Van Gogh, günümüzde en tanınmış post-Empresyonist ressamlardan biri olmasına rağmen, yaşamı boyunca çok takdir edilmedi. Akıl hastanesinde en ünlü tablolarından bazılarını üretti. İşte Vincent van Gogh'un hayatına dair merak edilenler; Vincent van Gogh kimdir, neler yapmıştır? Van Gogh'un eserleri...
Vincent van Gogh, bilinen en iyi post empresyonist (yeni izlenimcilik) sanatçılarından biridir. Sanatçı olmadan önce birçok işte başarısız omuştur. Van Gogh, yoğun olarak çalıştığı Japon baskılarından ve gravürlerinden etkilenmiştir. Kardeşinin teşviki ile yaptığı resimler ona ölümünden sonra büyük bir ün getirmiştir. Peki, Vincent van Gogh kimdir? İşte kısaca Van Gogh'nin hayatı...
Vincent Van Gogh Kimdir?
Hayatı
Vincent van Gogh 1853'te Hollanda'da doğdu. Ailesindeki birçok kişi sanat dünyasında çalıştı. Vincent'ın iki erkek ve üç kız kardeşi vardı. Küçük kardeşi Theo'ya ona en yakın olandı.
Genç bir çocukken çizim yapmaktan hoşlanmasına rağmen, Vincent tam zamanlı bir sanatçı olarak çalışmaya karar vermeden önce başka işler yaptı. Öğretmenlik ve din adamlığı yaptığı işlerden sadece ikisiydi. van Gogh 27 yaşlarına geldiğinde kendini tamamen sanata adamaya karar verdi.
Kariyerinde İlk Yılları
Vincent ilk çizmeye başladığında kalem veya kömür çubukları kullandı. Çalışkan ve fakir insanların resimlerini çizmeyi severdi. İlerleyen zamanlarda yağlı boya kullanarak resim yapmaya başladı.
Kariyerinin bu ilk bölümünde, van Gogh kahverengiler ve koyu yeşiller gibi koyu renkler kullandı. Resimleri genellikle kasvetli veya üzgündü. O dönemde yaptığı en önemli resmi 'Patates Yiyenler'dir. Patates Yiyenler; akşam yemeği için patates yiyen bir köylü ailenin karanlık bir resmiydi.
Vincent ve Kardeşi Theo
Van Gogh hakkında bildiklerimizin çoğu kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplardan geliyor. Theo Paris'te bir sanat galerisinde çalışıyordu ve Vincent'ın sanat kariyerini destekledi. Vincent'a para gönderdi ve onu resim yapması konusunda cesaretlendirdi. Theo Vincent'ın resimlerini satmaya çalıştı, ancak o dönemde kimse onları satın almak istemedi.
İzlenimcilik Dönemi
Theo, Vincent'a Paris'te 'İzlenimcilik' adlı yeni bir resim tarzını benimsemesi için öneride bulundu. 1886'da Vincent izlenimciliği keşfetmek için Paris'e taşındı. Ressam Claude Monet, Edgar Degas ve Camille Pissarro gibi ressamlardan etkilendi. Sanatçı Paul Gauguin ile de iyi arkadaş oldu.Bu süre zarfında van Gogh daha parlak renkler kullanmaya başladı. Paris'in sokaklarından, kafelerinden ve kırsaldan konuları boyadı. Ayrıca insanların portrelerini çizmeye başladı. Model bulamadığında, pratik yapmak için kendini resmetti. Bu süre zarfında yirminin üzerinde kendi portresini çizdi.
Arles'e Taşınma ve Paul Gaugin İle Dostluk
1888 yılında van Gogh Fransa'nın Arles şehrine taşındı. Yaşamak için sarı bir ev kiraladı ve sanatçı Paul Gauguin'i ona katılmaya davet etti. Canlı renkleri ve Arles'ın parlak güneşini sevdi.Resimlerindeki renkler daha canlı ve parlak hale geldi. Bazen boyayı doğrudan tuval üzerine, kaba fırça darbeleriyle kalın bırakarak tüplerden uygulardı. Boya çok kalın olduğu için bazen resimlerinin kuruması haftalar alabiliyordu.
Vincent Arles'te yüzlerce resim çizdi, bazen tek bir günde birden fazla başyapıtını boyadı. Sanata tamamen takıntılı hale geldi. Paul Gauguin, kardeşi Theo'nun teşvikiyle Van Gogh'un yanına geldi. Birlikte kaldıkları sürede birbirlerinin resimlerinden etkilendiler. Ancak iki sanatçının tartışması Gaugin'in Arles'ten ayrılmasına Van Gong'un da kulağını kesmesine sebep oldu.
Akıl Hastanesi Yılları
1889'da van Gogh Kendine zar zor bakabiliyordu. Akıl hastanesine yatırıldı. Orada en ünlü resimlerinden olan Yıldızlı Gece tablosunu boyadı. Bu dönemde resimlerinin çoğunda çok sayıda dönen renk vardı.
Ölümü
Van Gogh'un zihinsel durumu akıl hastanesine yattıktan sonra da bozulmaya devam etti. 29 Temmuz 1890'da göğsüne açılan bir kurşun yarasından öldü. Ölümünün intihar olduğu söylense de öldürüldüğü de düşünüldü. Vincent'ın ölümü günümüzde halen tartışmalı bir konu.
Eserleri
Vincent van Gogh'un en ünlü tablolarından sadece birkaçı aşağıdaki gibidir;