Diyarbakır'da, koronavirüs aşısı yapıldığı sırada Aile Sıhhati Merkezi'ne gelen kimliği bilinmeyen kişi, pantolonunu indirdikten sonra kendisiyle ilgilenilmediği savıyla küfretmeye başladı. Ağır hakaretlere marız kalan hemşire Sermin Yokuş, emniyete gidip şikayetçi oldu.
Olay, 12 Şubat'ta merkez Kayapınar ilçesi Gaziler semtinde bulunan Aile Sıhhati Merkezi'nde meydana geldi. 65 yaş üstü bireylere Covid-19 aşısı yapıldığı sırada içeri gelen kimliği belirsiz kişi, bağırarak sıhhat çalışanlarından pansuman gereci istedi ve akabinde pansuman yapılan odaya girdi.
Sağlık çalışanları, kişinin kimlik bilgilerini isteyip, kendisiyle ilgilenileceğini belirterek, sakinleşmesini ve oturmasını talep etti. Bu sırada pantolonu indirerek, dışarı çıkan kişi, kendisiyle ilgilenilmediğini iddiasıyla sağlık çalışanlarına bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Hemşire Sermin Yokuş'a yönelen kişi, bağırmaya ve küfretmeye devam etti. Yokuş, arkadaşları tarafından bir odaya götürülürken, durum polise bildirildi. Kimliği meçhul kişi de dışarı çıkarıldı. Olay, cep telefonu ve güvenlik kameralarınca anbean kaydedilirken, hemşire Sermin Yokuş, 65 yaş üstü bireyleri aşıladıktan sonra karakola giderek şikayetçi oldu. Polis grupları, kimliği meçhul kişinin belirlenip, yakalanması için çalışma başlattı.
"Ağır küfürler etti"
Yaşadığı dehşet dolu anları anlatan hemşire Sermin Yokuş, 13 yıldır misyon yaptığını lisana getirerek, "Sistem o gün Türkiye geneli yoğunluk nedeniyle ağır işliyordu. Zati kamera manzaralarında de var. Kişinin kendisi pansuman için girdiğini argüman etti. Bağrışmalar geliyordu. Biz aşı uygulaması yaparken, en son bizim aşılama yaptığımız odaya girdi. Pantolonu inik bir biçimdeydi. Orada ağır hakaretler, küfürler etmeye başladı. 'Pansuman yaptırmak istiyorum' dedi. Hastalar da biz de koridora çıktık. Sonra 'Bana pansuman yapılmadı, pansuman materyali verin' diye bağırmaya başladı. Ağır küfürler etti. Daha sonra yüz yüze bir temasımız oldu. Bu kez bana ve aileme küfretmeye başladı. İçerideki hastalar korkup kaçtı. Tekrardan küfretmeye başladı. Bana hakaretler, küfürler etmeye başladıktan sonra ben de bağırmaya başladım. Arkadaşlarım beni art tarafa aldı. Ondan sonra kendisi tekrardan bizim acil odamıza gelip, gereçleri yere attı" diye konuştu.
"Şikayetçi oldum"
Küfür ve hakaretlerine maruz kaldığı kişinin, yaklaşık 8 dakika merkezde kaldığını ve daha sonra uzaklaştığını aktaran Yokuş, "Kişinin kimlik bilgisi yok. Hiçbir şey yok. Kendisinde olmadığı muhakkaktı zira hem sallanıyordu hem de sarf ettiği küfürlerden ötürü kendisinde olmadığı aşikardı. Polis çağırdık. Bir grup geldi. Bizden eşkal istedi. Etrafı tarayacaklarını söylediler. 'Şikayetçi olacak mısınız?' diye sordular. Şikayetçi olacağımı söyledim. Yoğunluk olduğu için o esnada polis grupları ile gidemedim. Öğle ortası gittim fakat kişinin eşkali dışında bir şey olmadığı için bir sonuç elde edemedim" dedi.
"Hoşgörülü olmak o kadar sıkıntı değil"
Olağan kurallarda bu durumlarla çok karşılaştıklarını anımsatan Yokuş, şunları söyledi:
"İlk kere bu türlü ağırıyla karşılaştım. İnsanlarımız o kadar hoşgörüsüz ve duygusuzlaşmaya başladılar ki hoşgörülü olmak bu kadar sıkıntı değil. Bizim yaptığımız vazife ne parayla ne de pulla yapılacak bir meslek değil. Vicdanımızla hareket ediyoruz. İnsanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz fakat karşılığında o kadar düzeysiz şeyler görüyoruz ki. Bizi ailelerinden bir abla ya da kardeş olarak görmek varken neden bu halde bir reaksiyonla karşılaşıyoruz, nitekim mana veremiyorum. Biz o formda davranmıyoruz hiçbir hastamıza. Daima vicdanımızla hareket ederek yardımcı olmaya çalışıyoruz fakat karşılığında bu türlü şeyleri görünce de çok çok üzülüyoruz. Bir tek o olay değil son da olmayacak."