iltasyazilim
Yeni Üye
Nedir?
Yenilenebilir enerji gücünü güneşten bölge ve hiç tükenmeyecek olarak düşünülen,çevreye emisyon yaymayan enerji çeşitleridir
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?
Yenilenebilir enerji kaynakları tablodan da görüldüğü gibi güneş,rüzgar,jeotermal gibi enerji kaynaklarına verilen isimdirTabloda belirtilmeyen okyanus akıntısı ve okyanuslardaki ısı etkisi gibi birkaç çeşitlilik daha yenilenebilir güç kaynağı mevcuttur
Bu kaynaklardan bazıların eldesi çok basit bazılarınınki ise fazla güçtürBir bölgeye enerji sağlanması istendiğinde ön hazırlığının mükemmel yapılması,bölgenin enerji kaynaklarının iyi araştırılması ve de varolan enerjilerin iyi değerlendirilmesi gereklidirUnutulmamalıdır oysa en iyi enerji tasarruflu kullanılan enerjidirÜlkemizin her sene elektrik iletim hatlarında kaybettiği enerji miktarı hemen hemen ürettiğinin yarısı kadardır
Nasıl Gelişmiştir?
Enerji meslek yapabilme kabiliyeti olarak tanımlanır Endüstriyel manada insanlığın huzuru ve refahı için hizmet veren her enerji türü mühendislik alaka alanına girer Günümüzde, endüstrinin en temel enerji tüketimi elektrik enerjisi olup, onu ısınma ya da ısıtma amaçlı eski kalıntı yakıtlar (petrol, kömür, doğal gaz…) peşine düşüp takip etmektedir
Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir Arazi yapısı ve akarsu potansiyeli uygunsuz ülkeler ise termik santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır Bütün ülkeler yine ısınma ihtiyacını kömür veya petrol ile karşılamaktadırlarDiğer taraftan enerji ve yakacak talebi sürekli olarak artmaktadır
Dolayısıyla hidrolik santraller ya da termik santraller vasıtasıyla ve kömür veya petrol vasıtasıyla yakacak talebi karşılanamaz ülkü gelmesi zaruri bir gelecektir Bilhassa kömür ve petrol rezervlerinin sınırlı olması ve bir gün mutlaka bitecek olması gelecek enerji talebini planlayan enerji projeksiyonların çok önemle değerlendirilmektedir
Bugün, petrol savaşları olarak tanımlanabilecek Körfez veya Afganistan krizleri göstermektedir ki, enerji endüstri ihtiyacı yanında çok büyük bir uluslar arası özgür yönü de vardırÜlke politikalarında adeta enerji başrolü oynamaktadır Bir noktada bir ülkenin bağımsızlığı artık kendi enerjisini karşılayabilme potansiyeli ile belirlenmektedir Enerji olmadan endüstri, endüstri olmadan kolaylık ve mutlu toplum ya da bağımsızlığını koruyabilme yeteneği olmayacağı için enerjisiz bir ülke siyaseti düşünülemez
Bahsedilen krizler ve 1974 yılında meydana gelen ve petrol fiyatlarının fazla yükselmesi ile sonuçlanan petrol krizi enerjinin önemini ortaya koymaktadır Petrol fiyatlarındaki artma, petrol bağımlısı ülkelerde idareli krizlere, ekonomik krizlerde millet ayaklanmasına, böylece de dış ülkelerin müdahelesine etraf hazırlamıştır bununla beraber, 1974 petrol krizinde sanayileşmiş ülkeler teknolojileri ve sanayi ürünleri ihracatları vasıtasıyla, geniş ölçüde petrol kaynaklarına sahip değilken, hafif bir can sıkıntısı ile bağımsızlıklarından taviz vermeden atlatmışlardır Hatta aynı bir duruma her tarafta düşmemek için enerji bağımsız hale gelmenin yöntemlerini aramışlardır Petrol, kömür ve hidrolik potansiyele dayanmayan, bilimsel terminolojide Yenilenebilir Enerji Kaynakları olarak isimlendirilen, yeni enerji kaynakları geliştirmişlerdir Bu kaynakların her ülkede olabilecek olmasına özellikle dikkat edilmiştir
Neden Kullanılır?
Dünyamızda enerji ihtiyacı her sene adeta %45 oranında artmaktadırBuna karşılık bu ihtiyacı karşılamakta olan fosil yakacak rezervi ise çok daha seri bir şekilde tükenmektedirŞu anki enerji tatbik koşulları göz önüne alınarak yapılan en iyimser tahminlerde bile en geç 2030 yılında petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceği ve ihtiyacı karşılayamayacağı görünmektedirKömür için şu anki rezervlerle yaklaşık 80100 yıl ,doğalgaz içinse yine takriben 100120 takvim bir uygulama süresi varsayım edilmektedir
Ayrıca fosil yakıtların kullanımı dünya sıradan sıcaklığını da son bin yılın en yüksek değerlerine ulaştırmış,yoğun hava kirliliğinin yanı sıra milyonlarca dolar zarara yol açan selfırtına gibi doğal afetlerin gözle görülür biçimde artmasına sebep olmuştur
Fosil yakıtlar içindeki karbon havadaki oksijen ile birleşerek CO2 (tam yanma halinde) ya da CO (yarım yanma halinde veya yanma havasının eksik olması) gazları ortaya çıkmaktadır Yine yakacak içerisinde eser miktarda bulunan kurşun, kükürt gibi elementler yanma sıcaklığında oksijen ile birleşerek insan sağlığı açısından kayda değer tehdit yaratıcı bileşikler (SOx,PbO, NOx…) oluşturmaktadır Bu yanma ürünleri atmosfere bırakılmakta ve atmosfer içerisinde birikmektedir Fotosentez, çürüme gibi tabii dönüşümler bu birikime engel olabilse de, aşırı yakıt tüketimi kısa süreli bir birikime neden olmaktadır Atmosfer içinde biriken yanma gazları güneş ve yer
arasında tabii olmayan tabaka meydana getirmekte, insan ve bitki hayatı üstünde olumsuz etkiye niçin olmaktadır Sera Etkisi (Isı enerjisinin karbondioksit gibi gazlar kadar emilip atmosferde alıkonmasıyla ortaya çıkan ısı artışı) olarak ta tanıdık bu etki ve insan sağlığı bugün önemle üzerinde durulan olgulardır
Sera etkisini eksilmek için Kyoto protokolü hazırlanmıştırKyoto Protokolü, sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlamayı ve azaltmayı hedefleyen uluslararası bir anlaşmadır Bu protokol, 11 Aralık 1997 tarihinde Japonya ’nın Kyoto kentinde düzenlenen bir zirvede oluşturulmuşturProtokol, 9 Mayıs 1992 ’de New York ’da kabul edilen, İklim Değişikliğine Karşın Birleşik Milletler Çerçeve Sözleşmesi ’nin belirlediği ilkelere dayanmaktadır
Protokol ’e taraf olan devletler ilk olarak ulusal ekonomilerinin ilgili sektörlerinde enerji etkinliğini iyileştirmeyle ve sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlaya ve azaltmaya karşın önlemler almakla, sera gazı etkisi yaratan (karbondioksit ve metan… gibi) gazların salımında 2019 yılına dek, 1990 yılındaki düzeyinden toplam yüzde 5,2 oranında bir azalma sağlamakla mesul olduklarını kabul etmektedir
Protokol ama 2005 yılı Şubat ayında 55 ülkenin protokole onaylama vermesi ile yürürlüğe girebilmiştir Ancak, atmosfere azami sera gazı salan Amerika Birleşik Devletleri protokolün dıştan kalmıştır Türkiye de 6 şubat ’da Kyoto protokolünü imzalamıştır
Ek Bilgiler:
Türkiye ’de kullanılan enerji kaynaklarına bu bağlantıdan, yenilenemez enerji kaynaklarına ise buradan ulaşabilirsiniz
Yenilenebilir enerji gücünü güneşten bölge ve hiç tükenmeyecek olarak düşünülen,çevreye emisyon yaymayan enerji çeşitleridir
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?
Yenilenebilir enerji kaynakları tablodan da görüldüğü gibi güneş,rüzgar,jeotermal gibi enerji kaynaklarına verilen isimdirTabloda belirtilmeyen okyanus akıntısı ve okyanuslardaki ısı etkisi gibi birkaç çeşitlilik daha yenilenebilir güç kaynağı mevcuttur
Bu kaynaklardan bazıların eldesi çok basit bazılarınınki ise fazla güçtürBir bölgeye enerji sağlanması istendiğinde ön hazırlığının mükemmel yapılması,bölgenin enerji kaynaklarının iyi araştırılması ve de varolan enerjilerin iyi değerlendirilmesi gereklidirUnutulmamalıdır oysa en iyi enerji tasarruflu kullanılan enerjidirÜlkemizin her sene elektrik iletim hatlarında kaybettiği enerji miktarı hemen hemen ürettiğinin yarısı kadardır
Nasıl Gelişmiştir?
Enerji meslek yapabilme kabiliyeti olarak tanımlanır Endüstriyel manada insanlığın huzuru ve refahı için hizmet veren her enerji türü mühendislik alaka alanına girer Günümüzde, endüstrinin en temel enerji tüketimi elektrik enerjisi olup, onu ısınma ya da ısıtma amaçlı eski kalıntı yakıtlar (petrol, kömür, doğal gaz…) peşine düşüp takip etmektedir
Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir Arazi yapısı ve akarsu potansiyeli uygunsuz ülkeler ise termik santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır Bütün ülkeler yine ısınma ihtiyacını kömür veya petrol ile karşılamaktadırlarDiğer taraftan enerji ve yakacak talebi sürekli olarak artmaktadır
Dolayısıyla hidrolik santraller ya da termik santraller vasıtasıyla ve kömür veya petrol vasıtasıyla yakacak talebi karşılanamaz ülkü gelmesi zaruri bir gelecektir Bilhassa kömür ve petrol rezervlerinin sınırlı olması ve bir gün mutlaka bitecek olması gelecek enerji talebini planlayan enerji projeksiyonların çok önemle değerlendirilmektedir
Bugün, petrol savaşları olarak tanımlanabilecek Körfez veya Afganistan krizleri göstermektedir ki, enerji endüstri ihtiyacı yanında çok büyük bir uluslar arası özgür yönü de vardırÜlke politikalarında adeta enerji başrolü oynamaktadır Bir noktada bir ülkenin bağımsızlığı artık kendi enerjisini karşılayabilme potansiyeli ile belirlenmektedir Enerji olmadan endüstri, endüstri olmadan kolaylık ve mutlu toplum ya da bağımsızlığını koruyabilme yeteneği olmayacağı için enerjisiz bir ülke siyaseti düşünülemez
Bahsedilen krizler ve 1974 yılında meydana gelen ve petrol fiyatlarının fazla yükselmesi ile sonuçlanan petrol krizi enerjinin önemini ortaya koymaktadır Petrol fiyatlarındaki artma, petrol bağımlısı ülkelerde idareli krizlere, ekonomik krizlerde millet ayaklanmasına, böylece de dış ülkelerin müdahelesine etraf hazırlamıştır bununla beraber, 1974 petrol krizinde sanayileşmiş ülkeler teknolojileri ve sanayi ürünleri ihracatları vasıtasıyla, geniş ölçüde petrol kaynaklarına sahip değilken, hafif bir can sıkıntısı ile bağımsızlıklarından taviz vermeden atlatmışlardır Hatta aynı bir duruma her tarafta düşmemek için enerji bağımsız hale gelmenin yöntemlerini aramışlardır Petrol, kömür ve hidrolik potansiyele dayanmayan, bilimsel terminolojide Yenilenebilir Enerji Kaynakları olarak isimlendirilen, yeni enerji kaynakları geliştirmişlerdir Bu kaynakların her ülkede olabilecek olmasına özellikle dikkat edilmiştir
Neden Kullanılır?
Dünyamızda enerji ihtiyacı her sene adeta %45 oranında artmaktadırBuna karşılık bu ihtiyacı karşılamakta olan fosil yakacak rezervi ise çok daha seri bir şekilde tükenmektedirŞu anki enerji tatbik koşulları göz önüne alınarak yapılan en iyimser tahminlerde bile en geç 2030 yılında petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceği ve ihtiyacı karşılayamayacağı görünmektedirKömür için şu anki rezervlerle yaklaşık 80100 yıl ,doğalgaz içinse yine takriben 100120 takvim bir uygulama süresi varsayım edilmektedir
Ayrıca fosil yakıtların kullanımı dünya sıradan sıcaklığını da son bin yılın en yüksek değerlerine ulaştırmış,yoğun hava kirliliğinin yanı sıra milyonlarca dolar zarara yol açan selfırtına gibi doğal afetlerin gözle görülür biçimde artmasına sebep olmuştur
Fosil yakıtlar içindeki karbon havadaki oksijen ile birleşerek CO2 (tam yanma halinde) ya da CO (yarım yanma halinde veya yanma havasının eksik olması) gazları ortaya çıkmaktadır Yine yakacak içerisinde eser miktarda bulunan kurşun, kükürt gibi elementler yanma sıcaklığında oksijen ile birleşerek insan sağlığı açısından kayda değer tehdit yaratıcı bileşikler (SOx,PbO, NOx…) oluşturmaktadır Bu yanma ürünleri atmosfere bırakılmakta ve atmosfer içerisinde birikmektedir Fotosentez, çürüme gibi tabii dönüşümler bu birikime engel olabilse de, aşırı yakıt tüketimi kısa süreli bir birikime neden olmaktadır Atmosfer içinde biriken yanma gazları güneş ve yer
arasında tabii olmayan tabaka meydana getirmekte, insan ve bitki hayatı üstünde olumsuz etkiye niçin olmaktadır Sera Etkisi (Isı enerjisinin karbondioksit gibi gazlar kadar emilip atmosferde alıkonmasıyla ortaya çıkan ısı artışı) olarak ta tanıdık bu etki ve insan sağlığı bugün önemle üzerinde durulan olgulardır
Sera etkisini eksilmek için Kyoto protokolü hazırlanmıştırKyoto Protokolü, sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlamayı ve azaltmayı hedefleyen uluslararası bir anlaşmadır Bu protokol, 11 Aralık 1997 tarihinde Japonya ’nın Kyoto kentinde düzenlenen bir zirvede oluşturulmuşturProtokol, 9 Mayıs 1992 ’de New York ’da kabul edilen, İklim Değişikliğine Karşın Birleşik Milletler Çerçeve Sözleşmesi ’nin belirlediği ilkelere dayanmaktadır
Protokol ’e taraf olan devletler ilk olarak ulusal ekonomilerinin ilgili sektörlerinde enerji etkinliğini iyileştirmeyle ve sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlaya ve azaltmaya karşın önlemler almakla, sera gazı etkisi yaratan (karbondioksit ve metan… gibi) gazların salımında 2019 yılına dek, 1990 yılındaki düzeyinden toplam yüzde 5,2 oranında bir azalma sağlamakla mesul olduklarını kabul etmektedir
Protokol ama 2005 yılı Şubat ayında 55 ülkenin protokole onaylama vermesi ile yürürlüğe girebilmiştir Ancak, atmosfere azami sera gazı salan Amerika Birleşik Devletleri protokolün dıştan kalmıştır Türkiye de 6 şubat ’da Kyoto protokolünü imzalamıştır
Ek Bilgiler:
Türkiye ’de kullanılan enerji kaynaklarına bu bağlantıdan, yenilenemez enerji kaynaklarına ise buradan ulaşabilirsiniz