İzmir Barosu, Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkam Yıldırım ve gerekli araştırmalar yapıldığında savcılıkça tespit edilecek öbür şahıslar hakkında hata duyurusunda bulundu.
Organize hata örgütü kurduğu savıyla hakkında arama ve tutuklama kararı bulunan Sedat Peker'in görüntüleri sonrası İzmir Barosu'ndan bir açıklama yapıldı.
"2 Mayıs - 23 Mayıs 2021 tarihleri ortasında, Sedat Peker isimli şahıs tarafından kendi YouTube kanalından ülkeyi sarsacak nitelikte açıklamalar yapılmış ve paylaşımlar ülke gündeminin birinci sırasına yerleşmiştir" ifadesiyle başlayan açıklamada "Bahse mevzu kişinin konuşmaları, devlet ve mafya bağları açısından çok kıymetli itiraflar barındırmakta olup bu itiraf ve açıklamaların ciddiyetle ele alınması ve bağımsız yargı tarafından kıymetlendirilmesi, hukuk devleti olma argümanının gereğidir. Ne var ki, üzülerek takip etmekte olduğumuz üzere, bir aya yakın müddette bahsi geçen açıklamalar milyonlarca defa izlenmesine ve hususun tarafları defaatle açıklamalar yapmasına karşın; başkanlığımız tarafından bilinen, açılmış bir soruşturma bulunmamaktadır" dendi.
"İzmir Barosu, Avukatlık Kanunu'nun kendisine verdiği yetki uyarınca, hukukun üstünlüğünü korumak ve savunmakla görevlendirilmiş ve tarihi çeteleşmiş siyaset düzenekleriyle gayret ile geçmiş bir hukuk kurumudur" ifadesine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:
- "2 Mayıs 2021 - 23 Mayıs 2021 tarihleri ortasında Sedat Peker isimli şahsın YouTube hesabında yayınlanan 7 farklı görüntüde belirttiği konularla ilgili olarak; Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkan Yıldırım ve görüntüler incelenip gerekli araştırmalar yapıldığında savcılıkça tespit edilecek öteki bireyler hakkında, Baro Başkanlığımız tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.
Soruşturmanın selameti açısından, kelam konusu tezlerin odağında bulunan Süleyman Soylu'nun amir sıfatıyla soruşturmayı sürdürecek şahısların üstü pozisyonunda bulunması sebebiyle derhal İçişleri Bakanlığı vazifesinden alınması, soruşturmanın süratle başlaması gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, kelam konusu süreci faal ve tesirli bir soruşturma yürüterek çözmek zorundadır. Aksi durum; hukukun büsbütün ortadan kalktığı, güçlü olanın, yasa dışı işlere bulaşanın kelamının tek geçer akçe kabul edildiği bir ülke gerçeği ile toplumu baş başa bırakacaktır. Bunun kabulü asla mümkün değildir.
İzmir Barosu; ülkesine, yurttaşlarına ve meslektaşlarına karşı sahip olduğu tarihî sorumluluk nedeniyle, yürütme ve yasamanın temsilcileri ile bunların yakınlarının organize kabahat örgütü önderleriyle geliştirdikleri hukuk dışı ilgiler ağının açığa çıkması, tez edilen uyuşturucu ticareti, cinayet, tecavüz, yağma ve öbür gibisi hataların acilen soruşturulması için kelam konusu başvuruyu yapmış bulunmaktadır."