TURK EDEBİYATI’NIN TARİHÎ DONEMLERİ
İSLAMİYETTEN ONCE TURK EDEBİYATI
İSLAMİ DONEM TURK EDEBİYATI
BATI ETKİSİNDE TURK EDEBİYATI
“Soz ve anlamı, yani dimağında yer eden, her turlu bilgileri, insan karakterinin en buyuk duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları, cok ilgili kılacak gorunuşte soylemek ve yazmak sanatı Bunun icindir ki, edebiyat; ister nesir halinde olsun, ister nazım biciminde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, ozellikle musiki gibi, guzel sanatlardan sayıla gelmektedir
Kemal ATATURK
EDEBİYATIN TANIMI: Arapca kokenli “Edebiyat kavramının tanımı ile ilgili olarak TDK Turkce Sozluğu’nde uc ayrı tanım bulunmaktadır:
Olay, duşunce, duygu ve imajların dil aracılığı ile bicimlendirilmesi sanatı, yazın, literatur: “Edebiyat hocası iken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim Falih Rıfkı ATAY
Bir bilim kolunun turlu konuları uzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatur: “Hekimlik edebiyatı
İcten olmayan, gereksiz, boş sozler
Edebiyat yapmak: Bir konu uzerinde gereksiz yere suslu sozler soylemek
Yukarıdaki tanımlardan ilki, bizim esas olarak uzerinde duracağımız edebiyat tanımıdır Diğerleri ise, daha cok toplumun, sonradan edebiyat tanımına yuklediği anlamları icermektedir Bu doğrultuda biz, edebi, edebi eser ve edebiyatcı tanımlarının da anlamlarını vermek zorundayız:
Edep (edeb): Toplum toresine uygun davranma, incelik:
“Olur şey mi bu, haydi edebinle cık git, cekil karşımdan! Abdulhak Şinasi HİSAR
Edebi: Arapca “edeb kelimesine mensubiyet eki (aitlik eki) “inin getirilmesiyle turetilen bir kelimedir Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin anlamında kullanılmaktadır
“Gazete idaresinde biriken edebi mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum Ahmet Haşim
“Yeni Delhi’deki izlenimlerimin edebi olanlarını ozetlemeye calıştım“ Haldun TANER
Edebi Eser: Edebiyat değeri olan eser
Edebiyatcı:
Edebiyatla uğraşan kimse
Edebiyat dersi okutan oğretmen
Edebi eser ortaya koyabilme, edebiyatla uğraşabilme bir sanat olarak algılanmalıdır Cunku edebiyat, guzel sanatların bir kolu, belki de birinci koludur
“İnsana ait bir duyguyu, duşunceyi, hayali; ilişkilerde ortaya cıkan durumlar karşısındaki yorumları, tutumları, bir dilin imkanlarını en guzel şekilde kullanarak gercekten olmuş gibi anlatma sanatına edebiyat sanatı diyoruz
Edebiyat kelimesi, hem edebi eserlerin, hem de araştırmaların dunyasını karşılıyor (Tural, 1993:11)
“Edebiyat ve edebiyatcı kavramlarını, dil aracılığıyla hoş, guzel ve ulvinin etrafındaki duygu, duşunce ve hayalleri anlatan ozel butunlukler ve bunları yaratan insanlar manasında kullanmalıyız O zaman «edebiyat» kelimesi, hem kavram boyutları hem de terim yonu ile belirlenmiş bir kelime olur
Edebiyat bilimi ise, yaratıcılığı değil araştırıcılığı, değerlendiriciliği esas alan bir faaliyettir (Tural, 1993:12)
Herhangi bir eserin edebi değerde olup olmadığını ortaya koyabilmemiz icin eserde bulunması gereken bazı ozellikler vardır Bu ozellikleri, şu başlıklar altında toplamak mumkundur:
Her şeyden once edebi eser, butun toplumu, hatta butun insanlığı ilgilendirmelidir
Oğretici (didaktik) amaclı olmamalıdır (Bu ozellik doğrultusunda orneğin, ders kitaplarını edebi eser olarak kabul edemeyiz)
Toplumların ortak zevklerinin ve genel duşunce anlayışlarının yansıtıcısı olmalıdır
“Modern Edebiyat, genel olarak endişelerle dolu bir cağı, erdemi, buyuk toplumsal değişimleri dile getirmektedir Modern Edebiyattan beklenilen, ustalıklı bicimler icerisinde cağın sozculuğunu etmektir
SPENCER
TURK EDEBİYATININ TARİHÎ DONEMLERİ
“Yeryuzunde buyuk sanat ve edebiyat hareketleri yaratmış milletler icinde edebiyat tarihinin tetkiki, geniş zaman isteyen ve zor olan Turk Edebiyatı Tarihi’dir Ufak bir dikkatle gorulur ki, bircok milletlerin edebiyatları, umumiyetle tek bir vatanda ve son beş altı asır icinde meydana gelmiştir Eski edebiyatlardan Yunan, Latin, Arap ve İran edebiyatları da ekseriya aynı vatanlarda eser vermiş yahut buyuk edebi faaliyetleri belirli bir zaman icinde yaşayıp son bulmuş edebiyatlardır
Turk Edebiyatı’nın ise, 27 asır surmuş bir hayatı bilinmektedir Bu edebiyat aynı zamanda, tek bir vatanda değil, başta Kore’ den Avrupa’ya kadar uzanan Orta Asya coğrafyası olmak uzere, Horasan, İran, Hindistan, Azerbaycan, Anadolu ve Balkanlar Turkiyesi, Mısır, Suriye, Irak vb gibi coğrafyanın bircok bolgelerinde ayrı devletler kurmuş Turklerin değişik vatanlarında işlenmiştir (Banarlı, 1983:1)
Yukarıdaki ifadelerden anlaşılacağı gibi Turk Edebiyatı, gunumuzden en az 2500 yıl oncesine dayanan, cok değişik coğrafyalarda kendine ozgu guzellik ve zenginliği ile bicimlenmiş bir edebiyattır Her şeyden once Turk Edebiyatı, tarihi seyri icinde birbirinden farklı zamanlarda ve farklı coğrafyalarda bicimlenmiş olmasına, kimi zaman yabancı milletlerin dil ve edebiyat kurallarının da etkisinde kalmasına ve farklı edebiyat anlayışlarını bunyesinde bulundurmasına rağmen bir butun olarak değerlendirilmelidir Yani, Turk Edebiyatı; yaşanan cağlara ve bu cağlar icinde yansıttığı ana konulara gore alt donemlere ayrılmaktadır Fakat, bu ayrılıklar, Turk Edebiyatı’nın bir butun halinde gorulmesine engel olmamaktadır
Biz bu incelememizde, bir butun halinde algılanması gereken Turk Edebiyatı’nı, tarihi gelişiminde uc ana bolumde ve her bolumu de kendi icinde farklı kollara ayırarak ortaya koyacağız: