- Ulaşım yollarının yayalarla birlikte her türlü taşıt tarafından kullanılması, bu yollardaki gidiş-geliş, seyrüsefer.
Trafik, yayaların, hayvanların ve taşıtların karayolu, trenlerin demiryolu, gemilerin denizyolu ve uçakların havayolu üzerindeki gidiş gelişleridir. - Ulaşım yollarında bulunan hareket halindeki taşıt ve yayaların tümü.
- Ulaşım yollarında taşıt yoğunluğu sebebiyle ulaşımın yavaşlaması ya da geçici olarak durması.
İstanbul'da her daim trafik var, her daim yoğun... (İ. Sarı) - Yoğunluk, sıklık.
Bu kadar telefon trafiği oldukça şaşırtıcı idi. (A. E. Kavaklı) - (mecazi) Önemli görevlerde bulunan kişilerin bir yere gidiş gelişi.
Bu tarihten beri iki devlet arasında çok yoğun bir diplomasi trafiği başlamıştır. (İlgili cümle kaynağı: Y. Yücel)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
- Trafik akışı: Trafikteki araçların kurallara uygun bir biçimde, sıkışıklığa meydan vermeden hareket etmesi, trafik akımı.
- Trafik lambası: Taşıt yollarının birbiriyle kesiştikleri noktalarda taşıtların sırayla geçişini, taşıt yollarında trafik akışını durdurup yayaların karşıdan karşıya geçmelerini düzenleyen ışıklandırma sistemi. Trafik lambalarındaki ışıklardan kırmızı "dur", yeşil "geç" anlamına gelirken, sarı ışık ise bu iki eylem için hazırlanmayı ifade eder. Kırmızı ile birlikte yanan sarı ışık "geçmeye hazırlan" anlamına gelirken, yeşilden sonra yanan sarı ışık "durmaya hazır ol ve yavaşla" anlamındadır.