Birey taassuptan nasıl kurtulur?
Muhafazakârlık, bağnazlık, içten ya da yanlışlığa bakmaksızın bir fikrin savunmasını yapmak, kendi dinini, mensup olduğu düşünceyi ya da ekolü her türlü zihin ve inançtan üstün görmek, Taassup da âmâ bir tarafgirlik ve doğruluğu hiç araştırılmadan karşıt düşünceyi inkâr vardır
İnsanda herhangi bir konuda oluşan fazla sevgi ve coşku veri ile yok de cehaletle desteklenirse, o konuda taassup; ilimle desteklenirse, hoşgörü (güzel görürlülük) meydana kazanç Taassup sahiplerine mutaassıp denir
Her ne kadar insanlar aralarında mutaassıp kelimesi dindar anlamında kullanılıyorsa da, bu fazla hatalı bir kullanımdır Taassupa en fazla karşısında meydana çıkan din İslâm'dır Hz Peygamber müşrikleri İslm'a misafir etme ettiğinde onlar, hatalıbeceriksiz yönleri olduğunu söyleyerek yok, körü körüne atalarının dinine sarıldıkları, hiç bir araştırma ve tartışmaya girmeden kendi dinlerini üstün gördükleri için İslâmiyet'i kabul etmiyorlardı Adalet dini kabul ettirmeyen, ona karşısında koyduran bu kör inada Kur'an Cahiliyye taassubudemektedir
Günümüzde de de İslâmiyet hakkında tatmin edici ve dürüst bilgisi olmayan, tersine, onun hakkında hatalı bilgilere sahip olan ve kendi bildiklerini tartışmasız içten ve üstün kabul ederek İslâm'a karşısında olan mutaassıp aydınlar olabileceği gibi, dinî heyecanları çok, fakat din hakkındaki bilgileri yetkisiz olan mutaassıp dindarlar da olabilir Müslüman mutaassıp yok, toleranslı olmalıdır Müsamahakâr insan, sabit fikirli değildir, uygar yiğitçe fikirleri tartışabilir, dürüst ile yanlışı ayırdetme gücüne sahiptir Hakkında yeterli bilgisi olmayan şeylerde körü körüne bahis sahibi değildir Oysa böyle davranıldığı süre doğruyu anlatma imkanı olur İslâm'ın yayılışında Hz Peygamber insanlara İslâm'ı şımartma ile anlatmış, irşadının vazgeçilmez unsuru, müsamahası olmuştur kolaylaştırınız , zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyinizhadisindeki tavsiye de bunu göstermektedir
Kur'anî nasslara ve sünnete uygun olan sadakât taassup değildir Zira iman, onaylamak; İslâm ise, adalet ve içten olana teslim olmak demektir bu da dine sadakât ve vefalı elde etmek anlamını taşır fakat, buna salabeti diniyye* denir
Bilgisizlikten kaynaklanan taassup ise inat ve muhakemesizlik üzere kuruludur Taassup yalnız dinlerde yok, beşeri ideolojilerde de bağnazca bağlılıklar neticesinde görülmektedir Müslüman dinine körü körüne yok bilinçli olarak bağlıdır *
Muhafazakârlık, bağnazlık, içten ya da yanlışlığa bakmaksızın bir fikrin savunmasını yapmak, kendi dinini, mensup olduğu düşünceyi ya da ekolü her türlü zihin ve inançtan üstün görmek, Taassup da âmâ bir tarafgirlik ve doğruluğu hiç araştırılmadan karşıt düşünceyi inkâr vardır
İnsanda herhangi bir konuda oluşan fazla sevgi ve coşku veri ile yok de cehaletle desteklenirse, o konuda taassup; ilimle desteklenirse, hoşgörü (güzel görürlülük) meydana kazanç Taassup sahiplerine mutaassıp denir
Her ne kadar insanlar aralarında mutaassıp kelimesi dindar anlamında kullanılıyorsa da, bu fazla hatalı bir kullanımdır Taassupa en fazla karşısında meydana çıkan din İslâm'dır Hz Peygamber müşrikleri İslm'a misafir etme ettiğinde onlar, hatalıbeceriksiz yönleri olduğunu söyleyerek yok, körü körüne atalarının dinine sarıldıkları, hiç bir araştırma ve tartışmaya girmeden kendi dinlerini üstün gördükleri için İslâmiyet'i kabul etmiyorlardı Adalet dini kabul ettirmeyen, ona karşısında koyduran bu kör inada Kur'an Cahiliyye taassubudemektedir
Günümüzde de de İslâmiyet hakkında tatmin edici ve dürüst bilgisi olmayan, tersine, onun hakkında hatalı bilgilere sahip olan ve kendi bildiklerini tartışmasız içten ve üstün kabul ederek İslâm'a karşısında olan mutaassıp aydınlar olabileceği gibi, dinî heyecanları çok, fakat din hakkındaki bilgileri yetkisiz olan mutaassıp dindarlar da olabilir Müslüman mutaassıp yok, toleranslı olmalıdır Müsamahakâr insan, sabit fikirli değildir, uygar yiğitçe fikirleri tartışabilir, dürüst ile yanlışı ayırdetme gücüne sahiptir Hakkında yeterli bilgisi olmayan şeylerde körü körüne bahis sahibi değildir Oysa böyle davranıldığı süre doğruyu anlatma imkanı olur İslâm'ın yayılışında Hz Peygamber insanlara İslâm'ı şımartma ile anlatmış, irşadının vazgeçilmez unsuru, müsamahası olmuştur kolaylaştırınız , zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyinizhadisindeki tavsiye de bunu göstermektedir
Kur'anî nasslara ve sünnete uygun olan sadakât taassup değildir Zira iman, onaylamak; İslâm ise, adalet ve içten olana teslim olmak demektir bu da dine sadakât ve vefalı elde etmek anlamını taşır fakat, buna salabeti diniyye* denir
Bilgisizlikten kaynaklanan taassup ise inat ve muhakemesizlik üzere kuruludur Taassup yalnız dinlerde yok, beşeri ideolojilerde de bağnazca bağlılıklar neticesinde görülmektedir Müslüman dinine körü körüne yok bilinçli olarak bağlıdır *