Son Konu

Çocuklar da depresyona giriyor

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Sebepsiz yas, saldırgan davranışlar, kuralları yalanlama, kendine ve diğerlerine zarar verme, iştahta ve uykuda biçimsizleşme, daha alçak ıslatma, parmak emme, hitabe sorunları, öğrenme sorunları, aileden ayrılma kaygıları gibi davranış bozulmaları




Depresyonun yalnızca yetişkinlerde yok, çocuklarda hatta bebeklerde de görüldüğünü bildiren Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi ’nden bilirkişi klinik psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, anne ve babaları uyardı ve şu açıklamalarda bulundu:

“Buhran gerginlik, endişe ve negatif yaşam olaylarına karşısında verilen hissi, zihinsel ve davranışsal değişimlere neden olan psikiyatrik bir hastalıktır Her endişe ya da stres buhran habercisi olmadığı gibi, kimi süre ifade edilebilir olmayan faktörler de depresyona neden olabilmektedir

Çocuklar ve bebekler de depresyona girebilir!

Çocuk psikolojisinde en sık karşılaşılan sorulardan biri çocukların depresyona girip girmediğidir Çocuklar da, hatta bebekler de depresyona girerler

Her yaş dönemine ait tetikleyici hayat olayları ve bunalım
semptomları ayrı olmakla birlikte ilk çocukluk dönemi depresyonunda kayda değer etkenler annebabalar ve bakım koşulları ile ilişkilendirilmektedir Depresif belirtiler de yaşa ve gelişim süreçlerine yan olarak başkalaşım göstermektedir

Dil, zeka ve sosyal gelişimde yavaşlamaya uyarı!

Bebeklik döneminde görülen depresyon, çoğunlukla tatmin edici hissi destekten mahrum olmaya bağlıdır Fizyolojik ihtiyaçların karşılanması dışında bebeklerin korunduklarını, sevildiklerini ve güvende olduklarını hissetmeye ihtiyaçları vardır Bu dönemde buhran belirtileri çocuğun dil, akıl ve sosyal gelişiminde yavaşlama ve gecikmelerdir Gelişim gecikmelerine iştah, uyku sorunları, sık ve fazla ağıt ile huzursuzluğun da eşlik ettiği görülür

Konuşma ve öğrenme sorunları yaşanabilir

27 yaşları arasını kapsayan ilk çocukluk evresi, çocuğun dış dünyaya karşısında duyarlılığının ve farkındalığının arttığı, öyle çok alanda temel gelişimini tamamladığı dönemdir Bu dönemde ailenin önemi devam etmekle birlikte, sosyal ilişkiler, kendini diğerleri aralarında ortaya koyma, artan becerilerini sergileme de bu yaş dönemi çocuklarının kayda değer sınavları arasındadır

Ayrıca bu yaşlarda çocuk, dünyasında yaşanan değişimlerin ya da sorunların da daha fazla farkına varmaya başlamıştır Artık annesi ya da babasının birbirleri ile olan ilişkilerine karşı da epeyce hassastır Bu dönemin çocukları problem çözme veya duygularını erişkin düzeyinde açıklama etme becerisini henüz geliştirmektedirler

Bu nedenle çocukluk döneminde yaşanan depresyonlarda, yetişkin depresyonlarından öbür belirtiler gözlenmektedir Çocuklar mutsuzluğu bariz bir şekilde ortaya koyabileceği gibi agresif davranışlar, kuralları yalanlama, kendine ve diğerlerine hasar verme gibi tavır bozuklukları da görülebilir

İştahta ve uykuda biçimsizleşme olabileceği gibi çocuklar bu dönemde kazanmış oldukları becerileri kaybedebilir Çocuklarda daha aşağı ıslatma, parmak emme, konuşma sorunları, öğrenme sorunları, aileden bölünme kaygıları gibi davranış bozulmaları da gözlenebilir

Saldırganlık ortaya çıkabilir

7 yaş sonrası görülen depresyon, birincil çocukluk dönemine benzer görüntülerde karşımıza çıkmakla birlikte bu dönem çocuklarının esas sorunları sosyal ilişkiler, akademik bölge ve kurallı okul ortamına uyumdur Bu yaş döneminde çocuklar duygularını daha iyi açıklama edebilme becerisi geliştirmiş olmakla birlikte davranım bozuklukları halen buhran habercisi olabilmektedir Bu yaş döneminde okulda ahenk sorunu yaşayan bir çocuk, arkadaşları arasında daha pozitif alay konusu olmamak için evde aileye karşı gelme davranışları geliştirebilir Ders başarısı düşen bir çocuk, yaşadığı sıkıntıyı ifade etmek yerine arkadaşlarına karşı saldırgan davranışlarda bulunarak kendini ortaya koymaya çalışabilir

Aileler gözlemci olmalı

Bebeklik döneminden başlayarak her yaşta, bambaşka belirtiler ile ortaya çıkan depresyonun, bir mutsuzluk veya dönemsel bir sıkıntıdan öbür olduğunun bilinmesi; uzun süreli veya kişide yoğun tesir bırakan tetikleyici durumların beynin kimyasal dengesini bozduğunun farkındalığı depresyona teşebbüs açısından önemlidir Depresyonun ortaya çıkması veya tedavisi, biyolojik faktörlerle ilişkilidir
Depresyonun aşağı yatan biyoloji ile ilgili faktörler benzer olmakla birlikte benzer stres durumlarının daima veya her çocukta depresyona niçin olmadığı da görülmektedir Kişisel faktörler, kalıtımsal aşinalık, çevresindekilerden model alma, aile tutumları, aile desteği ve mektep desteği depresyonun ortaya çıkmasını veya var olan depresyonun tedavisi sürecini etkilemektedir

Ailelerle yaptığımız görüşmelerde öncelikle onlara çocuklarda yaşanan şehvetli ve davranışsal sorunların, davranış değişimlerinin önemini sıkça vurguluyoruz Her çocuk onaylama ve ödül alma hevesi içindedir
Çocuklar sorun yaşadığında haylazlık, şımarıklık, dönemsel mutsuzluk açıklamaları asıl problemin ayrım edilmesini geciktirmektedir Gelişimsel süreçlerin devam ettiği çocukluk yıllarında sorunların üstünün kapatılması, kalıcı ve daha büyük sıkıntılara niçin olur Ailelerin çocuklarına karşı sağduyu ve gözlemci olması, yaşanan davranış sorunlarının uzun süreli ve hayat kalitesini bozucu niteliğini ayrım etmesi ve bilirkişi desteği alması önemlidir
*
Erken tanı hayat kurtarır

Davranım sorunları yaşamış çocukla yapılan klinik görüşmelerde durumun biyoloji ile ilgili ve psikolojik yönleri uygun tetkikler ile araştırılacak, zorunlu biyoloji ile ilgili ve psikolojik çare süreci belirlenerek aile ile işbirliği halinde yürütülmesi sağlanacaktır Depresyonun bir “rahatsızlık olduğu, her hastalıkta erken teşhis ve yerinde tedavinin ne denli “hayat kurtarıcı olduğunu unutulmamalıdır
 
Üst Alt