Yunus Emreye gore hayat, gecmiş ile gelecek yani ezel ile ebed arasında yapılan bir seyahattir Yunus, hayatı tasavvuf felsefesinin bu temel alegorisi yani benzetmesi cercevesinde kavrar ve şiirlerinde bu alegoriden doğan bircok imaj kullanır Mutasavvıflar insanın asli macerasını yani dunyaya geliş ve gidişini bir daire hareketi gibi hayal etmişlerdir Devr nazariyesine gore manevi alemden maddi aleme gelen ruhlar, tekrar ilk ve asli vatanlarına geri donerler Maddi aleme inen ruhların izlediği yola kavsi nuzUl, donuşte izlenen yola kavsi urUc adını vermişlerdir Bu iki kavis, yarım daire bir daire teşkil eder Devr, bu daire hareketini tamamlamaktır Tasavvufta kullanılan salik, rehber, menzil, misafir, sefer, teferruc, seyr gibi kavramlar aynı alegoriye bağlıdır Tasavvuf duşuncesinde onemli bir yeri olan hal ve makam kavramları, yol imajına dayanır, basitten karmaşığa doğru belli menzillere ulaşmayı ifade eder Bu yolculuktaki konaklama yerlerine makam veya menzil denir Tasavvufun bu temel alegorileri, Yunus Emrenin temlerini olduğu kadar uslUbunu da belirlemiştir: Yol ve seyahat alegorilerinden doğan harekete dayalı imajlar, Yunusun şiir sanatının en belirgin niteliğidir
Aşk: Yunus Emrenin şiirlerinde tasavvufi aşk, asli temdir Şair, bu soyut kavramı ifade ederken ateş, icki, cinnet gibi klasikleşmiş olan istiarelerle birlikte oldukca orijinal olan hareket imajlarından ve tasvirlerinden yararlanmıştır
Yunus Emre gibi Hak aşıklarının, vahdeti vucuda mensup evliyanın sozleri ancak teville anlaşılır
Yunus Emre diyor ki:
Cennet Cennet dedikleri,
Birkac koşkle, birkac huri
İsteyene ver sen anı
Bana seni gerek seni
Boyle sozleri bir veli soylerse, o zaman tevil edilir Yunus Emre bu sozleriyle, (Ben yalnız Cennete gitmek niyetiyle değil, sırf senin rızan icin ibadet ediyorum) demek istiyor Zaten her muminin de, Allah rızası icin ibadet etmesi gerekir Sadık kul, cenabı Hakka hep (Senin rızan, senin rızan) der Bunun icin aşık Yunus da (Bana seni gerek seni) diyor Hallacı Mansurun (Enel Hak) demesi de boyle tevil edilir Bu sozuyle (Ben yokum, Allah vardır) demek istiyor
Vecd ve hal sahipleri, tasavvuf sarhoşluğu ile şuurlarını kaybettikleri zaman, sozlerinde ve işlerinde mazur olurlar Tasavvuf sarhoşlarının dine uymayan sozlerine ve işlerine, başkalarının uymaları caiz değildir Kendileri gunaha girmezlerse de, bunlara uyanlar gunaha girer (Mereculbahreyn)
İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahu tealayı istemek ve sevmek, ahireti istemek ve sevmektir Cunku Allahu tealaya kavuşmak, ahirette vad edilmiştir ve Allahu tealanın kulundan rızası, ahirette belli olacaktır Hak teala, ahireti sever Beğenilenden yuz cevirmek, sekrdir Allahu tealanın davet etmesine ve beğenmesine karşı gelmektir Yunus suresinin 25 ayetinde (Allahu teala, Darusselama Cennete cağırıyor) buyurmaktadır Allahu teala, ahirete cağırmaktadır Ahiretten yuz cevirmek, Hak tealaya karşı gelmek olur Onun beğendiği şeyi ortadan kaldırmaya uğraşmak olur (1302)
Buyukler, Cenneti, Allahu tealanın razı olduğu yer olduğundan ve Cenneti isteyenleri sevdiği icin, isterler Cehennemden sakınmaları da, Allahu tealanın gazap ettiği yer olduğu icindir Yoksa Cenneti istemeleri, nefislerine tatlı geldiği icin değildir Cehennemden kacınmaları, orada azap ve sıkıntı olduğu icin değildir Cunku bu buyukler, sevgilinin yaptığı her şeyi guzel gorur Bunları kendilerinin, matlubu, maksadı bilirler
Yunus Emre aynı şiirinde diyor ki:
Aşkın ile yanıyorum, bana seni gerek seni
Adını hep anıyorum, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
Aşkın aşığı oldurur, aşk denizine daldırır
Arananı buldurur, bana seni gerek seni
Aşkın şarabından icem, Mecnun olup dağa duşem
Sensin benim hep endişem, bana seni gerek seni
Aşıklara Mevla gerek, Mecnunlara Leyla gerek
Sofulara Cennet gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni oldurseler, kulum goğe savursalar
Toprağım yine cağıra bana seni gerek seni
Yunus Emre benim adım, gun gectikce artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni