Köprü protezleri ise, dişsiz boşlukların mevcut olduğu, dişsiz boşluğa komşu dişlerin sağlıklı olduğu durumlarda, boşluğa komşu dişler destek alınarak yapılan protezlerdir. Köprü protezleri ile estetik, fonetik gereksinimler sağlanmakta ve tıpkı devranda çiğneme fonksiyonunun devamlılığı sağlanabilmektedir.
Metal alt yapı ile desteklenen kuron ve köprü protezleri ile, zayıf yapıda olan porselene destek sağlanabilmektedir. Fakat metal alt yapı ile desteklenen protezlerde dişeti ortamında görülen gri renkleşmelerin varlığı ve porselende oluşan opak görünüm estetik sorunlar yaratmakta, bunun yanı sıra hijyen sorunu ve alerji üzere sıkıntılar da gelişebilmektedir. Bu külfetlerden ötürü, diş hekimliği yerinde yapılan araştırmalar sonucunda porselenin yapısı güçlendirilmiş ve diş renginde alt yapı porselenleri geliştirilmiştir.
Metal desteksiz (Tam seramik) kuron ve köprü protezleri, çeşitli nedenlerle oluşan unsur kayıpları (çürük, kırık), dişlerde oluşa renklenmelerin giderilmesi, dişler arasındaki boşlukların (diastema) kapatılması, çapraşıklıkların düzeltilmesi üzere durumlarda uygulanabilmektedir.
Estetik beklentilerdeki artış, diş renginde alt yapı arayışının artmasına neden olmuştur. Geliştirilen sistemler birinci başlarda yalnızca ön kesimde tek kuron restorasyonunda kullanılabilmekte iken, daha sonra 3 üyeli köprü protezlerinde kullanılabilen porselenler geliştirilmiştir. Zirkonyumun diş hekimliğinde kullanılmaya başlanması ve bilgisayar destekli (CAD/CAM) sistemlerin tasarrufunun artması ile zirkonyum alt yapılı tam seramik kuron ve köprü protezlerinin tasarrufu yaygınlaşmıştır. Zirkonyum alt yapılı tam seramik kuron ve köprü protezleri, metal destekli porselen protezlerin uygulanabildiği tüm vakalarda kullanılabilmektedir. Bu sayede doğal dişlerin optik özellikleri başarılı bir formda taklit edilebilmektedir. Gelen ışık farklı seramik tabakalarından kırılarak dişetine ulaşmakta, dişetinde doğal dişlerdeki üzere pembe ve canlı bir görünüm elde edilebilmektedir. Üstün optik özelliklerinin yanı sıra, zirkonyum materyali doku dostu olması ve alerjik-toksik özellik taşımaması sayesinde uzun klinik ömre sahiptir.