bilgiliadam
Yeni Üye
Ulkemizdeki Muzik Turleri Nelerdir?
İslamiyet Oncesi
Turklerin İslamiyet'i kabullerinden cok once din torenlerini yoneten şaman, kam yada baksı, elinde belirli sesler cıkaran demir parcalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu Bu torenlerde davulun da onemli bir yeri vardır
Cin'in kuzeyinde yasayan Turkler de, Hun Turklerinde, Uygur Turklerinde, Selcuklular'da ve Osmanlılar'da muziğe buyuk yer ve onem veriliyordu Ozanları ve kopuzcuları olmayan hicbir Selcuklu ordusu yoktur
Eski Turk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki takımları 9 kokdenilen eserleri her gun calardı
Klasik Turk Muziği
Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de buyuk onem verdiler Turk muziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri surenler vardır Ancak Turk Muziği genel nitelikleri bakımından Turk asıllıdır Her sanat dalı gibi muzik de cevrenin etkisinde kalmış dolayısı ile Turkler de yaşadıkları cevrelerin kultur ve sanatları ile birlikte muziklerin den etkiler almıştır Ancak bu etki kesinlikle bir taklit değildir Turk Muziği kendi oz sistemi icinde ve Turk sanat geleneği icinde şekillenerek urunlerini vermiştir
Turk muziği ceşitli ortamlarda soyle belirir: Şehirde, saray cevresinde konakta, kar, beste, semai, şarkı; camide; ezan, dua, sela, tekbir, temcit, munacaat; tekkede naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz; koyde turku, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası; sınır boylarında serhat turkusu; kışlada mehter muziği
İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayında kurulan Enderun Musiki Mektebi ve ozel meşk hanelerde eğitime gecilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir muzik niteliği kazanan Turk Muziğini altı donemde inceliyoruz:
1 Başlangıcından Meragalkadir'e (13601435) kadar uzanan hazırlayıcı donem 2 Meragalı Abdulkadir'den Itri' ye (16401712) uzanan ilk klasik donem 3 Itri' den Dede Efendi'ye (17781846) uzanan son klasik donem 4 Dede Efendi' den Zekai Dede' ye (18251397)uzanan neoklasik donem 5 Zekai Dede' den H Saadettin Arel' e (18801955) uzanan romantik donem 6 H Saadettin Arel ile başlayan ve bugun devam eden reform donemi
Klasik ilk donemde kurallara tam bağlı muziğin urunleri yer alır Son klasik donemde ise kurallar zorlanmaya başlanmıştır Neoklasik donemde zorlanan klasik kuralların yıkılmaya başladığı gorulur
III Selim zamanında klasik kurallara bağlı kaldığı halde lirizm unsurunu geliştiren Sadullah Ağa' nın klasik kuralları yıkarak Mevlevi ayinindenkocekceye kadar her turlu eser veren Dede Efendi' yi goruyoruz
Turk Muziği sistemi 24 aralığı ve 25 perdeyi kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller (formlar)'den oluşur
Halk Muziği
Turk Halk Muziği sozlu ya da sozsuz olur Sozlu muzik butun turleriyle halk turkulerini ve turkulu oyun havalarını sozsuz muzik ise turkusuz halk oyunlarının ezgilerini kapsar
Halk turkulerinin olculu olanına kırık hava, olcusuz olanına uzun hava denir Uzun havalar Anadolu'nun değişik bolgelerinde bozlak, turkmani, maya, hoyrat, an, ağıt gibi adlarla anılır Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Summani ve daha bircok tanınmış halk ozanının deyişleri uzerine yakılmıştır
Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, guzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kumelenir Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, olum, askere gidiş, yiğitlik, duğun, cocuk sevgisi, kız kacırma gibi koye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, ictenlik, duygululuk gibi ozellikler gosterir yerel renkler taşır Turk Halk Muziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları icinde yaratılmış olduğu gorulur Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de coktur Basit ve birleşik olculerden başka aksak olculeri iceren Turk Halk Muziği, ezgiler ve formlardan oluşur
Cumhuriyet Donemi
Turkiye'de Cumhuriyet Doneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yoneldi
1924'de Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu Osmanlı sarayındaki muzik topluluğu başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı
Yetenekli genclerin Avrupa ulkelerine gonderilip yetiştirilmesi hareketi başladı İstanbul'da calışmalarını surduren Darrultalimi Musiki adlı okul yeni bir yonetmelikle konservatuar haline getirildi
Cok sesli sanat muziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Turk sanatcı Cemal Reşit Rey oldu Oğrenimlerini devlet adına yurtdışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses donuşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi 'nin oğretmen kadrosuna katıldılar Bu sanatcılar Turk Sanat Tarihinde sanat tarihinde Turk Beşleri olarak anıldılar Eserlerinde genellikle batı muziği ilkeleri halk muziğinden gelen ogelerle birleştirilmiştir
Ahmet Adnan Saygun'un Ozsoy adlı bir perdelik operası 1924'de Ankara Halkevi'nde sahnelendi Aynı bestecinin ikinci eseri Taşbebek de 1934'de başarı ile oynandı Opera ve bale temsillerini gercekleştirmek amacı ile Ankara Devlet Konservatuarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında calışmalarına başladı Yetenekli genclerin secimi ile eğitime gecildi İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender' in Nasrettin Hoca, Ferit Tuzun'un Ceşmebaşı eserleri sergilendi Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir' de kurulan devlet konservatuarları eğitime başladı
1940 yılından bu yana genc yetenekler icin uygun bir ortamın doğuşu yurtdışında da un ve ilgi derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini bağladı Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Gunek bu hareketin onculeri oldular Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve soprano Suna Korat izlediler Enstruman yorumcusu olarak piyanist Erdoğan Saydam, kemancı Ayla Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegul Sarıca, İdil Biret, Hulya Saydam, Verda Erman yurt icinde olduğu kadar yurt dışında da buyuk ilgi gorduler
Gunumuzde Gazi universitesi Muzik Bolumu Bilkent Universitesi Muzik ve Sahne Sanatları Fakultesi başta olmak uzere, belediye konservatuarları ozel okullar, ozel ve devlet bunyesinde kurulan korolar, amator koro ve orkestraları ulkemizde tasavvuf, Turk sanat Muziği, halk muziğinin yanı sıra cok sesli muziğin benimsenip yaygınlaşmasında etkin olmuşlardır
Turkiye Muzik Kulturu
Turkiye'nin kulturel yapısı, tarihinin derinliklerinden gelen cok zengin ve ceşitli kulturlerin birikiminden oluşmuştur Turkiye, coğrafi konumu gereği Doğu, Batı, Ortadoğu, Akdeniz, İslam kulturu gibi farklı kulturlerin merkezindedir Dunyanın en eski yerleşim bolgelerinden biri olan Anadolu, binlerce yıllık gecmişi ve tarihinde var olan bir cok farklı kulturun etkisiyle ender gorulen kulturel zenginliğe sahiptir Bu oylesine bir zenginliktir ki, birbirine cok yakın yerleşim bolgelerinde bile bu zenginliğin yarattığı kulturel farklılıkları gorebiliriz
Genel kulturel yapıdaki bu zenginlik doğal olarak muzik kulturumuze de yansımaktadır
Turkiye coğrafyasında oluşmuş ve yaşayan muzik turlerinigenel bir yaklaşımla uc başlık altında toplayabiliriz :
1Geleneksel Yerel Muzikler
Geleneksel Muzik Kavramı : Genellikle ortak bir bicim icinde yaratılıp, uretildiği zamandan bugune kadar yaşayan, bulunduğu yore ve cevrelerde sevilerek sıklıkla calınan, soylenen ve coğunlukla anonim muziklerdir Ulkemizde, yukarıdaki tanıma uygun ozelliklerde, yerleşik kulturumuzun icinde uretilen ve yer alan, gelenekselleşmiş muzikleri, dinselve din dışıoluşlarına gore ikiye ayırabildiğimiz gibi, bunları Halk Muziği Yerel Muzikve Osmanlı Muziğibaşlıkları altında da inceleyebiliriz Pek cok ortak yonleri bulunan bu iki obekte yer alan yapıtları, Calgı muziğiya da Sozlu muzikoluşlarına gore de sınıflayabiliriz
İslamiyet Oncesi
Turklerin İslamiyet'i kabullerinden cok once din torenlerini yoneten şaman, kam yada baksı, elinde belirli sesler cıkaran demir parcalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu Bu torenlerde davulun da onemli bir yeri vardır
Cin'in kuzeyinde yasayan Turkler de, Hun Turklerinde, Uygur Turklerinde, Selcuklular'da ve Osmanlılar'da muziğe buyuk yer ve onem veriliyordu Ozanları ve kopuzcuları olmayan hicbir Selcuklu ordusu yoktur
Eski Turk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki takımları 9 kokdenilen eserleri her gun calardı
Klasik Turk Muziği
Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de buyuk onem verdiler Turk muziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri surenler vardır Ancak Turk Muziği genel nitelikleri bakımından Turk asıllıdır Her sanat dalı gibi muzik de cevrenin etkisinde kalmış dolayısı ile Turkler de yaşadıkları cevrelerin kultur ve sanatları ile birlikte muziklerin den etkiler almıştır Ancak bu etki kesinlikle bir taklit değildir Turk Muziği kendi oz sistemi icinde ve Turk sanat geleneği icinde şekillenerek urunlerini vermiştir
Turk muziği ceşitli ortamlarda soyle belirir: Şehirde, saray cevresinde konakta, kar, beste, semai, şarkı; camide; ezan, dua, sela, tekbir, temcit, munacaat; tekkede naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz; koyde turku, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası; sınır boylarında serhat turkusu; kışlada mehter muziği
İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayında kurulan Enderun Musiki Mektebi ve ozel meşk hanelerde eğitime gecilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir muzik niteliği kazanan Turk Muziğini altı donemde inceliyoruz:
1 Başlangıcından Meragalkadir'e (13601435) kadar uzanan hazırlayıcı donem 2 Meragalı Abdulkadir'den Itri' ye (16401712) uzanan ilk klasik donem 3 Itri' den Dede Efendi'ye (17781846) uzanan son klasik donem 4 Dede Efendi' den Zekai Dede' ye (18251397)uzanan neoklasik donem 5 Zekai Dede' den H Saadettin Arel' e (18801955) uzanan romantik donem 6 H Saadettin Arel ile başlayan ve bugun devam eden reform donemi
Klasik ilk donemde kurallara tam bağlı muziğin urunleri yer alır Son klasik donemde ise kurallar zorlanmaya başlanmıştır Neoklasik donemde zorlanan klasik kuralların yıkılmaya başladığı gorulur
III Selim zamanında klasik kurallara bağlı kaldığı halde lirizm unsurunu geliştiren Sadullah Ağa' nın klasik kuralları yıkarak Mevlevi ayinindenkocekceye kadar her turlu eser veren Dede Efendi' yi goruyoruz
Turk Muziği sistemi 24 aralığı ve 25 perdeyi kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller (formlar)'den oluşur
Halk Muziği
Turk Halk Muziği sozlu ya da sozsuz olur Sozlu muzik butun turleriyle halk turkulerini ve turkulu oyun havalarını sozsuz muzik ise turkusuz halk oyunlarının ezgilerini kapsar
Halk turkulerinin olculu olanına kırık hava, olcusuz olanına uzun hava denir Uzun havalar Anadolu'nun değişik bolgelerinde bozlak, turkmani, maya, hoyrat, an, ağıt gibi adlarla anılır Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Summani ve daha bircok tanınmış halk ozanının deyişleri uzerine yakılmıştır
Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, guzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kumelenir Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, olum, askere gidiş, yiğitlik, duğun, cocuk sevgisi, kız kacırma gibi koye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, ictenlik, duygululuk gibi ozellikler gosterir yerel renkler taşır Turk Halk Muziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları icinde yaratılmış olduğu gorulur Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de coktur Basit ve birleşik olculerden başka aksak olculeri iceren Turk Halk Muziği, ezgiler ve formlardan oluşur
Cumhuriyet Donemi
Turkiye'de Cumhuriyet Doneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yoneldi
1924'de Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu Osmanlı sarayındaki muzik topluluğu başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı
Yetenekli genclerin Avrupa ulkelerine gonderilip yetiştirilmesi hareketi başladı İstanbul'da calışmalarını surduren Darrultalimi Musiki adlı okul yeni bir yonetmelikle konservatuar haline getirildi
Cok sesli sanat muziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Turk sanatcı Cemal Reşit Rey oldu Oğrenimlerini devlet adına yurtdışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses donuşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi 'nin oğretmen kadrosuna katıldılar Bu sanatcılar Turk Sanat Tarihinde sanat tarihinde Turk Beşleri olarak anıldılar Eserlerinde genellikle batı muziği ilkeleri halk muziğinden gelen ogelerle birleştirilmiştir
Ahmet Adnan Saygun'un Ozsoy adlı bir perdelik operası 1924'de Ankara Halkevi'nde sahnelendi Aynı bestecinin ikinci eseri Taşbebek de 1934'de başarı ile oynandı Opera ve bale temsillerini gercekleştirmek amacı ile Ankara Devlet Konservatuarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında calışmalarına başladı Yetenekli genclerin secimi ile eğitime gecildi İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender' in Nasrettin Hoca, Ferit Tuzun'un Ceşmebaşı eserleri sergilendi Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir' de kurulan devlet konservatuarları eğitime başladı
1940 yılından bu yana genc yetenekler icin uygun bir ortamın doğuşu yurtdışında da un ve ilgi derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini bağladı Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Gunek bu hareketin onculeri oldular Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve soprano Suna Korat izlediler Enstruman yorumcusu olarak piyanist Erdoğan Saydam, kemancı Ayla Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegul Sarıca, İdil Biret, Hulya Saydam, Verda Erman yurt icinde olduğu kadar yurt dışında da buyuk ilgi gorduler
Gunumuzde Gazi universitesi Muzik Bolumu Bilkent Universitesi Muzik ve Sahne Sanatları Fakultesi başta olmak uzere, belediye konservatuarları ozel okullar, ozel ve devlet bunyesinde kurulan korolar, amator koro ve orkestraları ulkemizde tasavvuf, Turk sanat Muziği, halk muziğinin yanı sıra cok sesli muziğin benimsenip yaygınlaşmasında etkin olmuşlardır
Turkiye Muzik Kulturu
Turkiye'nin kulturel yapısı, tarihinin derinliklerinden gelen cok zengin ve ceşitli kulturlerin birikiminden oluşmuştur Turkiye, coğrafi konumu gereği Doğu, Batı, Ortadoğu, Akdeniz, İslam kulturu gibi farklı kulturlerin merkezindedir Dunyanın en eski yerleşim bolgelerinden biri olan Anadolu, binlerce yıllık gecmişi ve tarihinde var olan bir cok farklı kulturun etkisiyle ender gorulen kulturel zenginliğe sahiptir Bu oylesine bir zenginliktir ki, birbirine cok yakın yerleşim bolgelerinde bile bu zenginliğin yarattığı kulturel farklılıkları gorebiliriz
Genel kulturel yapıdaki bu zenginlik doğal olarak muzik kulturumuze de yansımaktadır
Turkiye coğrafyasında oluşmuş ve yaşayan muzik turlerinigenel bir yaklaşımla uc başlık altında toplayabiliriz :
1Geleneksel Yerel Muzikler
Geleneksel Muzik Kavramı : Genellikle ortak bir bicim icinde yaratılıp, uretildiği zamandan bugune kadar yaşayan, bulunduğu yore ve cevrelerde sevilerek sıklıkla calınan, soylenen ve coğunlukla anonim muziklerdir Ulkemizde, yukarıdaki tanıma uygun ozelliklerde, yerleşik kulturumuzun icinde uretilen ve yer alan, gelenekselleşmiş muzikleri, dinselve din dışıoluşlarına gore ikiye ayırabildiğimiz gibi, bunları Halk Muziği Yerel Muzikve Osmanlı Muziğibaşlıkları altında da inceleyebiliriz Pek cok ortak yonleri bulunan bu iki obekte yer alan yapıtları, Calgı muziğiya da Sozlu muzikoluşlarına gore de sınıflayabiliriz