Son Konu

Telefon hangi yılda icat edilmiştir?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Telefon hangi yılda icat edilmiştir?

XIX yuzyılın son ceyreğinde Morse telgrafı standart aracları, kuralları ve uzmanlarıyla tam orgutlenmiş bir kamu hizmeti durumuna gelmişti Ve sayısız araştırmacılar daha da geliştirmek icin harıl harıl calışmaktaydılar Cabaları ozellikle iki yon izlemekteydi: En kısa zamanda masrafları karşılayacak azami hızı ulaşımda sağlamak; bir de Morse alfabesini bir yana bırakıp mesajları normal yazıyla alabilmek…

Birincisini duplex (cift taraflı haberleşme) tekniğiyle yani her iki yonden birden mesaj gondermek yoluyla sağladılar Bu guzel icat iki kişinin eseri oldu: Wheatstone (1852) ve Amerikalı Stearns (1868) Unlu Thomas Edison da bunu 1871′de guadruplex sistem haline soktu İkinci sorun icin ilk cozum bulan İngiliz Davit Hughes (18311900) oldu1855′te alfabenin harflerine karşılık olan bir klavye teklif etti Ama yine de en koklu cozum yolunu basit bir telgraf teknisyeni olan Fransız Emile Baudot (18451903) gosterdi 1874′te karma bir yol Hughes ile şirketinin kullandığı Morse makinelerinin birleştirilmesini teklif etti Ve bunu gercekleştirmeyi başardı Boylece yazılı bir telgraf meydana getirmekle kalmadı, birkac mesajı (56 taneyi) birden gonderme imkanını da sağlamış oldu

Acıkgoz bir adam olan Baudot, icadının beratını almaya ve makinesini PTT ’ye kabul ettirmeyi başardı Bunun kendisine paraca bir tatmin sağladığı soylenemezse de adının Morse ’unki gibi gelecek kuşaklara bir cins isim olarak kaldığını gormek kıvancına erişti

Telefon Baudot ’nun ilk denenmesi sırasında icat edildi

Bu icadın da uzun bir gecmişi olmuştur İlkini, sicimi: telefonu (Hooke) bir yana bırakalım; 1782′de sesleri 800 m uzağa goturmeyi deneyen Papaz Dom Gauthey ’i de anıp gectikten sonra, bu alanda ciddi ilk calışmayı yapmış olan Amerikalı Charles Page ’a (18121873) gelelim Page yumuşak demir parcacıklarını hızla mıknatıslamak ve mıknatıslığını gidermek yoluyla sesleri almayı başarmıştı Meslektaşı Cenevreli fizikci Auguste de la Rive (18011873) bunu geliştirdi ve işi, telefonun gercek onicatcısı olarak sayacağımız Alman fizikci Philipp Reiss (18011873) ele aldı Reiss makinesi sesin titrediği bir zardı ve bu titremeler elektrik devresini kapatmaktaydı

Reiss, uluslararası une sahip bir bilgin değildi Oyle ki, calışmaları kendini aynı calışmalara vermiş olan Amerikalı profesorun kulağına rastlantıyla calındı Bu bir diksiyon profesorunun oğlu olup 3 Mart 1847′de Edinburg ’da doğan Graham Bell idi Kendisi de babası gibi fonetikle konuşma mekanizması ve sağır dilsizlerle ilgilenmişti Bu alandaki incelemeleri sırasında Holmholtz ’un “İşitme Duyusu Acısından Muziğin Fizyolojik Teorisi (1863) adlı eserinden, elektromıknatısın etkilediği bir diyapazon aracılığıyla nasıl sesler elde edilebileceği hakkında fikir edinmiş ve elektrik konusunda incelemeler yapmaya başlamıştı

1872′de ABD ’ye goc eden ve Boston Universitesine ses fizyolojisi profesoru olarak atanan Bell, sağırlarla ilgili projelerini bir yana atmış değildi; hatta bir sağır kadınla evlenmişti O kadar ki, 1875′te bir telgraf maniplesi aracılığıyla bir diyapazonu onlar icin titreştirmişti Gunun birinde diyapazonun yerine mıknatıslı maden parcaları kullandı ve bunlardan birinin kuru bir ses cıkararak elektromıknatısa gidip yapıştığını gozlemledi Ani bir esinlemeyle irkildi Maden parcacıklarının yerine bir zar yerleştirdi ve zarı titreşimlerine gore direnci değişen bir elektrik devresine bağladı Sonra telin obur ucunda calışmakta olan asistanına seslendi: “Bay Watson, gelin! size ihtiyacım var Watson şaşkın ve urkek bir tavırla koşup geldi: Patronunun sesini telefondan duymuştu

Bu olay 10 Mart 1876′da olmuştu O zamanlar ilim adamları bu icadı Amerika ’nın en olağanustu buluşu olarak nitelemekteydiler, ama o haliyle cok olduğu da bir gercekti Bir elektrik jeneratoruyle calışmıyordu Elektrik akımını yaratan, vericideki manyetik alanın değişimleriydi ve bu telden gecerek alıcıdaki elektromıknatısı harekete getiriyordu Bu durumda 1012 metreyi aşamazdı Aygıtı ilk geliştiren Edison oldu (1876) Vericiye bir pil bağlayarak gucunu artırdı 1878′ de Hugnes mikrofon ’u icat etti ve boylece zarların titreşimleri sonucu elde edilen sesleri buyuk oranda yukseltmek mumkun oldu

Boylesine olağanustu bir buluş, sozgelişi, New York ’ta iken Boston ’daki arkadaşının sesini duymak gorulmemiş bir heyecan yarattı; olaylara, kıskanclıklara, kinlere ve davalara konu oldu ilk davayı acan Amerikalı değerli teknisyen Elisha Gray (18351901) idi icine kapanık bir araştırmacı olan Gray telefonu Graham Bell ’le aynı zamanda bulmuş, ama ne yazık ki beratını ondan iki saat sonra istemişti Bu 120 dakikalık gecikme mahkemelerin, haklarını reddetmesi icin yetti Graham Bell ’in, icadını telgraf şirketi Western Union ’a teklif edip (1877) reddedilmesinden sonra kurulan Bell Telephone Şirketi aleyhine; sozde başka mucitler, geliştiriciler ve rakipler tarafından bir yığın davalar acılmaya başlanmış, bir yandan da berat meseleleri cevresinde tatsız didişmeler ve acgozlu cekişmeler almış yurumuştu

Butun davalar art arda gercek mucidin lehine sona ermekteydi Telefon da bir yandan durmadan yayılmakta, teller şehirlerden şehirlere uzanmaktaydı 1880 yılında Amerika ’nın 35 eyaleti telefon santralına kavuşmuş ve 70000 abone kaydetmişti Bell 4 Ağustos 1922′de Halifax ’da olduğunde ABD ve Kanada ’daki 17 milyon abonelik şebekede ulaşım bir dakika durduruldu

1876′da telefonun icadı bunca hayranlık dolu bir şaşkınlık yarattıktan sonra fonografın etkisi ne oldu, bir gozunuzun onune getirin Oysa bu konu da ani olarak patlak vermemiş, calışmalar az cok kulaktan kulağa duyulmuştu Bilim adamları uzunca bir sureden beri uğraşmaktaydılar; hatta 1857′de yarı yola varmışlardı bile O yıl mutevazı bir basın musahhihi olan Fransız EdouardLeon Scott (18171879), gercek bir kaydedici fonograf imal etti Bu, altında bir silindirin donduğu madeni bir sivri uc ve buna bağlı bir zardan oluşmuştu Bu zarın onunde konuşulunca ya da şarkı soylenince sesler sivri madeni uc aracılığıyla silindirin uzerinde titreşimli izlet bırakıyordu

Bu kaydetmenin tersinin olabileceği yani sivri ucu bu izlerden bir daha gecirmek yoluyla soz ya da muziği yeniden meydana getirmek bambaşka bir alandı elbet Ve kolay kolay kimsenin aklına gelecek şey de değildi Bunu ilk duşunen Charles Cros (18421888) adında bir Fransız oldu Cros şair, mizahcı, hem de bilim adamıydı Bir yandan şiirler yazıyor, bir yandan da teorik olarak renkli fotoğraf, gezegenlerarası ulaşım ve fonograf tasarlıyordu Tasarıları gercekleşti ve 1877′de Bilimler Akademisine, “paleophone adını verdiği gercekte bir fonograf olan bir aletin planını sundu

Edison ’un bu calışmadan haberi oldu mu? Yoksa yalnızca bir rastlantı sonucu olarak mı bilmiyoruz; tıpatıp aynı ilkelere dayanan makinesi icin berat istedi Edison ’u bu makinenin onunde cocukca bir şarkı olan “Mary had a little lamb Mary ’nin minik bir kuzusu var şarkısını soylerken gorenler, makinenin az sonra hımhım bir sesle bunu tekrarladığını duydular

1878′in fonografı bir oyuncaktı, ama inanılmaz bir gelişme gosterdi ve gunumuzun elektrofon ve mikrosiyon plaklarına bir yığın yeni buluş ve icatlara yol actı…
 
Üst Alt