Hemoroid diğer adıyla basur tedavisine yönelik çok çeşitli yöntemler ve ameliyatlar tanımlanmıştır. Hastanın gittiği cerrahın bu konudaki tecrübesine, hastalığın düzeyine ve hastanın beklentisine göre yöntem seçilir. Bunların bir kısmı ameliyatsız, bir kısmı ameliyatla bir kısmı ise teknolojik ameliyatlarla yapılır.
Ameliyatsız Tedaviler
Lastikle boğma yöntemi ( RBL- rubber bant ligasyon)
Lazer (İRC, infra red coagulator, ışıkla yakma işlemi)
Skleroterapi (memenin içine kurutucu ilaç enjeksiyonu)
Klasik Ameliyatlar
Milligan Morgan (en yaygın uygulanan ve en başarılısıdır)
Reclus (yetersiz kaldığı için yapan cerrah sayısı azdır)
Wertheim ameliyatı( anüste ıslaklık yaptığı için tercih edilmemektedir)
Teknolojilerle Çağdaş Ameliyatlar
THD (ayrıntısı aşağıda yazılacaktır)
De Longo (bağırsağın son kısmının kesilerek alınmasıdır, giderek terk edilmektedir)
Meme içine lazer uygulaması (ayrı sayfada incelenmiştir)
THD Hemoroid Tedavisi
Ağrısız basur ameliyatı olarak ta bilinmektedir. Daha çok makat hastalığı uzmanı cerrahların (proctoloji uzmanı) tercih edip uyguladığı yöntemdir.
İşlem şu şekilde yapılır;
Belden aşağı uyuşturma veya genel narkozla yapılır. Bölgesel uyuşturma ile yapılsa da hasta lüksü azalır, hasta ağrıdan rahatsız olur. Doğum pozisyonu verilmiş halde 2 cm çapında bir tür kanül anüse sokulur, bu kanülün içinden doppler probu gönderilerek atar damarın nereden geçtiği tam nokta olarak belirlenir. Tam bu noktaya derinden geçen bir dikiş atılır ve ip bağlanır. İpin bağladığı bu noktadan daha aşağı kan gidemediği için memeler büzüşerek yok olur. Kesme işlemi olmadığı için klasik yöntemlerde görülen sorunlar görülmez. İşlem 15-30 dakika kadar sürer. Hasta aynı gün veya ertesi gün evine gidebilir 2-4 gün sonra da işine dönebilir. Damarları bağlarken kullanılan ip emilebilir olduğu için 3-4 haftada kendiliğinden kaybolur, dikiş almak gerekmez. Bu sürede damarlar tam tıkandığı için tekrar açılmaz. Bağlama işlemleri sırasında bağırsak bir miktar yukarı taşındığı için hafif düzeydeki bağırsak sarkması da kendiliğinden düzelir. Hatta basur olmayan hafif makat sarkmalarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
THD Hemoroid Tedavisinin Avantajları
Ameliyatsız yöntemlerle kıyaslandığında daha etkili olması dışında avantajı yoktur ancak klasik ameliyatlara göre çok avantajları vardır.
Şu üstünlükleri sayılabilir;
Kanama hiç yok diyecek kadar azdır
İş gücü kaybı cerrahinin onda birinden azdır, 2-3 günde işe dönülebilir
Ağrı miktarı keserek yapılan ameliyatlara kıyasla 1/20 kadar yani çok azdır
Makatta darlık asla gelişmez
Dışkı kaçırma riski yoktur
Gaz kaçırma sorunu asla yaşanmaz
İltihap riski yok denecek kadar düşüktür
Pansuman, yara bakımı gerekmez
Sorun kökünden çözüldüğü için tekrar ihtimali çok düşüktür.
Çok ileri düzey hemoroidlerde de kullanılabilir.
Kanama varsa o anda durmuş olur
İşlemin uygulama süresi kısadır
Daha az narkoz alınmış olur
Olumsuz Yönleri
Uygulamayı bilen cerrah sayısı azdır, daha çok proktoloji uzmanları yapabilmektedir.
Teknolojiye bağımlıdır
Bölgesel uyuşturmayla yapmak zordur
THD Basur Ameliyatı Fiyatı
Kullan-at malzeme sebebiyle biraz pahalıdır.Yapan cerraha, yapılan hastaneye, hastanın sosyal güvencesinin olup olmamasına bağlı olarak 3000-4600 TL arasında değişebilmektedir. Ameliyatsız yöntemlere göre pahalı olmakla birlikte klasik uygulamalara yakındır ancak elde edilen avantajlar ücretle kıyaslanamayacak kadar fazladır.
THD Ameliyatı Yapılan Hastaneler
Proktoloji uzmanı çalışan kliniklerde yaygın olarak yapılmaktadır. Devlet hastanelerinin hepsinde olmasa da bir kısmında yapılabilmektedir, devlet hastanelerinde yaygın olmamasının en önemli nedeni kullanılıp atılan doppler probunun alımında yaşanan yasal sorunlardır.
THD nin açılımı
Türkçesi “memeye giden atar damarın tıkanması” olan trans hemoroidal dearterizasyon kelimelerinin baş harfleriyle adlandırılan bir yöntemdir, benzer şekilde HAL (hemoroidal arter ligasyonu) olarak ta anılmaktadır. Her ikisi de aynı şeyi tarif etmektedir.