Şubat ayında ESET Araştırmacısı Lukas Stefanko, siber dolandırıcıların Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı’na aitmiş izlenimi veren düzmece bir web sitesi ve taşınabilir uygulama aracılığıyla Türk vatandaşlarını kandırmaya çalıştığını tespit ederek kullanıcıları uyarmıştı. Oxford Ünivesitesi’ne yapılan bu son hücum, geçtiğimiz aylarda siber hatalıların Avrupa İlaç Ajansı’nın sistemine sızarak, COVID-19 aşılarıyla ilgili evrakları dışarı sızdırdığı siber saldırıyı da akıllara getirdi.
Oxford Üniversitesi sözcüsü olay hakkında şu bilgileri paylaştı: “Sorunu tespit ettik ve denetim altına aldık. Bahis ile ilgili soruşturma devam ediyor. Etkilenen alanda gerçekleşmediği için klinik araştırma üzerinde bir tesiri bulunmuyor. Bu üzere olaylarda yürütülen standart prosedür yeterince Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’ni bahisle ilgili bilgilendirdik ve sorunu çözmek üzere iş birliği halinde çalışıyoruz.”
Taarruza uğrayan sistemlerde rastgele bir hasta verisi bulunmadığı ve hasta bilgilerinin kapalılığına dair bir ihlal olmadığı konusunda üniversite tarafından teminat verildi. Laboratuvarın Oxford Üniversitesi-AstraZeneca aşısının geliştirilmesiyle direkt irtibatı olmasa da laboratuvardaki bilim insanları COVID-19 hücrelerinin davranışlarını inceliyor ve bu hücrelerin ziyan vermesini önlemek için yeni yollar arıyor.
Edinilen bilgilere nazaran siber hatalılar, pompaları ve basıncı denetim eden laboratuvar ekipmanlarına, proteinler üzere biyokimyasal örneklerini saflaştıran ve hazırlayan aygıtlara erişim sağladılar. Bu ekipmanların koronavirüs araştırma laboratuvarında da kullanıldığı belirtildi.
ESET uzmanları, pandemi sürecinde siber saldırganların hem bireyleri hem de kurumları gaye altına aldıklarına dikkat çekerek data güvenliğine her zamankinden daha fazla ehemmiyet verilmesi gerektiğinin altını çizdiler.