Son Konu

Sabah Yazarı Müderrisoğlu'ndan Afganistan Yorumu: 'Cumhuriyetin Kıymetini Bilelim'

Garfield

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
171,000
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
45
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
s-7972719462a1126930b18116ccbe681d9ef9e866.jpg


Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, Afganistan'da yaşananları değerlendirdiği yazısında "Özgürlük ve bağımsızlığın, demokrasinin ve Atatürk'ün temellerini attığı cumhuriyetin kıymetini bilelim" ifadesini kullandı.





Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, 'Afganistan realitesi ve alınacak dersler' başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine "Artık yeni bir dünya düzeninin doğum sancılarını yaşıyoruz. Bu dünyanın stratejik dengesi Doğu Akdeniz - Orta Asya - Uzakdoğu ekseninde kurulacak. Bu coğrafyalarda sözü ve ağırlığı olmayan ülkeler, küresel ligde bir alt kümede kalacak" diye başladı.

"Yani, Türkiye'nin milenyumdaki konumlanması, içe kapanmasına, siyasetin kısır döngüsünde zaman kaybetmesine asla tahammülü olmadığına işaret ediyor" ifadesini kullanan Müderrisoğlu, şöyle devam etti:

"Gelelim, Taliban realitesi üzerinden dünyanın gözü önünde yaşananlara, emperyalizmle iş birliği yapanların akıbetine ve Türkiye'nin eşsiz kazanımlarına...

Özgürlük ve bağımsızlığın, demokrasinin ve Atatürk'ün temellerini attığı cumhuriyetin kıymetini bilelim.

Unutmayalım! Emperyalizm sadece vaadeder, kullanır, karıştırır, işi bitince ortada bırakır, çeker gider.

Zayıflarsan özgür olamaz, hakiki manada bağımsız kalamazsın. Türkiye, bu coğrafyada güçlü olmak, birlik ve beraberliğini korumak zorundadır."

'Taliban'ın varlığını görerek, ulusal çıkarlar doğrultusunda diyalog kurmakla, Taliban'ı kabul etmek, yani içselleştirmek arasında dağlar kadar fark var'



Müderrisoğlu'nun yazısının devamı şu şekilde:

"Görünür gelecekte... Taliban profili ve İslam'ı yorumlayış biçimi, emin olun Türkiye'nin önemini ve değerini çok daha artıracaktır. Taliban'ın varlığını görerek, ulusal çıkarlar doğrultusunda diyalog kurmakla, Taliban'ı kabul etmek, yani içselleştirmek arasında dağlar kadar fark vardır. Reel politiği okuyarak Afganistan'da pozisyon alma niyeti üzerinden iktidara dönük kontratakta bulunmak beyhude gayrettir.

Kabil'de geçiş döneminin yönetilmesine destek olunması gerek aşırılıkların zamanla törpülenmesi gerekse Afganistan'da sınır güvenliğinin sağlanmasıyla düzensiz göçün önlenmesi bakımından fırsatlar sunabilir.

Afganistan özelinde bazı Müslüman ülkeler ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile bölgesel problemlerin maliyetini öngören kimi batılı ülkelerle hedef odaklı iş birlikleri dönemi derinleşebilir.

Rusya, İran ve Çin'in 'nüfuz' politikaları dengelenebilir.

İslamofobi'ye dayalı siyasetin kemikleşmesi ve korkak toplumların konsolide edilmesi üzerine kurulan yabancı düşmanlığına karşı Türkiye patentli panzehir geliştirilebilir.

Süreç, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni riskler ve fırsatlar üretebilir. Zenofobik yaklaşımların temsilcileri Türkiye'yi dışlayıcı politikalara abanırken, sağduyulu politika sahipleri Müslüman Demokrat Türkiye ile birlikte çalışmanın zorunluluğunu görebilir."
 
Üst Alt