Son Konu

Tasavvuf hakkında geniş bilgi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Soru: Tasavvuf nedir?
CEVAP
Tasavvuf, kalbi saf gerçekleştirmek, kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla yüklemek demektir Tasavvuf hâl işi olduğu için, yaşamış bilir, tanım ile anlaşılmaz

Tasavvuf ilmi, kalb ile yapılması ve sakınılması gereken şeyleri ve kalbin, ruhun temizlenmesi yollarını öğretir Buna (Ahlak ilmi) de denir

Tasavvuf ehli, kendi derecesine tarafından, tasavvufu tarif etmiştir Birkaçı şöyle:

Tasavvuf, dinin emirlerine uyup, yasaklarından kaçarak kalbi fena huylardan temizleyip, iyi huylarla yüklenmek demektir

Tasavvuf, sünneti seniyyeye yapışmak ve bid'atlerden kaçmaktır

Tasavvuf, nefsin iman ve itaat etmesi, bütün ibadetlerin ve bütün bahtı açık işlerin hakiki ve hatasız olmasıdır Allahü teâlânın lütuf ve ihsanı ile daha yükseklere çıkanlar da olur

Tasavvuf, fâni olan her şeyden yüz çevirip, baki olana bağlanmaktır

Tasavvuf, İslam ahlakı ile süslenmektir

Tasavvuf, ölmeden önce ölmektir

Tasavvuf, boyunca edeptir, ayrıntılarıyla edepten ibarettir

Tasavvuf, kadere rızadır

Tasavvuf, Hak teâlâya inkıyaddır, şartsız teslimiyettir

Tasavvuf, emeli bırakıp amele devam etmektir

Tasavvuf, kalbi kötü huylardan arındırmak ve iyi huylarla doldurmaktır

Tasavvuf, namaz, oruç ve geceleri ibadet etmek seslenmek değildir Bunları gerçekleştirmek her insanın kulluk vazifesidir Tasavvuf, insanları incitmemektir Bunu yapan, vasıl olmuş, yani maksada kavuşmuştur

Tasavvuf, insanı, ibadetlerde gereken ihlasa ve insanlara karşısında gereken güzel ahlaka kavuşturan yoldur İnsana bu yolu mürşidi kâmil öğretir

Tasavvuf, her sözünde, her işinde, dine yapışmaktır

Tasavvuf, eziyet çekmektir Sükun ve rahatlıkta, tasavvuf olmaz Yani, aşıkın maşuku aramaya çalışması, maşuktan başka biri ile rahat etmemesi gerekir

Tasavvuf, Resulullahın mübarek kalbinden çıkıp, evliyanın kalblerine gelen bilgilerdir

Tasavvuf, kendi nefsinin ayıplarını, kusurlarını anlamaktır ve dine uymakta rahatlık ve lezzet hasıl olmaktır ve rahat olan şirkten, küfürden kurtulmaktır

Tasavvuf, herkese yufka yürekli edinmek ve ruhsat olan ameli terk etmektir

Tasavvuf, Allahü teâlâyı, görür gibi ibadet etmektir Hadisi şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâyı görür gibi ibadet et! Sen Onu görmüyorsan da, O seni görüyor) Buhari

(Bir kimse, iki salih komşusundan nasıl utanıyorsa, gece gündüz, kendisi ile beraber olan iki melekten de öyle utanmalıdır!) Beyheki

Allahü teâlânın gördüğüne inanan, Onun beğenmediği bir şeyi yapabilir mi? Yandaki iki meleğin, günah ve sevapları tespit etmekle görevli olduğunu yakînen bilen kimse, fena işler yapabilir mi?

Tasavvufun yediyüzden pozitif tarifi yapılmıştır Hepsinin özü ehemmi, mühimme tercihtir Yani fazla önemli işi, kayda değer işten önce yapmaktır

Gözü Yaşlı bir kimse görsek, hangi can sıkıcı şeyin bu kimseyi ağlattığını bilemeyiz Eğer ayağına diken battığı için ağlıyorsa, diken bize batmadığı için, ona verdiği ızdırabı anlayamayız Bir delinin, ne için güldüğünü bilemeyiz (Şunun için gülüyorum) dese bile, o hadise deliye etki ettiği gibi bize etki etmez Aşığın hâli bir başkadır Tasavvuf da böyle bir hâl işi olduğu için biz bilemeyiz

Tasavvufta makamlar
Tasavvuf erbabından Mevlana Abdurrahman Cami hazretleri buyuruyor ki:
Tasavvufta, makamların sonuna varan mutasavvıflar iki çeşittir:

Birincisi, Peygamber efendimiz aleyhisselamın izinden artan bir şekilde, kemale erdikten daha sonra, insanları irşad için insanlar derecesine indirimli irşad ehli olanlardır

İkincisi, yükseldikleri derecelerde bırakılıp insanların yetişmesi ile vazifeli olmayanlardır Bunlara evliya denir

Tasavvuf yolunda yürüyenler de iki kısımdır:

Birincisi, Allahü teâlâdan başka her şeyi unutup, yalnız Onu ister Yunus Emrenin, Bana seni gerek senidemesi böyledir

İkincisi de Cenneti isteyen taliblerdir

İmamı Rabbani hazretleri buyurdu ama:
(Tasavvuf ehlindeki haller ve marifetler, muhabbetin pozitif olmasından hasıl oluyor Allahü teâlânın sevgisi, bu büyükleri pek kaplıyor ki, diğer şeylerin ismi ve cismi hatırlarına gelmiyor Başka bir şey görmüyorlar İster istemez, sevgi sarhoşluğu ile, üzerlerini bu halin kaplaması ile, diğer şeyleri değil biliyorlar Allahü teâlâdan başka bir şey görmüyorlar Hallacı Mansurun Enelhakdemesi gibi Bu hallerin ve marifetlerin ötesinde başka kemaller ve üstünlükler vardır ama, o, kemalatın yanında bu haller ve marifetler, okyanus yanında bir damla gibidir)

Tasavvuf, Yahudi veya Yunan filozoflarının uydurması değildir Tasavvuf bilgilerinin tümü Resulullah efendimizden gelmektedir Bunların isimleri sonra konulmuştur Resulullahın, Peygamber olduğu bildirilmeden önce, kalble zikrettiği muteber eserlerde yazılıdır

Zikir ve nefs muhasebesi, Resulullah ve Eshabı kiram vaktinde da vardı Hicri 2 yüzyıl sonlarında, Ehli sünnetten, kalblerini gafletten koruyanların ve nefslerini Allaha itaate kavuşturanların bu hallerine Tasavvuf ve kendilerine Sofi ismi verildi Kendine ilk kere sofi denilen zat, Ebu Haşim Sofidir

Tasavvuf, İslam ahlakı ile ahlaklanmak için gereken bilgileri öğreten bir ilimdir Tıp ilmi, karoser sağlığına ait bilgileri öğrettiği gibi, tasavvuf da kalbin, ruhun, fena huylardan kurtulmasını öğretir, kalb hastalıklarının alametleri olan kötü işlerden uzaklaştırır, Allah rızası için hoş iş ve ibadet yapmayı sağlar Zaten dinimiz, önce ilim öğrenmeyi, daha sonra buna yerinde iş ve ibadetin Allah rızası için yapılmasını emreder Kısaca din, ilim, amel ve ihlastan ibarettir

İmamı Malik hazretleri buyurdu ama:
Fıkhı öğrenmeden tasavvuf ile uğraşan dinden çıkar, zındık olur Fıkhı öğrenip tasavvuftan haberi olmayan bid'at ehli, sapık olur Her ikisini edinen hakikate kavuşur (Merecül bahreyn)

Kalbin, fena huylardan temizlenmesi için, Allah için olmayan her şeyin sevgisini kalbden içeri almamak gerekir Bu yolda ileri gitmek Peygamberlerin ahlakındandır

Fena sıfatlar, cahillik, öfke, riya, kin, haset, gurur, ucup cimrilik, mal ve makam sevgisi, övülmeyi sevmek, ayıplamaktan korkmak, suizan, övünmek gibi şeylerdir

Hoş huylar, ilim, tefekkür, rıza, hayâ, alçakgönüllü, acınacak şey, mürüvvet, soylu davranış gibi güzel işlerdir Fena sıfatlardan kurtulmak ve güzel huylarla süslenmekle kalb temizlenmiş olur

Huzura kavuşmak için
Dünya ve ahiret iyiliklerine, kuytu ve huzura kavuşmak için öncelikle içten bir iman sahibi edinmek gerekir Doğru bir imana kavuşmak için, Ehli sünnet itikadını öğrenmek ve inanmak gerekir

İkincisi, insanların saadeti için gereken şey, dinin emir ve yasaklarını öğrenmektir Dinimizde bildirilen helali, haramı ve öteki hususları öğrenmek ve buna uygun hareket etmektir

Üçüncüsü, kalbin kötülüklerden temizlenmesi ve nefsin terbiye edilmesidir Nefs daima kötülük yapmak ister Onun bu isteklerinden kurtulmak ve Allah sevgisini kalbe yatırım yapmak için, tasavvuf âlimlerinin eserlerini okuyup amel etmek gerekir

Bir kimse dürüst imana kavuşur, dinin emirlerini içinden gelerek yerine getirirse enbiyaya, evliyaya ve melaikeye benzer ve onlara yaklaşır Benzer cinsten olan şeyler, birbirini çektiği gibi onlar kadar yanlarına çekilir koskocoman bir mıknatısın bir iğneyi çekmesi gibi onu yüksekliklere çekip Cennete kavuşmasına sebep olurlar

Manen yükselmek dünya ve ahiret saadetine kavuşmak bir uçağın uçmasına benzetilirse, iman ile ibadet, bunun gövdesi ve motorları gibidir Tasavvuf yolunda ilerlemek de, bunun enerji maddesi, yani benzinidir Tasavvufun iki gayesi vardır: Birincisi, imanın yerleşmesi ve tereddüd getiren tesirlerle sarsılmaması içindir Hafıza ile, delil ve ispat ile kuvvetlendirilen iman böyle sağlam olmaz Allahü teâlâ buyurdu ki:
(Kalblere imanın yerleşmesi ancak ve yalnız zikir ile olur) Rad 28

Zikir, her işte, her harekette Allahü teâlâyı hatırlamak, Onun rızasına uygun meslek yerine getirmek demektir İkinci gayesi, ibadetlerde kolaylık, lezzet hasıl olması için, nefsten doğan sıkıntıların giderilmesidir İbadetleri kolaylıkla, içinden gelerek gerçekleştirmek ve günah olan işlerden de korku edip uzaklaşmak, ama tasavvuf ilmini öğrenip, bu yolda ileri gitmek ile mümkündür

Evliyalığa kavuşturan yol tasavvuftur
İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ancak:
İslam dininin bir sureti, bundan başka hakikati, özü vardır Sureti, önce iman etmek, sonradan, Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymaktır İslam dininin suretine kavuşanların nefsi emmareleri inkârda ve isyan etmektedir Bunların imanı, imanın suretidir Kıldıkları namaz, namazın suretidir Oruç ve diğer ibadetleri de böyledir Çünkü, nefsi emmare, insan varlığının temelidir Cümbür Cemaat (Ben) deyince, nefsini göstermektedir İşte, bunların nefsleri iman etmemiş, inanmamıştır Böyle kimselerin imanları ve ibadetleri gerçek, dürüst olabilir mi? Allahü teâlâ, çok yufka yürekli olduğu için, yalnız surete kavuşmayı kabul buyurmuştur Bunları, razı olduğu Cennetine sokacağını müjdelemiştir Yalnız kalbin inanmasını kabul buyurması, nefsin inanmasını da şart koşmaması, Onun büyük ihsanıdır

Evet, Cennet nimetlerinin de, hem suretleri, keza hakikatleri vardır İslam dininin suretine kavuşanlar, Cennetin suretinden pay alacaklardır Dünyada, İslam dininin hakikatine kavuşanlar, Cennetin hakikatine kavuşacaklardır Surete kavuşmuş olanlarla hakikate kavuşmuş olanlar, Cennetin benzer bir meyvesini yiyecek Ama, herbiri başka tat alacaktır Resulullah efendimizin mübarek zevceleri Cennette, Resulullahın yanında olacak, fakat duydukları lezzet başka olacaktır Eğer, başka olmasaydı, bu mübarek zevcelerin, bütün insanlardan peygamberlerden daha üstün olmaları lazım gelirdi Her üstün olan kimsenin zevcesinin de, bunun gibi üstün olması gerekirdi Çünkü zevceler, Cennette zevclerinin yanında olacaktır İslam dininin suretine kavuşanlar, buna uydukları vakit, ahirette kurtulabileceklerdir Buna uyanlar, umumi evliyalığa, yani Allahü teâlânın rızasına, sevgisine ermiş demektir Bununla şereflenen, tasavvuf yoluna girebilecek, (Vilayeti hassa) denilen özel evliyalığa kavuşabilecek kimse demektir Bunlar, nefsi emmarelerini itminana ulaştırabilirler Şunu iyi bilmelidir oysa, bu vilayette, yani İslam dininin hakikatinde ilerleyebilmek için, İslam dininin suretini elden bırakmamak lazımdır

Tasavvuf yolunda ilerlemek, Allahü teâlânın ismini fazla zikretmekle olur Bu zikir de, İslam dininin emrettiği bir ibadettir Zikretmek, âyeti kerimelerde ve hadisi şeriflerde övülmüş ve emredilmiştir Tasavvuf yolunda ilerleyebilmek için, İslam dininin yasakladığı şeylerden kaçınmak şarttır Farzları gerçekleştirmek, insanı bu yolda ilerletir Tasavvuf yolunu bilen ve yolculara önderlik edebilen bir Kılavuz Mürşid çağırmak da, İslam dininin emrettiği bir şeydir Maide suresinin 35 âyetinde, (Ona kavuşmak için vesile arayınız) buyuruldu (Vesile, insanı kâmil demektir) Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, İslam dininin sureti de, hakikati de lazımdır Çünkü, evliyalık üstünlüklerinin tümü, İslam dininin suretine uymakla ele geçer Peygamberlik üstünlükleri de, İslam dininin hakikatinin meyveleridir Her üstünlükte Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına aktarmak lazımdır

Evliyalığa kavuşturan yol tasavvuftur Tasavvuf yolunda ilerleyebilmek için, Allahtan diğer her şeyin sevgisini kalbden hariç tutmak lazımdır Allahü teâlânın ihsanı ile, kalb hiçbir şeyi görmez olursa, (Fena) denilen şey hasıl olur (Seyri ilallah) cilalı olur Bundan sonradan, (Seyri fillah) denilen gezi başlar Bu Nedenle, (Beka) denilen şey hasıl olur ancak, aranılan da budur İslam dininin hakikati buradadır Buna kavuşan zata (Veli) denir fakat, Allahü teâlânın razı olduğu, sevdiği kimse demektir Burada (Nefsi emmare) mutmainne olur Nefs, küfürden kurtulup, Allahü teâlânın kaza ve kaderinden razı olur Allahü teâlâ da, ondan razı olur Kendini anlar Cömertlik, kendini alkışlamak hastalığından kurtulur
(250)

Kötüfillah, bekabillah
Sual: Evliyalığa, (Kötüfillah ve bekabillah) deniyor Bunlar ne demektir?
CEVAP
Fenafillah, kalbi, Allahü teâlânın beğenmediği şeylerden arındırmak, boşaltmaktır
Bekabillah, Allahü teâlânın sevdiği şeylerle kalbi doldurmaktır *
 
Üst Alt