Nerede o eski günler üstad! Denizin kokusu bir diğer, çayın, şekerin tadı bir diğerdi... Beyoğlu'na tayyör döpiyes, grand tuvalet çıkılır, beşerler adab-ı muaşeret kanununa uygun hareket eder, nezih ve keyifli bir hayat sürülürdü. Nezaket, hayatın her anına oya üzere işlenmişti adeta, çarşıda, pazarda, sokakta, hatta reklamlarda bile bunu görmek mümkündü... Çok mu monoton geldi? Hayır, pek o denli değil... Gelin televizyonun konutlarımızı işgal etmediği periyotta, yazılı basında yer alan ilanlara bakalım.
1. Yepisyeni 36 model radyomuzla meskende cümbüş keyfi!
2. Dünyadaki kremlerin en güzeli, konutta kalmış kızların kurtarıcısı
Yoksa halimizin sorumlusu bu kremin halihazırda noksanlığı mı kızlar?
3. Atletler müjde, motorunuz ayağınıza geldi!
4. Deterjanımı kutusunun zarafetini göz önünde bulundurarak seçerim!
5. Tazecik bir cilt için puro!
6. O devirde parayla saadet oluyormuşsa demek...
7. Kelam konusu Çoban'ı iş üstündeyken resmetmeden, konut sucuğundan farksız olduğunu anlayabilir miydik?
8. Osman; bir dünya markası!
9. Harbiden diyorum bak!
10. İnsanın hakikaten sıkası geliyor...
11. Kısmet üzere kısmet