Son Konu

Tarihin Gördüğü En Acımasız Seri Katillerden Biri Olan Myra Hindley'nin Akıl Almaz Öyküsü

bilgisayarci

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
152,563
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
95
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
s-0ceb3d92b1f19bee149cec7d3cad2b5d47b545f7.jpg


Tarihe 'Moors Cinayetleri' olarak geçen cinayetleri işlemiş, gezegenimizin gördüğü en kötücül kadınlardan biri olan Myra Hindley'nin alışılmadık ve bir o kadar da ürkütücü öyküsünü sizler için derledik:


Hindley, cinayetleri işlediği dönemde İngiltere'nin en tehlikeli kadını olarak nitelendiriliyordu.




1960'larda beş çocuğun cinsel istismarına yardım ettikten sonra onları öldürerek tarihe Moors Cinayetleri olarak geçecek katliama sebep olan Hindley, kendisini cinayet işlemeye zorlayanın sevgilisi olduğunu ileri sürdü. Peki hakikat bu muydu, yoksa Hindley gerçekten de iddia edildiği gibi İngiltere'nin en tehlikeli kadını mıydı?

Myra Hindley ve sevgilisi Ian Brady, dört çocuğu evlerine bırakacaklarını söyleyerek kaçırdılar.



Olaylar 1963-1965 yılları arasında gerçekleşti ve Pauline Reade, John Kilbride, Keith Bennett ve Lesley Ann Downey isimli dört çocuk, ikili tarafından evlerine bırakılmak bahanesiyle arabaya alındı ve Manchester'ın 20 kilometre kadar uzağındaki Saddleworth Moor'a götürüldü.

Şehrin dışındaki bu noktaya vardıklarında Hindley eldivenini kaybettiğini söyleyerek onları çalılığa götürdü.



Eldiveninin pahalı olduğunu söyleyerek aramasına yardım etmelerini isteyen Hindley, Brady ile beraber kurbanlarını ıssız bir noktaya götürdü. Yoldan yeterince uzak bir noktaya ulaştıklarında Brady her seferinde kurban olarak seçilen çocuğa tecavüz etti ve ardından boğazlarını kesti. İkilinin öldürdükten sonra çalılık araziye gömdükleri tüm çocukların bedeni hâlâ ortaya çıkarılabilmiş değil...

Hindley'nin bir katile dönüşmesinde içinde büyüdüğü ortamın büyük payı vardı.



Baskıcı ve fakir bir ailenin çocuğu olan Hindley, çocukluk yıllarında babası tarafından dövülmüş ve problemlerini şiddet kullanarak çözmeye teşvik edilmişti. 18 yaşına geldiğinde Brady ile tanıştı ve Brady'nin suç geçmişi olduğunu bildiği hâlde ona aşık olmaktan kendini alamadı.

İkilinin ilişki yaşamaya başlama şekilleri de olağandışıydı.



Henüz ilk buluşmalarında Hindley'yi Nürnberg Mahkemeleri'ni konu alan bir filme götüren Brady, tam bir Nazi hayranıydı. Naziler tarafından işlenmiş cinayetleri okuyor, Hindley'i de okumaya teşvik ediyordu. İkili kısa zaman sonra birlikte suç işlemenin ve soygun yaparak zengin olmanın hayallerini kurmaya başladılar. Ancak onların işleyeceği suçlar soygundan çok daha ağır olacaktı.

Hindley ve Brady, böylelikle 1963 yılında ilk cinayetini işledi.



Kurbanlarının ismi Pauline Reade idi. 16 yaşındaki Reade, 12 Temmuz 1963 günü dansa giderken Hindley'ye rastladı ve çalılığa götürülerek öldürüldü. Reade'in bedeni bundan yirmi yıl sonra ortaya çıkarıldığında ise üzerinde hâlâ o gün giydiği parti elbisesi vardı. Reade cinayetini izleyen sene Hindley ve Brady üç cinayet daha işledi.

Onları polise ihbar eden ise Hindley'nin kayınbiraderi David Smith oldu.



Bir gece Brady'nin ricasıyla ikilinin evine giden Smith, Brady'nin 17 yaşındaki Edward Evans'a bir balta ile saldırdığına şahit oldu. Genç adamın cesedini ortadan kaldırmak için ikiliye yardım etti ve eve döndüğünde olanları eşine anlattı. Smith ve eşi cinayeti polise ihbar etmeye karar verdiler ve böylece polis, Ekim ayında ikiliyi tutukladı ve ömür boyu hapse mahkum etti. Bu olay ise insanlık tarihine karanlık bir leke olarak kazındı...
 
Üst Alt