Cildimiz bizi dış dünyanın etkilerine karşı koruyan önemli organlarımızdan biridir. Hayata merhaba dediğimiz anda anne karnının huzurlu ve sıcak yapısından ayrılıp, ömür boyu içinde yaşayacağı doğal çevresine temas eder. Yıllar içinde bizimle birlikte büyür. Karşılaştığımız tüm etkenler cildimizde de değişikliğe neden olur.
Hava kirliliği, çalışma koşullarımızın ağırlığı, uykusuz geçen geceler, maruz kaldığımız elektromanyetik kirlilik cildimizin sağlığını olumsuz etkiler. İşlenmiş karbonhidratlar, çok tüketilen şeker, sigara, nargile v.b. cildimizin erken yaşlanmasına neden olur. Özellikle kadınlarda doğum sonrası lekeler ve çatlaklar oluşur. Ayrıca uzun süre güneşe maruz kalmanın cilt kanseri riskini artırdığı bilinen bir gerçektir.
Hal böyle olunca cildimizi korumak, kozmetik kaygının ötesinde sağlıkla da ilgili bir konudur. Bu nedenle sadece kozmetik uygulamalar yeterli değildir. Öncelikle iyi beslenme ve düzenli uyku gereklidir. Beslenmemizde şekerden uzak durulmalı, daha çok mevsim meyve-sebzeleri tüketilmelidir. A vitamini, E vitamini, D vitamini ve B vitaminlerinden zengin gıdalardan yenmelidir. Günlük su tüketimine dikkat edilmeli, gazlı içeceklerden sakınmalıdır. Uzun süre şiddetli güneşe maruz kalınacaksa eğer koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Mevcut cilt rezervini korumak önemlidir. Çünkü bu rezerv çeşitli yöntemlerle cilt yenilenmesinin temel malzemesi olacaktır. Bu yöntemlerden bir tanesi de mezoterapidir. Cilt mezoterapisi özellikle yüz bölgesi ve dekolte bölgesi için yoğun olarak kullanılır. Bu yöntemde cildi yenileyen hyaluronik asit, antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler; küçük miktarlarda karıştırılarak cildin yüzeysel katmanlarının içine ve altına çok az miktarda verilir. Bu maddelerin direk cilde verilmesi ile cildin uyarılması; kollajen ve elastin üretimini arttırır. Ayrıca bu maddeler cildin nemlenmesi, sıkılaşması ve kırışıklıkların bir miktar azalması (mezolift), cildin yenilenmesine (rejenuvasyon), parlaklık kazanmasına neden olur. Mezolift uygulaması dolgu öncesinde cildi hazırlamak için, sonrasında etkinliği artırmak için kullanılabilir.
Uygulama sıklığı cildin durumuna göre ayarlanır. 1-4 hafta aralıklarla, 4 ya da 6 haftada 1 kez uygulanır. Devamında 3-6 ay aralıklarla tekrarı faydalıdır. Uygulama öncesi 20 dakika süreyle uygulanan anestezik kremle yüz anestezisi sağlanır. Uygulama süresi 20-30 dakikadır. Sonrasında arnika gibi antiseptik özelliği olan jellerle buz uygulaması yapılması morluk ve enfeksiyon riskini azaltır.
Bazı cilt tiplerinde dermaroller uygulaması da yapılabilir. Çok sayıda mikro ya da nano boyutlu iğnelerle cilt üzerinde çok ince delikler açılır. Gerekli malzemeler uygulama sırasında bu delikler aracılığıyla yüze aktarılır. Uygulama sıklığı yine mezoterapi uygulamasında olduğu gibidir.
Kullanılan malzemeler kişiye özeldir. Tekrar kullanılmaz.
Uygulanan maddelere hassasiyeti ya da allerjisi olanlara uygulanmaz. Hamilelere, aktif enfeksiyonu olan, cildinde yara olanlara uygulanmaz. Kan sulandırıcı kullananlarda, kanama bozukluğu olanlarda dikkatli olmalı hatta kullanılmamalıdır. Aşırı koyu lekeler için derin uygulama yapılmalı; en az 8 seans tercih edilmelidir.
Elbette her uygulamada olduğu gibi yan etki riski mevcuttur. Nadiren alerji ve cilt enfeksiyonu olabilir. Dolgu uygulaması sırasında hacimli malzemeler cildin kan akışını azaltıp ciltte hasara neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Sağlıklı, mutlu, güzel kalmanız dileğiyle….