Sık sık "tam kapanma" teklifinde bulunan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bugünkü Hürriyet'teki köşe yazısında "Doğru yaptık..." diyerek alınan yeni kararları destekledi.
Son alınan kararlar ve konulan kısıtlamaların pandemiyle gayrette yeni bir adım olduğu katidir. Yanlış olanı mart başında çıkılan ve yanlışlı olduğu baştan esasen muhakkak olan yoldur.
Bilhassa bulaşıcılığı lisanlara destan olmuş yeni bir virüsün, “İngiliz mutantı”nın ülkemize şimdi yeni girdiği fakat harikulade bir süratle yayılma eğiliminde olduğu net ve açık olarak ortadayken, o kararlar mutlaka alınmamalıydı. Bu niyetimi kararların çabucak sonraki günü yazdığım “Doğru mu yaptık?” başlıklı yazımda da açıklamıştım. O başlığı bugün “Doğru yaptık!” biçiminde değiştirmekten son derece şad ve memnunum. Nedeni şudur: Bu savaşı kesinlikle fakat kesinlikle kazanmak zorundayız.
YETERLİ YAPTIK!
Çok önemli bir yanlıştan biraz gecikerek de olsa nihayet vazgeçtik... Artık yine tıpkı 2020 Mart ayında olduğu üzere ulusal bir bilince, bize yakışan bir iştirake, muazzam bir işbirliğine gereksinimimiz var... Yeni ve tekrar “MOTİVASYON AŞI”larımızı yaptırmış olarak çabaya DEVAM... COVID değil BİZ kazanacağız...
BANA NAZARAN
MOTİVASYON AŞISINA DA GEREKSİNİMİMİZ VAR
MART başında o kararlar alınırken gerçek olanı, bulaşıcılığı neredeyse 3-4 katına çıkmış bu yeni mutant virüsle tesirli bir çaba için “aşırı açılma”(!) yerine, önlemleri “biraz daha esnetme” yani hiç olmazsa “kademeli esnetme” formülünü devreye sokmak olmalıydı. Neyse... Olan oldu. Gelin artık tekrar 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel’in o ünlü cümlesini, “Arkanıza bakarak önünüzü göremezsiniz” tavsiyesini hatırlayalım ve yine önümüze bakalım. Ayrıyeten, “Hata kimde idi?” tartışmalarını bir kenara bırakıp halkımıza Sinovac ve BioNTech aşıları yanında bir de “motivasyon aşısı” yapmaya başlayalım. Elhasıl artık gereksinimimiz olan en kıymetli şey, “yeni bir heves ve yeni bir nefes” ile tıpkı 2020 Mart ayında olduğu üzere topyekûn bir pandemi gayretini yine başlatmaktır.
OKUR SORUSU
AŞI PASAPORTU VERİLECEK Mİ
COVID-19 aşılarının tökezleyerek de olsa her ülkede yavaş yavaş yaygınlaşması “aşı pasaportu” konusunu son günlerde yine sıhhat gündeminin birinci hususlarından biri haline getirdi. Bilhassa seyahat özgürlüğü için kıvrananlar yaptırdıkları aşılardan sonra edinebilecekleri bu pasaportlar sayesinde daha rahat gezip dolaşabileceklerini düşünüyorlar. Haklılar lakin bu pasaportlarla ilgili telaşların sayısı da bir oldukça fazla. Bu nedenle de tartışmalar ve sorular bitip tükenmek bilmiyor. Pekala nedir mi o sorular? Buyurun...
AŞI PASAPORTU SORUSU 1: Mesela mevcut aşılardan hiçbirinin sizi bir virüs taşıyıcısı olmaktan koruyamaması hepimiz için değerli bir kaygı kaynağı.
AŞI PASAPORTU SORUSU 2: Başka taraftan her gün neredeyse bir yenisi saptanan farklı virüs varyantlarına karşı aşıların sağlayacağı muhafazanın güvenilirliği de kıymetli bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Çünkü, oluşabilecek yeni virüs mutasyonlarının -hatta mevcut mutasyonların- aşılanmış bireyleri ne ölçüde koruyabileceği şimdi bilinmiyor.
AŞI PASAPORTU SORUSU 3: Önemli bir tartışma konusu da şu: Aşıların hepsine Amerika’nın aşı otoritesi FDA ve Avrupa’nın aşı otoritesi EMA şimdi onay vermiş değil. Mesela ülkemizde uygulanan Çin’in Sinovac aşısı ve uygulamaya konulması düşünülen Rusya’nın Sputnik V aşısı için bize verilebilecek bir ulusal aşı pasaportunun milletlerarası geçerliliğinin olup olmayacağını da bilmiyoruz.
AŞI PASAPORTU SORUSU 4: Öbür taraftan hastalığı geçirdikleri ve bağışıklık kazandıkları için aşılanmayanların da durumu şimdi net ve açık değil.
AŞI PASAPORTU SORUSU 5: Aşı pasaportlarının uygulanan aşılara nazaran mi, yoksa COVID-19’a karşı oluşan antikorlara güvenerek mi verileceği konusu da şimdi karara bağlanmış görünmüyor. Ayrıyeten aşı pasaportunun “bir ayrıcalık tartışması”na yol açabilmesi ihtimali de değerli bir detay. Elhasıl bu aşı pasaportu sıkıntısı daha çok tartışılır. Eskilerin tabiriyle bu pilav daha çok su kaldırır!