iltasyazilim
Yeni Üye
Tekfur Sarayı
Yapılış Tarihi 10 yy 13yy ?
Tür Saray
Üretim tarihinin kesin olarak bilinmediği Bizans eserlerindendir Bugün Edirnekapı ve Eğrikapı aralarında surların yanına yer alan saray, sağlam bir şekilde günümüze miras kalmıştır Erken Dönem Bizans Mimarisinin kayda değer inşa taşlarından olan sarayın, tarihçesi hakkında dağıtılmış rivayetler bulunmaktadır Bazı araştırmacılara göre 10yy ’da İmparator Porfirogenetos tarafından inşa edildiği yazılırken, bir takım araştırmacılara kadar ise 13yy ’da Blakhernai Sarayı ’nın bir uzantısı olarak yapı edilmiştir İkinci rivayeti destekleyenlerin çoğunlukta oluşu nedeniyle bu düşünce üzerinde daha çok durulmaktadırBlakhernai Sarayı, imparatorluk saraylarındandır Surlar içinde epeyce tehlikesiz ışık halkası getirdikleri sarayı İstanbul ’un fethine kadar kullanmışlardır Çeşitli imparatorluk dönemlerinde eklemeler yapılarak saray bir karmaşık haline gelmiştir İmparator IManuel Komnenos da kendi namına bu alana bir saray yaptırmıştır Sarayın kendisiyle ilgilendiği değin çevre düzenlemesine de büyük tartı veren İmparator, surları da genişletmiştir Yapı ettirdiği saraydan günümüze sağlam olarak kalan kısmı Tekfur Sarayı olarak anılmaktadır
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Tekfur Sarayı 11 ve 15 yy aralarında İmparatorluk sarayı olarak kullanılan Blakhernai Saray Kompleksinden günümüze kalan yegane örnek olması açısından oldukça önemlidir Yapının Bizans Dönemindeki adı bilinmemektedir Yalnız dönemin seyyahlarından edinilen bilgiye takriben değişik adlar ile anıldığı sanılmaktadır Alman Prensesinin Sarayı, Konstantinos Sarayı, Porphyrogennetos Sarayı, Palatium Imperatoris bunlardan bazılarıdır Mimari özelliklerinden iki öbür dönemde yapı edildiği anlaşılmaktadır zemin kat ile birinci kata uygulanan duvar tekniği arasındaki farkla birlikte güney cephesindeki 12 tonozlu birim bu düşünceyi pekiştirmektedir Bu iki dönemden ilki 12yy diğeri 14yy olduğu sanılmaktadır
Saray dikdörtgen bir plan şemasına sahiptir 2 katlı olarak inşa edilmiştir ve avlusu vardır Inşa malzemesi olarak taş ve tuğlanın kullanıldığı, zemin döşemelerinde yer yer ahşap malzemenin tercih edildiği kavranabilir
GÜNÜMÜZDE
İstanbul ’un fethindene sonradan farklı alanlara yönlendirilmiş atölyelerin eklediği ve Musevi ailelerin barınağı olarak kullanıldığı bilinmektedir Öyle fazla kez restore edilmiş olan inşa, 17yy ’da bir hayvanat bahçesi kurulmuştur 18yy ’da seramik atölyesi olarak kullanılmış, 19yy ’a gelindiğinde ise şişe ve cam imalathanesine dönüştürülmüştür Dünyaca meşhur kaşıkçı elması buradaki çöplükte bulunmuştur Bugün İstanbul Belediyesi tarafından sanat tarihi kazı araştırmaları devam etmektedir *
Yapılış Tarihi 10 yy 13yy ?
Tür Saray
Üretim tarihinin kesin olarak bilinmediği Bizans eserlerindendir Bugün Edirnekapı ve Eğrikapı aralarında surların yanına yer alan saray, sağlam bir şekilde günümüze miras kalmıştır Erken Dönem Bizans Mimarisinin kayda değer inşa taşlarından olan sarayın, tarihçesi hakkında dağıtılmış rivayetler bulunmaktadır Bazı araştırmacılara göre 10yy ’da İmparator Porfirogenetos tarafından inşa edildiği yazılırken, bir takım araştırmacılara kadar ise 13yy ’da Blakhernai Sarayı ’nın bir uzantısı olarak yapı edilmiştir İkinci rivayeti destekleyenlerin çoğunlukta oluşu nedeniyle bu düşünce üzerinde daha çok durulmaktadırBlakhernai Sarayı, imparatorluk saraylarındandır Surlar içinde epeyce tehlikesiz ışık halkası getirdikleri sarayı İstanbul ’un fethine kadar kullanmışlardır Çeşitli imparatorluk dönemlerinde eklemeler yapılarak saray bir karmaşık haline gelmiştir İmparator IManuel Komnenos da kendi namına bu alana bir saray yaptırmıştır Sarayın kendisiyle ilgilendiği değin çevre düzenlemesine de büyük tartı veren İmparator, surları da genişletmiştir Yapı ettirdiği saraydan günümüze sağlam olarak kalan kısmı Tekfur Sarayı olarak anılmaktadır
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Tekfur Sarayı 11 ve 15 yy aralarında İmparatorluk sarayı olarak kullanılan Blakhernai Saray Kompleksinden günümüze kalan yegane örnek olması açısından oldukça önemlidir Yapının Bizans Dönemindeki adı bilinmemektedir Yalnız dönemin seyyahlarından edinilen bilgiye takriben değişik adlar ile anıldığı sanılmaktadır Alman Prensesinin Sarayı, Konstantinos Sarayı, Porphyrogennetos Sarayı, Palatium Imperatoris bunlardan bazılarıdır Mimari özelliklerinden iki öbür dönemde yapı edildiği anlaşılmaktadır zemin kat ile birinci kata uygulanan duvar tekniği arasındaki farkla birlikte güney cephesindeki 12 tonozlu birim bu düşünceyi pekiştirmektedir Bu iki dönemden ilki 12yy diğeri 14yy olduğu sanılmaktadır
Saray dikdörtgen bir plan şemasına sahiptir 2 katlı olarak inşa edilmiştir ve avlusu vardır Inşa malzemesi olarak taş ve tuğlanın kullanıldığı, zemin döşemelerinde yer yer ahşap malzemenin tercih edildiği kavranabilir
GÜNÜMÜZDE
İstanbul ’un fethindene sonradan farklı alanlara yönlendirilmiş atölyelerin eklediği ve Musevi ailelerin barınağı olarak kullanıldığı bilinmektedir Öyle fazla kez restore edilmiş olan inşa, 17yy ’da bir hayvanat bahçesi kurulmuştur 18yy ’da seramik atölyesi olarak kullanılmış, 19yy ’a gelindiğinde ise şişe ve cam imalathanesine dönüştürülmüştür Dünyaca meşhur kaşıkçı elması buradaki çöplükte bulunmuştur Bugün İstanbul Belediyesi tarafından sanat tarihi kazı araştırmaları devam etmektedir *