Son Konu

Unlu Turk Filozoflar

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
İbrahim Ethem Dirvana

İbrahim Ethem Dirvana ya da İbrahim Ethem Mesut Bey (d 1864 o 29 Nisan 1959) filozof, yazar ve Osmanlı Devleti'nin son yıllarında yuksek kademelerde gorev yapmış bir devlet adamıdır

İbrahim Ethem Bey 1864 yılında İstanbul'da doğdu Gulhane askeri Ruşdiyesi ve Mektebi Mulkiye'yi bitirdikten sonra Paris'e gitti ve Sorbonne Universitesi Siyasal Bilimler Fakultesi'nden mezun oldu

Paris'te bulunduğu sırada Fransız filozofu René Descartes'ın Discourse de la Méthode (Metod Uzerine Konuşma) adında eserini Husn i İdare i Akl ve Taharr i Hakikate Dair Usul Hakkında Nutuk adları altında 1895 yılında Turkceye cevirdi Bu kitap 2005 yılında tekrar latin alfabesiyle yayınlanmıştır

İbrahim Edhem Bey Dec 1908 May 1910 tarihleri arasında Beyrut Valiliği yaptı5 Ayrıca mutareke yıllarında (1918 yılındaki Mondros Ateşkes Antlaşması'yla 1923 yılındaki Cumhuriyet'in İlanı arasındaki donem) 1,5 ay kadar bir sureyle Şurayı Devlet (gunumuzdeki Danıştay) başkanlığı yaptı (15 Haziran 192031 Temmuz 1920)

İbrahim Edhem Dirvana 29 Nisan 1959 tarihinde İstanbul'da vefat etti ve Kucuksu Mezarlığı'nda defnedildi

Huseyin Nihal Atsız


Huseyin Nihal Atsız (d 12 Ocak 1905, Kasımpaşa o 11 Aralık 1975, İstanbul, Turk yazar, şair, tarihci ve ideologdur Nejdet Sancar'ın ağabeyidirYağmur Atsız ve Buğra Atsız'ın babasıdır Rıza Nur'un manevi oğludur Kendini Turkcu ve Turancı olarak tanımlar

Atsız'ın babası Gumuşhane'nin Torul kazasının Midi koyunun Ciftcioğulları ailesinden Deniz Guverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon'un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra Hanım'dır

Ciftcioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19 asrın başlarında yaşadığı tahmin edilen Ahmed Ağa'dır Ahmet Ağa'nın İsmail, Suleyman, Huseyin ve Şakir adlı dort oğlu olmuştur İsmail Ağa'nın cocukları Midi'den, Yozgat'ın Akdağ Madeni kazasının Dayılı koyune gocmuşlerdir Şakir Ağa'nın evladı olup olmadığı bilinmemektedir

Ahmet Ağa'nın ucuncu cocuğu olan Huseyin Ağa (1832 1894) ise 18501852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul'a gelmiş, okumayı ve yazmayı asker ocağında oğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak Donanmayı Humayun' da kalmış ve makina onyuzbaşlığına Carkcı Kolağalığı'na terfi etmiştir

Huseyin Ağa'nın eşi Emine Hayriye Hanım'dır İki cocukları olmuştur Nevber Hanım ile Mehmet Nail Bey (1877 1944) Mehmet Nail Bey de Osmanlı Donanması'na girmiş ve Deniz Kuvvetlerinde Deniz Guverte Binbaşılığı'ndan emekli olmuştur

Mehmet Nail Bey'in ilk eşi 1903 yılında Yuzbaşı iken evlendiği Fatma Zehra Hanım (1884 1930)'dır Fatma Zehra Hanım, Deniz Yarbayı (Bahriye Kaymakamı) Osman Fevzi Bey ile Tevfika Hanım'ın kızıdır Osman Fevzi Bey, Trabzon'lu olup ailesi Kadıoğulları namı ile maruftur

Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden uc cocuğu olmuştur 12 Ocak 1905'de Huseyin Nihal (Atsız), 1 Mayıs 1910'da Ahmet Nejdet (Sancar) ve Aralık 1912'de Fatma Nezihe (Ciftcioğlu) dunyaya geldi

1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı uzerine Mehmed Nail Bey, 1931 yılında yeniden evlenmiştir İkinci eşinin adı da Fatma Zehra'dır İkinci eşinden 1932 yılında Necla (Ciftcioğlu) adlı bir kızı olan Mehmed Nail Bey ikinci eşiyle gecinememiş ve iki yıl sonra ayrılmıştır


Beyaz Arif Akbaş

Beyaz Arif Akbaş, (d1979 İstanbul) Turk eleştirmen şairyazar 2005 yılında Ahmet Yesevi Universitesi Hukuk Fakultesi Sosyoloji Bolumu'nu bitirdi İlk şiirini 1995 yılında yayımladı 19982000 yılları arasında arkadaşlarıyla birlikte Şahdamar dergisini cıkardı Ceşitli gazetelerde (Radikal, Birgun, Yenişafak, Star) kitap eleştirileri yapmaktadır1995 ile 2019 arasında yedi kitabı yayımlandı:

Kayıp Ulke Hakasya (Alaş Orda Yayınları, 1995)
Sevgilim Sibirya (Calameo Yayıncılık, 1997)
Trakya (Art Kitaplar, 2008)
A Special Album of Davetname (Sanat Yazıları, 2002)
Bir Ayşekadın Masalı Kadı Bedrettin (Edirne, 2008)
Sagalassos: City of Fairies (Edirne, 2019)
Aşk Defterleri (Yalnızgoz Yayınları, 2019)
Şiir kitabı icin bkz: Amerika Portland Devlet Universitesi Turkiyat Enstitusu (Portland State Center for Turkish Studies)

Ayrıca “Virguldergisinde de bir sure yazmıştır

Celal Yalınız

Celal Yalınız (olum 6 Haziran 1962) duşunur ve filozoftur Sakallı Celal olarak bilinir; yazılı bir eser bırakmamış ama her biri birer eser olan insanlar bırakmıştır arkasında Yakın arkadaşları arasında Yusuf Ziya Ortac, Ahmet Haşim, oğrencimde dediği Nazım Hikmet, Ordinaryus Matematik Profesoru Ali Yar, Haldun Taner ve Ali Sami Yen; cevresindekiler arasında Nurullah Atac, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Kazım Taşkent gibi ceşitli isimler ile Melih Cevdet Anday, Orhan Veli gibi pek cok şair ve yazar yer alır

Bugun dilimizde yer etmiş, kaynağını bilmeden kullandığımız pek cok deyiş de onundur Birkac Sakallı Celal deyişi orneği:

Bir kızın tıraşlı bir erkeği guzel zannetmesi hazindir
Bu kadar cehalet ancak tahsille mumkun olur
Bu ulkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir
Turkiye'de aydın gecinenler Doğu'ya doğru seyreden bir geminin guvertesinde Batı yonunde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar
Evinde yapılan arama esnasında polis duvarda duran Karl Marx portresini sorunca Rahmetli Babamdiye cevaplamıştır'
Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı Biraz ciddiyete ne dersiniz?
Sakallı Celal'den gunumuze kalan ne kadar bilgi, belge ve tanıklık varsa, a'dan z'ye bulunabilecek tek kaynak ; gazeteci yazar Orhan Karaveli tarafından yazılmış olan Sakallı Celal Bir 'Bilinmeyen Unlu'nun Yaşam Oykusu adlı belgesel ve harika fotoğraflarla bezeli 230 sayfalık, değerli kitaptır( Pergamon, 1baskı Mayıs 2004, 4baskı Haziran 2004 )
Galatasarayı Sultanisi'nden oğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, Hak bellediğin bir yola yalnız ( yalınız ? ) gideceksin dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca sadık kalmıştır


Nermi Uygur

Prof Dr Nermi Uygur, (d 15 Ocak 1925, İstanbul o 21 Şubat 2005, İstanbul), felsefe profesoru, yazar

Galatasaray Lisesi'nin Latince Bolumu'nu bitirdikten sonra, İstanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi'nin Felsefe Bolumu'nden ve Koln Universitesi'nden mezun olan Profesor Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Universitesi'nde asistan olarak goreve başladı 1952'de Kultur Bilimlerinin Varlık Yapısı teziyle doktor oldu Almanya, Fransa, Belcika'ya gorevli olarak gonderilerek bisikletle dolaştığı bu ulkelerde fenomenoloji uzerine araştırmalar yaptı Turkiye'ye donuşte ‘Husserl'de Başkasının Ben'i' teziyle docent oldu

‘Filozof denemeci gibi calışırsa başarıya ulaşır' duşuncesiyle edebiyata yoneldi 1962'de ‘Dilin Gucu'yle başlayıp dunyayı, felsefeyi, kulturu sorgulama seruvenini denemeler şeklinde kitaplaşırdı 1960'lardan itibaren yazıları yurt dışında yayımlanarak tanınmaya başladı 1966'da bursla Almanya, 1970'te Fransa ve İngiltere universitelerinde calıştı 1979 1981 arasında Almanya'da, Wuppertal Universitesi'ne konuk profesorluk yaptı Almanya'nın Wuppertal Universitesi'nde Mantık, Dil, Sanat, Kultur Felsefesi ağırlıklı dersler verdi

1992 yılındaki emekliliğinin ardından Marmara Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesi'nde Felsefe tarihi dersleri vermeye başladı 2002 yılında YOK tarafından yeniden universiteyle ilişiği kesildi

PEN (Dunya Yazarlar Birliği), Turk Dil Kurumu ve Turk Fizik Derneği'nin uyeliklerinde de bulunmuş olan Nermi Uygur, Dağcılık Kulubunun ilk uyelerinden olup, felsefede denemeci anlayışın oncusu sayılmaktaydı

Nermi Uygur'un, Turkce dışında Almanca, İngilizce ve Fransızca yapıtları da bulunmaktadır

 
Üst Alt