Türk Dekor Sanatları
Türk Minyatür Sanatı resimleri
Türk Minyatür Sanatı hakkında bilgi
Türk Minyatür SanatıTürklerde Minyatür Sanatı
Türklerin fotoğraf Sanatına ilişkin ilk örnekleri Türkistan'da VIIIX yüzyıllar arasına tarihlenen Manihelst ve Budist manastır duvarlarında asiller, rahipler, öyküler ve salt doğa konularını içeren freskler ve konusu Buda ve Mani dininin rahipleriyle ilgili kağıt ve kumaş üstüne üretilmiş tasvirlerdir Varlıklı renk düzenlemesi, dalgalı çizilere duyulan alaka, uzun örgülü saçlı, çekik gözlü, dairesel yüzlü figürler, gölgelerin vurgulanmasıyla elde edilen kumaş ve yüz oylumluması, kimi Vakit yüzün ifadesini vermedeki fayda ve salt doğa görünümlerinde derinlik izlenimi uyandıran ayrıntılar Türkistan resimlerinin özellikleridir
Anadolu Türklerinde fotoğraf Sanatına olan ilgi, Anadolu'da güç şampiyon beyliklerin yöneticilerinin Sanat koruyucusu olarak varlığını göstermesiyle başlar El yazmaları içinde yer alan ve günümüzde minyatür denilen bu Sanat faaliyeti çağında tarif, resim ve nakış olarak Anadolu ’da bilhassa Selçuklular döneminde Konya'da XII yüzyıldan başlayarak Sanat değeri olan kitaba ve resim Sanatına ilginin varlığı bilinmektedir Hz Mevlana'nın portresini yaptırması kaynaklarda belirli faaliyetlerdir Kitap Sanatını koruyuculuğunu XIV yy'da Karaman ve Germiyan beyleri, XV yüzyıldan başlayarak da Osmanlılar yapmıştır
Osmanlılar' da padişahın yanı sıra vezirler, eyalet valileri, şehzadeler ve bayan sultanlar, yüksek rütbeli devlet adamları Sanatın koruyuculuğunu yapmış kişilerdir Bu şahısların zenginlikleri, ilgilerinin derecesi ve sonra sanatçının yeteneği üretilen eserlerin kalitesinde etkin rol oynamıştır Osmanlılarda nakkaşhane denilen atölyelerin faaliyetinin XV yüzyılın ilk yarısında Çelebi Sultan Mehmet, Sultan II Murad ve devlet adamı Umur Bey' in koruyuculuğunda Bursa'da yoğun olduğunu kanıtlayan örneklerin olmasına rağmen tasvirlerle ilgili örnekler henüz bilinmemektedir
Osmanlı Devleti'nin imparatorluk haline gelmeye başladığı yıllardan sonra saray yönetimi, Osmanlı Saray teşkilatı içinde ehli hiref adı altında Sanatçı topluluğunu oluşturmuştur Sarayın her türlü Sanat ve zenaat işlerini gören ve saraydan maaş alan bu topluluk imparatorluğun politik gücünün üst düzeye ulaştığı ve imparatorluk hazinesinin varlıklı olduğu dönemde kalabalık bir kadroya sahipti Ehli hiref teşkilatı içinde katipler mücellitler ve nakkaşlar adı aşağı bölükler oluşturulmuştu Türk minyatür Sanatı devletin bünyesinde olan eser verme geleneğini 19yy'a dek devam ettirmiş ve imparatorluğun çöküğü ile yeni akımlar durmuştur Günümüzde ise geleneksel sanatların yaşatılması ile oluşan faaliyetler çerçevesinde yürütülmektedir