Son Konu

verem tüberkiloz

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
41
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
tüberküloz tüberkiloz Verem Hastalığının diğer ismi var mıdır? Evet Tıpta verem olarak adlandırılmaktadır Hem halk aralarında ince hastalık, ciğerlerinde duman var denildiğinde de birçok zaman verem kastedilmektedir Verem nasıl bir hastalıktır? Asıl olarak akciğerlerde yerleşen, ama bütün vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, süreğen bir hastalıktır Verem hala korkulacak bir hastalık mıdır? Tanıdık en eski hastalıklardan birisi olmasına; sebebinin kesin olarak bilinmesine; 50 yıldır tedavisinin muhtemel olmasına ve üstelik korunulabilir bir rahatsızlık olmasına rağmen halen dünyada en yaygın ve ölümcül bulaşıcı hastalıklardan biri olmaya devam etmekte ve yılda üç milyonu aşkın kişi tüberküloz sebebiyle kaybedilmektedir Dünyada tüberkülozun durumu nedir? Yerküre üstünde yaşamış her üç kişiden birisi verem mikrobuyla karşılaşmış ve onunla tanışmış durumdadır Halen yılda üç milyon birey tüberküloz nedeniyle ölmekte olup her sene 8 milyon yeni tüberküloz hastası tanı edilmektedir Bilhassa Asya, Afrika kıtasında fazla sık olarak rastlanmaktadır Vaktiyle gelişmiş Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri bu hastalıktan hiç laf etmezlerdi Oysa AIDS salgınına ve küreselleşme sürecine paralel olarak bu ülkelerde de tüberkülozlu hastaların sayısı artmağa başlamıştır Ülkemizde verem sık mıdır? Evet Türkiye tüberkülozun sık görüldüğü ülkeler aralarında yer almaktadır Maalesef sağlıkla ilgili güvenilir istatistik bilimi bilgilerimiz olmadığından belirlenmiş rakamlarla konuşmak olası olmamaktadır Bölgemizde hastalığın durumu nedir? Karadeniz bölgesi ülkemizde tüberkülozun en sık görüldüğü ikinci coğrafi bölgemizdir Bu bölgede yaptığımız çalışmalarda tüberkülozun yaygınlığıyla ilgili farklı alanlara yönlendirilmiş parametrelerin çok yüksek olduğu ve çok tehlikeli bir gelişme olarak bu bölgede verem ilaçlarına aleyhinde direnç profilinin fazla yüksek olduğu gözlenmiştir Nasıl bulaşır? Hastalığa sebep olan mikrop veremli hastadan sağlam kişiye geçerek yayılır Çok daha nadir olarak hasta sığırların süt ve bu sütlerden yapılan süt ürünleri ile de bulaşabilir Hastadan sağlam kişiye nasıl geçer? Verem mikrobu hava aracılığıyla bulaşır Hasta kişinin öksürmesi, aksırması, konuşması ve nefes alıp vermesi sırasında havaya her tarafa yayılan mikroplar havada günlerce asılı halde canlı kalmaktadır Hasta kişiyle teması olan yani kapalı bir ortamda uzun vakit benzer havayı soluyan sağlam kişiler nefes aldıklarında havadaki bu mikroplar onların akciğerlerine ulaşır ve orada yerleşerek hastalığı başlatır Hastalığın yayılmasından sorumlu belli başlı bulaşma şekli budur bunun dışında deri ve mukozalardan, doğum kanalından, anne sütünden de fazla arada bir bulaşabilirse de pratikte bu cins bulaşmalar önemsizdir Her tüberküloz hastası mikrobu bulaştırır mı? Hayır Balgamında mikrop bulunan, hastalığı yaygın olup öksüren hastalar daha fazla bulaşmadan sorumludur Akciğer dışı organ tüberkülozu olanlar, 15 gündür tedavi almakta olanlar pratik olarak bulaştırıcı değildir Hastayla teması olan her sağlam kişide rahatsızlık ortaya çıkar mı? Hayır Verem hastasıyla teması olup mikropla karşılaşan, hatta mikrobu soluyan kişilerin çok şükür ki eksik bir kısmında hastalık gelişir Niçin mikrobu alan kişilerin bazısında rahatsızlık ortaya çıkarken diğerlerinde gelişmiyor? Bu solunan mikrobun sayısına, rahatsızlık yapma gücüne (bazı mikroplar ölü veya zayıf olup hastalık yapamaz) ve sağlam kişinin direncine, savunma sisteminin kuvvetine tabi olarak kişiden kişiye farklılık gösterir Sigara içen, alkolik, beslenmesi bozuk ve fena yaşam koşullarına sahip kişilerde ve diğer akciğer hastalığı, diyabet, bazı kan hastalıkları, AIDS ve böbrek hastalıkları gibi süreğen hastalığı olanlarda tüberküloz oluşma olasılığı daha yüksektir Mikrobun bulaşmasından itibaren ne dek süre sonunda rahatsızlık ortaya çıkar? Bu zaman çok farklıdır Mikrobu alan kişide ara sıra 12 ay; bazen bir kaç sene ara sıra de onlarca sene sonra hastalık gelişebilir Veya hiç gelişmeyebilir Tüberküloz mikrobu diğer organ ve dokulara nasıl ulaşıyor? Mikrobun vücuda giriş yolu hastaların tamamına yakın bir çoğunluğunda akciğerlerdir Oysa buradan lenf akımı ve kan aracılığıyla vücudumuzdaki tüm doku ve organlara yayılabilir Verem akciğer haricen en sık hangi organ ve dokuları hastalandırır? Kemik ve eklemler, böbrek ve üreme sistemi, beyin zarı, göğüs ve karın boşluğunu çevreleyen zarlar, cilt ve lenf bezelerinde sık yerleşir Tüberkülozun belirtileri nelerdir? Rahatsızlık ani ve şamatalı olarak ortaya çıkmaz Sinsi ve yavaş ilerler Hastalar genelde aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar Zamanla bunlara öksürük ve balgam sonuç da eklenir Balgamda kan da gelebilir Ağrıya pek rastlanmaz Akciğer dışı organ tüberkülozlarında tutulan organla ilişkili yakınmalar bulunabilir Mesela idrarla ilgili şikayetler (kırmızı idrar yapma, idrar yaparken yanma vb ), boyunda lenf bezelerinin büyümesi gibi Bu belirtiler görülünce tüberküloz teşhisi belirlenmiş midir? Hayır Bu sanılan yakınmaların hiç birisi tüberküloza özgü olmayıp diğer bir fazla hastalıkta da rastlanabilen şikayetlerdir bu nedenle bu cins şikayetleri olan hastaların mutlaka konunun uzmanı bir doktor göre değerlendirilip, göğüs röntgeninin çekilip araştırılması gerekir Tüberküloz teşhisi nasıl konmaktadır? Kişinin verem olduğu fakat ceset örneklerinde (balgam, idrar, mide arzu sıvısı, beyin omirilik sıvısı, göğüs zarıperiton sıvısı, lenf bezi aspirasyonu vb ) verem mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir Bazen alınan doku biyopsilerinde tüberküloza özgü değişikliklerin izlenmesiyle de tanı konabilir Mikrop araştırılmadan yada araştırıldığı halde bulunmadan yalnızca şikayet ve tetkik bulgularına dayanarak tüberküloz tedavisine başlanmaktadır Bu dürüst mudur? Hayır Maalesef bu tür tedavilere sık başlanmaktadır Oysa verem tedavisi uzun süreli ve bir fazla ilacın kullanıldığı bir tedavidir İlaçlara emrindeki ast etkiler ve maliyet göz önüne alındığında gereksiz yere, hatalı bir verem tedavisi uygulanma ihtimalinin yüksek olması dolayısıyla bu cins kör (ampirik) tedaviler doğru değildir Diğer Taraftan yanlış çare başlıca hastalığın tanı ve tedavisini de geciktirir Verem çok defa ot gibi yaşama ile benzer belirtiler verir Buna yan olarak bitki örtüsü teşhisi gecikip hasta için fazla manâlı zaman kaybı söz konusu olabilir Tedavi edilebilir bir bitki örtüsü verem zannedilerek kör tedavi esnasında vücuda yayılabilir Mikrobu incelemek için gerekli tetkikler yapılamıyorsa ne yapılmalıdır? Hasta bu cins incelemelerin yapılabildiği en yakın bir merkeze sevk edilmeli ya da hastadan alınan balgam vb örnekler usulüne uygun şekilde ilgili laboratuarlara gönderilmelidir Bölgemizde tüberküloz teşhisi için zorunlu laboratuar imkanları var mıdır? Evet Fakültemizde tüberküloz teşhisi için her türlü çağdaş ve en gelişmiş teşhis yöntemleri uygulanabilmektedir Tüberküloz Savaş Dispanserlerinin kuruluş amacı nedir? Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tüberküloz ile savaşmak üzere Tüberküloz Savaş Daire Başkanlığı altında bir örgütlenme geliştirmiştir Tüberküloz Savaşı Grup Başkanlıkları, yataklı kurumlar, dispanserler derhal her bölgede ve il ve ilçelerde mevcuttur Verem tanı, çare ve takibi, aşılamalar buralarda bedava olarak yapılmaktadır Bir Takım dispanserlerde mikrop araştırması yapılırken diğerlerinde yapılamamaktadır Ancak hastaların tetkik örnekleri yerinde laboratuarlara gönderilebilir Verem Savaş Derneklerine amaçla kurulmuştur? Tüberküloz savaşı için zorunlu hizmetlerin finansını sağlamak, hasta ve ailelerine hesaplı yardımlarda bulunmak nedeniyle hizmet vermektedirler Tüberkülozun tedavisi mümkün müdür? Evet Elimizdeki çare imkanlarıyla uygun bir şekilde çare edilmek koşuluyla artık verem %100’e yakın tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmiştir Oysa bu pratik olarak verem tedavisinde sorun olmadığı anlamına gelmemektedir Jurnal uygulamalarda maalesef bir çok hastanın tedavisi beceriksiz kalmakta ve hastalık müzminleşmektedir Bunun nedeni hatalı ya da eksik tedavilerdir Doğru verem tedavisi nasıl olmalıdır? Öncelikte hastadan mikrop üretilerek tanı kesinleştirilmeli ve mikrobun hangi ilaçlara sağduyu hangilerine dayanıklı olduğunu belirten hap direnç testleri mümkünse yapılmalıdır Çünkü ülkemizde tüberküloz ilaçlarına aleyhinde primer dayanıklılık oranları çok yüksektir en az dört bambaşka ilacı aynı anda birlikte kullanacak şekilde bir tedavi başlanmalıdır Daha eksik sayıda ilaçla başlanan çare ülkemiz için yanlıştır Birlikte kullanılacak olan ilaçlar hastanın yaşına, tıbbi durumuna göre seçilmelidir Tedavi boyunca ilaçlar mutlaka uygun doz ve sürelerde tedaviye ara vermeden, aksatmadan kullanılmalıdır Günümüzde en kısa süreli tüberküloz tedavisi 6 ay devam etmek zorundadır 6 aydan kısa tüberküloz tedavisi olmaz Ama hastanın durumuna tarafından bu vakit 9 ay, 12 ay, 24 avuç içi değin doktor tarafından uzatılabilir Bundan daha uzun süre çare almadın mantığı yoktur Bunlara dikkat edilmezse ne olur? Yukarıda tanımlanan prensiplerden birisine bile dikkat edilmezse zamanla tüberküloz mikrobu tedaviye dayanıklılık kazanır ve bir müddet sonra artık tedavi edilebilir hastalık tedavi edilemez hastalık haline gelir böylece Dünya Sağlı Örgütü “tüberkülozu hatalı tedavi etmenin hiç çare etmemekten daha fena olduğunu duyurmuştur Hatalı ya da yetersiz tedaviler sonuç vermez mi? Maalesef verir Yani bu tür uygun olmayan tedavilere başlandıktan daha sonra da 1520 gün içerisinde hastanın şikayetleri en ince ayrıntısına kadar düzelir ve hasta iyi oldum, işler yolunda gidiyor zanneder Oysa 36 ay içerisinde ilaç direnci gelişir ve hastalık her tarafta geri döner İşte bu taktirde tedavi fazla zorlaşır ara sıra de imkansız ışık halkası gelebilir Ilaç direnci oluşmuş hastalarda ne yapılabilir? Bu tür hastaların tedavisi güçleşmiş ve tedavinin başarılı olma olasılığı fazla azalmıştır Diğer Taraftan bu hastalar ilaçlara dirençli mikropları etraflarına yaydıkları için bunlardan mikrop kaparak hastalanan yeni şahısların de tedavisi güçtür Bu şekilde toplumda tüberkülozun çare ve kontrolü gitgide artarak daha da zorlaşır Bu şart tüm dünyada ilgili kişileri endişelendirmekte hap direncindeki artışın önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda yakın peşine düşüp takip ve öneriler Dünya Afiyet Örgütü ve ilgili örgütler göre ülkelere iletilmektedir Her şeye rağmen hap direnci olan ya da ilk tedavileri yetersiz olan hastaların mutlaka bu cins hastaların yatırılarak çare edilebileceği, alternatif ilaçların kullanılabileceği, dirençli verem tedavisinde deneyimli uzmanların bulunduğu özel merkezlere gönderilmeleri ve yalnızca buralarda çare edilmeleri gereklidir Bu hastaların oradaburada gayesizce çare edilmeleri, değişik ilaçları kullanmaları sadece vakit kaybettirmekle kalmaz hastalığı tamamen çare edilemez ışık halkası getirebilir Verem ilaçları nasıl kullanılır? Streptomisin hariç diğer verem ilaçları ağızdan hap yada şuruplar şeklinde her gün bir defada topluca alınabilir Icabında iki üç öğüne de ayrılmış olarak verilebilir Rifampisin adlı ilacın aç karnına alınması önerilir Haftada iki gün hap alınarak tedavi muhtemel mü? Teoride evet fakat ülkemiz koşullarında hayır Çünkü bu cins aralıklı çare rejimlerinde ilaçların görevli bir sıhhat personeli göre hasta adresinde ziyaret edilerek gözetim altında içirilmesi gerekir Yahut günlük tedavide olduğu gibi ilaçları hastaya vererek uygulanamaz Çünkü bir doz unutma ya da atlamada dayanıklılık gelişme olasılığı yüksektir Verem ilaçlarının ne tür alt etkileri vardır? En önemli yan tesir karaciğer üzerinedir Özellikle 35 yaşın üzerinde, alkol almış, karaciğer iltihabı ya da başka karaciğer hastalığı olan kişilerde daha sık rastlanır Görme, işitme ve denge üstüne olumsuz etkiler ile kırmızı yeşil renk körlüğü görülebilir Böbrek ve sindirim sistemine zararlı tesirler olabilir Allerjik reaksiyonlar da gözlenmektedir İlaçlara ast beğenilmeyen etkiler ortaya çıktığında ne yapılmalıdır? Bu durumda hasta kendi başına tedavisini kesmemeli, değersiz görüp hiçbir şey yokmuş gibi de davranmamalı hemen hekimine ulaşıp sorununu aktarmalıdır İlaçla ilgili olsun olmasın tüberküloz tedavisi aşağıda olan her hastada ortaya çıkan her türlü sağlık durumu sorunu ilaç tabi etkileri açısından hekimine bildirilmeli ve araştırılmalıdır Eğer şikayetler ilaçlara tabi ise öncelikle hangi ilaçla ilgili olduğu ve emrindeki etkinin şiddeti saptanıp ona kadar hareket edilir Hafif sorunlarda ilaca devam edilirken manâlı reaksiyonlarda ilaca bir zaman ara verilebilir, yada o ilaç tedaviden ayrıntılarıyla çıkarılabilir Tedavi sırasında denetleme gerekli midir? Mutlaka Ayrıca tedavinin etkin olup olmadığını görmek, keza de olası ilaç tabi etkilerini göden kaçırmamak için hasta aylık olarak kontrollere çağrılmalıdır Tüberküloz hastasının verem savaş dispanserinde peşine düşüp takip ve tedavisi koşul mıdır? Tüberkülozu konunun uzmanı bir doktor dıştan da tedavi edebilir Fakat hastanın uyumlu olarak takip edilebilmesi, ilaçlarını bedava alabilmesi ve ülkemizdeki verem sorunu hakkında dokümantasyonların yapılabilmesi açısından dispansere tescil yaptırılması gereklidir Zaten verem teşhisi konan hastayı anlatmak yasal bir zorunluluktur Tüberkülozdan nasıl korunabiliriz? Ilk Önce hasta kişilerin tanı edilip çare edilmesi gerekir Çünkü kaynak onlardır Bir hasta yılda ortalama 10 sağlam kişiye hastalığı bulaştırmaktadır İkinci olarak hasta kişiden sağlam kişiye geçişin önlenmesi gerekir Bunun için hastanın yaşadığı mekanın havalandırılması, negatif aspiratörlerle havanın temizlenmesi, ültraviyole ışınlama yapılması, hastanın maske kullanarak basil saçılmasının önlenmesi yardımcı olabilir Balgamında mikrop bulunan hastanın izolasyonuna bundan böyle böylece başvurulmamaktadır Üçüncü olarak sağlam şahısların direncinin artırılması için aşılama yapılmalıdır Eğer evde bir kişi tüberküloza yakalandı ise o hane halkı taranmalı ve gereken kişilere koruyucu çare uygulanmalıdır Aşı kimlere yapılmalıdır? Doğumu takiben ikinci ay sonunda ve birincil okula başlayan her çocuğa BCG aşısı denen verem aşısı yapılmalıdır Aşı konusunda bazı çevrelerin düşünce karıştırıcı yaklaşımları varsa da ülkemizin durumu göz önüne alındığında bu aşı mutlaka yapılmalıdır Aşı hastalığı %100 önlemese de sıklığını azaltır ve ağır türlerinin ortaya çıkmasını önler alıntıdır  
 
Üst Alt