bilgiliadam
Yeni Üye
Vucudumuz besinleri nasıl kullanabilecek hale getirir
Bir duşunun nefes almanız, yuzmeniz, bisiklet kullanmanız, yemek yemeniz Bunların hepsi gunluk hayatın bir parcasıdır Ancak coğu zaman tum bunların nasıl gercekleştiğini duşunmeyiz Vucudumuzun enerjiye ihtiyacı vardır Bu enerjiyi yediğimiz besinlerden aldığımızı belirtmiştik Ancak vucudun ihtiyacı olan besinler kanın icinde dolaşabilecek kucuk, basit parcalar şeklinde olmalıdır Aksi takdirde hucrelerin icine girmeleri mumkun olmaz Fakat bizim yediğimiz yiyecekler kocaman parcalar halindedir Bu durumda yediğimiz yiyeceklerin vucudumuz tarafından kullanılabilmesi icin gerekli olan bir makineye ihtiyac vardır Aslında buna kısaca yediğimiz yiyecekleri daha kucuk parcalara bolecek bir oğutucu de denilebilir İşte vucudumuzdaki bu oğutucu makineye sindirim sistemiadı verilir
Bu sistem, her makinede olduğu gibi ceşitli parcalardan oluşur ve bu parcaların her biri eksiksizce calıştığı icin besinleri sindirebilirsiniz Sindirim sisteminin parcalarının birbirine uyumlu ve birarada olması cok onemlidir, yoksa sistem calışmaz
Şimdi bir sistemin calışabilmesi icin neden her parcasının eksiksizce birarada olması gerektiğini daha iyi anlayabilmek icin şoyle bir ornek verelim:
Uzaktan kumandalı bir araba; tekerleklerden, kumanda aleti, motor, piller, dişli, bobin, anten benzeri ceşitli parcalardan oluşur Sindirim sisteminde de aynı şekilde ceşitli parcalar vardır Bunlar mide, yemek borusu, dişler, dil, bağırsaklar gibi ceşitli organlarımızdır
Şimdi şoyle bir duşunun uzaktan kumandalı bir arabanın anteni veya tekerlekleri olmadan araba hareket eder mi? Elbette hayır Araba ancak her parcası birarada olduğu takdirde calışır İşte sindirim sistemi icin de aynı şey gecerlidir Yemek borusu olmadan midenin olmasının bir anlamı yoktur Cunku yiyecekleri mideye taşıyan yemek borusudur Veya mide olmadan bağırsakların bir işe yaraması mumkun değildir Cunku midede sindirilen besinler bağırsaklara gecerek hucrelerimize kadar ulaştırılacak hale getirilirler
Bu durum acıkca gostermektedir ki herşeyin yaratıcısı olan Rabbimiz, bizim icin her yonden kusursuz bir sistem yaratmıştır Bu bize Rabbimizden başka ilah olmadığını bir kere daha gosterir Bir ayette şoyle buyrulmaktadır:
Sizin ilahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında ilah yoktur O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır(Taha Suresi, 98)
SİNDİRİM MAKİNESİ CALIŞMAYA BAŞLIYOR
Besinlerin sindirimi ilk olarak ağızda başlar Yediğiniz yiyeceklerin icinde bulunan karbonhidratlar ilk olarak ağzınızdaki tukuruk tarafından parcalanır Orneğin sabah kahvaltıda yediğiniz ekmek ilk olarak ağzınızda parcalanmaya başladı Ama onunla birlikte yediğiniz peynirin parcalanması icin biraz daha zaman gerekiyor
Ağızda parcalanan besinler yemek borusunu gecerek mideye gelirler Mideye gelindiğinde ise başka bir mukemmel denge ile karşılaşılır Besinlerin midedeki sindirimi, parcalayıcı etkiye sahip cok guclu bir sıvı tarafından yapılır Bu sıvı midedeki hidroklorik asittir Sizin de bildiğiniz gibi, asitlerin parcalayıcı etkisi vardır Değdikleri yeri yakarak eritirler Orneğin tıkanık lavaboları acmak icin annenizin kullandığı malzemelerin icinde asit vardır Bu asitler borularda birikmiş olan besin artıklarını ve kirleri anında parcalara ayırıp, tıkanık yerlerin acılmasını sağlarlar İşte midemizde bulunan bu guclu asit sayesinde de buyuk parcalar halinde mideye ulaşan besinler, vucudumuzun kullanabileceği hale gelirler Ancak burada dikkat edilmesi gereken cok onemli bir nokta daha vardır
Yediğimiz besinleri midedeki asitin parcaladığından soz ettik Peki bu asit nasıl olur da kendisi de etten oluşan midemizi parcalamaz? Bir duşunun, orneğin akşam yemeğinde yediğiniz etleri midenizdeki asit sindirirken, yine aynı şekilde bir et olan midenizin kendisini nasıl olup da gormezden geliyor? İşte burada da Rabbimizin yaratışındaki mukemmellik ortaya cıkmaktadır Herşeyi kusursuz yaratan Allah, bu sistem icerisinde midenin kendisinin sindirilmesini engelleyen bir koruma da yaratmıştır
Bu koruma şoyle gercekleşir; sindirim sırasında hidroklorik asitin mideyi parcalamasını engellemek icin mukusadı verilen bir başka sıvı daha salgılanır Bu sıvı midenin ic duvarlarını tamamen orter ve hidroklorik asitin mideye zarar vermesini engeller Boylece midenin kendi kendini sindirmesi engellenmiş olur
Besinlerin mideden sonraki durağı ise bağırsaklardır İnce ve kalın olmak uzere iki ceşit bağırsaktan gecen besinler bu yol boyunca daha da kucuk parcalara ayrılır ve yine vucudun kullanabileceği hale gelirler Bu besinlerin gerekli olan kısımları ince bağırsaktan kana karışır ve gereksiz olanları da boşaltım sistemiyle vucuttan atılırlar Yediğimiz besinlerin bağırsakta gecirdikleri aşamalar da cok onemlidir Midede olduğu gibi ince bağırsakta da sindirim devam eder Besinler daha da kucuk parcalara ayrılırlar Artık o kadar kuculmuşlerdir ki bağırsakların etrafındaki incecik kan damarlarının icine girip kan yoluyla vucudun her yerine gidebilirler
Cocuklar dikkat ederseniz vucudumuzun sindirim mekanizması eksiksiz olarak planlanmıştır Ağızdan başlayıp, yemek borusu, mide ve bağırsaklar boyunca devam eden bu yolculuk sırasında yediğimiz yiyecekler ceşitli aşamalardan gecerler Ve sonunda hucrelerimizin ihtiyac duyduğu besinler elde edilmiş olur Bunlar da bağırsaklardan kan yoluyla dağıtılmak uzere vucuda gonderilir Eğer bu mekanizma kusursuz bir şekilde işlemeseydi, yediğimiz yiyeceklerin hazmedilmesi bizim icin cok zor olurdu
İlk olarak, eğer dişlerimiz olmasaydı, yiyecekleri yeterince parcalayamazdık ve boğazımızdan gecişleri mumkun olmazdı Gecseler de yemek borusunda cok buyuk tahribat oluştururlardı Eğer midemiz besinleri sindirip, parcalayacak ozellikte olmasaydı, yediğimiz her yiyecek koca bir kutle şeklinde midede kalıp rahatsızlığa neden olurdu Ayrıca besinlerin sindirilememesi demek vucudumuzun beslenememesi anlamına gelir Beslenemeyen vucut da bir sure sonra tum gucunu kaybeder ve hucreler olmeye başlar Ancak biz bu ihtimalleri yaşamayız Cunku Rabbimiz vucudumuzdaki her parcayı kusursuz olarak yaratmıştır Biz hic farkında olmadan bu mukemmel sistem işler Allah bir ayette yaratılıştaki kusursuzluğu şoyle bildirir:
O Allah ki, yaratandır, (en guzel bir bicimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir En guzel isimler O'nundur Goklerde ve yerde olanların tumu O'nu tesbih etmektedir O, Aziz, Hakimdir (Haşr Suresi, 24)
Bir duşunun nefes almanız, yuzmeniz, bisiklet kullanmanız, yemek yemeniz Bunların hepsi gunluk hayatın bir parcasıdır Ancak coğu zaman tum bunların nasıl gercekleştiğini duşunmeyiz Vucudumuzun enerjiye ihtiyacı vardır Bu enerjiyi yediğimiz besinlerden aldığımızı belirtmiştik Ancak vucudun ihtiyacı olan besinler kanın icinde dolaşabilecek kucuk, basit parcalar şeklinde olmalıdır Aksi takdirde hucrelerin icine girmeleri mumkun olmaz Fakat bizim yediğimiz yiyecekler kocaman parcalar halindedir Bu durumda yediğimiz yiyeceklerin vucudumuz tarafından kullanılabilmesi icin gerekli olan bir makineye ihtiyac vardır Aslında buna kısaca yediğimiz yiyecekleri daha kucuk parcalara bolecek bir oğutucu de denilebilir İşte vucudumuzdaki bu oğutucu makineye sindirim sistemiadı verilir
Bu sistem, her makinede olduğu gibi ceşitli parcalardan oluşur ve bu parcaların her biri eksiksizce calıştığı icin besinleri sindirebilirsiniz Sindirim sisteminin parcalarının birbirine uyumlu ve birarada olması cok onemlidir, yoksa sistem calışmaz
Şimdi bir sistemin calışabilmesi icin neden her parcasının eksiksizce birarada olması gerektiğini daha iyi anlayabilmek icin şoyle bir ornek verelim:
Uzaktan kumandalı bir araba; tekerleklerden, kumanda aleti, motor, piller, dişli, bobin, anten benzeri ceşitli parcalardan oluşur Sindirim sisteminde de aynı şekilde ceşitli parcalar vardır Bunlar mide, yemek borusu, dişler, dil, bağırsaklar gibi ceşitli organlarımızdır
Şimdi şoyle bir duşunun uzaktan kumandalı bir arabanın anteni veya tekerlekleri olmadan araba hareket eder mi? Elbette hayır Araba ancak her parcası birarada olduğu takdirde calışır İşte sindirim sistemi icin de aynı şey gecerlidir Yemek borusu olmadan midenin olmasının bir anlamı yoktur Cunku yiyecekleri mideye taşıyan yemek borusudur Veya mide olmadan bağırsakların bir işe yaraması mumkun değildir Cunku midede sindirilen besinler bağırsaklara gecerek hucrelerimize kadar ulaştırılacak hale getirilirler
Bu durum acıkca gostermektedir ki herşeyin yaratıcısı olan Rabbimiz, bizim icin her yonden kusursuz bir sistem yaratmıştır Bu bize Rabbimizden başka ilah olmadığını bir kere daha gosterir Bir ayette şoyle buyrulmaktadır:
Sizin ilahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında ilah yoktur O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır(Taha Suresi, 98)
SİNDİRİM MAKİNESİ CALIŞMAYA BAŞLIYOR
Besinlerin sindirimi ilk olarak ağızda başlar Yediğiniz yiyeceklerin icinde bulunan karbonhidratlar ilk olarak ağzınızdaki tukuruk tarafından parcalanır Orneğin sabah kahvaltıda yediğiniz ekmek ilk olarak ağzınızda parcalanmaya başladı Ama onunla birlikte yediğiniz peynirin parcalanması icin biraz daha zaman gerekiyor
Ağızda parcalanan besinler yemek borusunu gecerek mideye gelirler Mideye gelindiğinde ise başka bir mukemmel denge ile karşılaşılır Besinlerin midedeki sindirimi, parcalayıcı etkiye sahip cok guclu bir sıvı tarafından yapılır Bu sıvı midedeki hidroklorik asittir Sizin de bildiğiniz gibi, asitlerin parcalayıcı etkisi vardır Değdikleri yeri yakarak eritirler Orneğin tıkanık lavaboları acmak icin annenizin kullandığı malzemelerin icinde asit vardır Bu asitler borularda birikmiş olan besin artıklarını ve kirleri anında parcalara ayırıp, tıkanık yerlerin acılmasını sağlarlar İşte midemizde bulunan bu guclu asit sayesinde de buyuk parcalar halinde mideye ulaşan besinler, vucudumuzun kullanabileceği hale gelirler Ancak burada dikkat edilmesi gereken cok onemli bir nokta daha vardır
Yediğimiz besinleri midedeki asitin parcaladığından soz ettik Peki bu asit nasıl olur da kendisi de etten oluşan midemizi parcalamaz? Bir duşunun, orneğin akşam yemeğinde yediğiniz etleri midenizdeki asit sindirirken, yine aynı şekilde bir et olan midenizin kendisini nasıl olup da gormezden geliyor? İşte burada da Rabbimizin yaratışındaki mukemmellik ortaya cıkmaktadır Herşeyi kusursuz yaratan Allah, bu sistem icerisinde midenin kendisinin sindirilmesini engelleyen bir koruma da yaratmıştır
Bu koruma şoyle gercekleşir; sindirim sırasında hidroklorik asitin mideyi parcalamasını engellemek icin mukusadı verilen bir başka sıvı daha salgılanır Bu sıvı midenin ic duvarlarını tamamen orter ve hidroklorik asitin mideye zarar vermesini engeller Boylece midenin kendi kendini sindirmesi engellenmiş olur
Besinlerin mideden sonraki durağı ise bağırsaklardır İnce ve kalın olmak uzere iki ceşit bağırsaktan gecen besinler bu yol boyunca daha da kucuk parcalara ayrılır ve yine vucudun kullanabileceği hale gelirler Bu besinlerin gerekli olan kısımları ince bağırsaktan kana karışır ve gereksiz olanları da boşaltım sistemiyle vucuttan atılırlar Yediğimiz besinlerin bağırsakta gecirdikleri aşamalar da cok onemlidir Midede olduğu gibi ince bağırsakta da sindirim devam eder Besinler daha da kucuk parcalara ayrılırlar Artık o kadar kuculmuşlerdir ki bağırsakların etrafındaki incecik kan damarlarının icine girip kan yoluyla vucudun her yerine gidebilirler
Cocuklar dikkat ederseniz vucudumuzun sindirim mekanizması eksiksiz olarak planlanmıştır Ağızdan başlayıp, yemek borusu, mide ve bağırsaklar boyunca devam eden bu yolculuk sırasında yediğimiz yiyecekler ceşitli aşamalardan gecerler Ve sonunda hucrelerimizin ihtiyac duyduğu besinler elde edilmiş olur Bunlar da bağırsaklardan kan yoluyla dağıtılmak uzere vucuda gonderilir Eğer bu mekanizma kusursuz bir şekilde işlemeseydi, yediğimiz yiyeceklerin hazmedilmesi bizim icin cok zor olurdu
İlk olarak, eğer dişlerimiz olmasaydı, yiyecekleri yeterince parcalayamazdık ve boğazımızdan gecişleri mumkun olmazdı Gecseler de yemek borusunda cok buyuk tahribat oluştururlardı Eğer midemiz besinleri sindirip, parcalayacak ozellikte olmasaydı, yediğimiz her yiyecek koca bir kutle şeklinde midede kalıp rahatsızlığa neden olurdu Ayrıca besinlerin sindirilememesi demek vucudumuzun beslenememesi anlamına gelir Beslenemeyen vucut da bir sure sonra tum gucunu kaybeder ve hucreler olmeye başlar Ancak biz bu ihtimalleri yaşamayız Cunku Rabbimiz vucudumuzdaki her parcayı kusursuz olarak yaratmıştır Biz hic farkında olmadan bu mukemmel sistem işler Allah bir ayette yaratılıştaki kusursuzluğu şoyle bildirir:
O Allah ki, yaratandır, (en guzel bir bicimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir En guzel isimler O'nundur Goklerde ve yerde olanların tumu O'nu tesbih etmektedir O, Aziz, Hakimdir (Haşr Suresi, 24)