Son Konu

Ülkemizin Ünlü Müzisyenleri

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ülkemizin Meşhur Müzisyenleri,

Avrupa'da Birincil Türk müzisyenler: Mehter takımı

Avrupa Türk müziği ve müzisyenleriyle ciddi anlamda ilk kez 1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması tamamen tanıştı Bu askeri olaydan Avusturya Alman kültürünün en kayda değer kazanımı Mehter esinli Alla Turcatarzı müzik oldu Alla Turcabugün konser salonlarında, operaevlerinde, kasetlerde, CD'lerde canlılığını sürdürüyor

Abluka sonrası barış döneminde, 1699'da büyük bir Osmanlı Heyeti Viyana'yı ziyaret etti Osmanlı Ziyafet Takımı'nın yer aldığı ve günümüze gravürlerle taşınan bu ziyaret sırasında, Mehter Takımı günde beş süre Viyana'da Osmanlı Sefareti'nin önünde nöbet vurduve büyük merakla karşılandı Viyana halkının ve bestecilerin de ilgiyle izlediği bu millet konserlerinin de etkisiyle Alla Turca €? stili Viyana'da doğdu M Haydn, W A Mozart, LV Beethoven, C W Glück öncelikle almak üzere o kadar çok besteci mehterden esinlenerek yapıtlar bestelediler

Musikai Humayun'dan CSO'ya

Mehter takımının Viyana önlerinde kendini göstermesinden bütün 234 yıl daha sonra, bu defa Musika Humayün, barışcıl amaçlarla Avrupa'da izlenen Türk müzisyenler oldular 1917'de İstanbul'a gelerek Kızılay yararına konserler veren Macar ve Alman orkestralarına karşılık olarak sadrazam Talat Paşa, Musikaİ Hümayun'u Avrupa'ya turneye gönderdi, Türk müzisyenler Sofya, Berlin, Dresden, Münih, Viyana ve Budapeşte'de konserler vererek, Türklerin başta Beethoven edinmek üzere Avrupa'nın müziğini başarıyla icra edebildiğinigösterdiler

Cumhuriyet döneminde, Atatürk tarafından Ankara'ya alınarak Riyaseticumhur Filarmoni Orkestrası'na (Bugünkü CSO) dönüştürülen orkestra üyeleri, 1926'da Avrupa kıyı kentlerine düzenlenen sergi vapuru turnesinde yer alarak, genç Cumhuriyetin modern, batılı yüzünü gösterdiler Dokuz sene önce karşılarında fesli müzisyenler görebilen Avrupa, bu kere sivil giysiler içindeki Türk müzisyenleriyle karşılaştı Giderek sayıları gelişen Türk devlet orkestraları, operaları, baleleri ve özel orkestralar, günümüze kadar öbür Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdikleri turnelerle Türk müzisyenlerin Batı müziği icrasındaki gelişimini sergilediler

Flütçü Saffet Bey ve Rey

Batı'nın Türk askeri müziğinden etkilenmesinden yıllar daha sonra, Batı etkisinin Osmanlı'da kendini göstermesi, Mehterhane'nin Musikai Hümayun'a dönüştürülmesi, Batı tarzı bando ve orkestranın oluşturulmasını (1826), eğitim amacıyla Batı'ya devlet tarafından bir müzisyenin gönderilmesi izledi Avrupa'ya gönderilen birincil Türk müzisyeni kıdemli yüzbaşı, flütist Saffet Bey 1886'da gittiği Paris'te müzik teorisi ve solfej çalıştı, döndükten sonra ilk solfej kitabını yazdı

Osmanlının son döneminde Avrupa'da bir başka kayda değer Türk, babasının siyasetteki durumu sebebiyle Paris'e taşınmak zorunda kalmasıyla müzik dehası keşfedilen Cemal Reşit Rey'dir Paris ve Cenevre Konservatuvarlarında öğrenim gören Cemal Reşit Rey, Türkiye'ye Cumhuriyetin ilanından iki hafta önce dönerek İstanbul'da, öğretmenliğe başladı Cemal Reşit Rey, Cumhuriyet'in müzik yaşamına yetiştirdiği öğrenciler ve yapıtlarıyla kayda değer katkılarda bulunmuş isimlerden biridir

Cumhuriyet'in Gençleri

Flütçü Saffet Bey'den 98 sene daha sonra, Cumhuriyet rejimi Atatürk'ün direktifiyle 1924 yılından itibaren, imtihan açarak müzik eğitimi görmek üzere Avrupa ülkelerine gençler göndermeye başladı Bu gençlerin aralarında CSO'nun şefi ve İstiklal Marşı bestecisi Osman Akıllı Bey'in oğlu olan Ekrem Zeki Ün (19241930), Ulvi Cemal Erkin (19251930), Necil Kazım Akses (19261934), Ferit Alnar (19271932) ve Ahmet Adnan Saygun (19281931) yılları aralarında farklı alanlara yönlendirilmiş Avrupa ülkelerinde müzik eğitimi gördükten sonradan yurda döndüler Yurt haricen aynı dönemde eğitim görenler aralarında Necdet Remzi Atak, Ferhunde Saldırı Erkin, Nurullah Taşkıran gibi isimler de bulunmaktadır

Hârika Çocuklar

1940'lı yıllarda Avrupa'ya bu kez bir dâhive bir yetenekliçocuk, eğitim amacıyla gönderildi İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde özel ilgisi ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'in gayretleriyle, tüm yabancı otoriteler göre da geniusdehaolarak nitelendirilen İdil Biret (piyano) ve yetenekleri otoritelerce takdir edilen Suna Kan'ın (keman) yabancı ülkelerde müzik eğitimine gönderilmesine ilişkin yasa çıkartıldı (1948) Yasa sekiz sene sonra, diğer yetenekli çocukları da kapsayacak biçimde genişletilerek yeniden düzenlendi (1956) Özet Olarak Hârika Çocuklar Yasasıolarak adlandırılan 6660 Sayılı Yasa kapsamına alınan sanatçılarımız saptayabildiğimiz kadarıyla şöyle sıralanıyor:

Piyano: İdil Biret, Verda Erman, Alev Pars, Fuat Kent, Selman Ada ( aynı zamanda kompozisyon), Gülsin Tasdik, Hüseyin Sermet, Emrecan Yavuz (Kapsama alındı, yurtdışına gönderilemedi) Keman: Suna Kan, İsmail Aşan, Tunç Ünver Burada saptayabildiğim kadarıyla €? deyimini kullanmamın nedeni, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıklarından bugüne kadar doğru bir liste almanın muhtemel olmayışıdır Mesela ailesinin olanaklarıyla Avrupa'da eğitim görebilen ünlü kemancımız Ülkü Erduran ile piyanistimiz Ayşegül Sarıca bahşedilen listede güya 6660 sayılı yasadan yararlanmış gibi gösterilmiştir

Kaynak yetersizliği gerekçesiyle 6660 sayılı yasa işlemez ışık halkası getirilince, Mithat Fenmen ve İlhan Baran'ın gayretleriyle üstün yetenekli çocukların Ankara Devlet Konservatuvarında değişik bir programla yetiştirilmesi için hazırlanan ve Bakanlar Kurulu kararıyla 1976'da kabul edilen özel statüile 6660 sayılı yasa ve MEB tarafından bahşedilen devlet bursu, kimilerince karıştırılmaktadır

MEB Bursuyla giden Tuluyhan Uğurlu, Taşkın Oray gibi müzisyenler, yukardaki her iki gruba da girmemekte, aracısız olarak bakanlık göre imtihan açılarak bahşedilen devlet bursundan yararlananlar aralarında bulunmaktadırlar

Türk müzisyenlerin Avrupa'ya gidiş nedenleri:

Müzikçilerimiz öbür nedenlerle Avrupa'ya gitmişler, gene farklı nedenlerle dönmüş ya da kalarak müzik yaşamlarını orada ürdürmüşlerdir Avrupa'daki Türk müzisyenleri şu gruplarda toplayabiliriz:

# Devlet tarafından gönderilen ve dönmeyerek bursu ödeyip Avrupa'da yerleşenler

# Diğer burslar kazanarak gidip kalanlar

# Kendi olanaklarıyla gidip, eğitim gören ve iş bulanlar

# Avrupa'da çalışan Türk ailelerin ikinci, üçüncü kuşak çocukları

Türkiye'deki müzik yaşamının, ülkenin genel koşulları içinde giderek olumsuzluklardan daha çok etkilenmesi, müzik öğrenimi gören gençleri Avrupa'ya gitme yolu araştırmaya yöneltiyor Kompozisyon ve çalgıcılık dallarında farklılıklar gösterse de nedenleri şöyle sıralayabiliriz

# Türkiye'deki konservatuvarlarda, eğitimini daha ileriye götürebileceğine inanmamak

# İleri düzeyde müzik eğitimi alabilmek ve dalında sivrilmiş meşhur eğitimcilerle çalışabilmek

# Öbür ekol ve tarzları tanımak

# Türkiye'de devlet sanat kurumlarında kadrolara vize verilip yeterli imtihan açılmaması nedeniyle, işsiz kalma durumu

# Meslek bularak Avrupa orkestralarında veya üniversitelerinde kastetmek

Almanya ve DAAD Bursu

Türk müzisyenlerin en yaygın biçimde bulundukları ülke Federal Almanya Türkiye'den Almanya'ya giden Türk müzisyenlerin pek çoğunun birincil çıkış noktası DAAD bursu oluyor

Alman Akademik Metamorfoz Servisi (DAAD), yabancı dilekçe sahiplerine hoş sanatlar, tasarı, sinema, müzik, mimarlık, sahne sanatları, reji, dans ve koreografi alanlarında Almanya'daki bir Devlet Yüksek Okulunda, mezuniyet açık havada, içeriye doğru araştırma olanakları sunuyor Burs süresi bir öğretim yılı lakin, özel durumlarda kullanım üzerine uzatılabiliyor Burs başlangıcında 32 yaşını geçmemiş olmak gerekiyor

Burs miktarı aylık 715 € Gerektiğinde aileler için ek ödeme ve kira yardımı da yapılıyor Hem gezi ve bagaj giderleriyle, rahatsızlık sigortası da DAAD kadar ödeniyor

Araştırmaya karşın eğitim için verilen burslar genelde kendi ülkelerindeki tüm eğitim olanaklarından yararlanmış ve bu süreci bitirme sınavıyla tamamlamış adaylar için öngörülüyor Müzikcinin branşına tarafından tescil, partisyon, video sanki materyal isteniyor ve bu Alman konservatuvarlarından bilirkişi bir kurul kadar izlenerek başvurular değerlendiriliyor

Alman Kültür dairesi'nin kayıtlarına kadar 1985 yılından bu yandan toplam 85 Türk müzisyeni DAAD bursundan yararlanmış DAAD bursundan yararlanarak Almanya'ya dışarı giden müzisyenlerin bazıları, orada kalmış durumda Çoğunluğun ise Türkiye'ye dönerek orkestra, opera ve eğitim kurumlarında görevlerine devam ettikleri gözleniyor

Günümüze dek DAAD bursundan yararlananlar arasında, dikkati çeken isimler şunlar:

Fazıl Say, Özgür Kültürlü, Emre Elivar, Aylin Çakıcı, Ergican Şeffaf (piyano), Mahir Çakar (korno), Oktay Dalaysel, Reyyan Yücelen, Aslı Özsoy, Emre Tamer, Tuncay Yılmaz(keman), Koral Çalgan (Viyola), Osman Mumcuoğlu, Övünç Özkaya (kontrabas), Güzin Bilgen, İrfani Özdemir(obua), Gülşen Tatü, Songül Özdemir Siedel (flüt), Remziye Tanrıkulu ve Hülya Transparan (şöhret)

DAAD bursundan yararlananlar arasında bugün hayatta olmayan piyanistlerimiz Gülay Uğurata ile Vedat Kosal da bulunuyor Uğurata Türkiye'ye dönmüş, Kosal ise Münih'e yerleşerek konser piyanisti olarak Almanya'da çalışmaya başlamıştı

Özel bir misal: Betin Güneş

DAAD bursuyla Almanya'ya artan bir şekilde orada kalıp tutunma başarısı bildiren en manâlı isim kompozisyon ve orkestra şefliği alanında sivrilen Betin Güneş'tir Besteci, orkestra şefi, piyanist ve tromboncu olarak etkinliğini sürdüren Güneş, 1980'den beri profesyonel müzikçi kimliğiyle Almanya'da yaşıyor

Köln Müzik Yüksek Okulu'nu bitiren, dağıtılmış yarışmalarda başarı elde eden Güneş, 1988'de Köln Senfoni Orkestrası'nın kurulmasına öncülük etti Halen bu bu orkestranın sanat yönetmeni ve şefi Keza, Salih Yiğit'le birlikte kurduğu Mondial Filarmonik Orkestrası'nın da şefi

Avrupa'da çalgıcılık yapan Türk müzisyenlerden oluşturduğu bir orkestrayla 1997'de Eskişehir Festivali'nin başlangıç konserini yapmıştı Güneş'in bütün besteleri yurtdışında seslendirildi ve CD olarak yayımlandı Bunların bir bölümü dağıtılmış Avrupa kurumlarının siparişleri üstüne yapıldı Eserleri İsviçre'deki Edition Marc Reift kadar yayımlanıyor

Betin Güneş, Türkiye'den önce Avrupa Birliği'ne iyice girebilmeyi başaran Türk müzisyenlerin başında geliyor

Koblenz Oda Orkestrası'nın başkemancısı Sedat Keyifli de DAAD bursundan yararlanıp, Almanya'da kalarak tutunma başarısı gösterenlerden Halen eski DAAD bursiyerlerinden genç piyanistlerimiz Serbest Aydın ile Emre Elivar, konser piyanisti olarak etkinliklerini Berlin merkezli olarak sürdürüyorlar

Örneğin Özgürlük Aydın 1718 ve 2425 Mart 2006 günleri Beethoven'in beş piyano konçertosunu Almanya'nın Braunschweig ve Wolfenbüttel kentlerinde InKun Park yönetimindeki Braunschweig orkestrası eşliğinde seslendirdi

Bir başka kayda değer örnek obua sanatçısı ve hocası Taşkın Oray İzmir Devlet Konservatuvarını bitirdikten sonra 1969'da MEB devlet bursuyla Essen'deki Folkwang Müzik Yüksek Okulu'nda öğrenim görebilen Taşkın Oray, yarışmalarda ve konserlerde büyük başarı gösterdi Düseldorf Senfoni'nin solo obuacısı olan Oray, Schuman Müzik Yüksek Okulu'nda ders veriyor Hem yöredeki oda müziği çalışmaları ile dikkati çekiyor

Almanya'ya CSO'dan ayrılarak gelen kemancı Erol Aygün de, uzun yıllar farklı alanlara yönlendirilmiş orkestralarda keman çaldı, halen Gerbrunn'da yaşıyor ve zaman zaman gelerek Başkent Üniversitesi'nde oda müziği çalışmaları yaptırıyor

Yiğit Kültürlü ve Sinem Altan

Almanya'da öğrenim veya akademik alıştırma sürdürürken, bir yana da bestecilik etkinliğinde yer alan Yiğit Okumuş ile Sinem Altan da kayda değer birer örnek

Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü ile ODTÜ Alet Mühendisliği bölümü mezunu, ODTÜ Sosyoloji masterlı Yiğit Açık Fikirli; halen Almanya'da, Frankfurt'ta yaşıyor Marburg Müzikbilimleri Enstitüsü'ndeki doktora çalışmalarını Sabine HenzeDöhring yönetiminde sürdürerek Yeni Türk Müziği €? konusunda bir çabuk hazırlıyor Bestecilik verimi ise Eczacıbaşı Beste Yarışmasını iki kere üstüste kazanmasını sağladı Son olarak 2005'te Milletlerarası Ankara Müzik Festivali'nde Anders başlıklı piyano ve yaylılar için eseri dünya prömiyeri yaptı Almanya'da seslendirilen oda müziği eserleri de ilgiyle karşılanıyor

Sinem Altan ise çok genç bir besteci, az önce 20yaşında Bilkent'te okurken Arif Melikov'un dikkatini çeken Sinem Altan, Doğramacı Bursu'yla 11 yaşındayken gittiği Berlin'de kompozisyon alanında iki önemli okulda UDBerlin Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Hans Eislerr Müzik Akademisi'nde paralel olarak öğretimini sürdürürken, besteleri dağıtılmış müzik gruplarınca seslendiriliyor ve siparişler alıyor Ayrıca eserlerinin seslendirilmesinde piyanist olarak da dikkati çekiyor Son olarak sipariş üstüne yazdığı Mesir Macunu €? adlı operası Berlin'de sahnelendi ve büyük ilgiyle karşılandı

Genç Kontrabasçılar Kontrabasçı genç Orçun Mumcuoğlu ise Ankara Devlet konservatuvarı'nı bitirdikten daha sonra, daha ileri öğretim bakmak ve sanatını icra etmek üzere kendi olanaklarıyla Almanya'ya dışarı giden bir müzisyen Son olarak, sınavını kazandığı Almanya'nın kayda değer orkestralarından Bamberg Senfoni'de yapılan oylamada, oybirliğiyle orkestranın asil üyeliğine kabul edildi

Bir başka kontrabasçı Iftihar Özkaya DAAD bursuyla gittiği Almanya'da halen Mahler Oda Orkestrası üyesi Bir başka genç kontrabasçı Burak Marlalı Freiburg'da keza orkestra'da çalıyor, hem de yüksek lisans çalışması yapıyor Marlalı Türkiye'deki orkestralarla da kontrabas solisti olarak konserler verdi

Almanya'dan seçme örnekler

Almanya'dan bir takım seçme örnekleri şöyle sıralayabiliriz:

Detmold merkezli olarak değişik konser ve festivallere misafir etme edilerek katılan, giderken Türk bestecilerinin yapıtlarını konserlerinde seslendirerek Çağdaş Türk Müziği'nin tanıtımına manâlı katkı maddesi karşılayan piyanist Yeşim Gökalp,

Frankfurt opera orkestrasında solo kornist, Mahir Çakar öğrencilerinden Mahir Kalmik,

Münster Opera Orkestrası kemancılarından ve Münster Oda Orkestrası konzertmeisterlerinden, her sene Türkiye'de birkaç kez solo çalan kemancı Muharrem Cenker,

Türkiye'de hiç tanınmayan ancak genç yaşta Almanya'da profesör olarak Duesseldorf Müzik Yüksek Okulunda ders veren, Prof Altuğ Meşhur,

Egitimini Saarbrucken'de TEV bursiyeri olarak tamamlayan, solo konserler veren, Maxim Vengerov'un asistanlığını yapan Özcan Ulucan,

Gene TEV bursiyeri olan ve ağabeyi Özcan Ulucan'la oda müziği konserleri veren Birsen Ulucan,

Detmold'te eğitim gördükten sonradan Kassel Operasi ikinci keman grup şef yardımcısı olarak çalışan Elvan Baran,

Almanya'da lutiye olarak sivrilen Ahmet İyidoğan'ı da dikkatsizlik etmemek lüzum

Avusturya'daki Türk müzikçiler

Avusturya'da da, Almanya değin olmasa da, çoğu Viyana'da edinmek üzere hayli Türk müzisyen bulunuyor

6660 Sayılı yasadan yararlandırılarak yurt dıştan eğitim görebilen Fuat Büyük Kasaba, Avusturya'da modern müzik alanında önde gelen piyanistlerden Yeni Sanat adlı bir topluluğu var Amerikalı besteci Crumb'un yapıtlarının Avrupa'da tanıtılmasında önemli rol oynadı, kayıtlar yaptı Halen Voralberg Konservatuvarı'nda ders vermeyi sürdürüyor

Ertuğrul Sevsay, Türkiye'de daha fazla Avusturya'da kurduğu tango orkestrasıyla verdiği konserlerle tanındı Sevsay, Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nde kompozisyon bölümünde orkestrasyon dersleri veriyor Yeni bir ders kitabı yayımladı

Aynı üniversitede yıllardır Pedagoji bölümünde ders veren Prof Inci Häusler Altınok, Viyana'daki Türk müzik öğrencileri ve müzisyenleri arasında mükemmel tanınan, fahri kültür ateşesi gibi çalışan bir ad

Can Aksel Akın, genç bir besteci olarak, ayrıca Viyana Müzik ve Sahne sanatları Üniversitesi'nde doktora çalışması sürdürüyor, ayrıca de besteci olarak öbür alanlarda Avusturya'nın müzik yaşamına katkıda bulunuyor 2005 Eczacıbaşı Beste Yarışması'nda ikinciliği elde etti Çeşitli kombinasyonlar için fazla sayıda oda müziği eseri Avusturya ve İsviçre'de seslendirildi Keza besteci olarak Türkiye'yi çeşitli festivallerde temsil ediyor 2006 yaz aylarında Uluslararasi Allegro Vivo Oda Müziği Festivali'nin (wwwallerovivoat) açılışında ve keza iki konserde seslendirilmek üzere Ney solo, Keman solo, Yaylılar ve Vurmalılar İçin €? yaklasik 20 dakikalık bir müzik besteliyor Ney soloyu Avrupa'daki bir başka müzikçimiz Kudsi Erguner seslendirecek Böyle bir yapıtın bestelenip seslendirilmesi Avusturya Cumhurbaşkanlığı'nca da destekleniyor

Piyanist Kamerhan Turan, Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nde ders veriyor Eğlence aldığı çeşitli orkestralarla solistlik etkinliğini ve Şölen Dikener (ABD çello), Hülya Saydam (Türkiye mezzosoprano) başta elde etmek üzere farklı alanlara yönlendirilmiş Türk solocularla oda müziği çalışmalarını sürdürüyor

Atilla Aldemir solo kemancı olarak konserler veriyor Engin Yafet, Millet Operası Orkestrası ikinci keman grup şefi…

İki piyanoda FerhanFerzan Önder çalışmalarını Avrupa ağırlıklı olarak farklı alanlara yönlendirilmiş orkestralar eşliğinde iki piyano için yazılı eserleri seslendiriyor, ayrıca resitaller veriyorlar

Seçil İlker sınavı kazanarak Viyana Operası'na bu sene girdi, Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nde master yapıyor

Didem(mezzo) ve Sinem(soprano) Balık Kardeşler, İstemihan Talay'ın Kültür Bakanlığı döneminde sağlanan bir destekle gittikleri Viyana'da, opera ikizleri €? olarak konserlerle müzik yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar

Hollanda'daki besteci ve yorumcularımız

Hollanda lüzum yüzölçümü, gerek nüfus itibariyle minik bir ülke olmasına karşın, bilhassa yeni müzik ve caz alanında genç Türk bestecilerinin kendilerini ilerletmek için seçtikleri bir çekicilik merkezi Çünkü konservatuvarlarında bilhassa yeni ve elektronik müzik alanlarında kayda değer hocalar ve teknik olanaklar bulunuyor

Hollanda'da oturmuş Türk müzisyenler içinde en eskisi viyolacı İmer Saraçoğlu 1969'da sınav kazanarak, CSO'dan ayrılıp Amsterdam Concertgebauw orkestrasına girdi ve 30 yılı aşkın orkestrada çalıştı Piyanist ve besteci Meliha Doğuduyal da yüksek lisansını bestecilik alanında Hollanda'da yaptı Son olarak bir eseri Orkestra@Çağdaş tarafından Ankara'da seslendirildi Ara Sıra Türkiye'deki devlet orkestralarıyla konser veriyor Sevimli Pancaroğlu için arp parçaları yazıyor

Türkiye'de farklı alanlara yönlendirilmiş sahne müzikleri yazmış olan Selim Dürüst, Utrecht ve Rotterdam Konservatuvarlarında kompozisyon bölümlerinde lisans ve yüksek lisans çalışmalarını tamamlamış, aralıksız sipariş bölge, sahne müzikleri ve konser parçaları çeşitli topluluklarca seslendirilen bir besteci Yapıtları yeni müzik ve elektronik müzik alanlarında yoğunlaşıyor Selim Doğru'nun eserleri Hollanda, Türkiye, Almanya, Belçika ve İsviçre'de seslendiriliyor

Mücadele Durmuş, Bilkent kompozisyon bölümü sonrası Rotterdam Konservatuvarı kompozisyon bölümünü bitiren ve Amsterdam Konservatuvarında yüksek lisansta ünlü Theo Loevendie'nin sınıfından bu yaz mezun olacak bir diğer genç besteci Eserleri farklı alanlara yönlendirilmiş topluluklarca çalınıyor ve siparişler alıyor Son olarak Hollanda Besteciler Birliği'ce iki yılda bir düzenlenen Henriette Bosmans Kompozisyon Yarışması'nı kazanarak önemli bir başarı elde etti Dönerek Türkiye'de doktora ve beste yapmayı amaçlıyor

Esra Pehlivanlı, ADK'nu bitirdikten sonradan meşhur viyolacı ve besteci Michel Kugel'la hedeflemek üzere Belçika'ya dışarı giden, Belçika ve Hollanda'daki kraliyet konservatuvarlarında lisans ve solistlik bölümlerini bitirerek Hollanda'da yerleşen bir genç viyolacımız Avrupa'da farklı alanlara yönlendirilmiş yarışmalarda derece aldı Esra halen Hollanda'da yaşıyor ve bağımsız bir viyola solisti olarak Avrupa ülkelerinde verdiği solo dinletiler, orkestra eşlikli konserler ve oda müziği dinletileriyle ayakta durmaya çalışıyor Kurduğu iki ayrı ikili var Piyanist Anastasia Safonova ile viyolapiyano, akordeoncu Marko Kassl ile viyolaakordeon ikilisi olarak festivallere katılıyor, dinletiler veriyorlar

Hollanda'da aşina diğer Türk müzisyenler şöyle:

Hülya Keser, Roterdam Konservatuvarından mezun olduktan sonra yüksek lisansını da tamamlamış başarılı bir piyanistimiz

Emirhan Tuğa, Amsterdam Konservatuvarı klarinet bölümünden mezun oldu ve Hollanda'ya yerleşti Amsterdam müzik okulunda ders verirken dağıtılmış topluluklarda klarinet çalıyor

Oğuz Büyükberber, Amsterdam Konservatuvarında yüksek lisans programına devam eden bas klarinetçimiz Çağdaş müzik ve cazı birleştiren ilginç besteleri var, çok sayıda konsere katıldı

Timuçin Şahin, dünyaca bilinen bir caz gitaristi ve besteci Amsterdam konservatuvarı mezunu…Hollanda'da iki manâlı ödül kazandı Amerika'da da tanınıyor ve çalışıyor ama merkez olarak Amsterdam'da bulunuyor

Çağlayan Yıldız kayda değer projelerde yer alan bir caz gitaristi, Utrech Konservatuvarı mezunu, elektronik müzik üstüne yüksek lisans yapıyor Kendi kurduğu ve yönettiği Turqumctance adlı orkestra ile konserler vermektedir

Esra Dalfidan, caz solistibesteci Almanya'da doğdu, Amsterdam Konservatuvarının caz bölümünden mezun oldu derhal yüksek lisans yapıyor Kendi parçalarını ve insanlar müziğimizden yaptığı aranjmanları seslendirdiği caz grubuyla başarılı konserler veriyor

Evrim Demirel, Hollanda'nın önemli yeni müzik topluluklarına eser besteleyen ve yüksek lisansıs yapmakta olan bir piyanistbesteci Değişik yarışmalarda ödülleri var

Gökçe Altay da Rotterdaml'da yüksek lisansını elektronik müzik üstüne tamamlamakta olan bir besteci Eserleri değişik konser programlarında seslendirildi İstanbul'a yerleşmeyi planlıyor

Çizme'deki La Diva

Avrupa'da kökleşmiş, uluslararası ün kazanmış en önemli şöhret sanatçımız Leyla Gencer'dir Opera sanatının beşiği İtalya'da kendini kabul ettirdi, dünyanın önemli sahnelerinde La Diva Turca E? olarak Türkiye'yi temsilcilik etti 1954 yılında Napoli'deki ünlü San Carlo Tiyatrosu'nda Madame Butterfly €? ile başlayan uluslararası platformdaki opera serüveni, 1975 yılında Milano'daki La Scala'da kazandığı başarıyla doruğa çıktı 1980'de sahnelere veda edinceye kadar defalarca dorukta kaldı Halen Milano'da La Scala Akademisi'ni yönetiyor, İstanbul'da kendi adını taşıyan uluslar arası şan yarışmasının kurucusu

Leyla Gencer'i gene 50'li yıllardan itibaren Suna Korad, Ayhan Baran gibi şöhret sanatçılarımız izledi 80'li yıllardan itibaren Almanya'daki operaevlerinde Hakan Aysev, Sedat Öztoprak gibi şancılarımız kadrolu olarak çalıştılar Halen Avrupa'daki dolaşımda Bülent Külekçi, Bülent Bezdüz, Burak Akıllı, Ünüşan Kuloğlu gibi erkek sesleri öncelikle edinmek üzere Türk şöhret sanatçılarının yer aldığını görüyoruz

Ada'daki iki isimİngiltere'de Türk müzisyen olarak ilk akla gelen ad viyola sanatçısı Ruşen Güneş'tir 1961'de CSO'da çalışmaya başlayan iki yıl sonra bir burs kazanarak İngiltere'de iki yıl daha okuyan Güneş, daha sonra bir başka bursla ABD'de bir sene kaldı 1970'de bütünüyle İngiltere'ye göç etti, Londra Filarmoni'nin başviyolacısı oldu, sonra BBC Senfoni Orkestrası'nın başviyolacılığını yaptı Altı yıl önce oradan da emekli oldu Halen Londra'da hocalık yapıyor, solistik çalışmalarını sürdürüyor Bu yıl 23 Uluslar arası Ankara Müzik Festivali'nde de Pelin halkacı'yla kemanviyola ikilisi olarak izleceğiz Güneş'i…

Ada'da yaşamış müzikologbesteci Emre Aracı, bilhassa AvrupaTürkiye ilişkilerinin tarihinde müzik alanında bilinmeyenleri ya da unutulmuşları araştırıp ortaya çıkararak manâlı bir hizmet yapıyor Arabulucu, hem konuları belgeliyor, hem de seslendirerek tescil altına alınmasını sağlıyor Aracı'nın, bilhassa Dışişleri bakanlığı kanalıyla kimi ülkelerde düzenlenen açıklamalı konserleri, Türkiye ve tarihimizin tanıtılmasına da katkı oluşturuyor

İngiltere ile Türkiye arasında müzik köprüsü oluşturulmasında besteci Sıdıka Özdil ile kızkardeşi şef İnci Özdil'in de katkılarını kaydetmekte fayda var Özellikle modern müzik konusunda karşılıklı alışverişi sağlıyor ve SCAMV'nın önderliğinde oluşturulan Orkestra@Çağdaş yoluyla bu işbirliğinin dinleyiciye de yansımasını sağlıyorlar

Fransa ve Belçika'nın ünlüleri
Fransa'da en ünlü müzik elçimiz piyanist Hüseyin Sermet Ankara Devlet Konservatuvarı sonrası üstün yetenekli çocuklar yasası zarfında Paris'te okuyan, öyle çok yarışmada ödül şampiyon Sermet, halen fazla satan CD'leri, uluslararası konser turneleriyle Fransa'da yaşamış en ünlü Türk müzisyen Hüseyin Sermet'i, Türkiye'de yaşamasına rağmen yaptığı çağdaş müzik kayıtlarıyla dikkati çeken piyanistimiz Toros Can izliyor Neyzen Kudsi Erguner de Fransa'da etkinlikleri ilgiyle izlenen bir müzisyenimiz

Belçika'da ise en kayda değer Türk müzisyen, Belçika Kraliyet Konservatuvarı öğretim üyelerinden piyanistbesteci Muhittin Dürrüoğlu Demiriz 9 Mayıs 2004'te Avrupa Günüve Belçika Krallığı'nın Hanedanlık Günüortak kutlamaları için seçilen yorumcuydu Saint Michel Senfoni Orkestrası eşliğinde besteci Didier van Damme'ın eserlerini seslendirdi bununla birlikte Belçika, dolayısıyla AB vatandaşı olan Muhittin Dürrüoğlu Demiriz, konser akşamı kendisini Türk kimliğini benimseyen ve doğuştan Avrupalı hisseden bir kişiolarak tanımlayarak konserin kendisi için sembolik bir anlamı bulunduğunu belirtiyor, AB'ye üyelik benim çocukluk rüyamdı, çocuklarıma o günü kullanmak istiyorumdiyordu

Demiriz'in çocukları, hâtta torunları o günü görebilecekler mi, azıcık güvenilmez lakin, o kadar çok Türk müzisyenin kimi çifte yurttaşlık aracılığıyla resmen, kimi açıklanmış biçimde çalışarak gerçekte, şimdiden AB'ye girmiş oldukları bir hakiki *
 
Üst Alt