Son Konu

Ece ayhan kimdir eserleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ECE AYHAN (1931 2002)

Bütün adı Ece Ayhan Çağlar olan şair, 1931 yılında Muğla ’nın Datça ilçesinde doğdu Ailesinin belli başlı memleketi ise Çanakkale ’nin Eceabat ilçesine alt Yalova Köyü ’dür 1940 yılında Çanakkale ’den ailesiyle beraber İstanbul ’a göç eden Ayhan, birincil (Hırkaişerif İlkokulu), orta (Zeyrek Ortaokulu) ve lise (Atatürk Erkek Lisesi) öğrenimini İstanbul ’da tamamladı 1959 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ’nden mezun olduktan daha sonra, benzer yıl İstanbul maliyet memurluğunda stajını tamamladı ve kaymakamlık kursunu bitirdi 1962'de Sivas ’ın Gürün ilçesinde, 1963'te Çorum ’un Alaca ilçesinde kaymakamlık ve belediye başkanlığı yaptı 196365 yılları arasında askerliğini yerine geçen kimse subay olarak yaptıktan sonradan, Denizli ’nin Çardak ilçesi kaymakamlığına atandı

1966 ’da memurluktan ayrılması üstüne İstanbul ’a geldi ve değişik yayınevlerinde redaktörlük ve editörlükle uğraştı Meydan Larousse Ansiklopedisi'nde tercüman olarak çalışan Ayhan, bir süre de Türk Sinematek Derneği ’nde çalıştı 1974 ’te hastalandıktan daha sonra hastalığının tedavisi için İsviçre ’ye dışarı giden şair, burada beyin ameliyatı geçirdi ve üç sene tedavi fark etti Arkasında da 1977 yılında, Türkiye ’ye döndü ve Çanakkale ’ye yerleşti

Şairin ilk şiiri 1954 yılında “Türk Dilinde yayımlandı 195455 yılları aralarında Türk Dili, Varlık ve Buluş dergilerinde meydana çıkan şiirlerinden sonra, Pazar Postası, Seçilmiş Hikâyeler ve Yeditepe Dergileri ’nde yazdı İkinci Yeni şiirinin en önemli temsilcisi olarak gösterildiyse de, kendisi İkinci Yenitanımı yerine Sivil Şiiri önerdi ve kullandı Günümüz Türk şiirinin modern ustalarından biriolarak adlandırılan şair, ilk şiirlerinden itibaren oluşturduğu kendine özgü dille dikkati çekti (hakkında E Erenel Ece Ayhan Sözlüğünü, K YalgınO Alkaya ise Fazla Eski Adıyladır Sözlüğünü hazırladı)


Ilk şiir kitabı olan “Kınar Bayan Denizlerinde 195558 yıllarında yazılı şiirleri yer alır Kendine özgü tonu bu yapıtta daha belirgindir Bu tonun öğeleri, dünyaya karanlık bir perspektif; aklın sınırlarını zorlayan ve sürrealizmi çağrıştıran bir kurgu; tarihe, coğrafyaya, cadde yaşantısına, ekonomiye göndermeler; vefat ve açlık iç içeliğiyle örülmüş bir lirizmdir Kitabın yayımlandığı yıllar, Türk şiirinin modern şiir açılımlarını özümsediği, üstlendiği, uyarladığı senelerdir Bu yenilenme hareketinde Ece Ayhan'ın, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Turgut Uyar, Edip Cansever, bir önceki kuşaktan İlhan Berk, o dönemler Garip'in gündelik ve ironik anlayışını terk edip sürrealizme ve daha yoğun bir anlayışa yönelen O Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte rolü büyüktür Böylece İkinci Yeni adını bölge akım ortaya çıkmıştır Ece Ayhan'ın ilk yapıtının çağrıştırdığı diğer bir yazar da Sait Faik Abasıyanık'tır

Birincil kitaptan altı yıl daha sonra yayımlanan “Bakışsız Bir Kedi Kara, Türk edebiyatında düzyazı şiirinin örneklerinden bir tanesidir Kitabın genelinde görülen özellik, cümle yapısının ve başlıca Türkçe gramerinin bozulmasıdır Yirmi yedi bölümden oluşan bir düzyazı şiir dizisi olan Ortodoksluklar'da ise tarih göndermesi öne çıkmaktadır Bu gönderme, sonraki yapıtlarda da önemini korumayı sürdürecekmekle birlikte, ikinci yapıttaki yoğunluk ve karanlık burada da egemendir Yapıtın en kayda değer göndermesi Bizans'tır ve özellikle Bizans'ın başkentidir Baskı imgelerinin öne çıktığı bu kitapta, göndermelerin hangi tarihsel anlatılar olduğunu çözmeyi zorlaştıran, hemen hemen olanaksızlaştıran bir kurgu göze çarpar Bozulmuş bir gramerin taşıdığı belirsiz göndermeler kimi özel adları ve eylemleri öne çıkarır P Avvakum'un Hayatım (1946) ve M And'ın Bizans Tiyatrosu (1962) adlı yapıtlarının etkileri görülen Ortodoksluklar, çağdaş Türk şiirinin örneklerindendir Şairin bu iki kitabı İngilizceye de çevrilmiştir

Dördüncü kitabı “Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler Ece Ayhan'ın en meşhur kitabıdır En sevilen şiirlerinin çoğu bu kitapta yer alır (“Yort Savul, “Bilinmez Öğrenci Anıtı, “Mor Külhani vb) Önceki iki yapıta tarafından daha ‘kavranabilir ’, okur kitlesini olabildiğince genişleten bir yapıttır bu Göndermesi dobra dobra bugünün Türkiye'si ve İstanbul'udur; toplumsal ve politik içerik belirgindir Yapıt, 12 Mart 1971 döneminin toplumsal ve politik çalkantısına denk düşer Nâzım Hikmet tarzından adamakıllı ayrılan bir politik şiir anlayışını öne çıkaran bu kavrama, modern şiirin ve İkinci Yeni'nin söylemsel olanı dışlayarak elde ettiği kazanımları hesaba katar Kitabın üçüncü bölümünde yer alan Dipyazılarıysa keza politik, ayrıca de poetik bir manifesto niteliğindedir

Şairin “Zambaklı Padişah adlı eseri daha eksik iddialı bir yapıttır Buradaki kimi şiirler “Kınar Hanımın Denizlerindeki yalınlığı çağrıştırmaktadır Anında arkasında yayımladığı “Çok Eski Adıyladırın alt başlığı, niteliği konusunda bir anahtar sözcük verir: “Meclislikler, Minyatürler Sondan başa dizilmiş bu kırk iki düzyazı ‘minyatür ’ biçim olarak Ortodoksluklar'ı çağrıştırsa da, karanlık atmosfer ve dilbilgisi sapmaları görülmez Göndermeler genel olarak Osmanlı döneminedir; bir çeşit politik nitelikli tarih okumalarıda denilebilir “Ortodoksluklar ve “Devlet ve Tabiattaki gibi, şair tarihteki iktidar oyunlarını ve bu oyunların acı etkilerini vurgulamaktadır Otuz altıncı şiir “Melahat Geçilmezde, Ece Ayhan'ın sonraki döneminde etkili bir figür olarak ortaya çıkacak olan “Çanakkaleli Melahata gönderme vardır “Çanakkaleli Melahat'a İki El Mektup ya da “Özel Bir Fuhuş Tarihindeki dört şiir Devlet ve Tabiat'taki şiirler gibi sıkı örülmüş dizelerden oluşur; göndermeler ise, “Fazla Eski Adıyladırda olduğu gibi, Osmanlı döneminedir Son Şiirler'deki “Bir Sivil Şairin Ölümü, “Devlet ve Tabiattaki “Dipyazılarinı çağrıştırır

Ece Ayhan'ın şiir kitaplarından diğer, günceleri, denemeleri ve “Morötesi Requiem başlıklı bir de anlatısı vardır Morötesi Requiem, kendi deyimiyle, bir “kırık dökük anlatı taslağıdır Şiirlerinden çok, güncelerini ve denemelerini çağrıştırmakta, poetikası ve politik anlayışı konusunda ipuçları vermektedir Hafıza, şiir ve anlatı aralarında bir yerdedir Güncelerinde ve denemelerinde, en öncelikle şiir elde etmek üzere edebiyat, sanat, politika, tarih, ekonomi üzerindeki görüşlerine yer verir “Sivil şiir, “sıkı şiir, “marjinallik, “ahlak gibi kayıtlı kavramları öne çıkarır Çoğu zaman büyük tartışmalar yaratan bu yazılarda şair, kendini bir kavga adamı olarak da ortaya koymuştur
Ece Ayhan ilk şiirleriyle birlikte eleştirmenlerin ve genel olarak şiir okurlarının ilgisini çekmiş, İkinci Yeni akımının en fazla tartışma yaratan şairlerinden biri olmuştur 1960'lı yılların başından itibaren reformcu ve genç şair kuşaklarını, bilhassa Devlet ve Tabiat adlı kitabıyla, derin bir biçimde etkilemiştir Türk şiirinin kayda değer şairlerinden olan Ayhan, 13 Temmuz 2002 günü İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Huzurevi`nde hayata veda etti

Ece Ayhan'a tarafından: 'Şiirin bildiğimiz jurnal anlamında gerçekli bir ilgisi, alışverişi yok İmgelemin çıkış yerlerinden biridir şiir'

Fayton
O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
Fidan Gibi melankolisiymiş yalnızlığının
İntihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
Caddelerinden ölümler aşkı pera'nın

Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
Çiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuş
Tüllere sarılı mor bir Karadağ tabancasıyla
Zakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekanda

Ben oysa son üç gecedir intihar etmedim hiç bilemem
İntihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
Cezayir menekşelerini seçip satan alışından olabilir mi ablamın

Orta Okuldan Ayrılmış Çocuklar İçin Şiir
Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
arkadaşlar Makedonyalı kalın sanatkâr marangozlar
Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
ters çevrilmiş kente aleyhinde işte onun denizlerine
delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır

Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
zeka dikeni seven gülüne katlanır bir kadından
Haramiler ancak kırkın üzerinde bundan böyle sayıları
bir ufak tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır

Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler
süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için *
 
Üst Alt