Son Konu

Trafik Mühendisliği

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
36
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Modern yol sistemi, her ülkedeki köy ev kentleri birbirine bağlayan yol ağlarının yüzlerce takvim evrimimin sonucudur Eski çağlarda köylülerin arabaları tarlalar arasından geçer Sulak araziden kaçınır Ormanlık bölgelerin çevresini dolanarak, dağlık yörelerde uygun geçitler arayarak yol alırdı Dağlık ülkelerde yol yapımının esas ilkesi, yolun dağın eğimine yerinde biçimde ve dağın çevresini dolanarak işlenmesi olmuştur
Romalılar yolların artı kıvrımlar yaparak ulaşımda vakit kaybına yol açmasına engel olmak nedeniyle, muhtemel olduğunca düz yollar yapmaya uğraş gösterdiler ve yolları yaparken yumuşak arazi, çukurlar, nehirler gibi doğal engeller aleyhinde inşaat mühendisliği teknikleri uyguladılar
Yol yapımındaki gelişmeler;
İngiliz mühendisi Thomas Telford (1757–1834) 1823 yılında Shrewvsbury ile Holyhead arasındaki yolu tamamladı Bu yolun yapımın da kullanılan tekniklerle yolun kıvrımları, yokuşlar ve inişler en üye indirimli ve mükemmel bir su efüzyon sistemi geliştirilmişti Bu yol, vaktinde yol yapımı konusunda büyük bir aşamaydı ve günümüz İngiltere ’sindeki A 5 karayolunun bir bölümü olarak halen kullanılmaktadır
Hızlı motorlu araçlar için gerekli özel karayolları, Avrupa ve Amerika ’da 1920 ’lerde ortaya çıkmaya başladı Bunların en önemlilerinden biri, Milano çevresinde özel bir firma kadar yapı edilen, tek şerit gidiş gelişli autostradalar sistemidir Almanya ’da Adolf Hitler bu yolların askeri hareket için önemini anladığından geniş bir karayolu yapımı programı uygulamaya koyuldu 193335 yıllarında FrankfurtDarmstadt arasındaki autoban tamamlandı Zamanla, yol yapımı konusundaki yeni gelişmelerle çağdaş otoyolları, sürat yolları ortaya çıktı Hızın zaruri olarak risk anlamına geldiği söylenemez Çalışmalar başka yollarla beslenmeyen oto yolların, kavşaklarla birbirine bağlanan ve kaldırımında park yapılan yollara kıyasla, daha eksik güvenli olmayan bir biçimde daha artı trafiği daha hızlı akmasını sağlayabildiğini göstermiştir
Otoyol dizaynı oldukça basittir Bu yollarda gidiş ve gelişler birbirinden kuşkusuz ayrılmıştır Trafiğin sızıntı doğrultusunda geri dönüşler yasaktır Belirgin virajlar yoktur v eğer gidiş veya geliş yolu 3,7 metre standart genişliğe sahiptir Bu ilkeler kolay olsa da, eski yolların otoyollara dönüştürülmesi basit değildir böylece otoyollar, genelde baştan yapı edilir Saatte 110 km hız yapılabilecek olan modern bir otoyol, aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır 11 metre genişliğinde üçlü gidiş ve geliş şeritleri, 5 metre genişliğinde orta boş alan; suların akmasını karşılamak için 1404 ’lik bir kavis, yarıçapı asgari 900 metrelik dönemeçlerde 122 ’lik bir yükselti, 250 metrelik yol yüzeyinde 1,1 metrede aralıksız manzara
Kentleşmiş bölgelerde otoyollar yerel trafiğe yol atamak için, emrindeki yollara daha fazla açıldığından, otoyolların bu kesimleri daha düşük hızlar için tasarlanmıştır Otoyolları kentlerin içinden devretmek pratik bir çözüm olmadığından, bu yollar genelde ya askıya alınır veya tünel açılır Tünel başlamak fazla fiyatı yüksek olsa da üstteki yolların çevrenin görünümünü bozduğu dikkate alınırsa, ara sıra tercih edilmektedir
Trafik denetimi;
Trafiği yoklama altına olmak için ilk girişimler MÖ 1yüzyılda Roma kentinde yapılmış arabaların gündüz şehir içinde dolaşmaları yasaklanmıştır
Rönesans döneminde ticaretin gelişmesiyle birlikte çoğu büyük kasaba, trafik denetimiyle ilgili bir takım kurallar koydular, bunlar aralarında tek yön yol ve park sınırlaması da vardı Leonardo da vinci, trafiği gidiş ve geliş olarak altlı üstlü iki düzeye ayırmayı bile düşünmüştü
XX yüzyılın başında motor cağının başlamasıyla birlikte bilimsel trafik mühendisliği de geçerlilik kazandı ve 1903 yılında New York kentinde başta trafik kodları uygulanmaya koyuldu İngiltere ’de trafiğin soldan akması, Avrupa ’da sağdan gelen trafiğe yol verilmesi gibi göreneksel kurallar yasallaştırıldı Bunların yol güvenliğini karşılayan işaretler Otomatik trafik ışıkları ve yonca kavşak sistemleri izledi Trafik mühendisliği şüphesiz XX Yüzyıla özgü bir bilim dalıdır Ortaya çıkış nedeni, motorlu taşıtların insan hayatı için yarattığı tehlikelerdir Amacı, yayalara ait ve motorlu araçlar için tehlikesiz, uygun ve idareli trafik akışını sağlamaktadır
Yakın zamanlarda trafik mühendisliği planlama ve tasarım yoluyla yolları trafiğe, kurallar ve teftiş aracılığıyla da trafiği yollara uyarlamayı, bu vesile ile de maksimum verimle güvenliği bir arada götürmeyi amaçlayan bir bilim dalı olarak tanımlanmaya başlanmıştır Böyle bir uygulaması, trafiğin akışı, tıkanıklıklar ve kazalar konusunda ayrıntılı çözümlemeler gerektirmektedir
Kent Trafiği;
Trafik mühendisliğinin sorunları şehir halkı trafiği söz konusu olduğunda daha da artar Çünkü araçlar şehir içinde durmak ya da park etmek isteyeceklerdir Park etme sorunu yüzünden ortaya meydana çıkan trafik tıkanıklıklarını tamir etmek için park etme kuralları, her türlü duruşun yasaklanmış olduğu asıl caddelerin saptanması, geri dönüşlerin yasaklaması, tek yönlü yol uygulamaları ve trafik ışıkları, kentlerde trafiğin düzenlenmesi için başvurulan esas yollardandır Birçok kentte trafik yoğunluğunu eksilmek için, özel taşıtlarla ulaşım yerine, millet ulaşımı sistemi geliştirilmiştir Bir Takım kentlerde de trafik, televizyon kameraları yoluyla uzakta kumandalı olarak denetlenmekte, trafik görevlileri elektronik aygıtlar yoluyla trafiğin akışını rehberlik etmek ya da sınırlandırmak olanağına sahip bulunmaktadırlar
Halen üstünde çalışmakta olan sözde otomatik yol sistemleri, ana yollarda taşıtların akımını elektronik olarak düzenleyecek yeni sistemlere yol açabilecektir
Hava Limanları ve Hava Trafiği;
Orville Wright (1871–1948) ve kardeşi Wilbur (1867–1912) 1903 ’te ABD ’nin kuzey karalina eyaletindeki kitty hawk ’da ilk önce motorlu bir araçla uçmayı başararak ulaşımda bir devrim yaptılar Kuramsal olarak uçağın bulunması insanların ve malzemenin dünyanın herhangi bir noktasından diğerine yol, tünel, kanal, deniz limanı gibi büyük yatırımlara gerek kalmadan kolayca ulaşmasına olanak sağlanmıştır Araçların inip kalkabilecekleri alanlar gerekliydi Şüphesiz, ancak 1920 ’lere dek bu iş için kuru ve arızasız düzlükler yeterli olmuştur
Pist boyutları ve Dayanaklığı;
1920 ’lerin başlarında kamuya açık hava yolculuğu servislerinin başlatılması ve uçakların boyutlarında, ağırlıklarında ve hızlarındaki artış iniş ve kalkışlar için uygun pistler, lüzum yolcular gerekse kargo için barınaklar gibi değişik yapıları zorunlu kılmıştı Uçakların boyutları da fazla çabuk bir çoğalma göstermiştir 1930 ’da 20 kişi taşıyan bir uçak 12000 kg geliyor ve 300 mlik bir pist gerektiriyordu, buna karşılık 1970 de geliştirilen ve 500 gezgin kapasiteli bir Jumbo Jet 372250 kg ağırlığındadır ve havalanabilmesi için 3500 m uzunluğunda bir pist gerekir Bu uzunluklar deniz düzeyindeki havalimanları içindir, denizden daha yüksek yerlerde pist uzunlukları daha da fazla olmaktadır Yolcu içeren ticari uçakların ulaşım hızı, saatte 290 kmden saatte 1000 km ye çıkmıştır
Pist genişlikleri ise 50 m 70 ’me ye değin değişmektedir Ayrıca doldurma ve boşaltma alanlarını piste bağlayan 25 m genişliğinde yollar vardır Ağır uçaklar ağırlıklarını4n eşit olarak dağıtılabilmesi için bir sürü tekerlekle donatılmıştır Modern pistlerin her çift tekerlek için, 125 ton ağırlığa dayanacak gibi yapılması gerekmektedir
Trafiği çok yönlü havalimanlarının değişik yönlere içten en düşük iki pisti vardır Bu, uçakların öbür rüzgârlarda iniş ve kalkışlarını kolaylaştırır Gürültü sorununu bir kenara bırakırsak, İyi bir hava limanı tasarımı altı köşeli yıldız biçimindedir Bu durumda üç ayrı yöne birbirinden 120 derecelik açılarla ayrılan bir çift pist uzanır Ama bu nesil bir havalimanı için 10 km karelik bir düzlük gerekmektedir Bu yüzden de havaalanı için zorunlu yoklama kulesinin, yolcu ve kargo binalarının, otomobil parkının alanın ortasına yapılması ve aralarındaki bağlantının tünellerle sağlanması, mevcut alanlardan en çok yararlanabilme açısından önemlidir
Havalimanının Konumu;
Havalimanları nüfusun yoğun olduğu merkezlere mümkün olduğunca yakın olmalıdır Eğer hava ulaşımından beklenen fayda, özellikle kısa mesafelerde zaman kaybını engellemekse, hava limanından kent merkezine varmak uzun sürmemelidir Örneğin Londra ’dan Amsterdam ’a uçuş zamanı 45 dakika olmasına karşın, Londra ’nın merkezinden Heathrow havalimanına ve Amsterdtam havaalanı, kent merkezinden 50 km uzaklıktadır Hong Kong havaalanı ise, merkezden yalnızca 7 km uzaklıktadır
Havaalanı giden teren ve kara yolların çok düzgün ve yoğun bir trafiği taşıyacak kapasitede olması gerekir New York ’taki Kennedy havaalanı gibi bazı limanlara ulaşım helikopterle yapılmaktadır
Çağdaş jet uçakları fazla gürültülüdür, bu nedenle de kalkış pistleri nüfusun yoğun olduğu merkezlerden olası olduğunca uzakta olmalıdır Çoğu ülkede kalkış gürültüsünün 100 ile 120 desibel aralarında olması koşulu hukuki olarak saptanmıştır
Yolcu ve Ağırlık Barındırma;
Çağdaş bir havalimanında yolcular için gerekli bina ve gereçlerin mükemmel bir biçimde tasarımlandırılması gerekir Yolcular için gerekli servisler şöyle sıralanabilir: farklı alanlara yönlendirilmiş hava yollarının yer ayırtma ve bilet denetleme gişeleri, bagaj servisi, gümrük vergisinden muaf satış mağazaları, yolcu baklama salonları, lokantalar, pasaport kontrol ve gümrük servisleri ve araba park alanları Bütün bunlar derhal her dakika inip kalkan dev uçakların taşıdığı bütün yolculara yanıt verecek biçimde tasarımlandırılmalıdır Yükler için gerekli olan servislerse, arabaların ağırlık boşaltmak için girebilecekleri kapalı alanlar, yer ayırma gişeleri, depolar, gümrük servisidir Hem havalimanı polisi, itfaiye ve cankurtaran servisi için de tatmin edici ye ayrılmış olmalıdır
Hava trafiğini kontrol eden gereçler, modern bir havalimanında önemli bir yer miktar Kontrol kulesinin konumu, burada çalışanların iyi havada bütün pistleri görebilecekleri bir yerde olmalıdır Işıklandırma, geceleri kuleden pistlerin kolayca denetlenebileceği gibi yapılmalıdır Keza havalimanı, gece gelmekte olan pilotların uzaktan zahmetsizce seçebilecekleri gibi aydınlatılmalı, pistler iniş ve kalkışlarda pilotlara sıcacık görünüm olanağına sağlayacak biçimde ışıklandırılmalıdır Yoklama kulesi ile lüzum havada gerekse yerdeki bütün uçakların pilotları aralarında kesintisiz haberleşmeyi sağlayan bir radyo telsiz bağlantısının bulunması gerekir
Görüntü uzaklığının düşük olduğu durumlarda, inişlerde kulenin pilota yardım etmesi zorunlu olmaktadır Âmâ iniş için radyo sinyallerinden yararlanılır Kulede çalışanların karanlıkta ve siste uçağı görebilmeleri için radar bağlantısı kurulur
Havalimanları bununla birlikte güvenli yerler olmalıdır Son zamanlarda uçak kaçırma olasılığına karşısında alınan bir güvenlik önlemi, yolcuların uçağa binmeden önce ayrıntılı olarak aranmasıdır Bu aramalar havaalanı görevlileri tarafından elektronik aygıtlar aracılığıyla yapılır Havalimanı aydınlatma sistemi pilotların fena hava koşullarında ve karanlıkta güve içinde inip kalkmalarına olasılık sağlar
 
Üst Alt