bilgiliadam
Yeni Üye
Turklerin Medeniyete Katkıları
Turklerin Medeniyete Olan Katkıları
12 HAYVANLI TURK TAKVİMİ
Gok Turkler Oniki hayvanlı Turk takvimini kullanmışlardır Eski Turk takvimi, her biri bir hayvan adı ile anılan 12 yıllıkdevre esasına dayanıyordu Yılların adları şoyle idi:
1 yıl sıckan (fare) 2 yıl ud (sığır, okuz) 3 yıl pars 4 yıl tabışkan (tavşan) 5 yıl lu (ejder) 6 yıl yılan 7 yıl yunt (at)
8 yıl koy (koyun) 9 yıl bicin () 10 yıl takagu (tavuk)11 yıl it (*****)12 yıl tonguz (domuz)
Bir yılda 12 ay vardı Aylar, birinc (birinci) ay, ikinc, ucunc diye adlandırılmıştı Bir gun 12 kısım sayılıyor ve her kısma cağdeniyordu Yıl 365 gun, 5 kusUr saat itibar edilmekte idi Gunun başlangıcı gece yarısı idi Yılbaşı Ocak Şubat aylarına rastlardı Aslında ay yılına dayanan bu Oniki hayvanlı Turk Takviminin Gok Turkler zamanında guneş yılına cevrildiği soylenmektedir
TEKERLEĞİN İCADI
Oğuz Kağan'ın cerisinde, akıllı, iyi, becerikli bir er vardı Adı Barmaklıg Coşun Billig idi Bu becerikli kişi bir kağnı yaptı Kağnı uzerine cansız malları yukledi, baş tarafına canlı malları koştu Cektiler, gittiler Oğuz Kağan'ın nokerleri ve halkı, hepsi, bunu gorduler ve şaştılar Onlar da kağnı yaptılar Bunlar, kağnı yurumekte iken kanga! kanga! diye bağırıyorlardı Onun icin onlara Kanga adını koydular
HAZERFEN AHMED CELEBİ
Avrupalıların, insanın ucabileceğini hayallerinden bile geciremedikleri zamanda Hezarfen Celebi ucmaya muvaffak olmuştur
Muhtelif ilimlerde inkişaf etmiş olan Ahmed Celebi halk tarafından bin fenlimanasına gelen Hezarfenlakabıyla tanınmaktaydı
Ahmed Celebi kendisinden once yaşamış olan İsmail Cevheri gibi ucmaya merak salmıştı
Turkistan'ın Farab şehrinde doğan İsmail Cevheri, kollarına bağladığı iki duz satıhla Nişabur camiinin minaresinden aşağı atlayarak ucmayı, denemiş, fakat muvaffak olamamıştı Bazı tarihcilere gore bu tecrube esnasında hızla yere duşerek vefat etmişti
Ahmed Celebi ucmayı inceden inceye hesap yaptıktan sonra denemiştir Ahmed Celebi araştırma ve tecrubelerine once evinde başlamıştır Ardından Okmeydanında yuksekce yerlerden kartal kanatlarıyla ruzgarlı havalarda atlayarak tecrubelerde bulunmuştur
Yaptığı butun tecrubelerde musbet neticeler elde eden Hezarfen Ahmet Celebi nihayet buyuk tecrubeyi yapmaya karar verir
Balmumu ve kartal kanatlarından yaptığı kanatlan kullanarak Galata kulesinden atlayacak ve bir muddet uctuktan sonra yere inecektir
Tecrubeyi merak eden Padişah Sultan Murad da bu ucuşu seyredecektir Kararlaştırılan lodoslu bir gunde Galata kulesinin en tepe noktasına cıkan Ahmed Celebi Ya Allahdiyerek kendisini boşluğa bırakmış ve yapma kanatlarını cırpmaya başlamıştır Hayret dolu bakışlar arasında ucmaya başlayan
Ahmed Celebi Uskudar'daki Doğancılar meydanına sağ salim inmeğe muvaffak olmuştur
GEVHER NESİBE ŞİFAHANESİ
1206 yılında hizmete giren şifahane ve daha sonra yapılan Tıphane, birlikte bir tıp sitesini (Kayseri Tıbbıye Mektebini) oluşturmuş, o zamanda dunyada eşi bulunmayan Selcuklu yadigarı bir varlığımızdır
Anadoluda yapılmış olan bircok şifa merkezleri ve medreseler, Selcukluların bilime, insana ve onun sağlığına ne kadar onem verdiklerini gostermektedirHem Gıyasiye (Temel Bilimler) hem de Daruşşifa (hastaneyi) iceren Gevher Nesibe Tıp Sitesi, şifaiye, Kayseri maristanı, daruşşifa medresesi, cifte medrese, Kayseri Tıbbıyesi gibi ceşitli isimlerle anılmaktadır
Mezar taşı olmadığı icin Gevher Nesibenin olum tarihi bilinmemektedir Olumunun 1206 yılından once olduğu tahmin ediliyor; bir gonul kırıklığını takiben, o zamanın tıbbi imkanları ile tedavisi yapılamayan ince hastalığa (tuberkuloz) yakalandığı soylenmektedir Hastalığın sebebi ise anlatılana gore, gonul verdiği, Selcuklu kumandanı ile evlenmelerine ağabeyinin muhalefeti ve az sonra da bu kumandanın harpte şehit duşmuş olmasıdır Bu uzuntuler icinde Gevher Nesibe Hatun yemez, icmez ve sonunda ince hastalığa yakalanır Olum doşeğinde, ağabeyi Gıyasettin Keyhusrev ondan ozur diler ve son arzusunu sorar Gevher Nesibe Sultan son arzusu olarak kendi gibi caresiz hastaları tedavi edebilecek hekimlerin yetişeceği bir tıp fakultesinin acılmasını ister
ULUĞ BEY VE RASATHANESİ
Uluğ Bey tarafından Semerkantta kurdurulan rasathanedeki astronomi calışmaları, astronominin bugunku ileri seviyesine gelmesinde şeref payına sahiptir Astronomiyle ilgili calışmalarının temelini, matematikteki trigonometrik esaslar teşkil etmektedir Bu sebepten Uluğ Bey, trigonometri ilmi uzerinde geniş calışmalar yaptı Bir derecelik yayın sinus değerini hesaplamak bu yolda yapılan calışmaların ilkini teşkil eder Kendisinden onceki doğu ve batı dunyasındaki tahmini ve takribi bilgileri bırakıp, ilmi esasları tespit ederek trigonometride yeni bir araştırma yolu actıUluğ Beyi dunyaya tanıtan, astronomi alanında yaptırdığı eserler oldu Onun en meşhur eseri Semerkantta yaptırdığı buyuk rasathanedir Gunumuzden yaklaşık altı asır once yapılan bu rasathanedeki calışmalar, cağımızın astronomi calışmalarına hala ışık tutmaktadır
PİRİ REİS VE DUNYA HARİTASI
Harita, parşomen uzerine, renkli olarak, itina ile yapılmıştırPiri Reis haritasının elde mevcut kısmı, buyuk kıt'ada bir dunya haritasının bir parcasıdır Haritaya dikkatle bakanlar, şark tarafı kenarlarındaki haşiyelerin yarı yarıya kesilmiş olduğunu goreceklerdir Bundan da istihrac olunabilir ki tekmil harita dunyanın o zamanlar malUm olan kısımlarını, yani Avrupa, Asya ve Afrika ile Amerikanın keşfedilmiş parcalarını gostermekte idi Muellif, haritasının bir haşiyesinde, haritayı telif ederken gormuş ve tetkik etmiş olduğu haritaları tafsil ile beyan eder; Antil kıyılarını tarif eden haşiyede işbu sahiller ve adalar icin Kristof Kolomb'un haritasından istifade ettiğini soyler; amcası veya dayısı Kemal Reisin yanında esir olarak bulunan ve Kristof Kolomp ile uc defa Amerika'ya gittiğin ifade eden bir İspanyol'un sefer hakkındaki rivayetlerini tespit eder; Cenubi Amerika sahillerine ait haşiyelerde dort Portekiz'in yeni telif olunmuş haritalarını da gorduğunu beyan eyler
MİMAR SİNAN
OsmanlıTurk mimarlığı onunla birlikte bireşim surecini tamamlamış, arayış aşamasından klasik donemine gecmiştir Bu geciş, bicim olarak kubbeyi, duzenleme ilkesi olarak da merkezi planlı yapıyı anıtsal bir mimarlığın en onemli oğesi olan kubbeyi ve ona bağlı taşıyıcılar sistemini en yalın ve acık bicimde kullanıp onu anıtsal mimarlık duzenlemelerinin cekirdeği durumuna getirmek OsmanlıTurk mimarlığının dunya mimarlığına bir katkısıdır Boylece hem Doğu, hem Batı ile ilişki icinde olan, Anadolu ve Akdeniz kulturlerine sahip cıkan bir OsmanlıTurk İslam mimarlık bileşimi ortaya cıkmıştır Bu, yapıya katkıda bulunan oteki sanatları da etkilemiş, imparatorluğun her yerinde ki yapı eylemleri icin yol gosterici olmuştur Sinan'ın muhendis yanı su yollarıyla koprulerinde ortaya cıkar Bunlarda zamanının sahip olduğu tum muhendislik bilgilerini uygulamış, hatta kimi zaman onları aşan, ileri goturen tasarımlar gercekleştirmiştir İstanbul'un su sorununu cozmekle gorevlendirilmiş, bentleriyle, tunelleriyle, su yolları ve su yolu kemerleriyle, biriktirme ve dağıtma yapılarıyla uzunluğu 50 km'yi aşan ve Kırkceşme adıyla bilinen su yapılarını gercekleştirmiştir Suleymaniye Kulliye'sine 53 milyon akce harcanırken Kıkceşme yapılarına 43 milyon akce harcanmış olması da zamanında bunlara verilen onemin bir başka gostergesi olmaktadır
ALTIN ELBİSELİ ADAM
En goz alıcı ve harika nitelikteki eşya, altından yapılmış bir elbise idi Cizmesinden başlığına, kemerinden kılıclarına kadar her şeyi saf altın olan bir elbiseAltın elbisenin başlığı ok ve tuğlarla suslu Alın hizasında koc, geyik ve at kabartmaları var Bu kabartmalara, kama kılıfında ve oteki eşyalarda da rastlanıyor Belindeki kemerin solunda bir kılıc, sağında ise bir kama asılı Ceketin altındaki duz pantolonun pacaları cizmenin icine giriyor Ceket, yuzlerce ucgen altının birleştirilmesinden meydana gelmiş, corabın cizme ile diz kemiği arasında kalan kısmında yine ucgen parcalar, cizmede ise dortgen parcalar varTarihciler bu elbisenin bir tigine (prense) ait olduğunu soyluyor, fakat tiginin kimliğini henuz bilemiyorlar Onun icin yazılarda adı Altın Elbiseli Adamolarak geciyorKazakistan'da AlmaAta'nın yakınındaki Esik hoyuğunden cıkarılan ve MO 5 yuzyılda yaşamış bir Turk tiginine ait altın elbise
ORHUN YAZITLARI
Gokturk Devletinden kalma, 7 ve 8 asra ait en eski taş kitabeler Uzerinde, Turk Edebiyatının ilk ornekleri bulunan bengu taşlarıdır
Moğalistanın kuzeydoğusunda, eski Orhun Nehri yatağına dikilmiş oldukları icin bu kitabelere Orhun Abideleri, Gokturk Devletine ait oldukları icin de Gokturk Kitabeleri denmiştir Abidelerde adı gecen Otuken Ormanı, Turklerin Birinci İstiklal Savaşını kazanan Kutluk Kağan tarafından, yeni Turk devletine idare merkezi olarak secilen yerdir Orhun civarında Orhun yazısı ile yazılı daha başka kitabeler de bulunmuştur Belli başlıları altı tanedir Fakat bunların en buyukleri ve muhimleri uc tanesidir Birincisi olan Kul Tigin Abidesini, ağabeyi Bilge Kağan, 732de diktirmiş, ikincisi olan Bilge Kağan Abidesini de olumunden bir yıl sonra 735te kendi oğlu diktirmiştir Ucuncu olarak vezir Tonyukuk Abidesi ise 720725 senelerinde kendisi tarafından dikilmiştir
alıntı
Turklerin Medeniyete Olan Katkıları
12 HAYVANLI TURK TAKVİMİ
Gok Turkler Oniki hayvanlı Turk takvimini kullanmışlardır Eski Turk takvimi, her biri bir hayvan adı ile anılan 12 yıllıkdevre esasına dayanıyordu Yılların adları şoyle idi:
1 yıl sıckan (fare) 2 yıl ud (sığır, okuz) 3 yıl pars 4 yıl tabışkan (tavşan) 5 yıl lu (ejder) 6 yıl yılan 7 yıl yunt (at)
8 yıl koy (koyun) 9 yıl bicin () 10 yıl takagu (tavuk)11 yıl it (*****)12 yıl tonguz (domuz)
Bir yılda 12 ay vardı Aylar, birinc (birinci) ay, ikinc, ucunc diye adlandırılmıştı Bir gun 12 kısım sayılıyor ve her kısma cağdeniyordu Yıl 365 gun, 5 kusUr saat itibar edilmekte idi Gunun başlangıcı gece yarısı idi Yılbaşı Ocak Şubat aylarına rastlardı Aslında ay yılına dayanan bu Oniki hayvanlı Turk Takviminin Gok Turkler zamanında guneş yılına cevrildiği soylenmektedir
TEKERLEĞİN İCADI
Oğuz Kağan'ın cerisinde, akıllı, iyi, becerikli bir er vardı Adı Barmaklıg Coşun Billig idi Bu becerikli kişi bir kağnı yaptı Kağnı uzerine cansız malları yukledi, baş tarafına canlı malları koştu Cektiler, gittiler Oğuz Kağan'ın nokerleri ve halkı, hepsi, bunu gorduler ve şaştılar Onlar da kağnı yaptılar Bunlar, kağnı yurumekte iken kanga! kanga! diye bağırıyorlardı Onun icin onlara Kanga adını koydular
HAZERFEN AHMED CELEBİ
Avrupalıların, insanın ucabileceğini hayallerinden bile geciremedikleri zamanda Hezarfen Celebi ucmaya muvaffak olmuştur
Muhtelif ilimlerde inkişaf etmiş olan Ahmed Celebi halk tarafından bin fenlimanasına gelen Hezarfenlakabıyla tanınmaktaydı
Ahmed Celebi kendisinden once yaşamış olan İsmail Cevheri gibi ucmaya merak salmıştı
Turkistan'ın Farab şehrinde doğan İsmail Cevheri, kollarına bağladığı iki duz satıhla Nişabur camiinin minaresinden aşağı atlayarak ucmayı, denemiş, fakat muvaffak olamamıştı Bazı tarihcilere gore bu tecrube esnasında hızla yere duşerek vefat etmişti
Ahmed Celebi ucmayı inceden inceye hesap yaptıktan sonra denemiştir Ahmed Celebi araştırma ve tecrubelerine once evinde başlamıştır Ardından Okmeydanında yuksekce yerlerden kartal kanatlarıyla ruzgarlı havalarda atlayarak tecrubelerde bulunmuştur
Yaptığı butun tecrubelerde musbet neticeler elde eden Hezarfen Ahmet Celebi nihayet buyuk tecrubeyi yapmaya karar verir
Balmumu ve kartal kanatlarından yaptığı kanatlan kullanarak Galata kulesinden atlayacak ve bir muddet uctuktan sonra yere inecektir
Tecrubeyi merak eden Padişah Sultan Murad da bu ucuşu seyredecektir Kararlaştırılan lodoslu bir gunde Galata kulesinin en tepe noktasına cıkan Ahmed Celebi Ya Allahdiyerek kendisini boşluğa bırakmış ve yapma kanatlarını cırpmaya başlamıştır Hayret dolu bakışlar arasında ucmaya başlayan
Ahmed Celebi Uskudar'daki Doğancılar meydanına sağ salim inmeğe muvaffak olmuştur
GEVHER NESİBE ŞİFAHANESİ
1206 yılında hizmete giren şifahane ve daha sonra yapılan Tıphane, birlikte bir tıp sitesini (Kayseri Tıbbıye Mektebini) oluşturmuş, o zamanda dunyada eşi bulunmayan Selcuklu yadigarı bir varlığımızdır
Anadoluda yapılmış olan bircok şifa merkezleri ve medreseler, Selcukluların bilime, insana ve onun sağlığına ne kadar onem verdiklerini gostermektedirHem Gıyasiye (Temel Bilimler) hem de Daruşşifa (hastaneyi) iceren Gevher Nesibe Tıp Sitesi, şifaiye, Kayseri maristanı, daruşşifa medresesi, cifte medrese, Kayseri Tıbbıyesi gibi ceşitli isimlerle anılmaktadır
Mezar taşı olmadığı icin Gevher Nesibenin olum tarihi bilinmemektedir Olumunun 1206 yılından once olduğu tahmin ediliyor; bir gonul kırıklığını takiben, o zamanın tıbbi imkanları ile tedavisi yapılamayan ince hastalığa (tuberkuloz) yakalandığı soylenmektedir Hastalığın sebebi ise anlatılana gore, gonul verdiği, Selcuklu kumandanı ile evlenmelerine ağabeyinin muhalefeti ve az sonra da bu kumandanın harpte şehit duşmuş olmasıdır Bu uzuntuler icinde Gevher Nesibe Hatun yemez, icmez ve sonunda ince hastalığa yakalanır Olum doşeğinde, ağabeyi Gıyasettin Keyhusrev ondan ozur diler ve son arzusunu sorar Gevher Nesibe Sultan son arzusu olarak kendi gibi caresiz hastaları tedavi edebilecek hekimlerin yetişeceği bir tıp fakultesinin acılmasını ister
ULUĞ BEY VE RASATHANESİ
Uluğ Bey tarafından Semerkantta kurdurulan rasathanedeki astronomi calışmaları, astronominin bugunku ileri seviyesine gelmesinde şeref payına sahiptir Astronomiyle ilgili calışmalarının temelini, matematikteki trigonometrik esaslar teşkil etmektedir Bu sebepten Uluğ Bey, trigonometri ilmi uzerinde geniş calışmalar yaptı Bir derecelik yayın sinus değerini hesaplamak bu yolda yapılan calışmaların ilkini teşkil eder Kendisinden onceki doğu ve batı dunyasındaki tahmini ve takribi bilgileri bırakıp, ilmi esasları tespit ederek trigonometride yeni bir araştırma yolu actıUluğ Beyi dunyaya tanıtan, astronomi alanında yaptırdığı eserler oldu Onun en meşhur eseri Semerkantta yaptırdığı buyuk rasathanedir Gunumuzden yaklaşık altı asır once yapılan bu rasathanedeki calışmalar, cağımızın astronomi calışmalarına hala ışık tutmaktadır
PİRİ REİS VE DUNYA HARİTASI
Harita, parşomen uzerine, renkli olarak, itina ile yapılmıştırPiri Reis haritasının elde mevcut kısmı, buyuk kıt'ada bir dunya haritasının bir parcasıdır Haritaya dikkatle bakanlar, şark tarafı kenarlarındaki haşiyelerin yarı yarıya kesilmiş olduğunu goreceklerdir Bundan da istihrac olunabilir ki tekmil harita dunyanın o zamanlar malUm olan kısımlarını, yani Avrupa, Asya ve Afrika ile Amerikanın keşfedilmiş parcalarını gostermekte idi Muellif, haritasının bir haşiyesinde, haritayı telif ederken gormuş ve tetkik etmiş olduğu haritaları tafsil ile beyan eder; Antil kıyılarını tarif eden haşiyede işbu sahiller ve adalar icin Kristof Kolomb'un haritasından istifade ettiğini soyler; amcası veya dayısı Kemal Reisin yanında esir olarak bulunan ve Kristof Kolomp ile uc defa Amerika'ya gittiğin ifade eden bir İspanyol'un sefer hakkındaki rivayetlerini tespit eder; Cenubi Amerika sahillerine ait haşiyelerde dort Portekiz'in yeni telif olunmuş haritalarını da gorduğunu beyan eyler
MİMAR SİNAN
OsmanlıTurk mimarlığı onunla birlikte bireşim surecini tamamlamış, arayış aşamasından klasik donemine gecmiştir Bu geciş, bicim olarak kubbeyi, duzenleme ilkesi olarak da merkezi planlı yapıyı anıtsal bir mimarlığın en onemli oğesi olan kubbeyi ve ona bağlı taşıyıcılar sistemini en yalın ve acık bicimde kullanıp onu anıtsal mimarlık duzenlemelerinin cekirdeği durumuna getirmek OsmanlıTurk mimarlığının dunya mimarlığına bir katkısıdır Boylece hem Doğu, hem Batı ile ilişki icinde olan, Anadolu ve Akdeniz kulturlerine sahip cıkan bir OsmanlıTurk İslam mimarlık bileşimi ortaya cıkmıştır Bu, yapıya katkıda bulunan oteki sanatları da etkilemiş, imparatorluğun her yerinde ki yapı eylemleri icin yol gosterici olmuştur Sinan'ın muhendis yanı su yollarıyla koprulerinde ortaya cıkar Bunlarda zamanının sahip olduğu tum muhendislik bilgilerini uygulamış, hatta kimi zaman onları aşan, ileri goturen tasarımlar gercekleştirmiştir İstanbul'un su sorununu cozmekle gorevlendirilmiş, bentleriyle, tunelleriyle, su yolları ve su yolu kemerleriyle, biriktirme ve dağıtma yapılarıyla uzunluğu 50 km'yi aşan ve Kırkceşme adıyla bilinen su yapılarını gercekleştirmiştir Suleymaniye Kulliye'sine 53 milyon akce harcanırken Kıkceşme yapılarına 43 milyon akce harcanmış olması da zamanında bunlara verilen onemin bir başka gostergesi olmaktadır
ALTIN ELBİSELİ ADAM
En goz alıcı ve harika nitelikteki eşya, altından yapılmış bir elbise idi Cizmesinden başlığına, kemerinden kılıclarına kadar her şeyi saf altın olan bir elbiseAltın elbisenin başlığı ok ve tuğlarla suslu Alın hizasında koc, geyik ve at kabartmaları var Bu kabartmalara, kama kılıfında ve oteki eşyalarda da rastlanıyor Belindeki kemerin solunda bir kılıc, sağında ise bir kama asılı Ceketin altındaki duz pantolonun pacaları cizmenin icine giriyor Ceket, yuzlerce ucgen altının birleştirilmesinden meydana gelmiş, corabın cizme ile diz kemiği arasında kalan kısmında yine ucgen parcalar, cizmede ise dortgen parcalar varTarihciler bu elbisenin bir tigine (prense) ait olduğunu soyluyor, fakat tiginin kimliğini henuz bilemiyorlar Onun icin yazılarda adı Altın Elbiseli Adamolarak geciyorKazakistan'da AlmaAta'nın yakınındaki Esik hoyuğunden cıkarılan ve MO 5 yuzyılda yaşamış bir Turk tiginine ait altın elbise
ORHUN YAZITLARI
Gokturk Devletinden kalma, 7 ve 8 asra ait en eski taş kitabeler Uzerinde, Turk Edebiyatının ilk ornekleri bulunan bengu taşlarıdır
Moğalistanın kuzeydoğusunda, eski Orhun Nehri yatağına dikilmiş oldukları icin bu kitabelere Orhun Abideleri, Gokturk Devletine ait oldukları icin de Gokturk Kitabeleri denmiştir Abidelerde adı gecen Otuken Ormanı, Turklerin Birinci İstiklal Savaşını kazanan Kutluk Kağan tarafından, yeni Turk devletine idare merkezi olarak secilen yerdir Orhun civarında Orhun yazısı ile yazılı daha başka kitabeler de bulunmuştur Belli başlıları altı tanedir Fakat bunların en buyukleri ve muhimleri uc tanesidir Birincisi olan Kul Tigin Abidesini, ağabeyi Bilge Kağan, 732de diktirmiş, ikincisi olan Bilge Kağan Abidesini de olumunden bir yıl sonra 735te kendi oğlu diktirmiştir Ucuncu olarak vezir Tonyukuk Abidesi ise 720725 senelerinde kendisi tarafından dikilmiştir
alıntı