Son Konu

Yenidoğan Sarılığı

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Sarılık bilirubin adı verilen, cilde sarı rengi veren bir maddenin kandaki seviyesinin yükselmesi ve deride birikmesi sonucu oluşur. Yenidoğan bebeklerin doğumda kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) düzeyi yüksektir. Doğumdan hemen sonra bu hücreler parçalanmaya başlar ve bilirubin ortaya çıkar. Yenidoğan bebeğin karaciğeri ilk günlerde henüz bilirubini temizleyebilecek kapasitede olmadığı için düzeyi vücutta artarak sarılığa neden olabilir. İlk günlerde yeteri kadar beslenemeyen bebeklerde bu düzey çok fazla artabilir.

Fizyolojik (doğal) olarak kabul ettiğimiz sarılık 3. günde başlar, 5-7. günlerde en yüksek seviyelere ulaşır, 15. güne kadar uzayabilir. Zamanında doğan bebeklerin %60’ında, erken doğan bebeklerin %80’inde yenidoğan sarılığı görülür. Daha erken başlayan ya da 15. günden sonra devam eden sarılıklar araştırılmalıdır!!!

Kan uyuşmazlığı olanlar, diyabetik anne bebekleri, erken doğmuş bebekler, zor doğum öyküsü olan bebekler sarılık gelişmesi açısından daha risklidir.

Sarılık ilk önce göz beyazlarında, yüzde başlar. Kandaki bilirubin seviyesi arttıkça sırayla göğse, karna, bacaklara doğru ilerler. Sarılık yükseldikçe bebekte uyku yapar, bebek emmek istemez uyumak ister. Bu durumda beslenmenin azalmasına bağlı olarak atılım azaldığı için bilirubin daha da yükselir ve kısır döngü başlar.

Bebeğinizde sarılık olduğunu fark eder etmez beklemeden doktora başvurmanız çok önemlidir. Doktorunuz yapacağı muayene sonrasında ; bebek için riskli bir durum görürse kandaki bilirubin düzeyinin ölçümü için sizi yönlendirecektir. Sarılık çoğunlukla kendiliğinden geçse de bazı durumlarda çok yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabilir. Sarılığın erken tespiti ve takibi oldukça önemlidir. Yüksek değerlerde hastaneye yatırılıp fototerapi tedavisi başlanmalıdır. Tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden olabilir.

YENİDOĞAN BEBEĞİN GÖBEK BAKIMI

Yenidoğan bakımında dikkat edilmesi gereken ayrıntılardan biri de göbek bağı temizliğidir. Doğumdan sonraki 1-3 hafta içinde kendiliğinden düşen göbek bağı, bu süreçte kuru ve temiz tutulmalıdır!!! Aksi takdirde enfeksiyonlara açık hale gelecektir.

Çiş temasını engellemek için göbek bağı açıkta kalacak şekilde bezi bağlanmalıdır. Göbek düşmeden bebek yıkanabilir ancak göbek bağı yıkanırken korunmalı ve banyodan sonra hemen kurutulmalıdır. 

Kuru ve temiz tuttuğumuzdan eminsek bakım için herhangi bir solüsyon kullanmaya gerek yoktur. Bazen doktorunuz %70 lik etil alkol solüsyonu ile göbek bağı etrafını günde 1-2 kez silmenizi isteyebilir!!!

Göbek bağı etrafında kızarıklık olursa, beraberinde bebeğinizde ateş olursa, göbekten irin aktığını ve kötü kokmaya başladığını fark ederseniz,  mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekir!!! Böyle bir durumda iltihaplanmadan şüpheleniriz. 

 Göbek bağı üçüncü haftada hala düşmemişse, düştükten sonra kanama devam ediyorsa, (düşme sonrasında hafif kanama olabilir), düştükten sonra göbekte parlak sarı bir görünüm mevcut olup akıntı olursa da mutlaka uzman bir hekime başvurunuz.

BEBEKLERDE GAZ SANCISI ( İNFANTİL KOLİK)

Kolik; bebeklerimizde yaklaşık 2-3. haftalarda başlayıp 3-4. Ayına kadar ( bazen daha uzun sürebilir) devam eden ağlama ve huzursuzluk nöbetleridir.

Erkek bebeklerde ve mama ile beslenen bebeklerde daha sık görülür. Mide-bağırsak sisteminin tam olgunlaşmaması, annenin hamilelik ve emzirme sürecinde yaşadığı gerginlikler, bebeğin çok fazla uyarana maruz kalması( ses, gürültü, ışık…)  neden olarak gösteriliyor.

Genelde öğleden sonra ,akşamüstü gibi başlayıp yaklaşık 3 saat sürer. Bu zaman dışında bebek tamamen normaldir. Haftada en az 3 gün bu durumu yaşar. Bebek ağlarken bacaklarını kendine çeker, ellerini yumruk yapar, yüzü  kıpkırmızı olur ve yüzünde acı çeken ifade vardır. O sırada emmeyi reddedebilir. Annenin sakin olup bebeğini rahatlatmaya çalışması yapılacak en önemli şeydir. Kucaklamak, evin içinde gezdirmek, ninni söyleme, karnına ılık bir havlu sarmak, masaj yapmak bebeğimizi rahatlatabilir.

Bebeğimiz hiçbir şekilde rahatlamıyorsa, ağlaması gün boyu sürüyorsa orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, açlık durumu, bağırsak problemleri… araştırılmalıdır!!!

Annenin özellikle ilk ay gaz yapıcı yiyeceklerden (baharatlı yiyecekler, kuru baklagiller, kafein içeren içecekler, asitli içecekler  …) uzak durması gerekir.

Tedavide kullanılan damlalar çocuk doktoruna danışılmadan kullanılmamalıdır, çoğunun yararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Mama ile beslene bebeklerde gerekli durumlarda özel mamalar kullanılabilir. Bitki çayları direk olarak bebeğe verilmemelidir, toksik etki gösterebilir!!!


 
Üst Alt