Son Konu

Zihni Derin ne yapmıştır?

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Zihni Derin ne yapmıştır?

Zihni Derin Türkiye'de dere tarımının başlamasına, gelişmesine ve yerleşmesine önderlik eden ziraat mühendisidir 1880 senesinde Muğla'da doğmuştur

Eğitimi
Babası Muğla'nın Kuloğulları ailesinden Mehmet Ali Beydir 1897'de Muğla İdadisi'nden, 1900 de Selanik Ziraat Ameliyat Mektebinden, 1904 yılında Halkalı Ziraat Mektebi Âlisi'nden mezun olmuştur 1905 yılında Okumuş İli Orman ve Maden Muamelat Katipliği ile Devlet Memurluğuna başlamıştır

Kariyeri
Rodos'ta Akdeniz Adaları (o zamanki adıyla Cezayiri Bahri Sefit) İli Orman Müfettiş Katipliğinde, Gediz ve Simav ilçeleri Orman Müfettiş Vekaletinde bulunduktan sonradan, 1907 de benzer ilçelerde Orman Müfettişi olmuştur İki yılı geçince, Akdeniz adaları İli Orman Müfettişliğine aktarılmıştır 1909'den 1912'ye dek Selanik Ziraat Mektebi'nde Kimya, Ziraat Sanaatları ve Yerbilim öğretmenliği yapmıştır Selanik'te 1911'de Maide Hanımla evlenmiştir İki erkek bir kız çocukları olmuştur

1914'den 1920'ye dek, Bursa'da Sultani Mektebinde (Lise) ve Kız Hoca Okulunda Tabii İlimler okutmuş ve Bursa Milli Eğitim Müdür Vekilliği görevinde bulunmuştur 1920'de Yunanlıların işgalinden derhal önce Bursa'dan ayrılıp, kara yolundan Ankara'ya gelmiş; Milli Uğraş Hükümetinin kurduğu İktisat Bakanlığında birincil Tarım Genel Müdürü olmuştur 1924'e dek bu görevde kalmıştır

Çaycılık ve Rize
Ankara'da 1921 Nisanında bakanlıklar temsilciliklerinin katıldığı bir kurul kurulmuştu Bu komisyona dönemin Ziraat Genel Müdürü olarak İktisat Bakanlığı namına delege olarak katıldı Komisyonda Rize ve çevresinin huzurlu bir yaşama kavuşabilmesi için ilk kez insanların geçimini sağlayacak meslek ve çalışma imkânına kavuşturulması gerekktiğini ileri sürdü Kurul bu görüşü kabul etti ve Zihni Derin'i bölgede analiz yapmasına karar verdi

Zihni Derin 1923 yılında Rize'ye gelir Eski adı Garal Dağı olan hazineye ait bir bölgede 15 dekarlık arazi fidanlık işne devir edilir Bölgede yaptığı incelemelerde bazı meraklıların Batum'dan dönüşlerinde getirdikleri ve diktikleri gayet iyi gelişmiş çay fidanlarıyla karşılaşır Rize'de ziraat fen memurluğu yapan İbrahim'i Batum'a göndererek bir miktar dere fidanı ve tohumu ile mandalina çeşitleri getirerek fidanlığa diker

Zihni Derin Batum'a düzenlenen geziye katılır Batum ve çevresinde Ruslar göre yerleşmiş olan dere bahçelerini, dere fabrikasını ve Astropikal Bitki Örtüsü Araştırma İstasyonu'nu inceleyerek gerekli bilgilerle Rize'ye döner Beraberinde akarsu tohumu, ve fidanları, narenciye ve bir takım meyve çeşitleri, bambu rizomları ve bir Rus bahçıvanı ile Rize'ye gelir Böylece fidanlık kurulmuştur Zihni derin bu Rus bahçıvana fidanlığı itimat eder Ankara'daki görevine döner Batum'a sipariş edilen 500 bin tohum fidan haline getirilir ardından halka dağıtılır Fakat lüzum halkın gerek devletin konuya yeteri eğilmemesinden girişim başarısızlıkla sonuçlanır

Zihni Derin, konuya hal çaresi bulmak için bir kanun teklifi hazırlar, bakanlık kanalıyla Meclis'e sunar Bu tasarı, o dönemin Rize Mebuslarının desteğiyle 6 Şubat 1924 tarih ve 407 sayıyla kanunlaşır ve Rize Vilayeti ile Borçka Kazasında; Fındık, Portakal, Limon, Mandalina, Nehir Yetiştirilmesi Hakkındaki Kanun adıyla yürürlüğe girer

Zihni Derin, sonraki 10 yıl her tarafında tekrar öğretmenlik mesleğine döner 1927'den 1929'a değin İstanbul Erkek Hoca Okulunda, Nişantaşı Kız Ortaokulunda, Vefa Ortaokulunda, İstanbul Erkek Lisesinde Kimya ve Ast İlimler Öğretmenliği yapmış, bu vesileyle Halkalı ziraat Mektebinde ders vermiştir Öğretmen arkadaşlarının anılarına kadar; her kır gezisinden cepler dolusu bitki örnekleriyle döner ve laboratuarda çalışmalar yapar Pancardan şeker çıkarır, değişik yağlardan da sabun yapardı 1930'da Ankara Orta Öğretmen Okulunda Alt İlimler Öğretmenliğine atanmış, bir yandanda aynı okulda Müdür muavinliği görevinde bulunmuştur 19321936 yıllarında Gazi Edep Enstitüsü, İsmet Paşa Kız enstitüsü ve Gazi Lisesinde Emrindeki ilimler, Fizik ve biyoloji Öğretmeni olarak çalışmıştır 1936'da Trakya'da İkinci Umumi Müfettişlik Ziraat Müşavirliğine atanır 1937'de Tarım Bakanlığı Baş Müşavirliğine atanır

1938'de Rize ve çevresinde kurulacak Zirai Teşkilat'ın koordinatörlüğü görevi kendisine verilir Zihni Derin uzun yıllardan sonradan baştan Rize'dedir fidanlıkta yer alan iki ahşap evden birinin üstteki katındaki bir odaya kurulmuş, daha aşağı kattaki odayı laboratuar olarak yararlanma hazırlığındadır 1924 yılında Batum'dan getirdikleriye oluşturduğu bahçeyi ve parselleri gezerken; değişik süs bitkilerinin,mandalina, greyfurt, ağaçkavunu, portakal, limon, bambu ve diğer meyvelerin küçük çaplı parsellerde yetiştirildiği birkaç yüz fidandan oluşan küçük bir çay bahçesinin gayet hoş yetişmiş ve dinç görmek onu mutlu etmiştir Yaş haddi sebebiyle emekli olduğu haberi geldi Emeklilik sonrası, Tarım bakanlığı kendisine anlaşmalı bir kadro ödev ederek Bakanlık Koordinatörü görevini verdi Yılda birkaç kez Rize'ye gelerek çalışmalarına devam etti 56 sene her tarafında da bu görevini sürdürdü

Zihni Derin'in Milletvekili Adaylığı
1950 seçimlerinde Zihni Derin, Rize'de bağımsız milletvekili adayı olmuştu Zihni Öğretmen'nın siyasetle hiçbir ilgisi yoktu Fakat kendisini fazla seven Rizeliler onun parlemontada Rize'yi temsil etmesini seve seve ısrarlı tekliflerde bulunuyorlardı Zihni Öğretmen da meclise girerse Doğu Karadeniz bölgesine ait sorunları dile getireceğini ve bölgenin değişik yönlerden kalkınması için uğraş sarf edebileceğini düşünerek pekidemişti Rize'de tercih propagandasına çıkmadı Yalnızca seçim pusulası bastırarak seçime katılmıştı Ayrı bir havada yapılan tercih sonunda bütün popülaritesine karşın seçilemedi

Trafik Kazası
1964 yılı Ağustos ayına gelindiğinde nehir bitkisinin bilinçli olarak Rize toprağına dikilmesinin 40Yılı kutlamaları doğrultusunda bir takım bakanlar, Çalışma Bakanı Bülent Ecevit ile birlikte Zihni Derin'de eğlence edildi Gece 21:00 sularında Rize'ye ulaşarak fabrika misafirhanesine yerleşti Sabah erken saatlerinde Zihni Hoca kalkmış etrafı seyrederken, idealinin gerçekleştiğini görmenin heyecanını ve duygusallığını yaşıyordu

Rize merkezindeki tören yerine gitmek üzere hazır beklerken valinin otamobili belirdi Çalışma Bakanı Bülent Ecevit, Birlikte gidelimdiyerek Zihni Derin'i valinin arabasına aldı Tören yerine geldikten daha sonra, Zihni Hoca arabadan iner, arabanın arkasından geçerken sürücü arabayı geriye sürdü, Öğretmen'ya çarpıp ve onu yere düşürdü Zihni Derin derhal hastaneye kaldırıldı Röntgen çekiminden daha sonra, kalça kemiğinin kırıldığı anlaşılarak, ameliyat için Ankara'ya dönmesine karar verildi Trabzon'da öğle sonu uçağı ile Ankara'ya ulaştırıldı Havaalanında oğlu Haldun Derin ve kızı Melahat Hanım kadar karşılandı Ankara Hastanesine yatırıldı Hemencecik ameliyata alındı Ameliyatı peşine düşüp takip eden günlerde acıları hafifledi Taburcu olup evine döndüğünde koltuk değneği kullanarak yürümeye başladı Ziyarete gelenlere Bir aksama oldu, geçerdiyordu Ankara'da üçbuçuk aylık bir tedaviden sonradan eski sağlığına kavuşur

1969 yılında TÜBİTAK bu değerli çaba adamına bir Hizmet Ödülü vererek adını ölümsüzleştirir

Anılar
Kazım Kartal anlatıyor:

Nehir kampanyası başlamış, tüm teşkilat köylerde harıl harıl çalışıyor, giderken küçük şikayetler de oluyor Zihni Hoca bir kere daha yaprak birleştirme seklinin anlatılması için, kendisi de dahil edinmek üzere, bütün teşkilat elemanlarının köylere sevk edilmesini istedi Gün tayini yapıldı Köylere haber şalindi Günü geldiğinde elemanlar bütün köylere gidip yaprak birleştirme hakkında baştan veri verdiler Hoca da bu meyanda Uzunköy'e gitti Köylüyü toplayıp bir nehir bahçesine getirdi ve toplamanın nasıl yapılacağını anlattı Aradan bir zaman geçti, öğretmen bir gün merkez alim yerine uğradı, yine yaprağın kaba yığılmış olduğunu gördüğünde fazla sinirlendi ve üreticileri azarlamaya başladı Bunun üzerine üreticilerden biri çıktı, hocaya, «bize ne bağırıyorsun? Bize çayın nasıl toplanacağını kimse öğretmedi ki» deyince, Öğretmen üreticinin hangi köyden olduğunu sordu, imalatçı, «Uzunköy» demez mi? Hoca, Pazar günü kendisinin Uzunköy'de birleştirme hakkında data verdiğini söyleyince, üretici mahcup oldu ve özür diledi Böylece, hoca ara sıra üreticilerden gelen şikayetlerin uygun olmadigini anlamiş oldu

Uzunkaya çay atölyesine hidroelektrik yapılacak Bunun için elektrik direğine gereklilik görüldü Köylülere ısmarlandı Direkler geldi ve köylü parasını istedi Hoca da köylülerin paralarının hemen verilmesi için mutemet rahmetli Behçet Tuzcu'ya dikte verdi Behçet Bey de kasasında yetecek kadar para bulunmadığını, ertesi günü bankadan çekip ödeyebileceğini söyler Hoca kabul etmez, lüzumlu paranın bankadan anında çekilip köylülerin parasının ödenmesinde ısrar eder, nasıl olur da Pazar günü banka kapalı olur Bunu bir türlü egzersiz sekli ve tutumu ile bağdaştıramaz *
 
Üst Alt