Son Konu

Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi
Turkce ata sozu ve deyimleri ve ingilizcesi
Turkce ata sozu ve deyimler

Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi


Give a dog bad name and hang him
Adamın adı cıkacağına canı cıksın

A quiet baby gets no suck
Ağlamayana meme yok

Better late than never
Gec olsun guc olmasın

Easy come, easy go
Haydan gelen huya gider

Barking dog never bites
Havlayan kopek ısırmaz

It never rains, but pours
Aksilikler hep ust uste gelir

Your mother alone will be wail on you
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar

You can't teach an old dog new tricks
Ağac yaşken eğilir

Save up something for a rainy day
Ak akce kara gun icindir

Every cloud has a silver lining
Her felakette bir hayır vardır

All that glitters isn't gold
Her sakallıyı deden sanma
Man make houses, women make homes
Yuvayı dişi kuş yapar

Better lose the saddle than the horse
Zararın neresinden donulurse kardır

A rolling stone gathers no moss
Yuvarlanan taş yosun tutmaz

If the cap fits, wear it
Yarası olan gocunur

Cheats never prosper
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar

Too many cooks spoil the broth
Horozu cok olan koyde sabah erken olur

Two cunning men will not try to make a dupe of each other
İki cambaz aynı ipte oynamaz

Talk of the devil and you'll see his hoofs
İti an comağı hazırla

A friend in need is a friend indeed
Dost kara gunde belli olur

A change is as good as a rest
Tebdili mekanda hayır vardır

Don't teach your grandmother to suck eggs
Tereciye tere satılmaz

Cleanliness is next to godliness
Temizlik imandan gelir

Do as the Romans do when in Rome
Ya bu deveyi gudersin, ya bu diyardan gidersin

Speech is silver, but silence is gold
Soz gumuşse sukut altındır

The early bird gets the worm
Sona kalan dona kalır

He that laughs last laughs best
Son gulen iyi guler

Once burnt twice shy
Sutten ağzı yanan yoğurdu ufleyerek yer

Good words are worth much, and cost little
Tatlı soz yılanı deliğinden cıkarır

Throw out a sprat to catch a mackerel
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez

All his geese are swans
Karga yavrusunu şahin gorur

As you make your bed, you lie on it
Kendi duşen ağlamaz

Spare the rod and spoil the child
Kızını dovmeyen dizini dover

The apples on the other side of the wall are the sweetest
Komşunun tavuğu komşuya kaz gorunur

Nothing venture, nothing have
Korkak bezirgan ne kar eder ne ziyan

Covards die many times before their deaths
Korkunun ecele faydası yoktur

The rotten apple injures its neighbours
Korle yatan şaşı kalkar

Bad news travels fast
Kotu haber tez yayılır

As you sow, so you shall reap
Ne ekersen onu bicersin

Christmas come but once a year
Papaz bir kere pilav yer

Who pays the piper calls the tune
Parayı veren duduğu calar

Everything comes to him who waits
Sabreden derviş muradına ermiş

All well that ends well
Sonu iyi biten herşey iyidir

It's not over until the fat lady sings
Dereyi gormeden pacaları sıvama

An apple a day keeps the doctor away
Elma girmeyen eve doktor girer




İngilizce→Turkce

I drink cofee once in a blue moon
Ayda yılda bir kahve icerim

I am tikcled pink that I have passed the exam
Sınavı gectiğim icin cok heyecanlıyım

He eats like a pig
Cok fazla yemek yer

He took it like a man
Olgun bir şekilde kabul etti

He eats like a bird
Cok az yemek yer

He drinks like a fish
Cok icki icer

I slept like a dog
Cok guzel uyudum

My brother runs like a wind
Kardeşim cok hızlı koşar

My father is as bald as an egg
Babam kabak gibi keldir

He has a memory like sieve
Hafızası cok kotudur

He came out smelling like a rose
Cok başarılıydı

He lives like a king
Kral gibi yaşar

She has a memory like an elephant
Hafızası cok kuvvetlidir

She took it like a duck to water
Onun icin cok doğaldı

She looks like death warmed over
Cok gariban gozukuyor

He treats me like dirt
Bana cok kotu davranıyor

She treats me like a king
Bana kral gibi davranıyor

He sticks out like a sore thumb
Herkes tarafından farkedilen birisi

He works like a horse
Cok sıkı calışır

He has a mind like a steel trap
Cok zeki birisi

He looks like a million
Harika gozukuyor

He went on like a broken record
Kırık plak gibi konuştu

She has something up her sleeve
Birşey planlıyor

He swears like a trooper
Cok kufur eder

She tells it like it is
Herşeyi olduğu gibi soyler

It works like a charm
Cok iyi calışır

My mother wears the pants in the family
Evin hakimi annemdir

The news spread like a wildfire
Haberler cok hızlı bir şekilde yayıldı

The kids fought like cats and dogs on the street
Cocuklar sokakta kedikopek gibi kavga ettiler

My girlfriend is as cute as a button
Kızarkadaşım cok guzeldir

The teacher is hot under the collar
Oğretmen cok kızgındır

A good friend would give you the shirt off his back
İyi arkadaş senin icin herşeyi yapar

We must tighten our belts now
Kemerleri sıkmamız lazım

I have been hoodwinked
Aldatıldım

That idea is old hat
Bu modası gecmiş bir fikir

Guests are given the red carpet treatmen in Turkey
Turkiye'de misafirlere cok iyi davranılır

Let's go out and paint the town red
Hadi dışarı cıkıp şehrin altını ustune getirelim

I always look at the world through rose coloured glasses
Dunyaya her zaman pembe gozluklerle bakarım

When I bought a summer house she was green with envy
Yazlık ev aldığımda kıskanclıktan deliye dondu

Don't look so blue! Try to be optimistic
O kadar karamsar bakma! Biraz iyimser olmaya calış

John is a true blue friend
John cok sadık bir arkadaştır

This money is my golden oppurtunity to buy a new car
Bu para yeni bir araba almak icin altın gibi bir fırsat

I don't have a red cent
Tek kuruşum bile yok

Mary talks like a blue streak
Mary cok konuşkandır

He sees red whenever he loses the match
Ne zaman macı kaybetse kendini kaybeder

I am in a red
Boğazıma kadar borca battım
 
Üst Alt