Son Konu

Tiroit ve İyot İlişkisi

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


İyot, insan hayatı için önemli bir eser elementtir. Vücudumuzda boynumuzun ön tarafında bulunan tiroit bezinin yeterli hormon salgılayabilmesi için günlük en az 150 mikrogram (bir çay kaşığı) iyodun gıdalar ve suyla alınması gerekir. Türkiye'de bölgelere göre değişmek üzere % 5-56 oranında guatr (tiroit bezinin büyümesi hastalığı) vardır. Endemik guatr, yani belli bir bölgede salgın olmaksızın sık görülen guatr sebepleri arasında; beslenmeyle alınan bazı maddeler, bazı mikroorganizmalar veya iyot dışı birtakım eser elementler suçlansa da, etkisi gayet iyi bilinen ve koruyucu ve önleyici yaklaşımlarla guatr sıklığının azaldığı gösterilen en önemli unsur, iyot eksikliğidir (İE).

Ancak İE’nin endemik guatr dışında da çok önemli sonuçları vardır ve bunlar iyot eksikliği hastalıkları (İEH) olarak adlandırılır. İEH’ları genel kanının aksine, sadece guatr ile kısıtlı değildir, çok çeşitli ve geri dönüşümsüz nörolojik bozukluklar dahil olmak üzere, çok da önemli hastalıklardır. Öte yandan iyot fazlalığı da toplumda artan otoimmün tiroit hastalıkları ile birlikte görülmektedir. Bu durumda, toplumların iyot düzeylerini belirli sınırlarda tutmak büyük önem kazanmaktadır.

İyot, beyin gelişimi için gerekli olan tiroit hormonlarının üretiminde önemli bir elementtir. Anne karnında ve erken çocukluk döneminde İE’ye maruz kalmak, beyin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. İE için en kritik dönem, beyin gelişiminin büyük oranda tamamlandığı gebeliğin ikinci üç ayı ile üç yaş aralığıdır. İyot eksikliği, tüm dünyada düzeltilebilir zeka geriliğinin en önemli sebebidir.

1960 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyada guatr oranlarının yüzde 50 civarında olduğunu belirten bir rapor yayımlamıştır. Bu rapordan sonra, 1993 yılında, 110 ülkede, 655 milyon kişide yapılan taramalarda, guatrın görülme sıklığının yüzde 12 olduğu belirtilmiş ve dünyada, İE bir halk sağlığı problemi olarak kabul edilmiştir. Ulusal düzeyde, tuzların iyotlanması vasıtasıyla İE ile mücadeleye başlanmıştır.

Türkiye için de endemik guatr ve İE, önemli bir halk sağlığı problemidir. Ülkemizde tüm sofra tuzlarının zorunlu olarak iyotlanması için gerekli yasal düzenlemeler Temmuz 1999 tarihinde tamamlanmış ve 2000’li yıllarda ülkemizde iyotlu tuz kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Eskişehir ilimizde iyotlu tuz kullanımı oranı, 1996’da yüzde 12.6 iken, yapılan çalışmalar sonucunda 2002’de yüzde 65,5 olarak belirlenmiştir. Sofra tuzlarının iyotlanması 1999 yılında zorunlu hale geldikten sonra yapılan çalışmalarda ise, İE’nin ülkemizde okul çağı çocuklar arasında pek çok il merkezinde anlamlı olarak düzeldiği, ancak özellikle kırsal ağırlıklı bazı bölgelerde halen hafif-orta derecede devam ettiği gösterilmiştir.

GEBELİKTE İYOT ELZEMDİR

Gebelikte, emzirme döneminde ve erken çocukluk döneminde (
 
Üst Alt