretmenim !!
Öğretmen sızıntının bir daha tadına bakar:
Cilalı Pes ediyorum, bilemeyeceğim Nedir bu ??
Çocuk sevinçle haykırır:
Bir köpek yavrusu !?
SU ATEŞ VE AHLAK
Eski zamanlarda bir gün su, alev ve ahlak askere gitmeye karar vermişler Bir gün tatbikatta birbirlerini kaybetteklerinde nasıl bulacaklarını sormuşlar bunun üzerine;
Ateş, nerede bir duman görürseniz beni orada bulabilirsiniz oraya gelin demiş
Su ise nerede bir şırıltı duyarsanız oraya gelin beni orada bulabilirsiziniz demiş
Etik ise beni bir defa kaybederseniz bir daha bulamazsınız boşuna aramayın demiş
KAYSERİLİ VE TERZİ
Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormuş oğlum senden ne değin isterlerse istesinler yarısından fazla verme
Ali birgün terziye ekip elbise diktirmiş
Kayseri`li sormuş borcum nedir?
Terzi cevap vermiş 6 milyon
Kayseri`li olası yok 3 milyon demiş
Terzi kurtarmaz 4 milyon demiş
Kayseri`li mümkün değil 2 milyondan fazla vermem demiş
Terzi lanet olsun işlenmiş demiş
Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demiş
Terzi sinirlenmiş para falan istemiyorum al elbiseni defol demiş
Kayseri`li bazı elbise daha dikmezsen şurdan şuraya gitmem demiş
ÇIFTÇI
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, ast haliyle zenginlikleriyle övunecekler Adanalı başlamış :
Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öbür ucuna yetişemiyoz, demiş Kayserili de demiş ama :
Yav bizim de vardı pek bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık
KARNE
Karne günüydüKüçük oğlan okuldan döndü
Annesi Karnen nerede?diye sordu
Çocuk güldü :
Arkadaşıma ödünç verdim Babasını korkutacak
KAPI BAŞLATMAK
Arizona'da demiryolu yapımı esnasında mühendis, ihtiyar adamı ikna etmeye çalışıyordu:
Tom Baba, diğer çözüm bulamadık Demiryolunu sizin evden geçirmek zorundayız
Tom Baba öfkelendi:
Seslenmek benim evimden! Olur mu pek şey! Yani trenin her geçişinde gelip kapıyı açacağım, öyle mi?
NALLARI DİKMİŞ
Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş fakat:
Bu atı fazla sevdiğimi bilirsiniz Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma mükemmel bakacaksınız Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar oysa padişahın atı ahırda ölmüş Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar İncili demiş ancak
Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın İncili, padişahın huzuruna varmış
Padişahım, senin bir küheylan vardı ya
Evet
Ahırda gördüm Yanında yaklaştım Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor
Yahu sen şuna öldü desene!
Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü Bir suç oluşturan vereceksen kendine ver
FIKRANIN TANIMI
Fıkra, hayati olaylardan hareketle anlatılan, anlatılanlardan bir sonuç sonuç amacında olan, nükte, yergi, mizah unsuru barındıran kısa sözlü ürünlerdir
Mizah sanatının en esas unsurlarından fıkralar, bir zamanlar beri var olan yazınsal metinlere misal teşkil ederler Türkiye' de fıkra, birçok süre kişi, yöre, topluluk ile özdeşleştirilir, ve bu unsurlara ait güldürücü öğeleri hatırlatışı ile zorlama kazanır Nasreddin Hoca fıkraları, Karadeniz Fıkraları, Bektaşi Fıkraları bunlara örnektir
Fıkralarda siyasal ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere,kanıtlara,aşırı ayrıntıya yer verilmez iddalı ve ispatlayıcı yönü ağırlıklı değildir
Gazete ve dergilerde yayınlanan günlük,siyasal,toplumsal sorunları ele alan yazılardır Fıkralar, gülme nitelikli olmakla birlikte; yazılmış kompozisyon türü olarak fıkra,düşünsel ağırlıklı kısa yazılardır Fıkralarda siyasal ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere,kanıtlara,fazla ayrıntılara yer verilmezMakaleler gibi iddialı ve ispatlayıcı yönü ağırlıklı değildirFıkra yazarı,geniş kitlelere seslendiği için dili kolay kavranabilir bir dil olmalıdır Her konuda fıkra yazılabilir
temele arkadaşları kahfede sorarlar esas saçların neden döküldü üzüntüden peki neye üzülüyorsun temelin cevabı şaşırtıcı olur saçlarımın dökülmesine
Adam öyle sakinmiş oysa, arkadaşları ne derse desin Daha kötüsü olabilirdidiyerek yanıtlar ve ciddiye almazmış Arkadaşları bir vakit sonradan bundan çok rahatsız olmaya başlamışlar ve sahiden onu rahatsız edecek bir haber bulmak istemişler Bir gün bulduklarına ikna olarak, adamın yanında gitmişler
Merhaba, Mustafa'yı duydun mu?
Hayır, ne olmuş?
Adam'a, geçen Çarşamba gecesi Mustafa'nın iş gezisinden eve erken döndüğünü, karısını yatakta bir başka adamla yakaladığını ve adamı öldürdüğünü anlatmışlar
Adam: Daha kötüsü olabilirdidiye yanıtlamış
Arkadaşları sormuş: Bundan daha kötüsü ne olabilir fakat?
Ben onlardayken Salı gecesi geziden geri dönebilirdi
Bir kadınla bir adam ayrı olarak arabalarında giderlerken Çarpışırlarikisinin de arabası mahvolur lakin talih eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve bayan adama bakıp: Çok ilginç! Sen erkeksin ben de bayanArabalarımız mahvoldu ama ikimizde hiçbir şey olmadıBu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin ardına kadar refah içinde birlikte yaşamamız için bir işarettirder
Müthiş heyecanlanan adam: Evet, galiba haklisindiye yanıt verir
KADIN şaşkınlıkla :Bak, arabam hurdaya döndü lakin bir sise sarap sapasağlam Bu belli bir işaret Bu şarabi içip şansımızı kutlamalıyızderken, şarap şişesini adama uzatır Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına Verir Bayan hemencecik şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır
Bunun üstüne adam sorar: Sen içmeyecek misin ?
Kadın yanıt verir: Hayır, ben polisi bekleyeceğim!
*