Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefete yönelttiği tenkidinde "Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, artık de cürüm örgütlerine bel bağlamış durumdalar" sözünü kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen küme toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Milli iradenin tecelligâhı olan bu çatının altında olan her çaba, elde edilen her sonuç ülkemizi amaçlarımıza bir adım daha yaklaştırmaktadır. Hizmet bayrağının bugünkü temsilcileri olan sizler, artık çok daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıyasınız. Biri istiklal harbinde, biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki kez gazilikle onurlanan meclisimiz, her devirde şiddetli imtihanlardan geçmiştir.
Tek parti faşizmin baskılarına ve berbat mirasına karşın Türkiye'yi demokrasiyle bu meclis tanıştırmıştır. Darbeler ve muhtıralar yanında, vesayetin sinsi oyunlarıyla daima tökezletilen meclisimiz, her seferinde ülkemizi demokrasi rayına oturtmayı başarmıştır. Son periyotta meclisimiz tekrar birbiri gerisine kuvvetli imtihanları alnının akıyla vermiştir.
Türkiye 2013'teki Seyahat olaylarıyla başlayan karanlık senaryonun Meclis veçesiyle, 7 Haziran 2015 seçimlerinde karşılaşmıştır. Ülkemizin üzerine belgisiz kara bulutlarının çöktürülmeye, eski Türkiye hasretlerinin tekrar canlandırılmaya çalışıldığı, terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı 7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor."
'Durmadan daima iftira. Neymiş millet açmış'
"Geçtiğimiz yılın mart ayından beri tüm dünyayla birlikte ülkemizi de tesiri altına alan salgın süreci, ağır devri yeni bir düzeye taşımıştır. Türkiye siyasetten iktisada, sıhhate kadar tüm bu düşüncelerin üstesinden gelerek 84 milyon vatandaşının hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıkmıştır.
Dün CHP Genel Lideri koltuğunda oturan zat çıkmış, lağım çukuru dediği birtakım savları Meclis kürsüsünden söylüyor. Girdiği her seçimde 'Şu kadar oy alamazsam bırakırım' diyen, her seferinde arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler evvel aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemelidir. Türkiye'de hiç kimsenin bu haysiyet fukaralarından onur ve haysiyet dersi almaya muhtaçlığı yoktur. Bizim yaptığımız hizmetlerin şahidi, bizatihi milletimizin kendisidir.
Lağım çukuru diye tabir edilen iftiraların ve ortaya atanların peşinden gitmek, fakat kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, artık de cürüm örgütlerine bel bağlamış durumdalar.
Yalnızca parti değil, ülke ve millet olarak da hiçbir vakit sorunlarımızı konuşmak, tartışmak ve tahliller üretmek için dayatmalara prestij etmedik. Yolumuzu karanlık mahfillerin kirli senaryolarına nazaran belirlemedik. Milletimizin gereksinimleridir, beklentileridir, talepleridir. Biz demokrasiyi, hukuku, adaleti birileri bize dayattığı için değil, milletimiz buna layık olduğu için en üst düzeyde tesis etmenin uğraşı içinde olduk. Biz terör örgütleriyle kabahat örgütleriyle uğraşımızı, egemenliğimizi maksat alan akınları birlerinin yardımıyla değil, milletimizin takviyesiyle göğüsledik.
Artık bakıyorsunuz, kelamda siyasi parti genel lideri olarak konuşanlara. Durmadan daima iftira. Neymiş millet açmış. Bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları, buyurun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa bütün imkanlarımızı seferber ederek bunları yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. Bu bahiste en ufak bir aksama kelam konusu değil. Yapılandırma ise bütün yapılandırmaları yapıyoruz. Biliyorsunuz nankörlük parayla değil. Onlar yeniden nankörlüğe devam ediyorlar. Varsın devam etsinler. Milletimizden elhamdülillah çok hoş teşekkürler bildirileri alıyoruz. Bunlar çıkmış millet aç diyor."
'İstanbul'u insafsızlıklara terk etmedik'
"Parti kürsülerinden palavra ve iftiraları ısrarla tekrarlayarak çevrecilik olmaz. Ülkenin ve milletin hayrına her projeyi etraf mazeretiyle engellemeye çalışarak çevrecilik yapılamaz. Çevrecilik, daha evvel üstlenen işleri durdurmak hiç değildir. İstanbul'u ve emsal ıstırapların yaşandığı bu çeşit insafsızlıklara terk etmedik. Etmeyeceğiz."