bilgiliadam
Yeni Üye
Yunus Emre 'den Şiirler Bu konu; yunus emre şiirleri hakkında bilgiler vermektedir Sevgili melekler, edebiyatımızın manâlı isimlerindne büyük halk müziği ozanı Yunus Emre 'den derlediğimiz birbirinden hoş şiirlerile bu sayfamızda sizlerleyiz 1549098701 1549098701 yunusemredensiirler5c555ed2c8675yunusemredensiirler5c555ed2c8675 yunusemredensiirler5c555ed2c8675 YUNUS EMRE GEL GİDELİM DOSTA GÖNÜL ŞİİRİ Bir karardan durmayalım Gel gidelim dosta gönül Hasretinden yanmayalım Gel gidelim dosta gönül Kılavuz ol gönül bana Gel gidelim yârdan yanlamasına Canım kurbandır canana Gel gidelim dosta gönül Kara haberin almadan Can bedenden ayrılmadan Ölüm Meleği bizi bulmadan Gel gidelim dosta gönül Gerçek murada varalım Yârin hatırın soralım Yunus Emre'yi alalım Gel gidelim dosta gönül Yunus EMRE AŞKIN ELİNDEN Bilmem nideyim, kan da gideyim Aşkın elinden, aşkın elinden Meskenim dağlar, durmaz kan ağlar Gözyaşım çağlar, aşkın elinden Kaddim yay oldu, işim vay oldu Bağrım nay oldu, aşkın elinden Dinle zarımı, verdim serimi Kodum arımı, aşkın elinden Varım vereyim, üryan olayım Zevke ereyim, aşkın elinden YUNUS'un sözü, kan ağlar gözü Doğrudur özü, aşkın elinden Yunus EMRE BİR KERE GÖNÜL YIKTIN İSE Bir kere gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz yok Yetmiş iki ırk zeka Elin yüzün yumaz yok Yol oldur ama içten vara Göz oldur ki Hakk'ı göre Er oldur alçakta dura Yüceden bakan göz değil Dürüst yola gittin ise Er eteğin tuttun ise Bir hayır da ettin ise Birine bindir az yok Yunus bu sözleri çatar Yarı balı yağa katar Halka metâları satar Yükü gevherdir tuz değil Yunus EMRE SOL CENNETİN IRMAKLARI Sol cennetin ırmakları Akar Allah deyu deyu Çıkmış islam bülbülleri Öter Allah deyu deyu Aydan aydındır yüzleri Şekerden tatlı sozleri Cennette huri kızları Gezer Allah deyu deyu Yunus Emre var yarına Koma bugünü yarına Yarin Hakk'ın anına Çıkam Allah deyu deyu Yunus EMRE ŞÖYLE GARIP BENCİLEYİN Acep şu yerde varm'ola, şöyle garip bencileyin Bağrı başlı ağlayan, şöyle garip bencileyin Gezdim Urum ile Şam’ı, yukarı illeri halk Çok istedim bulamadım, şöyle acayip bencileyin Kimseler garip olmasın, hasret oduna yanmasın Hocam kimseler duymasın, şöyle acayip bencileyin Söyler dilim ağlar gözüm, gariplere göynür özüm Meğer ancak gökte yıldızım, şöyle ilginç bencileyin Nice bu dert ile yanam, ecel ere bir gün ölem Meğer ancak sinimde bulam, şöyle ilginç bencileyin Bir ilginç ölmüş diyeler, üç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar, şöyle acayip bencileyin Hey Emre'm Yunus perişan, bulunmaz derdine çare Var imdi gez şardan şara, şöyle acayip bencileyin Yunus EMRE TAŞTIN YINE DELI GÖNÜL Taştın yeniden deli gönül, sular gibi çağlar mısın? Aktın tekrar kanlı yaşım, yollarımı bağlar mısın Nidem elim ermez yâre, bulunmaz derdime çâre Oldum ilimden avâre, beni burda eğler misin Yavu kıldım ben yoldaşı, unulmaz bağrımın yaşı Gözlerimin kanlı yaşı, ırmak olup çağlar mısın Ben toprak oldum yoluna, sen aşurı gözetirsin Şu karşıma göğüs geren, taş bağırlı dağlar mısın Harami gibi yoluma, arkurı inen karlı dağ Ben yârimden öbür düştüm, sen yolumu bağlar mısın Karlı dağların başında, salkım salkım olan bulut Saçın çözüp benim gibi, yaşın yaşın ağlar mısın Esridi Yunus'un canı, yoldaşım illerim kanı Yunus düşte gördü seni, sayrı mısın sağlar mısın Yunus EMRE GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ Ben yürürüm yane yane, aşk boyadı beni kane Ne deliyem ne ane, gel gör beni aşk neyledi Aşkın beni mest eyledi, aldı gönlüm hast’eyledi Öldürmeye kast eyledi, gel gör beni aşk neyledi Gah eserim yeller gibi, gah tozarım yollar gibi Gah akarım seller gibi, gel gör beni aşk neyledi Akar suların çağlarım, üzgün ciğerim dağlarım Şeyhim anuban ağlarım, gel gör beni aşk neyledi Benzim sarı gözlerim yaş, varım pare ciğerim taş Halden bilen gözü yaşlı kardaş, gel gör beni aşk neyledi Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni Çok ağlattın güldür beni, gel gör beni aşk neyledi Ben yürürüm ilden ile, şeyh anarım dilden dile Gurbette halim kim bile, gel gör beni aşk neyledi Mecnun oluban yürürüm, o yâri düşte görürüm Uyanıp melül olurum, gel gör beni aşk neyledi Miskin Yunus biçareyim, baştan ayağa yareyim Dost elinde avareyim, gel gör beni aşk neyledi Yunus EMRE ELHAMDÜLİLLAH Haktan gelen şerbeti, içtik elhamdülillah Şol kudret denizini, geçtik elhamdülillah Şol karşıki dağları, meşeleri bağları Afiyet safalık ile, aştık elhamdülillah Kuru idik yaş olduk, kanatlandık kuş olduk Birbirmize benzeyen olduk, uçtuk elhamdülillah Vardığımız illere, şol safa gönüllere Halka tapduk manisin, saçtık elhamdülillah Beri gel barışalım, yad isen bilişelim Atımız eğerlendi, estik elhamdülillah İndik Rum'u kışladık, fazla hayır şer işledik Uş bahar geldi geri, göçtük elhamdülillah Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk Artık denize dolduk, taştık elhamdülillah Taptuğun tapusuna, kul olduk kapusuna Yunus miskin ham idik, piştik elhamdülillah Yunus EMRE ÇEKE GELDİ ÇEKE GİDER Aşkın odu ciğerimi, yaka geldi yaka gider Ilginç başım bu sevdayı, çeke geldi çeke gider Kâr etti firak canıma, aşık oldum cananıma Birli zencirin dost boynuma taka geldi taka gider Sadıklar durur sözüne, gayri görünmez gözüne Bu gözlerim dost yüzüne, baka geldi baka gider Bülbül eder ahü figan, hasret ile yandı bu can Benim gönülcüğüm ey can, Hakk'a geldi Hakk'a gider Arada olmasın asi, onulmaz bağrımın başı Gözlerimin kanlı yaşı, aka geldi aka gider Ağırkanlı Yunus'un sözleri, efgan eder bülbülleri Arkadaş bahçesinin gülleri, koka geldi koka gider Yunus EMRE İLİM KENDİN BİLMEKTİR İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır Okumaktan murat ne, birey Hak'kı bilmektir Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru ekmektir Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme Eğer Hak bilmez isen, anlamsız yere yelmektir Dört kitabın ma'nisi, bellidir bir elifte Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır Yiğirmi dokuz hece, okursun uçtan uca Sen elif dersin öğretmen, ma'nisi ne demektir Yunus der oysa ey öğretmen, gerekse var bin Hac’ca Hepisinden en ince ayrıntısına kadar, bir gönüle girmektir Yunus EMRE AH NİDEYİM ÖMRÜM SENİ YOK YERE geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni Seninle olmadım gani, ah nideyim ömrüm seni Geldim ve geçtim bilmedim, ağlayıp güssa yemedim Senden ayrılam demedim, ah nideyim ömrüm seni Hayrım şerim yazılacak, ömrüm ipi üzülecek Suret benden bozulacak, ah nideyim ömrüm seni Gidip geri gelmeyesin, gelip beni bulmayasın Bu benliğe sermayesin, ah nideyim ömrüm seni Hani sana güvendiğim, güveniben yuvandığım Kaldı külli kazandığım, ah nideyim ömrüm seni Miskin Yunus gideceksin, acep sefer edeceksin Hasret ile kalacaksın, ah nideyim ömrüm seni Yunus EMRE AĞLA GÖZÜM AĞLA GÜLMEZEM GAYRİ Ağla gözüm ağla gülmezem gayri Gönül dosta gider gelmezem gayri Ne gam bunda bana bin defa ölsem Orda vefat olmaz ölmezem gayri Yansın canım yansın aşkın oduna Aksın kanlı yaşım silmezem gayri Beni irşad eden mürşidi kamil Yeter ben el daha almazam gayri Varlığım yokluğa değişmişim ben Bu gün cana başa kalmazam gayri Fenadan bakiye göç eder olduk Yöneldim sol yola dönmezem gayri Muhabbet bahrinin gavvası oldum Gerekmez ceyhun'a dalmazam gayri Dilerim fazlından ayrılmıyasın Tanrı'm senden özge sevmezem gayri Söyle aşık dilinden bunu YUNUS Eğer aşık isem ölmezem gayri Yunus EMRE DOLAP NEDEN İNİLERSİN Dolap neden inilersin Derdim vardır inilerim Ben Mevlaya aşık oldum Anın için inilerim Benim adım ağlayan dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş çalap Derdim vardır inilerim Beni bir dağda buldular Kolum kanadım yoldular Dolaba layık gördüler Derdim vardır inilerim Ben bir dağın ağacıyam Ne tatlıyım ne acıyam Ben mevlaya duacıyam Derdim vardır inilerim Dağdan kestiler hezenim Bozuldu türlü düzenim Ben bir usanmaz ozanım Derdim vardır inilerim Dülgerler her yanım yondu Her azam yerine kondu Bu iniltim Hak'dan geldi Derdim vardır inilerim Suyum alçaktan çekerim Dönüp yükseğe dökerim Görün ben neler çekerim Derdim vardır inilerim Yunus bunda gelen gülmez Birey muradına ermez Bu fanide kimse kalmaz Derdim vardır inilerim Yunus EMRE GELİN EY KARDEŞLER Gelin ey kardeşler gelin Bu menzil uzağa aynı Nazar kıldım şu dünyaya Yerleşmiş tuzağa benzer Bir pirin eteğin tuttum Esas benideyip gittim Nice yüzbin günah ettim her biri bir dağa aynı Çağla Derviş Yunus çağla Sen özünü Hakk'a bağla Ağlar isen halin ağla Erdem vefa yoğa benzer Yunus EMRE NIÇIN AĞLARSIN BÜLBÜL HEY Sen burda acayip mi geldin Niçin ağlarsın bülbül hey Yorulup iz mi yanıldın Niçin ağlarsın bülbül hey Karlı dağlardan mı aştın Derin ırmaklar mı geçtin Yârinden bambaşka mı düştün Niçin ağlarsın bülbül hey Hey, ne yavuz inilersin Benim derdim yenilersin Dostu görmek mi dilersin Neden ağlarsın bülbül hey Kal'alı şehir halkı mi yıkıldı Ya namu arın mi kaldı Gurbette yârin mi kaldı Neden ağlarsın bülbül hey Gulistanlarda yaylarsın Taze gülleri yeğlersin Yavlak zarılık eylersin Neden ağlarsın bülbül hey Uykudan gözüm uyandı Uyandı kana boyandı Yandı sol yüreğim yandı Niçin ağlarsın bülbül hey N'oldu şu Yunus'a n'oldu Aşkın deryasına daldı Tekrar baharistan oldu Neden ağlarsın bülbül hey Yunus EMRE GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM Geldi geçti ömrüm benim, Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle geldi, Şol göz yumup açmış gibi İşbu söze adalet tanıktır, Bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide, Kafesten kuş uçmuş gibi Ağırkanlı âdemoğulları, Ekinlere benzer gider Kimi biter kimi yiter, Yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye, Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere, Gök ekini biçmiş gibi Bir hastaya vardın ise, Bir içim su verdin ise Yarın anda aleyhinde gele, Adalet şarabın içmiş gibi Bir miskini gördün ise, Bir eskice verdin ise, Yarın anda aleyhinde gele, Adalet libasın biçmiş gibi Yunus Emre bu dünyada, İki kişi kalır derler Meğer HIZIR, İLYAS ola, Abı yaşam içmiş gibi Yunus EMRE DURUN DURUN AŞKA SELA Divaneler aneler Durun durun aşka sela Aşk esriği mestaneler Durun durun aşka sela Mesti elestler kandaksız Mestane mestler kanatsız Saki duruptur çanaksız Durun durun aşka sela Merdaneler merdaneler Erlik demi bu gündürür Baş verüben can terkini Vurun vurun aşka sela Ey nice atak idelim İşbu fenadan gidelim Binin binin şevk atalım Sürün sürün aşka sela Muhabbet yoluna girip Aşktan dava kılan kişi Tan eylemiş aşıklara Görün görün aşka sela Hafıza ne bilir aşkı kim Mağrur oluptur aklına Aşkı bu gün bu Yunus'a Sorun sorun aşka sela Yunus EMRE SELAM OLSUN Bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun, Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun Sela verin kastımıza, gider olduk dostumuza Namaz için üstümüze, duranlara selamlama olsun Ecel büke belimizi, söyletmiye dilimizi Hasta iken halimizi, soranlara selamlama olsun Eceli gelenler gider, hepsi gelmez yola gider Bizim halimizden haber, soranlara selamlama olsun Tenim ortaya açıla, yakasız gömlek biçile Bizi bir asan vech ile, yuyanlara selamlama olsun Derviş Yunus söyler sözün, yaş doludur iki gözün Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun Yunus EMRE KALANLARA SELAM OLSUN Bu dünyadan gider olduk Kalanlara selâm olsun Bizim için hayır dua Kılanlara selâm olsun Ecel büke belimizi Söyletmiye dilimizi Hasta iken halimizi Soranlara selâm olsun Tenim ortaya açıla Yakasız gömlek biçile Bizi bir âsan vech ile Yuyanlara selâm olsun Ölüm Meleği alır canımız Kurur damarda kanımız Yuyacağın kefenimiz Saranlara selam olsun Sala verile kasdımıza Gider olduk dostumuza Namaz için üstümüze Duranlara selam olsun Dünyaya gelenler gider Hergiz gelmez yola gider Bizim halimizden haber Soranlara selam olsun Miskin Yunus söyler sözün Yaş doldurmuş iki gözün Bilmeyenler neyi bilmiş Bilenlere selâm olsun YUNUS EMRE SELAMLAMA OLSUN Ölüm Meleği alır canımız, kurur damarda kanımız Yuyıcağız kefenimiz, saranlara selamlama olsun Gider olduk dostumuza, eremedik kastımıza Namaz için üstümüze, duranlara selamlama olsun Sözdür söylenir araya, kimse değmez bu yaraya İltup bizi makbereye, koyanlara selamlama olsun AŞIK oldur HAKKI seve, ADALET derdine kıla deva Bizim için hayır dua, edenlere selam olsun Aşık Yunus söyler sözü, kan yaş ile doldu gözü Bilmeyenler bilsin bizi, bilenlere selam olsun Yunus EMRE AŞKIN ALDI BENDEN BENİ Aşkın aldı benden beni Bana seni lüzum seni Ben yanarım dün ü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni lüzum seni Aşkın aşıklar oldurur Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem Sensin dünü gün endişem Bana seni lüzum seni Sufilere sohbet lüzum Ahilere ahret lüzum Mecnunlara Leyla lüzum Bana seni lüzum seni Eğer beni öldüreler Külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıra Bana seni gerek seni Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene Ver anları Bana seni lüzum seni Yunus'dürür benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni Yunus EMRE Ah Ölüm Palavracı dünyaya konup göçenler Ne söylerler ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler ne bir haber verirler Kiminin başında biter ağaçlar Kiminin başında sararır otlar Kimi günahsız kimi hoş yiğitler Ne söylerler ne bir haber verirler Toprağa gark olmuş nazik tenleri Söylemeden kalmış tatlı dilleri Gelin duadan unutman bunları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus derki gör takdirin işleri Dökülmüştür kirpikleri kaşları Başları ucunda hece taşları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus Emre AŞKIN BENİ Gözüm seni bakmak için Elim sana ermek için Bu gün canım yolda kodum Yarın seni bulmak için Bu gün canım yolda koyam Yarın ivazın veresin Arz eyleme uçmağını Hiç arzum değil uçmak için Benim uçmak neme lüzum Hergiz gönlüm ona bakmaz İşbu benim zarılığım Değildürür bir bono için Uçmak uçmağım dediğin Mü'minleri yeltediğin Vardır ola bir kaç huri Arzum yoktur koçmak için Bunda zeka verdin bize Ol huriyi çiftü helal Ondan geçti arzum tamam Arzum sana ermek için Sufilere ver sen onu Bana seni gerek seni Haşa ben terkedem seni Şol bir evle kameriye için Yunus hasretdürür sana Hasretini göster ona İşin cefa değil ise Dad eylegil istedi çün Yunus EMRE ADEM OĞLU Ağırkanlı Adem oğlanı Nefse zebun olmuşdur Hayvan canavar gibi Otlamağa kalmışdur Hergiz ölümün sanmaz Ölesi günin anmaz Bu dünyadan usanmaz Gaflet önün almışdur Oğlanlar nasihat almaz Yiğitler tevbe kılmaz Kocalar taat kılmaz Sarp rüzigar olmuşdur Beğler azdı yolundan Bilmez fakir halinden Çıktı rahmet gölünden Nefs gölüne dalmışdur Yunus sözü alimden Zinhar olma zalimden Korkadurun ölümden Cümle doğan ölmüşdür Yunus EMRE GÖNÜL ÇALAB'IN TAHTI Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise Merenden ittiler, yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azarlama Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise Ak sakallı pir öğretmen, bilemez hali nice Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü Kördür münkirin gözü, alem münevver ise Gönül Çalab’ın tahtı, Çalap gönüle baktı İki kâinat bedbahtı, kim gönül yıkar ise Sen sana ne sanırsan, ayruga da onu san Dört kitabın manası, budur eğer var ise Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise Yunus EMRE dembedem : ara sıra münevver : Akıllı, aydın Çalap : Allah dertli : Talihsiz sin : Mezar sırat : Cennet yolu didar : Allah'a kavusma, hakkın yüzü AĞAÇ Giderim ben yol sıra, yavlak uzanmış bir ağaç Böyle lâtif böyle şirin, gönlüm aydur birkaç sır aç Böyl’uzamak ne manâdır, çünkü bu dünya fânîdir Bu fuzûllük nişânıdır, gel beri miskinliğe geç Böyle lâtif beziniben, böyle şirîn düzünüben Gönül Hakk’a uzanuban, dilek nedir neye muhtâç Ağaç karır devrân döner, kuş budağa birken konar Dahi sana kuş konmamış, ne güvercin ne hod turaç Bir gün sana zevâl ere, ulu kaddin ine yere Budakların oda gire, kaynaya kazan kıza saç Er sırrıdır sırrın senin, er yeridir yerin senin Ne yerdedir yerin senin, sana sorarım ey ağaç Yunus Emre sen bir nice, eksikliğin yüz bin onca Kur’ağaca yol sorunca, teferrüclen yoluna geç Yunus EMRE BİR DAĞ İÇİNDE PEYDERPEY ileri, beş alemden içeri, On sekiz bin hicabı, geçtim bir dağ içinde Gözler gibi görmedim, söz gibi söyleşmedim Musi'leyin münacaat, ettim bir dağ içinde Bir döşek döşemişler, nur ile bezemişler Dedim bu kimin ola, sordum bir dağ içinde Vardım ileri vardım, Levhi elime aldım, Ayetlerin okudum, yazdım bir dağ içinde Açtım Mekke kapısın, duydum ol dost kokusun, Erenlerin hepisin, gördüm bir dağ içinde Yetmiş bin hicab geçtim, gizli perdeler açtım, Ol dost ile buluştum, gördüm bir dağ içinde Gökler gibi gürledim, yeller gibi inledim, Sular gibi çağladım, aktım bir dağ içinde Ayrılmadım pirimden, ayrılmadım şeyhimden, Aşktan bir kadeh aldım, içtim bir dağ içinde Kalpten büyük dağ olmaz, Ol Allaha doyulmaz, Sohbetine kanılmaz, erdim bir dağ içinde, Yunus eyder gezerim, arkadaş iledir pazarım, Ol Allahın didarın, gördüm bir dağ içinde Yunus EMRE GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM Benim bunda kararım yok, Bunda gitmeye geldim Bezirganım mataım fazla, Alana satmağa geldim Ben gelmedim da'vi için Benim işim sevi için Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmağa geldim Dost eşruğu deliliğim, Aşıklar bilir neliğim Devşuruben ikiliğim, Birliğe bitmeye geldim Yunus Emre aşık olmuş, Ma'şuka derdinden olmuş Gerçek erin kapısında Ömrüm harcamaya geldim Yunus EMRE bezirgan: Tüccar mata : Mal,yiyecek içecek dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava sev'i : Sevgi eşruk : Sarhoşluk devşuruben : Kaldırıp sona ermek : Kavuşmak maşuk : Allah (Aşık olunan) SEVELİM SEVİLELİM Yargı cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez Onu sen senden iste, o senden bambaşka olmaz Dünyaya gelen geçer, tek tek şerbetin içer Bu bir köprüdür geçer, cahiller onu bilmez Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz Yunus sözün anlar isen, mani'sin dinler isen Sana iyi dirlik lüzum, bunda kimseler kalmaz Yunus EMRE ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ Dağlar ile taşlar ile çağırayım mevlam seni Seherlerde kuşlar ile çağırayım mevlam seni Sular dibinde mahi ile, sahralarda ahu ile Abdal olup ya hu diye çağırayım mevlam seni Gökyüzünde İSA ile Tur dağında MUSA ile Elindeki asa ile çağırayım mevlam seni Derdi okus EYYÜP ile, üzgün YAKUP ile Ol MUHAMMED mahbub ile çağırayım mevlam seni Hamd u şükrullah ile, vasfı kulhuvallah ile Daim zikrullah ile çağırayım mevlam seni Yunus okur diller ile, ol kumru bülbüller ile Hakkı seven kullar ile çağırayım mevlam seni Yunus EMRE mahi : Balık ahu : Ceylan abdal : Derviş ya hu : Allah okus : Çok mahbub: Sevgili Dervişlik Dedikleri Dervişlik dedikleri hırka ile tac degil Gönlün derviş eyleyen hırkaya fakir yok Durmuş marifet söyler, erene Yunus Emrem Yol eriyle yoldadır, yolsuza yoldaş yok Yunus EMRE HİÇ BİR KIŞI BİLMEZ BİZİ Hiç bir kişi bilmez bizi, Biz ne işin içindeyiz Ne hırsımız baydır bizim, Ne nefsimiz içindeyiz Bir kimsenin devletine, Ta'nediben biz gülmeyiz Ne munkiriz alimlere, Ne tersanın hacındayız Yunus eydur hey sultanım, Özge şahım vardır benim Ko dünya altın gümüşün, Ne bakıru tacındayız Yunus EMRE bay : Zengin ta'netmek : Iftira Etmek, kınamak özge : Diğer tersa: Hıristiyan munkir : Inkar eden AH LEZZETLI Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum Sordum deniz malikine ırak yok salığına Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum Yıkık gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum Ben ol işyeridar kuluyum gevherler ile doluyum Arkadaş bağının bülbülüyüm budaktab gül üzer oldum Ol budakta biter iman iman bitse gider güman Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce Gördüm nefsin burcu ulu kazma aldım kazar oldum Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara Hümeti değil resul'lere bentlerini bozar oldum Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile Kendi ciğerim kanıyla vasfı halim yazan oldum Yunus EMRE BE HEY KARDAŞ Be hey kardaş Hakk'ı bulam mı dersin, Hakk'a fayda amel işlemeyince Tarikat sırrına erem mi dersin, Kamil mürşid sana söylemeyince Özenirsen gardaş, tevhide özen Tevhiddir nefsinin kal'asın bozan Hiç kendi kendine kaynar mı kazan Çevre yanın ateş eylemeyince Değme birey gönül evin düzemez Hakk'ın taktirini kimse bozamaz Tarikat ummandır dalıp yüzemez, Aşkın deryasını boylamayınca Aşkım şampiyon geldi yüreğim harlar Aşık olan arı namusu neyler Behey yunus sana söyleme derler Ya ben öleyim mi söylemeyince Yunus EMRE AŞIKLAR ÖLMEZ Ya Rab bu ne derttir deva bulunmaz Benim garip gönlüm aşktan usanmaz Aşık ancak cana kaldı aşık olmaz Canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz Aşk pazarıdır bu canlar satılır Satarım canımı kimseler almaz Aşık, bir kişidir, bu dünya malın Öbür Dünya korkusun bir pula saymaz Bu dünya ol ahiretten içeri Aşıkın yeri var kimseler bilmez Yunus öldü diye sala verirler Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez Yunus EMRE LA ŞERİKE La şerike okursun, sonradan şerik katarsın Bire iki demegil, fitne kimden tutarsın Çün Kuran gökten indi, Onu Allah buyurdu Ondan haber ver bana, ha kitaptan ötersin İlim okumaktan gerek kendözünü bilmektir Kendözünü bilmezsen bir hayvandan betersin Kılarsın riya namaz, günahın fazla hayrın eksik Dinle neye varır laf, Cehennemde bitersin Halka fetva verirsin, Ne için sen tutmazsın İhlas ile gelirsen bizden nesne utarsın Sen fakihsin ben fakir, sana hiç tan'umuz yok İlmin var amelin yok, günahlara batarsın Yunus EMRE utarsın : Kazanırsın tan : Kınama SUFİYİM IRK İÇİNDE Sufiyim ırk içinde, tesbih elimden gitmez Dilim beceri söyler gönlüm hiç kabul etmez Söylerim marifeti, saluslanırım katı Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez Görenler elim öper, tac u hırkaya bakar Söyle sanırlar beni, zerrece günah etmez Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım İç pazara gelince bin takvim ayyar etmez Dışım derviş içim abes, dilim tatlı sözüm güzel Amma ettiğim işi dinin değişen etmez Yunus eksikliğini Allah'ına talep eyle Onun keremi çoktur sen ettiğin o etmez Yunus EMRE saluslanmak : Hilekarlık, dolandırıcılık HABER EYLEN AŞIKLARA Haber eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem Aşk bahrisi oluban Denizlere dalan benem Gördüm göğün meleklerin, her biri bir işteymiş Yargı Çalabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem Gördüm diyen değil, görebilen Bildim diyen değil, haberdar olan Haberdar Olan O'dur, bildiren O, Aşka esir olan benem Çilgin oldum adım Yunus Aşk oldu bana kılavuz Hazrete kadar yalınız Yüz sürüyü varan benem Yunus EMRE ERENLER YOLU Canım erenler yolu inceden ince imiş Süleymana yol kesen şol bir karınca imiş Eydürler idi bana aşık avare olur, Geldi başıma gördüm, ol söz yerince imiş Dört kitabın manisin okudum hasıl ettim Aşka gelincek gördüm, bir uzun hece imiş İki kişi söyleşir Yunus'u görsem diye Biri eydur ben gördüm bir AŞIK koca imiş Yunus EMRE AHIR ZAMAN İşidün ey ulular, Ağıl süre olusar Sağ müslüman seyrekdür, Ol da güman olusar Danışman okur tutmaz, Derviş yolun gözetmez Bu ahali nasihat işitmez, Ne sarp süre olusar Gitti beyler mürveti, Binmişler birer atı Yediğü fakir eti, İçtiğü kan olusar Ne acayip sergüzeştler, Bağrım dolu serzenişler Durmaz akar kanlı yaşlar, Aksa lüzum şimden gerü Yunus EMRE BU ACAİP BİR HALDİR Bu bir acaip haldir bu ayla kimse ermez Alimle davi kılar, Veli değme göz görmez İlm ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra Bu bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz Alem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan Aciz kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz Yunus canını terk et, bildiklerini terk et Fena olmayan suret, şahına vasıl olmaz Yunus EMRE davi : Savunulan şey veli : Amma lakin kötü : Benliği terkedip yoksulluk halinde olma EY BENİ AYIPLAYAN Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar Elinden gelmez ise, söyleme fasid haber Hiç kimsene kendinden, halden hale gelmedi Cümlemizin halini, maşuk eder mukarrer Aşıkların her hali, Maşuk katında biter Sözün var ona söyle, benim elimde ne var Her kim aşk kadehinden,içti ise bir cura Ona ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar Dost yüzünden nikabı, her kim giderdi ise Hicap kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer Şeriat edebinden korkaram söylemeye Yok ise eydeyidim daha ayrıksı haber Arkadaş kılıcından Yunus ölürse gam yok Dost göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar Yunus EMRE fasid : Bozucu, fesat mukarrer : Kararlaştırılmış cur'a : Yudum yad : Tanıdık Olmayan biliş : Bilinen humar : İçkinin verdiği başağrısı nesrik : Sarhoş ayrıksı : Tutarsız nikap : Perde, yüz örtüsü AŞK KİTABIN OKURUZ Söylememek harcısı, söylemeğin hasıdır Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan Halka müderris ise, hakikatte asidir Şeriat haberini şerh ile eydem işit Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır Ol geminin tahtası her nice muhkem ise Deniz mevci kat olsa, tahta uşanasıdır Bundan içeri haber işit, ey deyin ey yar Hakikatin kafiri, şer'in evliyasıdır Biz talibi ilimleriz, aşk kitabın okuruz Çalap müderris bize, aşk hod medresedir Yunus EMRE Harcısı : Uygunu Has : Hoş Şerh : Açıklama Eydem : Söyleyim Hakikat : Kuranın rahat anlamlarının bilindiği makam Muhkem : Adaleli Mevc : Dalga Kat : Kesme Uşanmak : Kırılmak Şer'in : Şeriatın Talibi ilim : İlim öğrenen Hod : Kendi, zaten YARGI BİR GÖNÜL VERDİ Yargı bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur Bir dem kazanç şadan olur, bir dem gelir giryan olur Bir dem kazanç söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez Bir dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri Bir dem uçar BELKIS ile sultanı ins u can olur Bir dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur Bir dem kazanç İSA gibi ölmüşleri diri kılar Bir dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur Bir dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur Yunus EMRE hayran : Baş Döndürücü şadan : Sevinçli giryan : Ağlamaklı beşaret: Müjdelenmek şerh : Tanımlama nadan : Cahil deyr : Kilise ruhban : Rahip mahfil : Görüşme yeri gümrah : Sapmış Aşk Bezirganı Aşk bezirganı Sermaye canı Bahadır gördüm Cana kıyanı Zehi bahadır Can terkin urur Kılıç mı keser Himmet giyeni Kamusun bir gör Kemterin er gör Alu görmegil Palas giyeni Ivedi çıkarırlar Fevkal'ulaya Bin isa gibi Dünya yakanı Çabuk indirirler Tahtesseraya Bir karun gibi Dünya kovanı Aşık olanın Nişanı vardır Melamet olur Belli beyanı Yunus EMRE İŞİTİN EY YARENLER İşitin ey yarenler Aşk bir güneşe benzer Aşk olmayan gönül Misali taşa benzer Taş gönülde ne biter Dilinde agu tüter Nice yumuşak söylese Sözü savaşa benzer Geç Yunus endişeden Gerekse bu bişeden Ere aşk gerek evvel Ondan dervişe aynı Yunus EMRE yaren : Dost agu : Zehir bişe : Orman KİME GÖNÜL VERİR İSEM Kime gönül verir isem, benim ile yar olmadı Halim bilip derdim sorup bana vefadar olmadı Haktan meğer takdir idi, aşık oldu gönlüm sana Hiç kimseler bencileyin, aşka giriftar olmadı İbrahim'e Nemrud odunu, aşktır gülistan eden Aşktan nazar ericeğiz, gülzar oldu nar olmadı Aşkta kahırlar fazla olur, aşıklara gayret lüzum Yunus aşık oldun ise, aşıklarda ar olmadı Yunus EMRE giriftar : Tutkun elde etmek, tutulmak gülistan, gülzar : Gül bahçesi nar : Alev ar : Utanma NİCE BESLEYESİN Nice bir besleyesin, bu kadd ile kameti Düştün dünya zevkine unuttun kıyameti Dürüs, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir Yüz Kabeden yiğrektir, bir gönül ziyareti Uslu değil delidir Halka Salusluk satan Nefsin müslüman etsin var ise kerameti Yunus imdi sen dahi, gerçeklerden olagör Gerçek erenler imiş, cümlenin ziyareti Yunus EMRE kadd : Boy, pos kamet : Doruk dürüs : Toplayıp biraraya getirme yiğrek : Daha iyi salusluk : Hilekarlık keramet : Doğaüstü işler, haller AŞIK KENDİ KANINI Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını Yardan bambaşka olunca asılıp vefat etmek yeğdir Aşık kendi bırakır boynuna urganını Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk gerçek dışı Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını Belkıs ile Süleyman aşka düştü bir süre İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını Gökteki Harut Marut aşk için indi yere Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise Sultanı iltir tekrar yitirir hanmanını Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu Hüsrev Sevimli derdinden dosta verdi canını Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka Abdürrezzak terk etti aşk için imanını Zemane vefaları zulüm gelir Yunüs'a Bir dürüst yer bulucak fidi kılar canını Yunus EMRE BİLMEDİLER Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler Erenler bu dirliği riye dirilmediler Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur İçeri giribeni ne varın bilmediler Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler Yunus EMRE SENSİN KERİM Sensin kerim sensin rahim, Allah sana sundum elim Senden artuk yoktur emim, Allah sana sundum elim Ecel geldi vade erdi, Bu ömrüm kadehi doldu Kimdir oysa içmeden kaldı, Allah sana sundum elim Gözlerim göğe süzüldü, Canım göğüsten üzüldü Dilim tetiği bozuldu, Allah sana sundum elim Geldim salacam sarılır, Dört yanlamasına sela verilir El namazıma derilir, Allah sana sundum elim Can cenazeden şeştiler, Üstüme toprak saçtılar Daima koyubeni kaçtılar, Allah sana sundum elim Yunus tap uzattın sözü, Allah'ına tutgil yüzü Didardan ayırma bizi, Allah sana sundum elim Yunus EMRE emim : İlacım salaca : Tabut içeren tahta şeşmek : Içeri Almamak tap : Yeter, kafi didar : Allahın cemali, yüzü AŞK VER BANA İlahi bir aşk ver bana, kandalığım bilmeyeyim Yavı kılayım ben beni, isteyi ben bulmayayım Al gider benden benliği, doldur içime şenliği Diriliğimde öldür beni, varıp orda ölmeyeyim Bülbül olup öteyim, dost bahçesinde yatayım Gül oluben açılayım, ayruk dahi solmayayım Aşkdır derdin dermanı, aşk yoluna koydum canı Yunus Emre eydur bunu, bir dem aşksız olmayayım Yunus EMRE Kanda : Nerede Yavı kılmak: Kaybetmek Ayruk : Artık, diğer Eydur : Söylemek Dem : Lahza, süre