Olguların temel ve nesnel ic ilişkileri (yasalarN)
Doğada ve toplumda zorunluk, yasalılığın sonucudur
Yasanın işlediği her yerde o yasanın gereği bir zorunluluktur Orneğin bırakılan taş yere duşer Duşmemezlik edemez, duşmesi zorunludur, cunku cisimler ustune yercekimi yasası işlemektedir Zorunluluk ve yasa, nesne ve olguların ozudur Bundan oturudur ki eytişimsel fesefede zorunluk, yasa ve oz yakın anlamlıdırlar ve ‘temel ic ilişki’yi dilegetirirler Nerede bir yasa varsa orada mutlaka bir zorunluluk, nerede bir zorunluluk varsa orada mutlaka bir yasa vardır
Metafizik felsefe zorunluluğun karşısına ozgurluk ve rastlantıyı koyar ve bunları birbirinden bağımsız olarak birbirleriyle karşıtlaştırır Bu halde metafizik mantık gereğince bunlardan birinin varlığı, oburunun yokluğunu gerektirir
Oysa zorunlulukla ozgurluk ve zorunlulukla rastlantı birbirleriyle bağımlıdırlar, biri varolmadan oburu de varolmaz, biri oburune donuşebilir
Evren, sonsuz ceşitlilikte bir fenomenler topluluğudur Bu fenomenler birbirleriyle balantı halindedirler Bu bir genel bağlantıdır ki evreni duzenli kılar Evrendeki duzenlik (orneğin, gecelerle gunduzlerin, mevsimlerin birbirini izlemesi, toprağa buğday tohumu ekildiğinde mutlaka buğday uretmesi) bu genel bağlantının sonucudur Bu bağlantı, fenomenler arasında bir ilişkidir ki fenomenleri birbirlerine bağımlı kılar Bu bağımlılık, karşılıklı bir bağlılaşmadır, fenomenleri birbirleri icin gerekli kılar Ama butun bu bağlantılar arasında temel bir bağlantı vardır ki herhangi bir fenomeni asıl belirleyen, geliştiren odur; eşdeyişle o fenomen onsuz kendisi olamaz Bir fenomenin varlaşması ve gelişmesi icin temel olmayan (ilineksel) bağlantılara da ihtiyacı vardır Ancak fenomenleri varlaştıran, asıl belirleyici, geliştirici, neyse o edici temel ilişki ‘ic ilişki’dir ki onların ozunde ickindir Bu ozsel ilişki fenomenin zorunluk’udur, yasa’sıdır Katkın dış ilişkilerse rastlantı’sal ilişkilerdir, zorunlu değildirler, cunku olmaları mumkun olduğu gibi olmamaları da mumkundur…
İnsanlar yasaları bilip tanımakla o yasalara egemen olurlar, o yasalar karşısında ozgurluk’e kavuşurlar Dış ilişkileri(yasanın işlemesi icin gerekli koşullar) bilincli ya da bilincsiz olarak meydana getirebilirler ya da yok edebilirler, ama yasayı meydana getiremezle ve yok edemezler Yasaların nesnelliği ve insan iradesinden ve bilincinden bağımsız oluşu da burada belirir Boylece zorunluluk da, belli koşullar icinde meydana gelmemenin imkansızlığı olarak tanımlanır Bu imkansızlık, evrensel nedensellikten doğar; her fenomenin mutlaka bir nedeni bulunduğunu bilmek, zorunluluğun varlığını bilmek demektir bir fenomeni varlaştıran, neyse o eden ‘zorunlu neden’ o fenomenin temel ve ic ilişkisidir Bir fenomenin bu zorunluluğunu bilmek ve tanımak insanı (o fenomen karşısında N) ozgur kılar, cunku bildiği ve tanıdığı nedeni amaclarına gore etkileyebilir (isteği yonde değiştirebildiği olcude ozgurleştirir N)
Orneğin insanlar yıldırımın nedenini bilmedikleri surece yıldırım onlar icin kor bir zorunluluk, bir kader’di; yıldırımın nedenini oğrenerek yıldırımsavarlar yaptılar ve yıldırım karşısında ozgurleştiler Yıldırım kendi oluşma yasasıyla zorunlu olarak duşer, ama onun bilgisini edinmek insanı bu zorunluluktan ozgurluk duzeyine gecirir İnsanın ozgurluğunu yok eden zorunluluk, nedenleri bilinmeyen (bilinse de mudahale edilemeyen N) zorunluluktur