iltasyazilim
Yeni Üye
teravih namazı nasıl kılınır diyanet
Teravih Namazı
Teravih, Arapça tervîha kelimesinin çoğulu olup rahatlatmak, dinlendirmekgibi anlamlara kazanç Ramazan ayına kasten edinmek üzere yatsı namazından sonradan kılınan sünnet namazın her dört rek`atının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, daha sonra bu kelimenin çoğulu olan terâvih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nâfile namazın adı olmuştur
Teravih, sünneti müekkededir Bayan ve erkek için orucun değil ramazan ayının sünnetidir Teheccüt namazı 12 rek`atı geçmediği halde, teravih namazı yirmi rek`attır Yatsı namazı kılındıktan daha sonra ve vitirden önce kılınır Teravihin cemaatle kılınması kifâî sünnettir Teravih on selâm ile kılınır ve beş tervîha (dinlenme) yapılır Yani her iki rek`atta bir selâm verilip, her dört rek`atta bir istirahat edilir Beşinci tervîhadan sonradan tekrar cemaatle vitir namazı kılınır
Peygamberimiz ramazan gecelerini ihyaya daha fazla yük vermiş olmakla birlikte, rivayetlerden anlaşıldığına göre bu, o gecelerde Peygamberimiz'in daha çok sayıda nâfile namaz kıldığı anlamına yok, gecenin her zamankine kadar daha büyük bir bölümünü ibadetle geçirdiği anlamına gelmektedir
Teravih namazının 20 rek`at olduğu yetişkinlik kadar kabul edilmekle ve müslümanlar aralarında yerleşik teamül de bu yönde olmakla birlikte, zaman zaman bunun 20 rek`beygir kılınmasının sünnete aykırı olduğu, 8 rek`at kılınmasının daha doğru olacağı iddiaları gündeme gelmektedir Bu sebeple teravihin rek`at sayısını tesbit amacıyla teravih uygulamasının tarihçesine bir incelemek istiyoruz
Hz Peygamber, teravih namazını birkaç gece haricen sürekli olarak kimsesiz kılmış ve arkadaşlarını Kim ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanırdiyerek bu namaza özendirme etmiştir (Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 1; Müslim, Salâtü'lmüsâfirîn, 174)
Bu husustaki rivayetlerden birisi şöyledir: Hz Peygamber ramazanda Mescidi Nebevî'de itikâf için hasırdan bir gözenekli olan edinmişti Ramazanın son on gününde birkaç gece (Âişe'nin rivayetine tarafından iki veya üç gece) buradan çıkıp cemaatle keza yatsı namazını ayrıca de teravih namazını kılmıştı İnsanların yoğun ilgisini görür görmez bir gece yatsı namazını kıldırıp hücresine çekilmiş ve teravihi kıldırmak için çıkmamıştı Insanlar Hz Peygamber'in çıkacağını umdukları için beklemişler, hatta uyuduysa uyansın diye öksürmeye başlamışlardı Hz Peygamber (sabahtan namazı vaktinde) dışarı çıkıp, orada bekleyenlere şöyle demiştir: Sizin teravih kılmak hususundaki arzunuzun farkındayım, bu namazı size kıldırmam için bir engel de yoktur, ama teravihin size farz kılınmasından endişe ettiğim için çıkıp kıldırmadım Olur Ya farz kılınacak olsa bunu hakkıyla yerine getiremezsiniz Haydi evlerinize gidiniz Farz namazlar dıştan, kişinin kıldığı en faziletli namaz evinde kıldığı namazdır(Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 2; Müslim, Salâtü'lmüsâfirîn, 178)
Ebû Zerr'in bir rivayeti ise şöyledir: Hz Peygamber ramazanın bitmesine bir hafta kalıncaya dek bize farz haricen hiçbir namaz kıldırmadı Ramazanın 23 gecesinde gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı Ramazanın bitmesine altı gece kalınca bize namaz kıldırmadı Beş gece kalınca, gecenin yarısı geçene değin bize namaz kıldırdı Ben, Ey Allah'ın resulü, gecenin kalan yarısında da bize namaz kıldırsaydınızdeyince, Hz Peygamber cevaben İmam namazı bitirinceye değin onunla namaz kılmak tüm geceyi ihya etmeye eşdeğerdirbuyurdu Ramazanın bitmesine dört gece kala, gecenin üçte birine kadar beklediğimiz halde, Hz Peygamber bize namaz kıldırmadı Ramazandan üç gece kalınca Hz Peygamber ehlini, kadınlarını ve arkadaşlarını topladı, bize bütün gece namaz kıldırdı Namaz öyle uzadı ki biz sahuru geçireceğiz sandık Ramazanın geri kalan gecelerinde Hz Peygamber bize namaz kıldırmadı (Ebû Dâvûd, Salât, 318)
Kuvvetli rivayetler, Hz Peygamber'in ramazanın son birkaç günü mescidde teravih namazı kıldırdığını göstermektedir Bu rivayetlerde, teravihin kaç rek`at olduğu belli değildir Yine teravih namazına ilişkin bu rivayetlerin sunuluş şekli ve içeriğine bakılarak teravih namazının, yalnızca Hz Peygamber'in son ramazan ayında söz konusu olduğu gibi bir izlenim de edinilmektedir Çünkü teravih uygulaması, birkaç ramazan devam etmiş olsaydı, hiç değilse sayısı konusunda bir netlik elde edilmiş olurdu
Buhârî'deki ifadeye kadar Hz Peygamber'in gece namazıhususunda sorulan bir soruya cevaben Âişe şöyle demiştir:
Hz Peygamber ramazan geceleri de dahil hiçbir gece on bir rek`attan fazla nâfile namaz kılmamıştır Böylece bir dört rek`beygir namaz kılardı fakat, o dört rek`atın ne kadar uzun ve ne denli hoş olduğunu hiç sorma! Gerisinde benzer şekilde bir dört rek`at daha kılardı sonra üç rek`beygir daha kılardı Ben bir keresinde `Ey Allah'ın resulü! Vitir kılmadan mı uyuyacaksın?' diyecek oldum, bana dedi ama: Ey Âişe, benim gözlerim uyur lakin kalbim uyumaz(Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 1)
Bu rivayete tarafından Hz Peygamber'in geceleyin kıldığı nâfile namaz üç rek`atlık vitir hariç tutulacak olursa toplam sekiz rek`beygir olmaktadır Hz Peygamber'in, arkadaşları ile sekiz rek`at teravih, daha sonra da vitir kıldığına dair olan rivayetler de dikkate alınacak olursa, teravih namazını sekiz rek`at kıldığı ortaya çıkmaktadır öte taraftan Hz Peygamber'in teravih namazını 20 rek`beygir kıldırdığına dair bir rivayet de bulunmaktadır Hadis bilginleri bu rivayetin, öbür ünlü rivayetlere aykırı olduğu ve senedinde cerhedilmiş bir kişi bulunduğu için zayıf olduğunu söylemişlerdir
Teravih namazı konusunda sahâbe uygulamasına gelince; Hz Peygamber'in vefatından sonra Ebû Bekir ve kısmen de Ömer döneminde teravih namazı münferiden, yani cemaat olmaksızın kılınmaktaydı Bir ramazan gecesi Ömer mescide çıktığında, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldığını görmüş ve dağınık bir şekilde kılmak yerine insanları bir imamın ardındaki toplayıp teravih namazının cemaatle daha tertipli ve düzenli bir şekilde kılınmasının yerinde olacağını düşünmüş ve ertesi gün Übey b Kâ`b'ı teravih imamı ödev etmiştir Ömer insanların bu şekilde düzenli ve ahenkli olarak teravih namazı kılmalarını da Bu ne de hoş bir yeniliktir!diye nitelemiştir Icat diye çeviri ettiğimiz bid`at kelimesi, Hz Peygamber zamanında olmayıp, ondan sonradan ortaya çıkan anlama ve uygulamalar için kullanılmaktadır Teravih namazı, Hz Peygamber tarafından birkaç kez cemaatle kılındığına kadar, Hz Ömer'in Bu ne hoş bir yeniliktirsözü, teravih namazı kılmanın bir buluş olduğunu göstermez O halde Hz Ömer bu sözle ya teravihin ahenkli olarak cemaatle kılınmasını, ya Hz Peygamber'in kıldığı sayıya ziyade üretilmiş olmasını, yani sekizden yirmiye çıkarılmış olmasını, ya da her ikisini birlikte kastetmiş olacaktır
öte yandan, sahâbe zamanında teravih namazının yirmi rek`at kılındığı konusunda icma bulunduğu ileri sürülmektedir Mâlik, Muvatta adlı eserinde Hz Ömer'in, Übey b Kâ`b ile Temîm edDârî'yi ramazanda cemaate 11 rek`beygir namaz kıldırmak üzere teravih imamı ödev ettiğini, imamın her rek`atta takriben 100 âyet okuduğunu, kıyamın uzaması nedeniyle bir kısım cemaatin bastona direnmek ihtiyacını hissettiğini ve fecrin doğmasına yakın bir zamanda evlere dağıldıklarını kaydetmiştir Kimi bilginler teravih namazının 11 rek`at kılındığı rivayetinin hatalı olduğunu ileri sürerken, kimileri 11 rek`at kılma uygulamasının teravihin cemaatle kılınmaya başladığı birincil günlere ait olduğu, sonraları teravih namazının 20 olarak yerleştiği yorumunda bulunmuşlardır Bu yorum, Hz Peygamber'in 11 rek`at dışarıya gece namazı kılmadığı rivayetiyle uyumludur
Bu rivayetlerden anlaşıldığına tarafından teravih namazı sekiz rek`at olarak kıldırılıyor, fakat her bir rek`atta yaklaşık 100 âyet okunduğu için bu namaz oldukça uzun sürüyordu Amaç belirlenmiş bir sayıda namaz kılmak değil, geceyi ihya etmek olduğu için azar azar, her bir rek`atta okunan âyet sayısı azaltılmış, buna mukabil teravihin rek`beygir sayısı artırılmıştır Ömer'in uygulamasıyla bu sayı 20 olarak sabit, Hz Osman ve Hz Ali zamanında ve daha sonraları bu şekilde devam etmiştir Lüzum Sünnî lüzum Şiî fıkıh mezhepleri içinde teravih namazının 20 rek`attan eksik olduğunu söyleyen bir mezhep yoktur
Bu açıklamalara göre teravih namazının sekiz rek`atının Hz Peygamber'in sünneti, geri kalan 12 rek`atının ise, teravihin 20 rek`at olduğuna dair cılız söylenti dikkate alınmayacak olursa, sahâbenin sünneti ve İslâm ümmetinin ramazan ayını ihya gayesiyle yaşattığı geleneği olduğu ortaya çıkmaktadır Bu durumu birbirinden dağıtmak için bir takım Hanefîler teravih namazının birincil sekiz rek`atının râtibe sünnet, geri kalan 12 rek`atının ise müstehap olduğunu söylemişlerdir *
Teravih Namazı
Teravih, Arapça tervîha kelimesinin çoğulu olup rahatlatmak, dinlendirmekgibi anlamlara kazanç Ramazan ayına kasten edinmek üzere yatsı namazından sonradan kılınan sünnet namazın her dört rek`atının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, daha sonra bu kelimenin çoğulu olan terâvih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nâfile namazın adı olmuştur
Teravih, sünneti müekkededir Bayan ve erkek için orucun değil ramazan ayının sünnetidir Teheccüt namazı 12 rek`atı geçmediği halde, teravih namazı yirmi rek`attır Yatsı namazı kılındıktan daha sonra ve vitirden önce kılınır Teravihin cemaatle kılınması kifâî sünnettir Teravih on selâm ile kılınır ve beş tervîha (dinlenme) yapılır Yani her iki rek`atta bir selâm verilip, her dört rek`atta bir istirahat edilir Beşinci tervîhadan sonradan tekrar cemaatle vitir namazı kılınır
Peygamberimiz ramazan gecelerini ihyaya daha fazla yük vermiş olmakla birlikte, rivayetlerden anlaşıldığına göre bu, o gecelerde Peygamberimiz'in daha çok sayıda nâfile namaz kıldığı anlamına yok, gecenin her zamankine kadar daha büyük bir bölümünü ibadetle geçirdiği anlamına gelmektedir
Teravih namazının 20 rek`at olduğu yetişkinlik kadar kabul edilmekle ve müslümanlar aralarında yerleşik teamül de bu yönde olmakla birlikte, zaman zaman bunun 20 rek`beygir kılınmasının sünnete aykırı olduğu, 8 rek`at kılınmasının daha doğru olacağı iddiaları gündeme gelmektedir Bu sebeple teravihin rek`at sayısını tesbit amacıyla teravih uygulamasının tarihçesine bir incelemek istiyoruz
Hz Peygamber, teravih namazını birkaç gece haricen sürekli olarak kimsesiz kılmış ve arkadaşlarını Kim ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanırdiyerek bu namaza özendirme etmiştir (Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 1; Müslim, Salâtü'lmüsâfirîn, 174)
Bu husustaki rivayetlerden birisi şöyledir: Hz Peygamber ramazanda Mescidi Nebevî'de itikâf için hasırdan bir gözenekli olan edinmişti Ramazanın son on gününde birkaç gece (Âişe'nin rivayetine tarafından iki veya üç gece) buradan çıkıp cemaatle keza yatsı namazını ayrıca de teravih namazını kılmıştı İnsanların yoğun ilgisini görür görmez bir gece yatsı namazını kıldırıp hücresine çekilmiş ve teravihi kıldırmak için çıkmamıştı Insanlar Hz Peygamber'in çıkacağını umdukları için beklemişler, hatta uyuduysa uyansın diye öksürmeye başlamışlardı Hz Peygamber (sabahtan namazı vaktinde) dışarı çıkıp, orada bekleyenlere şöyle demiştir: Sizin teravih kılmak hususundaki arzunuzun farkındayım, bu namazı size kıldırmam için bir engel de yoktur, ama teravihin size farz kılınmasından endişe ettiğim için çıkıp kıldırmadım Olur Ya farz kılınacak olsa bunu hakkıyla yerine getiremezsiniz Haydi evlerinize gidiniz Farz namazlar dıştan, kişinin kıldığı en faziletli namaz evinde kıldığı namazdır(Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 2; Müslim, Salâtü'lmüsâfirîn, 178)
Ebû Zerr'in bir rivayeti ise şöyledir: Hz Peygamber ramazanın bitmesine bir hafta kalıncaya dek bize farz haricen hiçbir namaz kıldırmadı Ramazanın 23 gecesinde gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı Ramazanın bitmesine altı gece kalınca bize namaz kıldırmadı Beş gece kalınca, gecenin yarısı geçene değin bize namaz kıldırdı Ben, Ey Allah'ın resulü, gecenin kalan yarısında da bize namaz kıldırsaydınızdeyince, Hz Peygamber cevaben İmam namazı bitirinceye değin onunla namaz kılmak tüm geceyi ihya etmeye eşdeğerdirbuyurdu Ramazanın bitmesine dört gece kala, gecenin üçte birine kadar beklediğimiz halde, Hz Peygamber bize namaz kıldırmadı Ramazandan üç gece kalınca Hz Peygamber ehlini, kadınlarını ve arkadaşlarını topladı, bize bütün gece namaz kıldırdı Namaz öyle uzadı ki biz sahuru geçireceğiz sandık Ramazanın geri kalan gecelerinde Hz Peygamber bize namaz kıldırmadı (Ebû Dâvûd, Salât, 318)
Kuvvetli rivayetler, Hz Peygamber'in ramazanın son birkaç günü mescidde teravih namazı kıldırdığını göstermektedir Bu rivayetlerde, teravihin kaç rek`at olduğu belli değildir Yine teravih namazına ilişkin bu rivayetlerin sunuluş şekli ve içeriğine bakılarak teravih namazının, yalnızca Hz Peygamber'in son ramazan ayında söz konusu olduğu gibi bir izlenim de edinilmektedir Çünkü teravih uygulaması, birkaç ramazan devam etmiş olsaydı, hiç değilse sayısı konusunda bir netlik elde edilmiş olurdu
Buhârî'deki ifadeye kadar Hz Peygamber'in gece namazıhususunda sorulan bir soruya cevaben Âişe şöyle demiştir:
Hz Peygamber ramazan geceleri de dahil hiçbir gece on bir rek`attan fazla nâfile namaz kılmamıştır Böylece bir dört rek`beygir namaz kılardı fakat, o dört rek`atın ne kadar uzun ve ne denli hoş olduğunu hiç sorma! Gerisinde benzer şekilde bir dört rek`at daha kılardı sonra üç rek`beygir daha kılardı Ben bir keresinde `Ey Allah'ın resulü! Vitir kılmadan mı uyuyacaksın?' diyecek oldum, bana dedi ama: Ey Âişe, benim gözlerim uyur lakin kalbim uyumaz(Buhârî, Salâtü'tterâvîh, 1)
Bu rivayete tarafından Hz Peygamber'in geceleyin kıldığı nâfile namaz üç rek`atlık vitir hariç tutulacak olursa toplam sekiz rek`beygir olmaktadır Hz Peygamber'in, arkadaşları ile sekiz rek`at teravih, daha sonra da vitir kıldığına dair olan rivayetler de dikkate alınacak olursa, teravih namazını sekiz rek`at kıldığı ortaya çıkmaktadır öte taraftan Hz Peygamber'in teravih namazını 20 rek`beygir kıldırdığına dair bir rivayet de bulunmaktadır Hadis bilginleri bu rivayetin, öbür ünlü rivayetlere aykırı olduğu ve senedinde cerhedilmiş bir kişi bulunduğu için zayıf olduğunu söylemişlerdir
Teravih namazı konusunda sahâbe uygulamasına gelince; Hz Peygamber'in vefatından sonra Ebû Bekir ve kısmen de Ömer döneminde teravih namazı münferiden, yani cemaat olmaksızın kılınmaktaydı Bir ramazan gecesi Ömer mescide çıktığında, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldığını görmüş ve dağınık bir şekilde kılmak yerine insanları bir imamın ardındaki toplayıp teravih namazının cemaatle daha tertipli ve düzenli bir şekilde kılınmasının yerinde olacağını düşünmüş ve ertesi gün Übey b Kâ`b'ı teravih imamı ödev etmiştir Ömer insanların bu şekilde düzenli ve ahenkli olarak teravih namazı kılmalarını da Bu ne de hoş bir yeniliktir!diye nitelemiştir Icat diye çeviri ettiğimiz bid`at kelimesi, Hz Peygamber zamanında olmayıp, ondan sonradan ortaya çıkan anlama ve uygulamalar için kullanılmaktadır Teravih namazı, Hz Peygamber tarafından birkaç kez cemaatle kılındığına kadar, Hz Ömer'in Bu ne hoş bir yeniliktirsözü, teravih namazı kılmanın bir buluş olduğunu göstermez O halde Hz Ömer bu sözle ya teravihin ahenkli olarak cemaatle kılınmasını, ya Hz Peygamber'in kıldığı sayıya ziyade üretilmiş olmasını, yani sekizden yirmiye çıkarılmış olmasını, ya da her ikisini birlikte kastetmiş olacaktır
öte yandan, sahâbe zamanında teravih namazının yirmi rek`at kılındığı konusunda icma bulunduğu ileri sürülmektedir Mâlik, Muvatta adlı eserinde Hz Ömer'in, Übey b Kâ`b ile Temîm edDârî'yi ramazanda cemaate 11 rek`beygir namaz kıldırmak üzere teravih imamı ödev ettiğini, imamın her rek`atta takriben 100 âyet okuduğunu, kıyamın uzaması nedeniyle bir kısım cemaatin bastona direnmek ihtiyacını hissettiğini ve fecrin doğmasına yakın bir zamanda evlere dağıldıklarını kaydetmiştir Kimi bilginler teravih namazının 11 rek`at kılındığı rivayetinin hatalı olduğunu ileri sürerken, kimileri 11 rek`at kılma uygulamasının teravihin cemaatle kılınmaya başladığı birincil günlere ait olduğu, sonraları teravih namazının 20 olarak yerleştiği yorumunda bulunmuşlardır Bu yorum, Hz Peygamber'in 11 rek`at dışarıya gece namazı kılmadığı rivayetiyle uyumludur
Bu rivayetlerden anlaşıldığına tarafından teravih namazı sekiz rek`at olarak kıldırılıyor, fakat her bir rek`atta yaklaşık 100 âyet okunduğu için bu namaz oldukça uzun sürüyordu Amaç belirlenmiş bir sayıda namaz kılmak değil, geceyi ihya etmek olduğu için azar azar, her bir rek`atta okunan âyet sayısı azaltılmış, buna mukabil teravihin rek`beygir sayısı artırılmıştır Ömer'in uygulamasıyla bu sayı 20 olarak sabit, Hz Osman ve Hz Ali zamanında ve daha sonraları bu şekilde devam etmiştir Lüzum Sünnî lüzum Şiî fıkıh mezhepleri içinde teravih namazının 20 rek`attan eksik olduğunu söyleyen bir mezhep yoktur
Bu açıklamalara göre teravih namazının sekiz rek`atının Hz Peygamber'in sünneti, geri kalan 12 rek`atının ise, teravihin 20 rek`at olduğuna dair cılız söylenti dikkate alınmayacak olursa, sahâbenin sünneti ve İslâm ümmetinin ramazan ayını ihya gayesiyle yaşattığı geleneği olduğu ortaya çıkmaktadır Bu durumu birbirinden dağıtmak için bir takım Hanefîler teravih namazının birincil sekiz rek`atının râtibe sünnet, geri kalan 12 rek`atının ise müstehap olduğunu söylemişlerdir *