nicebayan
Yeni Üye
Ünlü Türk Düşünürleri kimlerdir,Ünlü Türk Filozoflarının isimleri,Türk Düşünürler
FARABi (870950) Türkislam düşünürü İslam disiplini içinde yetişmiş Türk düşünürlerinin en büyüğüdür
Aristoteles mantığına dayanan usçu bir metafizik oluşturmuştur Amacı, Aristoteles'i, azıcık da Plotinos'un yardımıyla, İslam diniyle uzlaştırmaktı Bununla da yetinmemiş, İslam dinini de bilimle uzlaştırmaya çalışmıştır
Önceleri Türkistan'da kadılık yaptı, daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi Anadili olan Türkçe kadar Arapça, Farsça, Süryanice ve Yunanca biliyordu Bununla Birlikte doktor ve müzikçiydi Yüzden fazla kitap yazmış; Aristoteles, Platon, Zenon, Plotinos gibi Yunan düşünürlerini yorumlamış, bunların görüşlerine kendi görüşlerini katmıştır
İbni Sina ve İbni Rüşd, onun manevi öğrencileridir, lakin Farabi'nin ünü onlar değin yayılamamıştır (Orhan Hançerlioğlu)
Farabi'nin felsefesi özetle şudur: İslam felsefesine zihinciliği getirmekle kalmamış, bu felsefenin ilk önce kapılarını açan da kendisi olmuştur O, metafiziğe mantık yoluyle ulaşmış, İslam diniyle felsefe aralarında sıkı bir ilişki kurmuştur
İbrahim Ethem Dirvana
İbrahim Ethem Dirvana veya İbrahim Ethem Mesut Bey (d 1864 ö 29 Nisan 1959) filozof, yazan ve Osmanlı Devleti'nin son yıllarında yüksek kademelerde tayin yapmış bir devlet adamıdır
İbrahim Ethem Bey 1864 yılında İstanbul'da doğdu Gülhane askeri Rüşdiyesi ve Mektebi Mülkiye'yi bitirdikten sonradan Paris'e gitti ve Sorbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu
Paris'te bulunduğu sırada Fransız filozofu René Descartes'ın Discourse de la Méthode (Usul Üzerine Tavır) adında eserini Hüsn i Idare i Akl ve Taharr i Hakikate Dair Yöntem Hakkında Hitabe adları aşağı 1895 yılında Türkçeye çevirdi Bu kitap 2005 yılında baştan latin alfabesiyle yayınlanmıştır
İbrahim Edhem Bey Dec 1908 May 1910 tarihleri arasında Beyrut Valiliği yaptı5 Keza mütareke yıllarında (1918 yılındaki Mondros Ateşkes Antlaşması'yla 1923 yılındaki Cumhuriyet'in İlanı arasındaki dönem) 1,5 ay kadar bir süreyle Şurayı Devlet (günümüzdeki Danıştay) başkanlığı yaptı (15 Haziran 192031 Temmuz 1920)
İbrahim Edhem Dirvana 29 Nisan 1959 tarihinde İstanbul'da vefat etti ve Küçüksu Mezarlığı'nda defnedildi
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız (d 12 Ocak 1905, Kasımpaşa ö 11 Aralık 1975, İstanbul, Türk yazan, şair, tarihçi ve ideologdur Nejdet Sançar'ın ağabeyidirYağmur Atsız ve Buğra Atsız'ın babasıdır Rıza Nur'un mânevî oğludur Kendini Türkçü ve Turancı olarak tanımlar
Atsız'ın babası Gümüşhane'nin Torul kazasının Midi köyünün Çiftçioğulları ailesinden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon'un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra Hanım'dır
Çiftçioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19 asrın başlarında yaşadığı tahmin edilen Ahmed Ağa'dır Ahmet Ağa'nın İsmail, Süleyman, Hüseyin ve Şakir adlı dört oğlu olmuştur İsmail Ağa'nın çocukları Midi'den, Yozgat'ın Akdağ Madeni kazasının Dayılı köyüne göçmüşlerdir Şakir Ağa'nın evladı olup olmadığı bilinmemektedir
Ahmet Ağa'nın üçüncü çocuğu olan Hüseyin Ağa (1832 1894) ise 18501852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul'a gelmiş, okumayı ve yazmayı asker ocağında öğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak Deniz Filosuyı Hümayun' da kalmış ve makina önyüzbaşlığına Çarkçı Kolağalığı'na terfi etmiştir
Hüseyin Ağa'nın eşi Emine Hayriye Hanım'dır İki çocukları olmuştur Nevber Bayan ile Mehmet Nail Bey (1877 1944) Mehmet Nail Bey de Osmanlı Donanması'na girmiş ve Deniz Kuvvetlerinde Deniz Güverte Binbaşılığı'ndan emekli olmuştur
Mehmet Nail Bey'in birincil eşi 1903 yılında Yüzbaşı iken evlendiği Fatma Zehra Hanım (1884 1930)'dır Fatma Zehra Bayan, Deniz Yarbayı (Bahriye Kaymakamı) Osman Fevzi Bey ile Tevfika Bayan'ın kızıdır Osman Fevzi Bey, Trabzon'lu olup ailesi Kadıoğulları namı ile maruftur
Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur 12 Ocak 1905'de Hüseyin Nihal (Atsız), 1 Mayıs 1910'da Ahmet Nejdet (Sançar) ve Aralık 1912'de Fatma Nezihe (Çiftçioğlu) dünyaya geldi
1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı üzerine Mehmed Nail Bey, 1931 yılında her tarafta evlenmiştir İkinci eşinin adı da Fatma Zehra'dır İkinci eşinden 1932 yılında Necla (Çiftçioğlu) adlı bir kızı olan Mehmed Nail Bey ikinci eşiyle geçinememiş ve iki yıl sonradan ayrılmıştır
Beyaz Arif Akbaş
Beyaz Arif Akbaş, (d1979 İstanbul) Türk eleştirmen şairyazar 2005 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi Birincil şiirini 1995 yılında yayımladı 19982000 yılları arasında arkadaşlarıyla birlikte Şahdamar dergisini çıkardı Değişik gazetelerde (Radikal, Birgün, Yenişafak, Star) kitap eleştirileri yapmaktadır1995 ile 2010 aralarında yedi kitabı yayımlandı:
Kayıp Ülke Hakasya (Alaş Orda Yayınları, 1995)
Sevgilim Sibirya (Calameo Yayıncılık, 1997)
Trakya (Art Kitaplar, 2008)
A Special Album of Davetname (Sanat Yazıları, 2002)
Bir Ayşekadın Masalı Kadı Bedrettin (Edirne, 2008)
Sagalassos: City of Fairies (Edirne, 2010)
Aşk Defterleri (Yalnızgöz Yayınları, 2010)
Şiir kitabı için bkz: Amerika Portland Devlet Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü (Portland State Center for Turkish Studies)
Hem “Virgüldergisinde de bir vakit yazmıştır
Celal Yalınız
Celal Yalınız (vefat 6 Haziran 1962) düşünür ve filozoftur Sakallı Celal olarak bilinir; yazılı bir eser bırakmamış fakat her biri birer eser olan ahali bırakmıştır ardındaki Yakın arkadaşları aralarında Yusuf Ziya Ortaç, Ahmet Haşim, öğrencimde dediği Nazım Hikmet, Ordinaryüs Matematik Profesörü Ali Yar, Haldun Taner ve Ali Sami Yen; çevresindekiler aralarında Nurullah Ataç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Kazım Taşkent gibi değişik isimler ile Melih Cevdet Anday, Orhan Veli gibi pek çok şair ve yazan yer alır
Bugün dilimizde yer etmiş, kaynağını bilmeden kullandığımız böylece fazla ifade de onundur Birkaç Sakallı Celal deyişi örneği:
Bir kızın tıraşlı bir erkeği hoş zannetmesi hazindir
Bu değin cehalet fakat tahsille olası olur
Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir
Türkiye'de aydın geçinenler Doğu'ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar
Evinde yapılan arama esnasında polis duvarda duran Karl Marx portresini sorunca Rahmetli Babamdiye cevaplamıştır'
Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı Biraz ciddiyete ne dersiniz?
Sakallı Celal'den günümüze kalan ne değin data, belge ve şahitlik varsa, a'dan z'ye bulunabilecek tek kaynak ; gazeteci yazar Orhan Karaveli kadar yazılı olan Sakallı Celal Bir 'Bilinmeyen Ünlü'nün Biyografi adlı belgesel ve şahane fotoğraflarla bezeli 230 sayfalık, değerli kitaptır( Pergamon, 1baskı Mayıs 2004, 4baskı Haziran 2004 )
Galatasarayı Sultanisi'nden öğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, Hak bellediğin bir yola yalnız ( yalınız ? ) gideceksin dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca vefalı kalmıştır
Nermi Uygur
Prof Dr Nermi Uygur, (d 15 Ocak 1925, İstanbul ö 21 Şubat 2005, İstanbul), felsefe profesörü, yazar
Galatasaray Lisesi'nin Latince Bölümü'nü bitirdikten daha sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden ve Köln Üniversitesi'nden mezun olan Profesör Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı 1952'de Kültür Bilimlerinin Varlık Yapısı teziyle hekim oldu Almanya, Fransa, Belçika'ya görevli olarak gönderilerek bisikletle dolaştığı bu ülkelerde fenomenoloji üstüne incelemeler yaptı Türkiye'ye dönüşte ‘Husserl'de Başkasının Ben'i' teziyle doçent oldu
‘Filozof denemeci gibi çalışırsa başarıya ulaşır' düşüncesiyle edebiyata yöneldi 1962'de ‘Dilin Gücü'yle başlayıp dünyayı, felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini denemeler şeklinde kitaplaşırdı 1960'lardan itibaren yazıları yurt açık havada yayımlanarak tanınmaya başladı 1966'da bursla Almanya, 1970'te Fransa ve İngiltere üniversitelerinde çalıştı 1979 1981 arasında Almanya'da, Wuppertal Üniversitesi'ne konuk profesörlük yaptı Almanya'nın Wuppertal Üniversitesi'nde Mantık, Dil, Sanat, Kültür Felsefesi ağırlıklı dersler verdi
1992 yılındaki emekliliğinin arkasında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Felsefe tarihi dersleri vermeye başladı 2002 yılında YÖK tarafından her yerde üniversiteyle ilişiği kesildi
PEN (Dünya Yazarlar Birliği), Türk Dil Kurumu ve Türk Fizik Derneği'nin üyeliklerinde de bulunmuş olan Nermi Uygur, Dağcılık Kulübünün ilk üyelerinden olup, felsefede denemeci anlayışın öncüsü sayılmaktaydı
Nermi Uygur'un, Türkçe haricen Almanca, İngilizce ve Fransızca yapıtları da bulunmaktadır *
FARABi (870950) Türkislam düşünürü İslam disiplini içinde yetişmiş Türk düşünürlerinin en büyüğüdür
Aristoteles mantığına dayanan usçu bir metafizik oluşturmuştur Amacı, Aristoteles'i, azıcık da Plotinos'un yardımıyla, İslam diniyle uzlaştırmaktı Bununla da yetinmemiş, İslam dinini de bilimle uzlaştırmaya çalışmıştır
Önceleri Türkistan'da kadılık yaptı, daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi Anadili olan Türkçe kadar Arapça, Farsça, Süryanice ve Yunanca biliyordu Bununla Birlikte doktor ve müzikçiydi Yüzden fazla kitap yazmış; Aristoteles, Platon, Zenon, Plotinos gibi Yunan düşünürlerini yorumlamış, bunların görüşlerine kendi görüşlerini katmıştır
İbni Sina ve İbni Rüşd, onun manevi öğrencileridir, lakin Farabi'nin ünü onlar değin yayılamamıştır (Orhan Hançerlioğlu)
Farabi'nin felsefesi özetle şudur: İslam felsefesine zihinciliği getirmekle kalmamış, bu felsefenin ilk önce kapılarını açan da kendisi olmuştur O, metafiziğe mantık yoluyle ulaşmış, İslam diniyle felsefe aralarında sıkı bir ilişki kurmuştur
İbrahim Ethem Dirvana
İbrahim Ethem Dirvana veya İbrahim Ethem Mesut Bey (d 1864 ö 29 Nisan 1959) filozof, yazan ve Osmanlı Devleti'nin son yıllarında yüksek kademelerde tayin yapmış bir devlet adamıdır
İbrahim Ethem Bey 1864 yılında İstanbul'da doğdu Gülhane askeri Rüşdiyesi ve Mektebi Mülkiye'yi bitirdikten sonradan Paris'e gitti ve Sorbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu
Paris'te bulunduğu sırada Fransız filozofu René Descartes'ın Discourse de la Méthode (Usul Üzerine Tavır) adında eserini Hüsn i Idare i Akl ve Taharr i Hakikate Dair Yöntem Hakkında Hitabe adları aşağı 1895 yılında Türkçeye çevirdi Bu kitap 2005 yılında baştan latin alfabesiyle yayınlanmıştır
İbrahim Edhem Bey Dec 1908 May 1910 tarihleri arasında Beyrut Valiliği yaptı5 Keza mütareke yıllarında (1918 yılındaki Mondros Ateşkes Antlaşması'yla 1923 yılındaki Cumhuriyet'in İlanı arasındaki dönem) 1,5 ay kadar bir süreyle Şurayı Devlet (günümüzdeki Danıştay) başkanlığı yaptı (15 Haziran 192031 Temmuz 1920)
İbrahim Edhem Dirvana 29 Nisan 1959 tarihinde İstanbul'da vefat etti ve Küçüksu Mezarlığı'nda defnedildi
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız (d 12 Ocak 1905, Kasımpaşa ö 11 Aralık 1975, İstanbul, Türk yazan, şair, tarihçi ve ideologdur Nejdet Sançar'ın ağabeyidirYağmur Atsız ve Buğra Atsız'ın babasıdır Rıza Nur'un mânevî oğludur Kendini Türkçü ve Turancı olarak tanımlar
Atsız'ın babası Gümüşhane'nin Torul kazasının Midi köyünün Çiftçioğulları ailesinden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon'un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra Hanım'dır
Çiftçioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19 asrın başlarında yaşadığı tahmin edilen Ahmed Ağa'dır Ahmet Ağa'nın İsmail, Süleyman, Hüseyin ve Şakir adlı dört oğlu olmuştur İsmail Ağa'nın çocukları Midi'den, Yozgat'ın Akdağ Madeni kazasının Dayılı köyüne göçmüşlerdir Şakir Ağa'nın evladı olup olmadığı bilinmemektedir
Ahmet Ağa'nın üçüncü çocuğu olan Hüseyin Ağa (1832 1894) ise 18501852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul'a gelmiş, okumayı ve yazmayı asker ocağında öğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak Deniz Filosuyı Hümayun' da kalmış ve makina önyüzbaşlığına Çarkçı Kolağalığı'na terfi etmiştir
Hüseyin Ağa'nın eşi Emine Hayriye Hanım'dır İki çocukları olmuştur Nevber Bayan ile Mehmet Nail Bey (1877 1944) Mehmet Nail Bey de Osmanlı Donanması'na girmiş ve Deniz Kuvvetlerinde Deniz Güverte Binbaşılığı'ndan emekli olmuştur
Mehmet Nail Bey'in birincil eşi 1903 yılında Yüzbaşı iken evlendiği Fatma Zehra Hanım (1884 1930)'dır Fatma Zehra Bayan, Deniz Yarbayı (Bahriye Kaymakamı) Osman Fevzi Bey ile Tevfika Bayan'ın kızıdır Osman Fevzi Bey, Trabzon'lu olup ailesi Kadıoğulları namı ile maruftur
Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur 12 Ocak 1905'de Hüseyin Nihal (Atsız), 1 Mayıs 1910'da Ahmet Nejdet (Sançar) ve Aralık 1912'de Fatma Nezihe (Çiftçioğlu) dünyaya geldi
1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı üzerine Mehmed Nail Bey, 1931 yılında her tarafta evlenmiştir İkinci eşinin adı da Fatma Zehra'dır İkinci eşinden 1932 yılında Necla (Çiftçioğlu) adlı bir kızı olan Mehmed Nail Bey ikinci eşiyle geçinememiş ve iki yıl sonradan ayrılmıştır
Beyaz Arif Akbaş
Beyaz Arif Akbaş, (d1979 İstanbul) Türk eleştirmen şairyazar 2005 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi Birincil şiirini 1995 yılında yayımladı 19982000 yılları arasında arkadaşlarıyla birlikte Şahdamar dergisini çıkardı Değişik gazetelerde (Radikal, Birgün, Yenişafak, Star) kitap eleştirileri yapmaktadır1995 ile 2010 aralarında yedi kitabı yayımlandı:
Kayıp Ülke Hakasya (Alaş Orda Yayınları, 1995)
Sevgilim Sibirya (Calameo Yayıncılık, 1997)
Trakya (Art Kitaplar, 2008)
A Special Album of Davetname (Sanat Yazıları, 2002)
Bir Ayşekadın Masalı Kadı Bedrettin (Edirne, 2008)
Sagalassos: City of Fairies (Edirne, 2010)
Aşk Defterleri (Yalnızgöz Yayınları, 2010)
Şiir kitabı için bkz: Amerika Portland Devlet Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü (Portland State Center for Turkish Studies)
Hem “Virgüldergisinde de bir vakit yazmıştır
Celal Yalınız
Celal Yalınız (vefat 6 Haziran 1962) düşünür ve filozoftur Sakallı Celal olarak bilinir; yazılı bir eser bırakmamış fakat her biri birer eser olan ahali bırakmıştır ardındaki Yakın arkadaşları aralarında Yusuf Ziya Ortaç, Ahmet Haşim, öğrencimde dediği Nazım Hikmet, Ordinaryüs Matematik Profesörü Ali Yar, Haldun Taner ve Ali Sami Yen; çevresindekiler aralarında Nurullah Ataç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Kazım Taşkent gibi değişik isimler ile Melih Cevdet Anday, Orhan Veli gibi pek çok şair ve yazan yer alır
Bugün dilimizde yer etmiş, kaynağını bilmeden kullandığımız böylece fazla ifade de onundur Birkaç Sakallı Celal deyişi örneği:
Bir kızın tıraşlı bir erkeği hoş zannetmesi hazindir
Bu değin cehalet fakat tahsille olası olur
Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir
Türkiye'de aydın geçinenler Doğu'ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar
Evinde yapılan arama esnasında polis duvarda duran Karl Marx portresini sorunca Rahmetli Babamdiye cevaplamıştır'
Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı Biraz ciddiyete ne dersiniz?
Sakallı Celal'den günümüze kalan ne değin data, belge ve şahitlik varsa, a'dan z'ye bulunabilecek tek kaynak ; gazeteci yazar Orhan Karaveli kadar yazılı olan Sakallı Celal Bir 'Bilinmeyen Ünlü'nün Biyografi adlı belgesel ve şahane fotoğraflarla bezeli 230 sayfalık, değerli kitaptır( Pergamon, 1baskı Mayıs 2004, 4baskı Haziran 2004 )
Galatasarayı Sultanisi'nden öğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, Hak bellediğin bir yola yalnız ( yalınız ? ) gideceksin dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca vefalı kalmıştır
Nermi Uygur
Prof Dr Nermi Uygur, (d 15 Ocak 1925, İstanbul ö 21 Şubat 2005, İstanbul), felsefe profesörü, yazar
Galatasaray Lisesi'nin Latince Bölümü'nü bitirdikten daha sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden ve Köln Üniversitesi'nden mezun olan Profesör Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı 1952'de Kültür Bilimlerinin Varlık Yapısı teziyle hekim oldu Almanya, Fransa, Belçika'ya görevli olarak gönderilerek bisikletle dolaştığı bu ülkelerde fenomenoloji üstüne incelemeler yaptı Türkiye'ye dönüşte ‘Husserl'de Başkasının Ben'i' teziyle doçent oldu
‘Filozof denemeci gibi çalışırsa başarıya ulaşır' düşüncesiyle edebiyata yöneldi 1962'de ‘Dilin Gücü'yle başlayıp dünyayı, felsefeyi, kültürü sorgulama serüvenini denemeler şeklinde kitaplaşırdı 1960'lardan itibaren yazıları yurt açık havada yayımlanarak tanınmaya başladı 1966'da bursla Almanya, 1970'te Fransa ve İngiltere üniversitelerinde çalıştı 1979 1981 arasında Almanya'da, Wuppertal Üniversitesi'ne konuk profesörlük yaptı Almanya'nın Wuppertal Üniversitesi'nde Mantık, Dil, Sanat, Kültür Felsefesi ağırlıklı dersler verdi
1992 yılındaki emekliliğinin arkasında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Felsefe tarihi dersleri vermeye başladı 2002 yılında YÖK tarafından her yerde üniversiteyle ilişiği kesildi
PEN (Dünya Yazarlar Birliği), Türk Dil Kurumu ve Türk Fizik Derneği'nin üyeliklerinde de bulunmuş olan Nermi Uygur, Dağcılık Kulübünün ilk üyelerinden olup, felsefede denemeci anlayışın öncüsü sayılmaktaydı
Nermi Uygur'un, Türkçe haricen Almanca, İngilizce ve Fransızca yapıtları da bulunmaktadır *