Son Konu

Tanzimat Fermanı metni

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Tanzimat Fermanı osmanlıca metni,Tanzimat Fermanının içeriği,Tanzimat Fermanı belgesi

Tanzimat Fermanı

Gülhane Parkı'nda okunması nedeniyle Gülhane Hattı Hümayunu veya Tanzimatı Hayriye de denir

Tanzimat Fermanı metni
Herkesin bildiği gibi, devletimizde kuruluşundan beri Kuran'ın yüce hükümlerine ve şeriat yasalarına bütün uyulduğundan, ülkemizin gücü ve bütün tebaasının refah ve mutluluğu en yüksek noktaya çıkmıştı Oysa, yüz elli sene var ama, birbirlerini izleyen karışıklıklar ve değişik nedenlerle şeriata ve yüce yasalara uyulmadığından evvelki kuvvet ve rahatlık, bütün aksine zayıflık ve fakirliğe dönüştü Fakat, şeriat yasaları ile yönetilmeyen bir ülkenin varlığını sürdürebilmesinin imkansızlığı açık seçik ortadadır

Tahta geçtiğimiz mutlu günden bu yanlamasına tüm çabalarımız, defalarca ülkenin kalkınması, ahalimiz ve fakirlemizin refahı amacına yönelik oldu Eğer, ulu devletimize dahil ülkelerin coğrafi konumu, bereketli toprakları ve halkının yetenekleri gözönünde tutularak gerekli girişimler yapılırsa, ulu Allah'ın yardımı ile, beşon yılda kalkınabileceğimiz söz götürmez

Yüce Allah'ın yardımına ve Peygamberimiz hazretlerinin ruhaniyetine sığınarak, ulu devletimizin ve ülkemizin iyi bir biçimde yönetilmesi için artık bir takım yeni yasalar çıkarılması zorunlu görüldü

Söz konusu yasaların başında can güvenliği; ahali, namus ve malın korunması; vergi toplanması; halkın askere alınıp silah altında tutulma süresi gibi hususlar gelmektedir Şöyle ama; Dünya'da can, ırz ve namustan daha kıymetli birşey yoktur Bir insan bunları tehlikede görür görmez, doğuştan olan fena olmasa bile, canını ve namusunu korumak için olmadık çarelere başvurur Bunun devlet ve memlekete zarar vereceği açıktır Buna karşılık, can ve namustan emin olan bir kimse sadakat ve doğruluktan ayrılmaz, işi ve gücü ile devletine ve milletine yararlı olur

Mal güvenliğinin olmadığı yerde ise kimse devlet ve milletine ısınamaz, ülkesinin yükselmesi ile ilgilenmez, defalarca korku ve endişe içinde yaşar Buna karşılık, malından, mülkünden emin olmadığı süre hep kendi işi ve işinin genişletilmesi ile uğraşır Devlet ve ahali gayreti, vatan sevgisi kendisinde her gün artar

Ödenti konusuna gelince: Bir devlet, ülkesini gözetmek için askere ve zorunlu değişik masraflara muhtaçtır Bu, para ile olur Para, tebaadan toplanacak vergiler ile oluştuğundan bunun en iyi şekilde toplanması gerekir

Evvelce kazanç sanılmış olan yed'i vahitbelasından ülkemiz hamdolsun, kurtulmuşsa da yıkıcı bir yöntem olup hiçbir süre yararlı netice doğurmamış olan iltizam usülü hala sürüyor Bu, ülkenin siyasi işlerini ve mali konularını bir adamın keyfine, hatta cebir ve zulmüne bırakmak demektir Bu adam iyi bir insan değilse daima kendi çıkarına bakar, tüm davranışlarında kötülüğe, zulme yönelir bu nedenle, ülkemiz insanlarının her biri için, malına ve gelirine kadar bir verginin saptanması ve kimseden bundan artı birşey alınmaması gerekir Ulu devletimizin karada ve denizdeki askeri masrafları ile öbür masrafları yasalarla belirlenip sınırlandırılmalı ve dilekçe ona göre yapılmalıdır

Askerlik de, yukarıda belirtildiği gibi, önemli konulardan biridir Ülkenin korunması için asker belirlemek halkın esas borcudur Ama, bir memleketin mevcut nüfusuna bakılmaksızın, şimdiye kadar yapıldığı gibi, kiminden tahammülünden fazla, kiminden eksik asker alınması keza düzesizliğe; hem tarım, ticaret ve bayındırlık işerinin fena gitmesine; hem ömür boyu askerlik bıkkınlığa; ayrıca de nüfusun azalmasına yol açar bu nedenle, her memleketten alınacak asker miktarı için yerinde usul konulmalı ve dört ya da beş sene hizmet için sıra usulü getirilmelidir Bunlar yapılmadıkça devletin kuvvetlenip gelişmesi, rahatlık ve asayişin sağlanması olası olmaz Tüm bunların dayanağı yukarıda açıklanan hususlardır

bu nedenle, bundan böyle suç işleyenlerin durumları şeriat yasaları gereğince açıkca incelenip bir karara bağlanmadıkça kimse hakkında, açık veya kuytu, idam ve zehirleme işlemi uygulanmayacaktır Hiç kimse, başkasının ırz ve namusuna saldırmayacaktır Herkes malına, mülküne tam sahip olacak, bunları dilediği gibi kullanacak, bunu yaparken de devlet büyüklerinin müdahalesine uğramayacaktır Birinin suçluluğunun saptanması halinde mirasçıların o işle ilgileri bulunmayacağından, suçlunun malları elinden alınıp varisleri miras hakkından mahrum bırakılmayacaklardır

Yüce devletimizin tebaası Müslümanlarla değişik milletler bu haklardan bütün yararlanacaklardır

Can, ırz, iffet ve mülk konularında, ülkemizin bütün halkına şeriat yasaları gereğince garanti verilmiştir Öbür konularda da oybirliği ile karar verilmesi için, Meclisi Ahkamı Adliye üyeleri gerektikçe artırılacaktır Yüce devletimizin bakanları ile ileri gelenleri belirtilen günlerde orada toplanarak, görüşlerini tereddütsüz açık açık söyleyeceklerdir Can, mülk güvenliğine ve vergilerin belirlenmesine ait yasalar böyle hazırlanacaktır

Askerlikle ilgili konular Babı Seraskeri Gizliı Şurası'nda görüşülüp karara bağlandıktan daha sonra daima uygulanmaları için tasdik edilmek üzere tarafıma gönderilecektir Laf konusu yasalar sırf din, devlet, ülke ve milleti yeniden inşa etmek amacı ile çıkarılacaklarından, bunlara tam uyacağımıza ant ederiz Bu konuda, Hırkai Şerife odasında, bütün din adamları ile bakanların hazır bulunacakları bir sırada yemin edecektir

Din adamı ve vezirlerden yasalara aykırı hareket edenlerin, kanıtlanacak suçlarına göre, rütbelerine ve hatır ve gönüle bakılmaksızın cezalandırılmaları için özel cinayet yasası çıkarılcaktır

Memurlara yeterli maaş bağlanmış olup, hemen şimdi bağlanmamış olanlarınkiler de belirlenecektir Bu yolla da, şeriata tutarsız olan ve ülkenin gerilemesinde başrolü oynayan sus payı belası enerjik bir yasa ile ortadan kaldırılmış olacaktır

Bütün bu farzedilen hususlar eski hükümlerin tümden değiştirilmesi demek olacağından işbu fermanımız İstanbul halkına ve ülkemiz halkına duyurulacaktır bir de, arkadaş devletlerin de bu yönetimin daima uygulanmasına şahit olmaları için fermanımız, İstanbul'daki tüm büyükelçilere resmi olarak bildirilecektir

Allah hepimizi başarılı kılsın; yasalara uymayanlar Allah'ın lanetine uğrasın ve ömürleri boyunca kuytu yüzü görmesin Amin

Orijinal Osmanlıca Metin

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Tebâreke ellezî biyedihi ’lmal ve hüve alâ külli şey ’in kadîr

Benim vezîrim;

Cümleye ma ’lûm olduğu üzere Devleti Aliyyemiz ’in bidâyeti zuhûrundan beri ahkâmı celîlei Kur ’âniyye ve kavânîni şer ’iyyeye kemâliyle riâyet olunduğundan saltanatı seniyyemizin kuvvet ve miknet ve bi ’lcümle tebe ’asının refâh u ma ’mûriyyeti rütbei gâyete vâsıl olmuş iken yüz elli yıl vardır oysa, gavâ ’ili müte ’âkıbe ve esbâbı mütenevviaya mebnî ne şeri şerîfe ve ne kavânîni münîfeye inkıyâd ü imtisâl olunmamak hasebiyle evvelki baskı ve ma ’mûriyyet bilakis za ’f u fakra mübeddel olmuş ve halbuki kavânîni şer ’iyye tahtında idâre olunmayan memâlikin pâyedâr olamayacağı vâzıhâttan bulunmuş olup cülûsı hümâyûnumuz rûzı fîrûzumdan beri efkârı özgürlükâsârı mülûkânemiz zeka mücerred i ’mârı memâlik ve enha ve terfîhi ahâlî ve fukarâ kazıyyei nâfi ’asına münhasır ve Memâliki Devleti Aliyyemiz ’in mevkii coğrafîsine ve arâzîi münbitesine ve halkın kâbiliyet ü isti ’dâdlarına nazaran esbâbı lâzımesine girişim olunduğu halde beş on sene kapsamında bitevfîkihî te ’âlâ sûreti matlûbe hâsıl olacağı zâhir olmakla avn ve inâyeti Hazreti Bârî ’ye itimâd ve imdâdı rûhâniyeti cenâbı Peygamberî ’ye tevessül ve istinâd birle artık Devleti Aliye ve Memâliki Mahrûsemiz ’in hüsni idâresi zımnında bir takım kavânîni cedîde vaz ’ ve te ’sîsi lâzım ü mühim görünerek işbu kavânîni mukteziyyenin mevâddı esâsiyyesi deha güvenliki can ve mahfûziyyeti ırz u nâmûs u mal ve tayîni ücret ve asâkiri mukteziyyenin sûreti celb ve müddeti istihdâmı kazıyyelerinden ibâret olup şöyle ancak, dünyada can ve ırz u nâmûsdan e ’azz bir şey olmadığından bir adam onları tehlikede gördükte hilkati zâtiye ve cibilleti fıtriyesinde hıyânete meyl olmasa bile muhâfazai can ve nâmusu içün şüphesiz bir takım sûretlere teşebbüs edeceği ve bu dahi devlet ve memlekete muzır olageldiği müsellem olduğu misillü bilakis can u nâmûsundan emîn olduğu halde zeka sıdk u istikâmetten ayrılmayacağı ve işi gücü hemân devlet ve milletine hüsni hizmetten ibâret olacağı zeka bedîhî ve zâhirdir ve emniyeti mâl kazıyyesinin fıkdânı halinde ise herkes ne devlet ve ne milletine ısınamayub ve ne i ’mârı mülke bakamayup dâima endişe ve ıztırabdan hâlî olamadığı misillü huysuz takdîrinde yâni emvâl ü emlâkinden güvenliki kâmilesi olduğu halde deha hemân kendi işiyle ve tevsîi dâirei taayyüşüyle uğraşup ve kendisinde günbegün devlet ve halk gayreti ve vatan muhabbeti artıp ona göre hüsni harekete çalışacağı şübheden âzâdedir ve tayîni aidat maddesi dahi çünkü bir devlet muhâfazai memâlikiyçün şüphesiz asker ü leşkere ve sâir masârifi mukteziyyeye muhtac olarak bu ise akça ile idâre olunacağı ve akça deha tebeanın vergisiyle hâsıl olacağına binâen bunun bir hüsni sûretine bakılmak ehemm olup gerçi mukaddemlerde vâridât zannolunmuş olan yedi vâhid beliyyesinden lehü ’lhamd Memâliki Mahrûsemiz ahâlisi bundan evvelce kurtulmuş ise de âlâtı tahrîbiyyeden olup hiçbir vakitte semerei nâfiası görülemeyen iltizâmât usûli muzırrası elyevm cârî olarak bu ise bir memleketin mesâlihi siyâsiye ve umûrı mâliyesini bir adamın yedi ihtiyârına ve şayet pençei cebr u kahrına teslîm çağrıda bulunmak olarak ol zeka eger zâten bir en ince ayrıntısına kadar adam değilse hemân kendi çıkarına bakıp cemîi harekât ü sekenâtı gadr u zulmden ibâret olmasıyla bad ezîn ahâlîi memâlikten her ferdin emlâk ve kudretine göre ödentii münâsib tâyin olunarak kimseden ziyâde şey alınmaması ve Devleti Aliyye ’mizin bahran ve beren masârifi askeriye ve sâiresi zeka kavânîni îcâbiyye ile tahdîd ü teybîn olunup ona göre icrâ olunması lâzımedendir ve asker maddesi zeka berminvâli muharrer mevâddı mühimmeden olarak egerçi muhâfazai vatan için asker belirlemek ahâlinin farîzai zimmeti ise de şimdiye dek cârî olduğu vechile bir memleketin adedi nüfûsı mevcûdesine bakılmayarak kiminden rütbei tahammülünden ziyâde ve kiminden noksan asker istenilmek keza nizâmsızlığı ayrıca de zirâat ü ticâret mevâddı nâfiasının ihlâlini mûcib olduğu misillü askerliğe gelenlerin ilânihâyeti ’lömr istihdamları dahi fütûru ve katı tenâsühü müstelzim olmakta olmasıyla her memleketten lüzûmu takdîrinde taleb olunacak neferâtı askeriye içün bir takım usûli hasene ve dört yahud beş sene müddet istihdâm zımnında zeka bir tarîki münâvebe vaz u te ’sîs olunması îcâbı haldendir Ve ’lhâsıl bu kavânîni nizâmiye hâsıl olmadıkça tahsîli baskı ve ma ’mûriyyet ve âsâyiş ü istirâhat muhtemel olmayup cümlesinin esası zeka mevâddı meşrûhadan ibâret olduğundan fîmâbad ashâbı cünhanın davâları kavânîni şer ’iyye iktizâsınca alenen bervechi tedkik görülüp hükm olunmadıkça kimse hakkında hafi vü celî idâm ü temsîm mu ’âmelesi icrâsı câiz olmamak ve hiç kimse tarafından diğerinin ırz u nâmûsuna tasallut vukû ’bulmamak ve cümbür cemaat emvâl ü emlâkine kemâli serbestîyle mâlik ve mutasarrıf olarak ona bir tarafdan müdahale olunmamak ve farazâ birinin töhmet ve kabâhati vukû ’unda onun veresesi ol töhmet ve kabahatten berî ’üzzimme olacaklarından onun malını müsâdere ile veresesi hukûkı irsiyyelerinden mahrum kılınmamak ve tebe ’ai saltanatı seniyyemizden olan ehli İslâm ve mileli sâire bu müsâ ’adâtı şâhânemize bilâistisnâ mazhar edinmek üzre cân ve ırz ve nâmus ve mâl maddelerinden hükmi şerî iktizâsınca kâffei memâliki mahrûsemiz ahâlisine tarafı şâhânemizden güvenliki kâmile verilmiş ve öteki hususlara zeka ittifakı ârâ ile karar verilmesi lâzım gelmiş olmağla Meclisi Ahkâmı Adliye a ’zâsı daha lüzûmu meretebe teksir olunarak ve vükelâ ve ricâli Devleti Aliyyemiz zeka bir takım tâyin olunacak eyyâmda orada ictimâ ederek ve cümlesi efkâr u mütâla ’âtını hiç çekinmeyüp serbestçe söyleyerek işbu emniyeti cân ve mâla, ta ’yîni aidat hususlarına dâir kavânîni mukteziye bir taraftan kararlaştırılıp ve Tanzîmâtı askeriye maddesi zeka Bâbı Seraskerî dârı şûrâsında söyleşilüp her bir kânun karargîr oldukça ilâmâşâallâhu te ’âlâ düstûru ’lamel tutulmak üzre bâlâsı hattı hümâyûnumuz ile tasdik ve tevşîh olunmak için tarafı hümâyûnumuza arzolunsun ve işbu kavânîni şer ’iyye mücerred dîn ü devlet ve mal ü milleti ihyâ için vaz ’ olunacak olduğundan cânibi hümâyûnumuzdan hilâfına hareket vukû bulmayacağına ahd ü mîsâk olunup Hırkai Şerîfe Odası ’nda cemîi ulemâ ve vükelâ hazır oldukları halde kasemi billâh dahi olunarak ulemâ ve vükelâ dahi tahlîf olunacağından ona tarafından ulemâ ve vüzerâdan ve ’lhâsıl her kim olur ise olsun kavânîni şer ’iyyeye muhâlif hareket edenlerin suçı sâbitelerine kadar te ’dîbâtı lâyıkalarının hiç rütbeye ve hatır ve gönüle bakılmayarak icrâsı zımnında mahsûsan cezâ kânunnâmesi zeka tanzîm ettirilsin ve tümce memûrînin elhâletü hâzihî mikdarı vâfî ma ’aşları olarak şâyed henüz olmayanları var ise onlar zeka tanzim olunacağından şer ’an menfûr olup harâbiyyeti mülkün sebebi a ’zâmı olan rüşvet mâddei kerîhesinin fîmâba ’d ademi vukû ’ı maddesinin zeka bir kânunı kavî ile tekîdine bakılsın ve keyfiyyâtı meşrûha usûli atîkayı tümden tağyîr ü tecdîd demek olacağından işbu irâdei şâhânemiz Dersa ’âdet ve bilcümle Memâliki Mahrûse ’miz ahâlisine i ’lân ve işâ ’a olunacağı misillü düveli mütehâbbe dahi bu usûlün inşâallâhu te ’âlâ ile ’lebed bakâsına şâhid edinmek üzre Dersa ’âdetimiz ’de mukîm bi ’ltümce süferâya deha resmi olarak bildirilsin Hemân Rabbimiz teâlâ hazretleri cümlemizi muvaffak buyursun ve bu kavânîni müessesemin hilâfına hareket edenler Allâhu te ’âlâ hazretlerinin la ’netine mazhar olsunlar ve ile ’lebed felâh bulmasınlar (Âmîn)

Fî 26 Şaban 1255 (3 Kasım 1839) *
 
Üst Alt