Diabetes mellitus(DM) kronik endokrin bir hastalıktır ve klinik olarak tip-1(insülin bağımlı) ve tip-2 (insülin bağımlı olmayan)olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır. Diabetes mellitus hastalarının %80’inden fazlasını tip-2 DM oluşturmaktadır.Tip-1 DM genellikle 30 yaş öncesinde görülmektedir. Diabetik hastalarda esas problem, kontrolsüz seyreden yüksek kan şeker düzeyleridir.
Bu hastaların %30’undan fazlası deri kuruluğu, kaşıntı, deri enfeksiyonları ve gecikmiş yara iyileşmesi gibi durumlarla karşılaşabilmektedir. Bu cilt problemlerinin çoğu deri bariyer fonksiyonlarının ya cilt metabolizmalarında oluşan bozulmaya veya diyabet sonucu ortaya çıkan vaskülopati (damar bozuklukları) ve nöropati(sinir hasarı) gibi komplikasyonlara bağlıdır. Diyabette deri bulguları genellikle hastalığın ileri evrelerinde görülmektedir.
Diabetes Mellitusta görülen deri bulguları nelerdir?
1-Deri enfeksiyonları
Diyabetik hastalarda bakteriyel ve mantar enfeksiyon görülme sıklığı normal kişilere göre daha fazladır. Fronkül, karbonkül (şark çıbanı), follikülit (basit kıl kökü iltihapları) gibi stafilakoksik enfeksiyonlar, erizipel (yılancık), lenf ödem gibi streptokoksik enfeksiyonlar ve gangren gibi ölümle sonuçlanan şiddetli enfeksiyonlar kan şekerleri düzensiz, hijyen iyi değil ve damar hasarları varsa sık gözlenebilmektedir.
Mantar enfeksiyonlarından , özellikle deri florasında saprofit olarak bulunan Kandida Albikans sorumludur. Kandida albikans ağız ve genital bölgelerde sık mantar enfeksiyonlarına neden olabilmektedir. Ayak ve kasık mantarları diabetik hastalarda daha sık gözlenir ve tedavi sonrası tekrarlama riski oldukça yüksektir. Ayrıca eritrazma denilen koltukaltı ve kasıklarda kaşıntı, kızarıklık ve yanma ile seyreden deri hastalığı diabetik hastalarda sık gözlenen bir deri hastalığıdır. Yine bazı şiddetli sistemik mantar hastalıkları ( mukormikozis vb.) bu hasta grubunda gözlenen ve bazen ölümcül seyredebilen hastalıklardır.
2-Diabetik shin spot:
Diabetik hastalarda bacak ön yüzlerde kahve renkte lekeler olarak ortaya çıkar ve bunlara diabetik shin spot denir.
3-Nekrobiozis Lipoidika:
Bu hastalarda sık gözlenmeyen fakat görüldüğünde diabetin oldukça spesifik bulgusu olan nekrobiozis lipoidika da diğer önemli bir deri bulgusudur. Bacak ön yüzlerde sarı renkte ortası atrofik lezyonlardır.
3-Granuloma Annulare:
Diabetiklerde vücutta yaygın kaşıntısız kenarları deriden kabarık sert kıvamda gözlenen ve granuloma annulare olarak adlandırılan lezyonlarda diabetik deri tutulumunun bir diğer belirtisidir.
.
4-Diyabetik Ülserasyonlar:
Damarsal hasara bağlı olarak bu hastalarda diabetik ülserlerde gelişebilmektedir. Oldukça hızlı seyredebilen bu yaralar uzuv kayıplarına, ölümlere neden olabilmektedir. Bu nedenle diabetik hastalarda ayak bakımı ve hijyeni bu ülserlerin gelişmemesi için oldukça önemlidir.
5- Nöropatik ülserler:
Diabetik hastalarda bacaklarda duyu kaybına bağlı olarak en ufak hasarlarda nöropatik ülserasyonlar gelişebilmektedir. Bu nedenle bu hastaların ayakkabı seçerken çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Ayak bakımında profesyonel yardım almaları en doğru harekettir.
6- Diabetik büller
Yaşlı diabetik hastalarda herhangi bir nedene bağlı olmadan bacaklarda gergin büller gelişebilmektedir. Bu büller birkaç haftada kendiliğinden gerilemeyebilmektedir. Enfeksiyon açısından topikal antibiyotikli krem kullanımı genellikle gerekmektedir.
7- Diabetik kalın deri
Bazı diabetik hastalarda özellikle ellerin iç yüzlerinde meydana gelen bu kalınlaşmalarda eklem hareketlerinde kontraksiyonlar gelişebilmektedir(diabetic stiff skin syndrome). Ellerin iç yüzlerinde çok sayıda küçük kabartılar oluşur. Bunların oluşum nedeni glutamik asid dekarboksilaz karşı gelişen antikorlardır. Bu antikorlar kollajende glikolizasyon ve çapraz bağlanmayı arttırarak kontraksiyon gelişimine neden olmaktadır.
8)-Sklereödema adultorum:
Ense ve sırt bölgesinde oluşan sertlik ile karekterize tablodur. Diabet için çok spesifik bir tablo değildir.
9)-Akantosis Nigrikans:
Diabetiklerde insülin rezistansı ve hiperinsülineminin neden olduğu bir tablodur. Boyun, koltukaltları ve kasıklarda renk koyulaşması ve deride kadifemsi bir görünüm ile ortaya çıkar.