Ne bir şenlikte pop konseri ne de sıradan bir merasim. Adeta bir kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı değildi kutlanan, karanlıkları, ümitsizlikleri geride bırakmak, geleceğe umut ve sevinçle bakmak için yapılan bir totem, toplu ayindi! Sabahtan başlayan şovlar, danslarla sürerken kapanıştaki Tarkan konseriyle coşku doruğa tırmandı. Tarkan, duruşuyla, müzikleriyle, benimsediği bedellerle yalnızca bir pop müzikçisi değil hiç kuşkusuz. Herkesi birleştiren, yalnızca bizi değil, dünyayı hayran bırakan bir mega star.
Uzun müddettir konser vermiyordu, hatta müzik bile yapmıyordu fakat bir yaptı bir yaptı; Geççek müziği geçtiğimiz yılın hem pandemi, hem siyasal iklim üzerinden umut aşılayan kelamları oldu. Bir ticari aktiflik dışında sahne almamışken davet üzerine çok sevdiği İzmir’de sahneye çıkmayı kabul etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin bütün Kordon uzunluğuna bir aktiflik ve konser alanı hazırladı. Ne ki Türkiye’nin en büyük sahnesi, iki gün kala, yıkıldı! F16’ların ses duvarını aşması mıydı münasebet, İzmir’in meşhur rüzgârı mı, hesap kusuru mı, kesin değil. Konser Gündoğdu Meydanı’na alındı. Tarkan üzüldü lakin gelmekten vazgeçmedi, bir günlük bir provadan sonra sahneye çıktı!
UÇAKLAR DOLDU, BEŞERLER ALANA SIĞAMADI
Bir gün öncesinden uçaklarda ve otellerde yer kalmadı. Müzikçi Melek Mosso bile “hâlâ havaalanında uçak bekliyorum” diye tweet atanlardandı. Tarkan coşkusu aslında İzmir’e geldiği andan itibaren başladı. Otelinden çıkarken kapıda onu bekleyenler, prova yaptığı stüdyonun önüne gidenler derken heyecan git gide tırmandı. Sahneyi gören balkonların 500 dolara kiralandığını Tarkan bile duymuştu, konseri sırasında onları göstererek “O meşhur balkonlar bunlar mı?” diye laf attı! Olağan ki meydana bakan lokantaların rezervasyonları da günler öncesinden kapandı. Meydan ise sabah saatlerinde dolmaya başladı. Konser alanına, yani Kordon’a sabahtan girip Tarkan’ı en önlerden takip etmek isteyenlerin sayısı çok fazlaydı, kent dışından gelen insan sayısı da... Konser saati yaklaştıkça kalabalık daha da arttı, fotoğraf ve görüntülerde kıyıda görülen kalabalığın bir o kadarı da Kordon’a giremedi. Kordon tıklım tıklımdı, gerideki büyük çoğunluğun sahneyi görmesine imkân yoktu. O yüzden muhakkak aralıklarla 10’dan fazla dev ekran yerleştirilmişti. Konser alanının büyüklüğü nedeniyle sahneyle en sondaki dev ekran ortasında senkron farkı bile oluşuyordu. Gelmek isteyen herkes gelebilseydi, Guiness Rekorlar Kitabı’na girecek bir “En kalabalık Halk Konseri” rekoru kırılabilirdi. İki milyona yakın kişi konseri izledi.
TÜRKİYE’NİN KALBİ İZMİR’DEYDİ
İzmir’de meydanda olup da konseri izleyenler dışında aslında bütün Türkiye’nin kalbi İzmir’de atıyor, herkes Tarkan’ı izlemek istiyordu. Halk TV, Tele1, KRT ekranlarını izlemeye çalışanlar, iki müzik dışında yayın kesilince kanalları tenkit bombardımanına tuttular. Başta Halk TV’de programcılar sık sık tenkitleri, “Telif hakları yüzünden yayımlayamıyoruz” diye yanıtlamak zorunda kaldılar. Bu ortada toplumsal medya Tarkan konseriyle adeta yıkıldı. Televizyonların konseri veremediğini gören İzmir dışındaki seyirciler YouTube’a yüklendi. Birbirleriyle konserden telefonlarıyla canlı yayın yapanların adreslerini paylaştı. Gezgincikereviz hesaplı gazeteci bir arkadaşımızın yayın yapan hesabı, 35 bin izleyiciye ulaştı!
Programda konserin bir buçuk saat süreceği yazılıydı fakat Tarkan iki saatten fazla sahnede kaldı, konser bittiğinde saat gece 24.00’ü geçiyordu. Tarkan, “Bitirelim mi artık, bitirmeyelim mi? Sabaha kadar sürsün mü? Benim de hiç gidesim yok” dedi konser sonuna yanlışsız müzik ortalarında. Sürse sürerdi, beşerler hazırlıklarını buna nazaran yapmıştı. Kimisi kamp sandalyesiyle gelmiş, kimisi çimlere uzanmış, kimisi son müzikte bile yorulmadan oynuyordu, çimlerde konser sonuna hakikat uyuklayanlar bile vardı.
Şarkı ortalarında seyirciyle daima irtibat halinde oldu. Konserlerinin devam edeceğinin ve İzmir’le bir daha ortayı bu kadar açmayacağının sinyalini verdi. Her konuşmasında umut verdi, “Her şeye kafayı takmayın, gördünüz sahnem yıkıldı. Hayat bu ne olacağı aşikâr olmuyor. Birbirimizi sevmemiz lazım. Biz o denli bir milletiz, onu bir daha yakalamamız lazım” dedi. 30 yıllık mesleğinin en kalabalık konserini verdiğini lisana getirdi.
Bu konser, dünyada bugüne kadar yapılmış fiyatsız halk konserleri içinde beşinci en kalabalık konser oldu. O da Kordon’a daha fazla kişi giremediği için en kalabalık konser Moskova Kızıl Meydan’da bir yılbaşı konseri. Başkaları de daima meydanlarda yapılmış.
İZMİR’İ ÇOK ÖZLEMİŞ...
Tarkan sahneye saat 22.00’de “Yolla” müziğiyle çıktı. Bu coşkulu giriş hareketli müziklerle sürdü. Tarkan, yaklaşık 10 yıldır İzmir’e gelmemenin acısını çıkarıyordu. En sevilen müziklerini teker teker söylerken dans da ediyor, coşkuyu bir an bile düşürmüyordu. İzmir’i çok özlemişti, bir müzik ortasında kendi de bunu söyledi, hatta seyirciyle konuşurken orkestra arkadaşlarına dönüp, “Pardon arkadaşlar yeniden çenem düştü” dedi.
Tarkan “Unutmamalı” müziğinden öne kıyafetini değiştirmek için içeri giderken orkestra müziğin melodilerini dev ekranlara yansıtılan Atatürk görseliyle birlikte çaldı.
Tarkan konseri öncesi Kurtuluş Savaşı’nı ve İzmir’in kurtuluşunu anlatan interaktif dev bir sahne gösterisi yapıldı. 180 dansçının iştirakiyle artırılmış gerçeklik dayanaklı teatral şov büyük beğeni topladı. Toplam 1300 metrekare led ekranın kullanıldığı gösteri, bu bakımdan Türkiye tarihinde yapılan en büyük yapım oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Tunç Soyer’in bu büyük başarısı da tekrar toplumsal medyada trollere akın fırsatı oldu!
İzmir’in Dağlarında çiçekler açar müziği da sık sık söylendi ve yer gök “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” kelamlarıyla inledi.
TUNÇ SOYER’İN BÜYÜK BAŞARISI
CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve torunu Duru’yla konseri takip etti. Kılıçdaroğlu konserde hiç yerine oturmadı.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer de konseri eşi Neptün Soyer ve kızlarıyla coşku içinde izledi. Soyer, konserin sonuna gerçek sahneye çıkarak zeytin ağaçları ve tabiatla ilgili hassasiyeti bilinen Tarkan’a zeytin fidanı armağan etti.
Tarkan İzmir Marşı’nı iki sefer söyledi. Birincisini söylerken sahneye bir hayranının atlaması üzerine İzmir Marşı bölününce tekrar seslendirdi. Güvenlik görevlilerine de “Sevgidendir, arkadaşı hırpalamayın” diye ihtarda bulundu.
Konser boyunca iki kere kıyafetini değiştirdi. O klasik danslarını yaparken gömleğinin düğmelerini çözdü, Tarkan’ın dansları toplumsal medyada olay oldu.
“Dudu” müziğindeki, “Biz bu türlü bilir bu türlü yaşarız” kelamları ve Tarkan’ın sahne performansı toplumsal medyada binlerce kere paylaşıldı.
Ücretsiz halk konserinde istisnasız her kısımdan insan Tarkan’ı izlemeye gelmişti. Unutulmaz konser, “Tarkan muhalefete hapsolmamalı” üzere arka niyetli telaffuzlara cevap niteliğindeydi.