Üre nedir

Üre nedir üre neden yükselir kanda üre kaç olmalı nasıl düşürülür değerleri kaç olmalı üre nedir, tedavisi, niçin yükselir, nefes testi, yükselmesi, yüksekliği, düşüklüğü, hastalığı, belirtileri, hakkında bilgi Merhaba Melek'ler, bu yazımızda üre hastalığı hakkında bilgiler sunuyoruz sizlere Evet üre nedir, niçin yükselir yada neden düşer, nasıl çare edilmelidir; buyrun öğrenelim Melek'lerimurenedir5c4f93f1ee224alt 1548354265 1548354265 urenedir5c4f93f22a333urenedir5c4f93f22a333 urenedir5c4f93f22a333 Kandaki üre oranının normalin üzerinde olması halidir Çeşitli sebeplerle ortaya meydana çıkan böbrek yetmezliğinin son döneminde meydana gelip, şuur bulanıklığı ve koma içinde ölüme götüren hastalık haliÜremi; asap sistemi, midebarsak ve kalp damar sistemleri yönünden çeşitli belirtiler veren, üre birikimi ve asidozla kendini belirten bir çeşitlilik zehirlenmedir Böbrek, vücudun asitbaz dengesini yarmak istidadında olan asit ya da baz iyonları, hücreli dışı sıvının iyon dengesini bozan pozitif suyu veya iyonları, protein metabolizmasının son ürünlerini atmakla vazifelidir Böbrekler bu mühim vazifelerini başarabilmek için çok miktarda kan elde etmek zorundadırlar Böbreklerin süzme kabiliyetinin azalmasıyla kanda, azot metabolizmasının son ürünleri artmaktadır İdrarla atılması gereken azot metabolizması son ürünlerinin başlıcaları üre, ürik asit ve kreatinindir Vücutta, kan proteinleri dışındaki tüm azotlu maddelerin ihtiva ettikleri toplam azot miktarının adi değeri% 2040 mg’dır Azotemi içinde en kayda değer yeri işgal eden üredir Çünkü kandaki oranı diğer azotlu maddelere nazaran çok daha fazladır Ortalama olağan miktarı % 30 mg kadardır % 50 mg’ın üstü olağandışı olarak kabul edilir Ağır üremi vak’alarında kan üresinin % 500 mg’a değin yükselmesi mümkündür Yurdumuzda genel olarak azotemi hakkında zihin sahibi olmak için kan üresinin ölçülmesiyle yetinilmektedir Azotemi derecesiyle üremi, arasında barbar da olsa bir paralellik bulunması öncelikle üre, ürik asit, kreatinin gibi birikime uğrayan azotlu maddelerin suçlandırılmasına yol açmıştır Daha sonraları potasyum yüksekliği, kalsiyum düşüklüğü gibi elektrolit sapmalarının, asidozun ve barsak kokuşma ürünlerinin üremi komasında etkili oldukları düşünülmeğe başlandı Yapılan bütün incelemeler üreminin bir üre zehirlenmesi olarak kabul edilmeyeceğini, vücutta biriken ürenin ama fazla yüksek seviyelere çıktığı zaman üremi belirtilerinden bazılarını meydana getirebileceğini göstermiştir Üremide görülen tendon reflekslerindeki canlılık, kas çekilmeleri, sinir adale sisteminin fazla uyarılma belirtileri, iyonize kalsiyumun azalmasıyle ilgilidir Vücuttan su ve tuzlu kaybının da, üremi belirtilerini şiddetlendirdikleri anlaşılmıştır Üremiyi, teşekkül hızına kadar had ve müzmin; altta yatan sebebin yerine kadar de prerenal (böbrek öncesi), renal (böbrekle ilgili) ve postrenal (böbrek sonrası) olarak ayırmak mümkündür Prerenal (Böbrek öncesi) üremi sebepleri şöyle sıralanabilir: Prer şoka yol açan bütün haller (ameliyat, travmalar, zehirlenmeler, sari hastalıklar, yanıklar, şiddetli ishal ve kusmalarla birlikte giden hastalıkların ve şeker hastalığının sebep olduğu susuzluk şoku, Addison krizi), ileri derecede kalp yetmezliği, Renal (Böbrekle ilgili) Üremi sebepleri; değişik had ve müzmin nefritler, polikistik böbrek, ilerlemiş böbrek veremi, böbrek tümörleri, böbrekte amiloid birikimi, müşterek böbrek enfarktüsü, had tübüler nekroz, damar içi hemoliz (kan erimesi), ezilme sendromu, Postrenal (böbrek sonrası) üremi sebepleriyse; her iki böbrek idrar yollarının taş, ur, kan pıhtısı ya da dışarıdan baskı ile tıkanması, üreterlerin ameliyatlarda ihmalkârlık yüzünden kesilmesi, prostat büyümesi olarak sayılabilir Üreminin belirtileri: Açılış çoğunlukla sinsidir Ilk belirtiler halsizlik ve adale zayıflığıdır Gündüz dalgınlık içinde bulunan hasta, geceleyin uyuyamaz Bazı vak’alarda saldırganlık ve manasız bağırıp çağırmalar görülür Şuur bulanıklığı, nihayet komaya döner Başağrısı bazan ilk bulgu olarak görülür Adale çekilmeleri sık görülür Hastalığın son döneminde durdurulamayan bir hıçkırık görülebilir Ağızda kuruluk ve yanma sık rastlanan şikayetlerdir Dil paslıdır Nefeste amonyak kokusu duyulur Ağızda iltihap bulunabilir İştahsızlık bulantıkusma başlangıç belirtileri olabilir Ilk Olarak anında daima kabızlık bulunduğu halde, daha sonra ishaller eklenebilir Hastanın solunumu, ileri dönemde baştan savma bir hal alır ve denkleşir (Kusmaul solunum) Zatürre, sık rastlanan bir komplikasyondur Üremide kalp yetmezliğine sık rastlanır ama, bunun sebebi yüksek tansiyondur Yürek zarı iltihabı, son dönemde ortaya çıkar Deri genellikle soluk, kuru ve sarımsı lekeli renktedir Kaşıntı mevcuttur Üremide zayıflama söz konusudur, lakin ödem bunu gizleyebilir Kansızlık sık görülür Üremi teşhisi: Kan tahlilleriyle kesinlik kazanır Üremiye yol açan hadise gelip geçici ve şifası mümkünse, üremi de geçicidir Üremi, müzmin ve iyileşmesi mümkün olmayan hastalıklara bağlıysa şifa yoktur Üreminin tedavisi, üremiye yol açan hastalığa yöneliktir Tedavi, hastahanede yapılır Hasta yatak istirahatine alınır Su ve elektrolit dengesi mükemmel takip edilerek düzenlenir Bilhassa had vak’alarda sun’i böbrekten istifade edilir Müzmin vak’alarda yani irreversibl (dönüşü olmayan) üremi vak’alarında bugün için en iyi (hatta tek) belirlenmiş çare şekli böbrek transplantasyonu (nakli) dur Bu da iki türlü olabilir Ya ölüden vefat anında alınan böbrek nakledilir Ya Da hastanın yakın akrabalarından kan ve doku grubu testleri yapılıp yerinde olanın bağışladığı bir böbreği hastaya nakledilir Bilhassa bu iki cins nakillerde böbreği vücûdun reddetmemesi için uzun zaman özel ilaç tedavileri yapılır