Estetik cerrahi ameliyatlarının en popülerlerinden birisi göğüs küçültme ameliyatıdır. Aslında sadece estetik amaçlı değil boyun ve omuza ağırlık yaparak kişiye sağlık yönünden de sıkıntı veren büyük göğüslerden kurtarıcı, yani fonksiyonel de bir işlemdir. Estetik cerrahi uzmanı Dr. Defne Erkara göğüs küçültme hakkında bilgi verdi.
Göğüs Küçültme Nedir?
Göğüs küçültme, doğuştan genetik olarak veya sonradan doğum ve aşırı kilo alıp verme sonucu aşırı büyüyen göğüslerin cerrahi işlemle küçültülerek dikleştirilmesidir.
Büyük göğüsler, bayanlarda oldukça ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu sorunların önde gelenleri; sırt, omuz ve boyun bölgelerinde ağrı, göğüslerin karın üzerindeki temasına bağlı olarak gelişen pişik ve kokudan dolayı kendini gösteren rahatsızlık, sütyen askılarının omuzlarda oluşturduğu şekil bozuklukları, bir takım fiziksel etkinliklerin kısıtlamasına yol açmaları ve istenilen giysilerin giyilememesi şeklinde sıralanabilir.
Meme dokusunun büyümesi, temel olarak kalıtımsal eylemlere bağlı olarak gelişen bir durumdur. Bununla birlikte kilo alma, doğum ve bebek emzirme gibi durumlar, göğüslerdeki büyüklüğün ve sarkmanın daha belirgin bir şekilde artmasına neden olmaktadır.
Her iki göğüs de aynı büyüklüğe sahip olmayabilir. Uygulanan göğüs küçültme ameliyatında düzgün bir simetri elde edilebilmesi için göğüslerin her birine farklı ameliyat yöntemleri uygulanabilir.
Göğüs küçültme ameliyatında temel amaç; hastanın mevcut şikayetlerini ortadan kaldırmak, her ikisi de aynı büyüklüğe ve forma sahip, simetrik göğüslere sahip olmalarını sağlamaktır. Operasyon sonrasında, oluşan izlerin minimum düzeye inmesi ve hastanın anne olduğunda emzirebilmesinin sağlanması umulan bir durum olmakla birlikte bu durumu bütün teknikler ile elde etmek olanaksızdır. Bu nedenle hasta, bu konuyu doktoru ile ayrıntılı bir şekilde konuşmalıdır.
Göğüs Küçültme Ameliyatı Sonrası Emzirmek Mümkün mü?
Göğüs büyüklüğü, göğüsteki sarkma oranı, hastanın kaç yaşında olduğu ve ilerleyen süreçte çocuk sahibi olmaya ilişkin tutumu, bu operasyonun seçiminde belirleyici etkiye sahip olan etkenlerdir. Meme bezini ve aynı zamanda onun meme başı ile olan bağlantısını koruyan yöntemler ile emzirme işlevi koruma altına alınabilmektedir. Ancak hastanın göğüslerinin fazla büyük olması durumunda küçültmenin yeterli miktarda olabilmesi için emzirme işlemi, önce hastadan izin alınmak kaydı ile feda edilebilmektedir.
Göğüs Küçültme Ameliyatı Sonrası İz Kalabilir mi?
Tıpkı diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi, göğüs küçültme ameliyatında da hastada iz kalmaktadır. Ancak bu izlerin şekli ve yerleşimi göğüs küçültmede kullanılan tekniğe bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Meme küçültme operasyonunun ardından göğüs başının çevresinde ve aşağısında ters T, L veya I şeklinde izler oluşabilir. Göğüs başı halkası çevresinde kalan bu ameliyat izi, koyu halkalı bölgeye rastlaması nedeniyle çok fazla belli olmayacaktır. Göğüs başı halkasından aşağı inen, son derece ince görünüme sahip bir iz kalır. Meme altında oluşan ameliyat izi ise önden bakıldığında fark edilememektedir.
Göğsün sahip olduğu şekil, memenin estetik görünümünde en fazla öneme sahip olan husustur. Göğsün yuvarlak ve başlarının ise kalkık ve dik bir görünüme sahip olması, göğüs estetiğinin temel amaçları arasında yer almaktadır. Göğsün güzel bir şekle ve görünüme sahip olması durumunda, izler de daha az görünecektir. Üstelik şimdilerde uygulanan yeni göğüs küçültme ameliyat yöntemleri ve ameliyat sürecinde kullanılan malzemelerin sahip olduğu kalitedeki artış izlerin, daha az belirgin olmasını sağlamaktadır.
Sonuç olarak; göğüs küçültme ameliyatı sadece görsel sorunları düzeltmekle kalmayıp kadının günlük hayat kalitesini düşüren ağırlıklardan kurtulmak için de uygulanan bir cerrahi prosedürdür.