bilgiliadam
Yeni Üye
Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi
Turkce ata sozu ve deyimleri ve ingilizcesi
Turkce ata sozu ve deyimler
Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi
Give a dog bad name and hang him
Adamın adı cıkacağına canı cıksın
A quiet baby gets no suck
Ağlamayana meme yok
Better late than never
Gec olsun guc olmasın
Easy come, easy go
Haydan gelen huya gider
Barking dog never bites
Havlayan kopek ısırmaz
It never rains, but pours
Aksilikler hep ust uste gelir
Your mother alone will be wail on you
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar
You can't teach an old dog new tricks
Ağac yaşken eğilir
Save up something for a rainy day
Ak akce kara gun icindir
Every cloud has a silver lining
Her felakette bir hayır vardır
All that glitters isn't gold
Her sakallıyı deden sanma
Man make houses, women make homes
Yuvayı dişi kuş yapar
Better lose the saddle than the horse
Zararın neresinden donulurse kardır
A rolling stone gathers no moss
Yuvarlanan taş yosun tutmaz
If the cap fits, wear it
Yarası olan gocunur
Cheats never prosper
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Too many cooks spoil the broth
Horozu cok olan koyde sabah erken olur
Two cunning men will not try to make a dupe of each other
İki cambaz aynı ipte oynamaz
Talk of the devil and you'll see his hoofs
İti an comağı hazırla
A friend in need is a friend indeed
Dost kara gunde belli olur
A change is as good as a rest
Tebdili mekanda hayır vardır
Don't teach your grandmother to suck eggs
Tereciye tere satılmaz
Cleanliness is next to godliness
Temizlik imandan gelir
Do as the Romans do when in Rome
Ya bu deveyi gudersin, ya bu diyardan gidersin
Speech is silver, but silence is gold
Soz gumuşse sukut altındır
The early bird gets the worm
Sona kalan dona kalır
He that laughs last laughs best
Son gulen iyi guler
Once burnt twice shy
Sutten ağzı yanan yoğurdu ufleyerek yer
Good words are worth much, and cost little
Tatlı soz yılanı deliğinden cıkarır
Throw out a sprat to catch a mackerel
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
All his geese are swans
Karga yavrusunu şahin gorur
As you make your bed, you lie on it
Kendi duşen ağlamaz
Spare the rod and spoil the child
Kızını dovmeyen dizini dover
The apples on the other side of the wall are the sweetest
Komşunun tavuğu komşuya kaz gorunur
Nothing venture, nothing have
Korkak bezirgan ne kar eder ne ziyan
Covards die many times before their deaths
Korkunun ecele faydası yoktur
The rotten apple injures its neighbours
Korle yatan şaşı kalkar
Bad news travels fast
Kotu haber tez yayılır
As you sow, so you shall reap
Ne ekersen onu bicersin
Christmas come but once a year
Papaz bir kere pilav yer
Who pays the piper calls the tune
Parayı veren duduğu calar
Everything comes to him who waits
Sabreden derviş muradına ermiş
All well that ends well
Sonu iyi biten herşey iyidir
It's not over until the fat lady sings
Dereyi gormeden pacaları sıvama
An apple a day keeps the doctor away
Elma girmeyen eve doktor girer
İngilizce→Turkce
I drink cofee once in a blue moon
Ayda yılda bir kahve icerim
I am tikcled pink that I have passed the exam
Sınavı gectiğim icin cok heyecanlıyım
He eats like a pig
Cok fazla yemek yer
He took it like a man
Olgun bir şekilde kabul etti
He eats like a bird
Cok az yemek yer
He drinks like a fish
Cok icki icer
I slept like a dog
Cok guzel uyudum
My brother runs like a wind
Kardeşim cok hızlı koşar
My father is as bald as an egg
Babam kabak gibi keldir
He has a memory like sieve
Hafızası cok kotudur
He came out smelling like a rose
Cok başarılıydı
He lives like a king
Kral gibi yaşar
She has a memory like an elephant
Hafızası cok kuvvetlidir
She took it like a duck to water
Onun icin cok doğaldı
She looks like death warmed over
Cok gariban gozukuyor
He treats me like dirt
Bana cok kotu davranıyor
She treats me like a king
Bana kral gibi davranıyor
He sticks out like a sore thumb
Herkes tarafından farkedilen birisi
He works like a horse
Cok sıkı calışır
He has a mind like a steel trap
Cok zeki birisi
He looks like a million
Harika gozukuyor
He went on like a broken record
Kırık plak gibi konuştu
She has something up her sleeve
Birşey planlıyor
He swears like a trooper
Cok kufur eder
She tells it like it is
Herşeyi olduğu gibi soyler
It works like a charm
Cok iyi calışır
My mother wears the pants in the family
Evin hakimi annemdir
The news spread like a wildfire
Haberler cok hızlı bir şekilde yayıldı
The kids fought like cats and dogs on the street
Cocuklar sokakta kedikopek gibi kavga ettiler
My girlfriend is as cute as a button
Kızarkadaşım cok guzeldir
The teacher is hot under the collar
Oğretmen cok kızgındır
A good friend would give you the shirt off his back
İyi arkadaş senin icin herşeyi yapar
We must tighten our belts now
Kemerleri sıkmamız lazım
I have been hoodwinked
Aldatıldım
That idea is old hat
Bu modası gecmiş bir fikir
Guests are given the red carpet treatmen in Turkey
Turkiye'de misafirlere cok iyi davranılır
Let's go out and paint the town red
Hadi dışarı cıkıp şehrin altını ustune getirelim
I always look at the world through rose coloured glasses
Dunyaya her zaman pembe gozluklerle bakarım
When I bought a summer house she was green with envy
Yazlık ev aldığımda kıskanclıktan deliye dondu
Don't look so blue! Try to be optimistic
O kadar karamsar bakma! Biraz iyimser olmaya calış
John is a true blue friend
John cok sadık bir arkadaştır
This money is my golden oppurtunity to buy a new car
Bu para yeni bir araba almak icin altın gibi bir fırsat
I don't have a red cent
Tek kuruşum bile yok
Mary talks like a blue streak
Mary cok konuşkandır
He sees red whenever he loses the match
Ne zaman macı kaybetse kendini kaybeder
I am in a red
Boğazıma kadar borca battım
Turkce ata sozu ve deyimleri ve ingilizcesi
Turkce ata sozu ve deyimler
Turkce ata sozu ve deyimlerin ingilizcesi
Give a dog bad name and hang him
Adamın adı cıkacağına canı cıksın
A quiet baby gets no suck
Ağlamayana meme yok
Better late than never
Gec olsun guc olmasın
Easy come, easy go
Haydan gelen huya gider
Barking dog never bites
Havlayan kopek ısırmaz
It never rains, but pours
Aksilikler hep ust uste gelir
Your mother alone will be wail on you
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar
You can't teach an old dog new tricks
Ağac yaşken eğilir
Save up something for a rainy day
Ak akce kara gun icindir
Every cloud has a silver lining
Her felakette bir hayır vardır
All that glitters isn't gold
Her sakallıyı deden sanma
Man make houses, women make homes
Yuvayı dişi kuş yapar
Better lose the saddle than the horse
Zararın neresinden donulurse kardır
A rolling stone gathers no moss
Yuvarlanan taş yosun tutmaz
If the cap fits, wear it
Yarası olan gocunur
Cheats never prosper
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Too many cooks spoil the broth
Horozu cok olan koyde sabah erken olur
Two cunning men will not try to make a dupe of each other
İki cambaz aynı ipte oynamaz
Talk of the devil and you'll see his hoofs
İti an comağı hazırla
A friend in need is a friend indeed
Dost kara gunde belli olur
A change is as good as a rest
Tebdili mekanda hayır vardır
Don't teach your grandmother to suck eggs
Tereciye tere satılmaz
Cleanliness is next to godliness
Temizlik imandan gelir
Do as the Romans do when in Rome
Ya bu deveyi gudersin, ya bu diyardan gidersin
Speech is silver, but silence is gold
Soz gumuşse sukut altındır
The early bird gets the worm
Sona kalan dona kalır
He that laughs last laughs best
Son gulen iyi guler
Once burnt twice shy
Sutten ağzı yanan yoğurdu ufleyerek yer
Good words are worth much, and cost little
Tatlı soz yılanı deliğinden cıkarır
Throw out a sprat to catch a mackerel
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
All his geese are swans
Karga yavrusunu şahin gorur
As you make your bed, you lie on it
Kendi duşen ağlamaz
Spare the rod and spoil the child
Kızını dovmeyen dizini dover
The apples on the other side of the wall are the sweetest
Komşunun tavuğu komşuya kaz gorunur
Nothing venture, nothing have
Korkak bezirgan ne kar eder ne ziyan
Covards die many times before their deaths
Korkunun ecele faydası yoktur
The rotten apple injures its neighbours
Korle yatan şaşı kalkar
Bad news travels fast
Kotu haber tez yayılır
As you sow, so you shall reap
Ne ekersen onu bicersin
Christmas come but once a year
Papaz bir kere pilav yer
Who pays the piper calls the tune
Parayı veren duduğu calar
Everything comes to him who waits
Sabreden derviş muradına ermiş
All well that ends well
Sonu iyi biten herşey iyidir
It's not over until the fat lady sings
Dereyi gormeden pacaları sıvama
An apple a day keeps the doctor away
Elma girmeyen eve doktor girer
İngilizce→Turkce
I drink cofee once in a blue moon
Ayda yılda bir kahve icerim
I am tikcled pink that I have passed the exam
Sınavı gectiğim icin cok heyecanlıyım
He eats like a pig
Cok fazla yemek yer
He took it like a man
Olgun bir şekilde kabul etti
He eats like a bird
Cok az yemek yer
He drinks like a fish
Cok icki icer
I slept like a dog
Cok guzel uyudum
My brother runs like a wind
Kardeşim cok hızlı koşar
My father is as bald as an egg
Babam kabak gibi keldir
He has a memory like sieve
Hafızası cok kotudur
He came out smelling like a rose
Cok başarılıydı
He lives like a king
Kral gibi yaşar
She has a memory like an elephant
Hafızası cok kuvvetlidir
She took it like a duck to water
Onun icin cok doğaldı
She looks like death warmed over
Cok gariban gozukuyor
He treats me like dirt
Bana cok kotu davranıyor
She treats me like a king
Bana kral gibi davranıyor
He sticks out like a sore thumb
Herkes tarafından farkedilen birisi
He works like a horse
Cok sıkı calışır
He has a mind like a steel trap
Cok zeki birisi
He looks like a million
Harika gozukuyor
He went on like a broken record
Kırık plak gibi konuştu
She has something up her sleeve
Birşey planlıyor
He swears like a trooper
Cok kufur eder
She tells it like it is
Herşeyi olduğu gibi soyler
It works like a charm
Cok iyi calışır
My mother wears the pants in the family
Evin hakimi annemdir
The news spread like a wildfire
Haberler cok hızlı bir şekilde yayıldı
The kids fought like cats and dogs on the street
Cocuklar sokakta kedikopek gibi kavga ettiler
My girlfriend is as cute as a button
Kızarkadaşım cok guzeldir
The teacher is hot under the collar
Oğretmen cok kızgındır
A good friend would give you the shirt off his back
İyi arkadaş senin icin herşeyi yapar
We must tighten our belts now
Kemerleri sıkmamız lazım
I have been hoodwinked
Aldatıldım
That idea is old hat
Bu modası gecmiş bir fikir
Guests are given the red carpet treatmen in Turkey
Turkiye'de misafirlere cok iyi davranılır
Let's go out and paint the town red
Hadi dışarı cıkıp şehrin altını ustune getirelim
I always look at the world through rose coloured glasses
Dunyaya her zaman pembe gozluklerle bakarım
When I bought a summer house she was green with envy
Yazlık ev aldığımda kıskanclıktan deliye dondu
Don't look so blue! Try to be optimistic
O kadar karamsar bakma! Biraz iyimser olmaya calış
John is a true blue friend
John cok sadık bir arkadaştır
This money is my golden oppurtunity to buy a new car
Bu para yeni bir araba almak icin altın gibi bir fırsat
I don't have a red cent
Tek kuruşum bile yok
Mary talks like a blue streak
Mary cok konuşkandır
He sees red whenever he loses the match
Ne zaman macı kaybetse kendini kaybeder
I am in a red
Boğazıma kadar borca battım